DİRİ DİRİ GÖMÜLENLER
DENİZLERİN DİBİNDE
DENİZLERİN DİBİNDE
Merhabalar Sevgili "Diyar"daşlarım,
Epey bir ara verdik galiba Yıldırım Kaptan öykülerine. Bu kez peş peşe iki öyküyle karşınızdayım.
İkinci öykümüz epeyce kısa. Ancak ayrım yapmamak adına onu da paylaştım.
Epey bir ara verdik galiba Yıldırım Kaptan öykülerine. Bu kez peş peşe iki öyküyle karşınızdayım.
İkinci öykümüz epeyce kısa. Ancak ayrım yapmamak adına onu da paylaştım.

Bu öykülerimiz ortalama senaryolara sahip olduğundan, bu açığı kapatmak için aslında esprili bir sunum yapmayı tasarlamıştım. Ancak yurdumuzda son günlerde yaşanan üzücü terör olayları ve kaybettiğimiz onca vatandaşımızdan sonra bu pek içimden gelmedi.
Bu yüzden birkaç açıklayıcı not ve teknik bilgiyle yetineceğim.
Sanırım "Kedi Adamlar" öykümüzde ofset ve tipo baskı karşılaştırması yapmış ve tipo baskının zorluklarından söz etmiştim. O yazıda henüz ülkemizde ofset baskının olmadığını da söylemiştim. Tabi yok demekten kastım "hiç olmadığı" değil, yok denecek kadar az olduğuydu. Nitekim Çocuk Haftası dergilerinin kapakları ve orta sayfalarında yayınlanan renkli-resimli çizgi roman bölümleri APA Ofset'de basılmıştır. (APA Ofset, 1942 yılında Mazhar Apa öncülüğünde kurulmuş Türkiye'nin ilk Ofset matbaasıydı.)
1958 yılına ait Çocuk Haftası dergilerini incelediğimde, kapak ve renkli çizgi roman bölümlerinin 25. sayıya kadar APA Ofset de basıldığını tespit ettim. Ancak 25. sayıdan başlayarak (herhalde mali sorunlar başgösterdiğinden) ortadaki çizgi romanların baskısı ofsetten tipo baskıya döndürülmüş ve 25. sayı dahil, sonrasında, APA ofset sadece kapak baskılarını yapmaya devam etmiş. Tabi orta sayfalarda yayınlanan bizim Yıldırım Kaptan öyküleri de böylece güme gitmiş. (Daha önce söz ettiğim gibi, renk ayarsızlıkları, kağıt yolmaları vs.)
Peki sözü nereye getireceğim?
Tabii ki mali sorunlara ve o tarihlerde yayıncılık yapmanın zorluklarına...
Evet, Çocuk Haftası yayıncıları zaman zaman mali sıkıntılar yaşamış olmalılar ki, baskı kalitesinden dahi ödün vermişler.
Yaşanan diğer zorluklardan biri de bu paylaşımımdaki öykülerde kendini göstermiş.
Sanırım öykünün balon tekstlerini yazan arkadaşla yaşanan problemler neticesinde, editörlerden birisi balon yazılarını (kargacık burgacık el yazısıyla) kendisi yazmaya karar vermiş ve ortaya aşağıdaki gibi abuk bir görüntü çıkmış:
Bu yüzden birkaç açıklayıcı not ve teknik bilgiyle yetineceğim.
Sanırım "Kedi Adamlar" öykümüzde ofset ve tipo baskı karşılaştırması yapmış ve tipo baskının zorluklarından söz etmiştim. O yazıda henüz ülkemizde ofset baskının olmadığını da söylemiştim. Tabi yok demekten kastım "hiç olmadığı" değil, yok denecek kadar az olduğuydu. Nitekim Çocuk Haftası dergilerinin kapakları ve orta sayfalarında yayınlanan renkli-resimli çizgi roman bölümleri APA Ofset'de basılmıştır. (APA Ofset, 1942 yılında Mazhar Apa öncülüğünde kurulmuş Türkiye'nin ilk Ofset matbaasıydı.)
1958 yılına ait Çocuk Haftası dergilerini incelediğimde, kapak ve renkli çizgi roman bölümlerinin 25. sayıya kadar APA Ofset de basıldığını tespit ettim. Ancak 25. sayıdan başlayarak (herhalde mali sorunlar başgösterdiğinden) ortadaki çizgi romanların baskısı ofsetten tipo baskıya döndürülmüş ve 25. sayı dahil, sonrasında, APA ofset sadece kapak baskılarını yapmaya devam etmiş. Tabi orta sayfalarda yayınlanan bizim Yıldırım Kaptan öyküleri de böylece güme gitmiş. (Daha önce söz ettiğim gibi, renk ayarsızlıkları, kağıt yolmaları vs.)
Peki sözü nereye getireceğim?
Tabii ki mali sorunlara ve o tarihlerde yayıncılık yapmanın zorluklarına...
Evet, Çocuk Haftası yayıncıları zaman zaman mali sıkıntılar yaşamış olmalılar ki, baskı kalitesinden dahi ödün vermişler.
Yaşanan diğer zorluklardan biri de bu paylaşımımdaki öykülerde kendini göstermiş.
Sanırım öykünün balon tekstlerini yazan arkadaşla yaşanan problemler neticesinde, editörlerden birisi balon yazılarını (kargacık burgacık el yazısıyla) kendisi yazmaya karar vermiş ve ortaya aşağıdaki gibi abuk bir görüntü çıkmış:

Tabi o yıllarda şimdiki gibi bilgisayarlar yok ve balon yazıları bu işi bilen (sanatkarlar diyeceğim) kişiler tarafından elle yazılıyor.
Bunun üzerine öyküye baştan aşağı baktığımda balon yazılarının çok feci olduğunu gördüm ve bunları sizinle bu şekilde paylaşmamın doğru olmayacağına karar verdim.
Eh, ben de üşenmedim tüm öyküyü elden geçirip balonlamayı tekrar yaptım. Umarım beğenirsiniz:

Solda öykünün ham hali; sağda düzenlenmiş ve yeniden balonlanmış hali.
Sevgili Diyardaşlarım, yine fazla uzattım biliyorum.
Kurban Bayramı sonrasına kadar sürecek kısa bir tatile çıkıyorum.
(Buna tatil demeyelim de 'dinlenme-zembereği tekrar kurma' diyelim. Ülkemizin bu durumunda 'tatil' kelmesi pek yakışık almıyor çünkü.)
Bu vesileyle hepinizin Kurban Bayramı'nı kutluyor;
Sağlıklı, mutlu ve de (ille de) huzurlu günleriniz olsun diyorum.
Hepinize iyi okumalar...
Kurban Bayramı sonrasına kadar sürecek kısa bir tatile çıkıyorum.
(Buna tatil demeyelim de 'dinlenme-zembereği tekrar kurma' diyelim. Ülkemizin bu durumunda 'tatil' kelmesi pek yakışık almıyor çünkü.)
Bu vesileyle hepinizin Kurban Bayramı'nı kutluyor;
Sağlıklı, mutlu ve de (ille de) huzurlu günleriniz olsun diyorum.
Hepinize iyi okumalar...
MEDIAFIRE Linkleri:
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Önceki Öykü Linkleri:
http://www.cizgidiyari.com/forum/cocuk-haftasi/91170-yildirim-kaptan-olum-kapani-ch-1958-sayi-17-18-a.html
http://www.cizgidiyari.com/forum/cocuk-haftasi/91282-yildirim-kaptan-2-doktor-meteor-ch-1958-sayi-19-21-a.html
Son düzenleme: