Günaydın Çizgi Diyarı...

[dedo11]

Sayın abolardis ;

Dilin ve biçemin ( üslubun ) şahane. Konulara hakimiyetine de saygı duyuyorum. Aziz Nesin , Vedat Saygel , Sulhi Dölek , Muzaffer İzgü vb gibi Akbaba'daki öykü ustalarının soyundan gelen bir kalemin var. Hayranım.

Ancak iki noktada izin verir isen kenar notu düşmek istiyorum.
1 - İran konusunda : Sadece FETÖ mü , dostum? Yani dini dünya işlerine bulaştıranlar sadece o FETÖ mü? Keşke bir tek o olsa iş kolaydı. İran konusunda sanırım Türkiye'deki durumu - tehlikeyi sadece o gurupla sınırlı görmüyorsundur. Sadece vurgulamamışsın. Ben böyle kabul ediyorum. Sanırım da yanılmıyorum. Yoksa "Başkasının gözündeki çöpü görüp kendi gözümüzdeki mertekği görmüyor" durumuna düşeriz.

2 - Biliyorum mizah diyeceksin. Ne olursun beni hoş gör. Mizah bile olsa ( bu da benim kusurum ) "Prometheus" u "Hırsız" diye niteleme. O sadece ateşi ( Bilgiyi - düşünmeyi - soru sormayı ) aldı ve insanlığa getirdi hem de tanrılara karşı gelme pahasına. Dedo11 de hiç şakadan anlamıyor deme. Diyorum ya bu da benim kusurum. Prometheus insanlık için önemli bir mit. Beni bu konuda hoş görmen dileğimle.

Sana hayranlığımı sunurım , değerli dost ...

 

[abolardis]

Aslında Prometheus u bu konuya dahil ederken bende rahatsız oldum çünkü benim de çok değer verdiğim bir mit.Dediğiniz gibi bilgiyi ışığı insanlara sonsuza kadar sürecek bir eziyeti göze alarak getiren , Kafkaslarda zincire vurularak ciğeri kartallara yem yapılan bir büyük efsanenin başkahramanı.Bazan dozu kaçabiliyor yada amacını aşabiliyor.Aslında kimseyi özellikle incitmemeye dikkat ediyorum ancak bazan kendimi bile kırdığım olabiliyor.Bazan da temel anlayışa incelikli tazyikler uyguladığım olabiliyor.
İran da aslında etkilerin merkezinde yine ekonomi var bana göre.Bizdeki 2000 li yılların başında ki krizlerin etkilerine benziyor.Bütün dünyda tarihi zaten bunun örnekleriyle dolu şaşalı bir yaşam , dinin kalkan edilmesi , orta tabakanın çökmesi sonucu ekonomik dengelerin bozulması.Aristo nun yıllar öncesinden dediği gibi orta sınıfı güçlü tutmak gerekir.Ancak lüks içinde yaşayan zengin molla sınıfı ve bu ayrıcalıklardan faydalanan fars burjuvazisi batının Ortaçağ kilisesi gibi dokunulmazlığı ve eleştirilemezliği bulunan velayeti fakih makamında bulunan molla sınıfı onun altında müçtehitler , müçtehitlere tabi müritler ve geniş halk yığınları tabanda halkın fakirleşmesi ve batan bankalarla parasını kaybeden insanların etki ajanlarının tesiri yada tesiri olmaksızın meydanlara çıkması.Sonuçta İran da olsa kapitalizm devam ediyor.Kapitalizmin olduğu yerde de sınıflaşma ,türleşme / türdeşleşme haliyle kaçınılmaz.Sorunun temeli yine dönüp dolaşıp para ve küresel şirketokrasi.Avrupa da halkın zalim bir krala karşı ayaklanma hakkı olduğu düşünürler tarafından genel kabul görmüştür.Bizim Ortadoğu halklarında sivil itaatsizlik ( brahmacaryadan esinlenerek ortaya konulan ) olamayacağından genelde halk hareketi şeklinde oluyor bu tip hareketler.Genelde de şiddet dozu yüksek cereyan ediyor.Yinede dış etkiler konusunda ki düşüncem kesinlikle evet olsada iç dinamiklerin oluşması da yeni hadiselerin olabileceğine gebe.
Genel olarak dünyanın hakimi kim sorusu hep sorulur.Cevap oldukça basit tabi ne masonlar , ne süper güçler , ne coğrafi üstünlükler ve nüfus elbette dünyanın hakimi paranın efendileri ve onların tapınakları biçiminde para satan paraya ticari değer vererek haksız kazanç elde eden bankalar.
Paranın efendileri istedikleri her şeyi pervasızca yapabilecek kadar işi ileri götürdüler.Öyleki din bile yaratabiliyorlar örnek olarak bizim FETÖ Fettullah, Hizmet hareketi dininin aslında peygamberidir.Kutsal metinleri zaten yazdıkları ve videolarıdır.Onlarda da cennet ve cehennem anlayışı var yine inandıkları bir tanrı var ancak bu tanrı Peygamber Fetönün anlattığı kadar anlaşılabilir.Yine ilhamda bir bilgi aracı olarak kullanılır ve FETÖ rüyalar yoluyla vahiy alır bu vahiyleri mensuplarına aktarır ve süreç çalışmaya devam eder.
Eleştirileriniz için çok teşekkür ederim.Çünkü forumlarda paylaşılan her şey için peşinen kritikleri de kabul etmiş oluyoruz.Bu çok değerlide bir süreç çünkü eleştiri olmazsa yorum olmazsa kesinlikle çölleşir insan bu anlamda çok değerli bulmuşumdur her zaman.
Saygılarımla üstadım.

 

[abolardis]

Günaydın ;
( Alışık olunmayan tarzda kısa ve etkili sade günaydın.Bu günaydının içindeki etken maddeler kısaca şöyle ;
Dostluk , kardeşlik , sevgi , merhamet , insanlık vicdanı , adalet duygusu, bereket , arkadaşlık , iyilik.)
Bu günaydında az miktarda glikoz çok miktarda fruktoz içerir.Son kullanma tarihi bir sonraki sabaha kadar olup serin ve kuru yerde mümkünse siyasi lakırtıların bulaşmadığı TV den uzakta muhafaza edilmesi anında tüketilmesi salık verilir.
Ürünlerimiz sanal gıda sertifikalı olup hindu metodlara göre kesim işlemi yapılmıştır.
Çocukların ulaşamayacağı hiç bir yerde muhafaza etmeyiniz.Bırakın onlarda ulaşsınlar.Hatta özellikle herkesin ulaşabileceği yerlerde muhafaza altına alınız.
Çikolata tadında günaydınlar.

 

[prince]

Tüm dostlara günaydınlar...

 

[mustibey]

Günaydın "Diyardaşlar" ,herşey gönlünüzce olsun.

 

[abolardis]

Günaydın ;
Pek iç açıcı olmayan bir sabahın içsel karanlığını taşısam da içimin perdelerini yeniden kapatmak istemiyorum hayata karşı.Her zaman güzel şeyler olmuyor haliyle hayatta ara ara boyutu ve derecesi değişen zorluklarda meydan geliyor.
Birazdan bardağımda fırtınadan kopmuş gibi duran kahveyi yudumlarsam açılırım ardından bir derin oh yerine tütün dumanını çekersem biraz kendime gelirim.( Sigara konusunda dün OSHO nun bir kitabından bir parağraf okudum çok hoşuma gitmedi OSHO üstadın yorumları iyidir ama konuyu dam üstünde un eler tombul tombul ablalar modunda ele almasını yadırgadım ya neyse küçük bir not düşmek istedim.)
İnsan ruhunu silebilecek bir ıslak mendil icat edilse keşke.
Güzel günler umutlu günler yarına ve ötesine tebessümle bakabilen aydınlık ruhlar ve gölgelerin gücü adına güç sizinle olsun.( Bu yanıta her zaman Allah razı olsun diyesim gelmiştir. Anakin güç seninle olsun el cevap Allah razı olsun- Dart vader gücün kötü tarafı seninle olsun el cevap seninde şeytan ve ifritlerin bol olsun.)
Güç sizinle olsun.

 

[abolardis]

Günaydın ;
Son dönem okumaya çalıştığım kitaplardan birisi Batılılaşma ve Kimlik Sorunu 13 yazar üzerinden Çetin YETKİN üstadın kendi deyimiyle sanat ve edebiyat eleştirisi olmadan kendi değerlendirmeleri.Batıdan etkilenen Namık Kemal ve diğer bir kısım yazarların kendi eserleri üzerinden değerlendirmesini yapıyor Çetin YETKİN.Daha önce Siyasal Düşünceler Tarihini etüd etme imkanım olmuştu o kitabıda çok değerli.
Özellikle parça parça kronolojiye takılmadan bölüm bölüm okuma imkanı vermesi bakımından da okuma rahatlığı sunuyor.
Özellikle Sait Faik ABASIYANIK bölümünde oldukça duygulandım.Dönemin sorunları , ürkeklik ve tedirginlik , değişim istekleri , kabına sığamamak hepsini toplu olarak görme şansını yakalıyorsunuz.ABASIYANIK ın küçük kız istismarları ile ilgili değerlendirmeleride oldukça ilginç.Memleketin ve dünyanın gündemi fazlaca değişmemiş.Namık Kemal in Vatan Yahut Silistirede Anadolu Türk Köylüsü ile ilgili sevimsiz ithamları ile çok değerli bir çalışma.

WALKER VE EL SANCHAZE​

"Hırpani kılıklı orta yaşlı oldukça yorgun olduğu adımlarından belli olan saçlarında yılların acizliği saklanmış sakallarında binbir türlü bela koşan gözlerinde yaşadıkları gizli, sert bakışlı adam El Sanchaze yaklaştı ;
Bütün meyhanedeki meşum gözler üzerine çevrilmişti eller tetikteydi herkes büyük bir belanın etrafta kol gezdiğini hissetmişti.Büyük bir felaketi bekler gibiydi herkes.
Meyhanenin şuh giyimli gözlerini süzerek içki içenlere savrulmuş gözlerle bakan iffetinden sual olunmaz kızları bile hemen meyhaneyi terk etmişlerdi.Kimse kör bir kurşuna kurban gitmek istemiyordu.
Orta yaşlı Kovboy El Sanchaze iyice yaklaşarak tabancasının çıkarttı.
Sanchez in eli titremeye başlamıştı.Alnında yavaş yavaş küçük ter damlacıkları oluşmaya başlamıştı.El Sanchaze göre bu adam tam bir baş belasıydı.En iyisi şerife haber vermeliydi ancak çoğu zaman şerif bile ortalarda gözükmezdi.Tehlikenin kokusunu alan meyhanenin kadrolu sakinleri yavaş yavaş ortamı terketmeye çoktan başlamışlardı.
Kovboyun adı künyesine kazınmıştı.Teksaslıydı.Bütün hayatı at üstünde ve silahlar arasında geçmişti.
Arkadaşları ona Katil Co derlerdi.Adının duyanlar ise kaçacak delik arardı.
Co El Sanchaze yaklaşarak ; -
iki eski arkadaşımı arıyorum sizin kasabaya takıldıklarını söylediler .
Korkudan dili neredeyse tutulan El Sanchaze titreyen elleriyle bi,bi , bilmiyorum dedi.
Co tabancasının horozunu kaldırarak senin hatırlamana yardımcı olurum dedi.
El Sanchaze yapma gringo dedi çocuklarım ve karım var.Lütfen bana bir şey yapma.
Co o zaman Walker nerede dedi.
-İnan bilmiyorum dedi El Sanchaze adını ilk kez duyuyorum.
İyice sinirlenen CO El Sanchaze 'i kendine çekti tabancanın namlusunu duymadın galiba diyerek kulağının içine doğru soktu.
El Sanchaze'in ayaklarının bağı çözülmüştü.Yüzü sapsarı kesilmiş yüzündeki kırçıl bıyıklar bile kaçacak delik aramaya başlamışlardı.Sana bir kez daha soruyorum dedi Co ;
-Johnnie nerede.
-Beni affedin dedi El Sanchaze emin olun bilmiyorum senyor beni affedin.
Bir kaç adım geriye çekilen Co El Sanchaze'e kızgın gözlerle bakmaya devam etti.Biraz sonra hatırlarsın dedi amigo hemen hatırlarsın.
El Sanchaze ölümün soğuk nefesini ensesinde hissetmişti.Buraya kadarmış dedi.
O sırada tabancasını kaldıran Co aniden tabancasının kılıfına yerleştirerek
Johnnie Walker marka viskiden bir duble içmeye gelmiştim.Bir duble verde kendimize gelelim.
El Sanchaze hayatında hiç bu kadar korkmadığını düşündü karşısında sırıtan Co ya büyük bir Johnnie Walker şişesi uzatarak firmamızın hediyesi diyerek kendini en yakın yalağa zar zor attı.
Viskiyi yudumlayan kalan şişeyide yanına alan Co masanın üzerine yinede bir kaç bozukluk bıraktı.
Meyhaneden çıkarken gözüne El Sanchaze ilişen Co
Walker a selam söyle dedi.
El Sanchaze tabi amigo tabi hemen he.he.hemen söylerim."

 

[dedo11]

Sayın abolardis ;

Alttaki öykücük çok güzeldi. Son satırlarına kadar anlaşılmayan gerilim ve
insanı "TERS KÖŞEYE YATIRMASI" bana göre ( ki edebiyattan birazcık anladığımı sanırım ) müthişti. Sayende güzel bir öykü okumuş ta olduk.

Çetin Yetkin'e gelince ; inanın çok "YETKİN" bir adam gibi adam bir yazardır.

İzininle aşağıya benim "Real-Gerçek kitaplığımda" olan kitapları buraya aktarmak isterim.

 

[dedo11]

Sanırım yukarıda değindiğin kitap ve dökümü şudur :
1996 yılında okumuşum. Şimdi içeriği çok iyi anımsamıyorum.

............................................................................................................
-- Çetin Yetkin : Toplumsal ve Siyasal Açılardan 13 Yazar Üzerine Notlar
( inceleme ) ( 239 sayfa )
-- Ziya Paşa : s.13
-- Namık Kemal : s.22
-- Mehmet Akif Ersoy : s.50
-- Halit Ziya Uşaklıgil : s.62
-- Yakup Kadri Karaosmanoğlu : s.79
-- Halide Edip Adıvar : s.93
-- Abdülhak Şinasi Hisar : s.118
-- Yahya Kemal Beyatlı : s.126
-- Reşat Nuri Güntekin : s.133
-- Peyami Safa : s.144
-- Nurullah Ataç : s.165
-- Sait Faik Abasıyanık : s.178
-- Demir Özlü : s.197
Ümit Yayıncılık ( Birinci Baskı : Mart 1996 )
............................................................................................................

 

[dedo11]

Bendeki Çetin Yetkin'in başka kitapları da şunlar :


-- Dr. Çetin Yetkin : Faşist Devlet – kaba kuvvet – Felsefesi
Çevre Yayınları ( ........ )

 

[dedo11]

Bu kitabı da bir hazine değerindedir :


...........................................................................................................
-- Prof. Dr. Kıvanç Ertop – Doç. Dr. Çetin Yetkin :
Sosyo Ekonomik Temelleriyle
Siyasal Düşünceler Tarihi – Birinci Cilt
( Büyük boy 263 sayfa )
/ İ. Ö. III. Binyıl – İ. S. II. Yüzyıl
-- İlkel Sürüden Devlete ... : s.7
-- Mezopotamya ... : s.21
-- Hindistan ... : s.39
-- Çin ... : s.61
-- Ege ve Yunan ... : s.85
-- Yunan Siyasal Düşüncesi ... : s.121
-- Sofistler ... : s.122
-- Sokrates ... : s.131
-- Platon ... : s.137
-- Aristoteles ... : s.158
-- Epikuros ve Epikurosçuluk ... : s.172
-- Stoa Düşüncesi ... : s.181
-- Roma Siyasal Düşüncesi ... : s.187
-- Cicero ... : s.210
-- Seneca ... : s.181
-- Epiktetos ... : s.220
-- Markus Aurelius ... : s.226
-- Dizin ... : s.245
Say Kitap Pazarlama
( Birinci Basım :
Aralık 1985)
...........................................................................................................

 

[dedo11]

Çetin Yetkin ile tanışmama neden olan ilk okuduğum ( 1975 Yılında satır satır çizerek okumuştum )


-- Dr. Çetin Yetkin : etnik ve toplumsal yönleriyle
Türk Halk Hareketleri ve Devrimler : Cilt – I
( Başlangıcından ilk batılılaşma girişmlerine )
May Yayınları ( 1. Basım : 1974 )
-- Dr. Çetin Yetkin : etnik ve toplumsal yönleriyle
Türk Halk Hareketleri ve Devrimler : Cilt – II
( İlk batılaşma girişimlerinden günümüze )
May Yayınları ( 1. Basım : Kasım 1974 )
( ***Uyarı : İki ayrı cilt halinde yayınlanan
o dönem büyük hayranlık duyduğumuz
bu eseri özel olarak bir arada
ciltlettirdim. )

 

[dedo11]

Şu iki kitabın işlediği konulara bakar mısınız ?


-- Çetin Yetkin : Türkiye’de Askeri Darbeler ve Amerika
/ 27 Mayıs , 12 Mart ve 12 Eylül’de Amerika’nın Yeri
Ümit Yayıncılık ( Birinci Baskı : Şubat 1995 )



-- dr. çetin yetkin : Türkiye’de Soldaki Bölünmeler ( 1960 – 1970 )
/ tartışmalar – nedenler – çözüm önerileri
Toplum Yayınevi ( Mayıs 1970 )

 

[dedo11]

Bir de çevirisi var bende. Zamanında bu kitabı da ( 1983 ) satır satır çizerek okumuştum...

-- Maurice Dobb – Paul Sweezy – K. H. Takahasi – Christopher Hill -
R. Hilton ( Çeviren : Çetin Yetkin ) :
Feodalizmden Kapitalizme Geçiş Süreci
May Yayınları ( 2. Basım : Eylül 1974 )
( ***Not : “19-21 Ağustos 1983 – Ankara”da okuyup
kitap üstüne notlar almışım. )


Fazla yer ve zamanınızı aldım. Kusura bakmayın. Umarım "Yöneticilerimiz" de kızmaz. Çetin Yetkin adı geçince kendimi tutamadım.

Sevgiyle kalınız ... Hoşça kalınız...

 

[abolardis]

Günaydın ;
İncecikten bir kar yağar Tozar Elif Elif diye....
Artık böyle şiirler yazabilecekmiyiz kuşkuluyum.
Küresel ısınmadan dolayı..
Kışın ortasından incecikten bir yağmur yağıyor.
Normalde dışarda dondurucu soğuk ve kar olması gerekirdi şimdilerde salt yağmur.
Beyaz adam paranın yenilemeyeceğini , petrolün içilemeyeceğini , doğal gazın solunamayacağını umarız erken anlar.
Tekrar günaydın.

 

[abolardis]

Şubat ayının ortalarında haftanın başında Pazartesi başlangıcında herkese günaydın ;
Bir okul koşuşturmacasında çocuklara ;
İşe gitme yolunda çalışanlara ;
Zorlu bir gece nöbetinden çıkmış emekçilere ;
Yeni kalkmış sabah haberlerine göz atan emeklilere ;
Whatsapta sevdiğinden güzel bir mesaj bekleyen aşıklara ;
Sokakları mesken tutmuş kedilere ;
Meraklı gözlerle etrafı seyre dalmış güvercinlere ;
ve en önemlisi şu kıymetini çokta bilmediğimiz HAYATA ..
GÜNAYDIN...

 

[abolardis]

Günaydın ;
Uzun yazılardan sıkılanlar için sadece günaydın kelimesinin okunması salık verilir.

Çeviri ve balonlaması yapılmış ana metne sadık kalınarak hazırlanmış orjinal çeviri ve düzenleme ve harflendirme ise aşağıda ;
Aristo insanla kuşların ikisininde iki ayak üzerinde yürümesinden dolayı onları aynı grupta kategorize etmiş.Banada mantıklı geldi esasında canlılar iki ayak üzerinde yürüyenler olarak sınıflandırılırsa tam yerine oturmuş oluyor.
Ancak belki kanat sorun olabilir.Ancak devekuşunda kanatların altında kısalarak kalmış bulunan eli görünce biraz farklı düşünmeye başladım.
Nereden çıktı bu iki ayaklı meselesi bilinçaltının derinliklerinden mi , rüyalar aleminin içinden mi yoksa okuduğum bir yayından mı bilmiyorum ? Sadece Aristo öyle sınıflama yapmış kendince o çağlara göre oldukça değerli bu çağda bile.Müteakip hepimizin GEN TİCARETİ yaptığımız gerçeği ortaya çıktı.İnsanda ortalama olarak 20.000-25.000 gen bulunuyor bir mantarda bu oran 10.000 civarında , bakterilerde ise 1000 kadar.Bizim bakterilerle gen ticareti yaptığımız gerçeği son dönem en önemli bilimsel buluşlardan biri olarak görülebilir.Bir o kadar da ilginç bir detay.İkinci dünya savaşından sonra tarım devriminin yaşandığını kabul edince insanoğlunun biyoçeşitliliğe zarar verme dışında hemen hiç bir olumlu katkıda bulunmamış dünyaya.Genlerin bir kısmının transfer edilebilmesi ise ortak bir gen havuzundan geldiğimizin en büyük kanıtlarından biri bir çok araştırmacıya göre ise bir mantarlara oldukça yakınız.Bilimsel olarak gen yakınlığı şu anda canlıları sınıflandırmada kullanılan en büyük kriterlerden birisi.
Bu kadar etkileşim içerisinde bulunduğumuz dünyayı tahrip etmede bu kadar mahir başka canlı türü bulunmuyor galiba.
İki ayaklı olmak yetmiyor kuş beyinli de olmamak lazım.

Günaydın.

 

[savok]

Günaydın dostlar.
İyi bir gün olsun.

 

[abolardis]

Günaydın ;
Rüyamda yeni bir sahaf açılmış büyük bir sevinçle içeri giriyorum.Kapıda reklam amaçlı olarak çizgi roman bulunur yazmışlar.( Rüya görenin notu : normalde rüyalarda yazı okuyamazsınız yada renkli rüya nadiren görülür bunların tersine çizgi roman yazısını hemen okudum affetmedim.)İçeri girdim.Biraz dolaştım.Epeyce kitap var sevindim.Hayırlı olsun kaç kitap var dedim 30.000 civarında denilince daha da sevindim.Müteakip çizgi romanları aramaya başladım.Bir iki tanesine tesadüf ettim.Dergiler falan.Ama çizgi romanları sordum abi onları satmıyoruz demez mi ? Neden dedim dışarda reklam var.Onlar babamın abi satmıyoruz.O sırada Galip Tekin in albümünü bana getirdi ama baktım fotokopi yapılmış abi istersen bu var al istersen yok dedim o zaten kitap olarak bende var.Neden satmıyorsunuz diye söylene söylene çıktım.Ardından sinir stress kabus görmüş gibi uyanmışım.Sabah hala kendi kendime reklam var adam babamın satmayız diyor diye düşünüyorum.
Velhasılı kelam satın almayı rüyada beceremedim.
Freud nasıl yorumlardı bilmiyorum.
Saygılarımla.

 

[abolardis]

Günaydın ;
O kadar çok yazı yazdım ki son zamanlarda neredeyse YAZI DİYARINA dönüştüreceğiz diyarı.Zaten çizgi romanla yazı tam bir uyum içindeler.Biri olmadan diğeri zaten çok verimli olamaz.
Konuşma balonu tabiride ilginçtir.
Kim icat etti acaba.Ama gayet güzel duruyor.Dİğer dillerde tam karşılığı nedir bilmiyorum ama gerçekten çok uyumlu.
Hep dillendirdiğimiz "ATIYORUM " tartışma proğramlarının vazgeçilmez cümlesi.Atmayın örnek verin misal verin.İnsanlar atmaz atam tutam ben seni nişasta bazlı şekere katam ben seni.Yakında şekerimi kullanamayacağız galiba GLİKOZUM benim.Bal dudaklımın yerini nişasta bazlı fruktozum diyeceğiz galiba.Neyse en azından kotayı düşürdüler.Mısır şurubu ve türevleri Küba'nın söz sahibi olduğu şeker sektörüne darbe vurabilmek için Yankiler tarafından üretilmiştir.Tamamen ticari bir operasyonun alt koludur.Bu dünyada bu Yankilerin kötülükleri bitmeyecek.
Neyse sabah sabah bulaşmayayım şu bizim conilere sinir sistemin oldukça sinirli.Sinir oluyorum zaten pespayeliklerine.
Bir denizcilik sözü vardır." Su yükselirse teknede yükselir."
Sabah sabah iç açıcı şeyler yazmak isterdim ancak gündemin etkisi , sürecin tesiri , Kuzey Korenin füze denemelerinin yarattığı sarsıntı nedeniylemidir bilinmez insanın kalbine dokunacak ruhuna iyi gelecek şeyleri bütün aramalarıma rağmen yerinde bulamadım.Ödünçte vermedim ama bir yerlerdemi unuttum acaba ? Halende arama ve tarama çalışmalarım devam ediyor.Bulursam mutlaka devam ederim.

 

[abolardis]

Günaydın ;

Benimle yapılan bir röportajdan bir bölümü aktarmak istiyorum.

-Eğlenceli yazılarınızda bulunmakla birlikte genelde yazacağınız konuları nasıl seçiyorsunuz ?
-Genelde aklımdan estiği gibi kafamdan geçtiği gibi yazarım.Kimseden kopya çekmem fikir almam ilk gelen düşüncelere itibar etmem.

-Peki efendim konu bulmakta zorluk çekiyormusunuz ?
-Genelde çekmem konu konuyu açar.Bir konu vardır bende benden içeri.Konunun etrafında önce dolanır sonra sırtına biner ardından iki tur atarım.

-Yazdığınız yazıların okuyucularda bıraktıkları etkiler açısından ne düşünüyorsunuz ?
-Çok iyi etkiler bıraktığı düşüncesindeyim.Hatta etki altına almanın ötesinde etkiden kurtulamadıkları kanaatindeyim.Öyle ki özelden mesaj atan bazı özel okuyucular bu memnuniyetlerini açıkça dile getiriyorlar.Bazıları uykularının kaçtığından bahsederken bir kısmı da amuda kalktıklarını beyinlerinde kasırgalar estiğini bir kısmı ise şiddetli don yaşadıklarını belirtiyorlar.

-Yazar olarak okuyucularınız ile iletişiminiz nasıldır ?
-İletişimimiz çok iyidir.Ben yazarım onlar okur , onlar okur ben yine yazarım böylece okur - yazar ilişkimiz var aramızda şeytanın kulağına kurşun , iblisin kulağına perçim.

-Olumsuz eleştiriler aldığınız oluyor mu ?
-Genelde almam.Eleştirisini vermeye çalışanlara da alamayacağımı kesin bir dille söylerim.
Ben olumsuzlukları zaten çok sevmem.

-En son okuduğunuz kitap hangisidir ?
-Genelde kendi yazdığım kitapları okumayı tercih ediyorum.Daha anlaşılır oluyor.

-Bazı yazılarınızın anlaşılmaz olduğuna dair kamuoyunda rivayetler var.
-Yok kardeşim bunlar uydurmadır.Uyduran kişileri biliyorum kendilerini tanıyorum.Bunlar cahil cühela geçinen alim zatlardır.

-Sonsuzluk ve evren hakkında ki düşünceleriniz nelerdir.
-Einstein gibi düşünüyorum bu konuda " evren ve insanların aptallığı sonsuzdur.Ancak birincisinden o kadar emin değilim."

-Çizgi roman okuduğunuz konusunda kamuoyunda bir takım haberler çıktı.Böyle bir şey varmı ?
-Kesinlikle iftira biz çoluk çocuk kitabı okuyacak yaşları geçtik.Bu paylaşımları yapan kişiler maksatlıdır.Onların bir takım gizli örgütlerle bağlantılı olduklarına dair elimde bilgiler var.Çizgi Roman okuduğum konusunda ki haberlerin tamamı şahsımı itibarsızlaştırmaya yönelik olarak yapılan algı operasyonunun medya ayağıdır.Buradan bu kişilere sesleniyorum benim Çizgi Roman okuduğumu / okuttuğumu ispat etsinler yazarlığı bırakır şairliğe yada çizerliğe başlarım.

-Gençlere bir mesajınız varmı ?
Olmaz mı öncelikle adam olsunlar.Sonra adam olsunlar sonrasında yine adam olsunlar.Adam olmakla kalmasınlar adam kalsınlar.Bol bol belgesel izlesinler derin derin düşünsünler.

-Bize vakit ayırdığınız için çok teşekkür ederiz.
-Rica ederim.Ne demek işimiz bu gücümüz bu.Sİzede tavsiyem akıllı olun.Çiftlik miftlik işlerinden uzak durun.

 

[mustibey]

Günaydın "Çizgi Alemi"!

 

[abolardis]

Günaydın başka bir şey yazmayacağım. Boşuna beklemeyin.:Ğ:Ğ:Ğ:Ğ

 

[yeryüzü]

Günaydın herkese.

 

[AhmetCanal35]

Günaydınlar olsun.

 

[abolardis]

Günaydın.
Yine sabah oldu.
Gece yine döngüye uydu.
Karanlık yerini mahçup gün ışığına bıraktı.

 

[abolardis]

Günaydın değerli dostlar.

Sevgili Savok üstadımızın çok anlamlı bulduğum ifadeleriyle :
Kalbimize '' dokunan,
Ekmeğimizi paylaşan,
Hayatımıza anlam katan,
Hüznümüze ortak olan,
Umudumuzu kırmayan,
" İyi Ki Var " dediğimiz,
Tüm güzel dostlara..
GÜNAYDINNNN...

 

[yeryüzü]

Günaydınn herkese.

 

[abolardis]

Uzun bir aradan kısa bir moladan sonra GÜNAYDIN ;
Kişisel gelişiminize başarı, auranıza açıklık , çakralarınıza sağlık , telepati , telekinezi yeteneklerinize ustalık dileklerimle.
Hayırlı günler , hayırlı saatler , hayırlı dakikalar , hayırlı saniyeler , hayırlı saliseler , hayırlı anlar , hayırlı zerreler....( İşin suyunu çıkarttık.)
Kısaca bereketli dakikalar dilerim.

" Elini baltasına doğru uzatan Zagor ; Çiko baltam nerde dedi."
Bir Sümer tabletinden.

 

[abolardis]

Bu kadar yoğun gündem arasında günaydın diyebilmek bile zaman alan bir hal alsa da günaydın.

 

[abolardis]

Günaydın ;
Yine bir hinlik olacak belki olmayacak .
Uzun günaydın yazısı beklentisi içerisinde olan dostları hayal kırıklığına uğratıp uğratmama konusunda çelişkili fikirlerim var.
En çelişik olanından yola çıkarsak uğratabilirim.
Ama önemli olan insanların hayallerini yıkmamak.:Ğ
Hayaller yıkılmadan gerçekler ortaya çıkmazmış.( Kimin sözüydü bilmiyorum ama esaslı olmuş banada ait olabilir.)
Keşke Tanzim Çizgi Roman satış ofisleri de hizmete açılsa.
Örümcek Adam , Zagor , Teks , Teksas daha niceleri.
-Abicim bana ordan 2 kilo Teks ver yarım kilo Zagor , 2.5 kiloda Conan alayım.
Abi Conan kalmamışta Tarkan versem yerli ve milli olmazmı ?
Olur kardeşim ondan 3.5 kilo ver.
- Abi dalından yeni koparılmış taptaze Mister No var vereyim mi abime ?
-Olur bilader ondan da 1 kilo ver sana zahmet.
Bu arada az bulunan cinsten çizgi romanlar tane işi satılıcak haliyle.
Kİnowa tane 20 TL.
Enflasyona inat.
Kaptan Venüs tane 35 TL.
Zembla 5 TL.Mandrake 15 TL.( Bu bana bir şarkıyı hatırlattı ama neydi çıkartamadım.)
( Yazım hataları konsepte uygun olarak bilerek , isteyerek , kasten taammüden yapılmıştır.)
Çok uzatmadan GÜNAYDIN.

 

[lotoloto]

İyi fikir, ama... Kıssadan hisse, ne demişler, karnı aç olan insanların kitap almaya güçleri olabilir mi?!

 

[yeryüzü]

İyi fikir ve İyi yorum gelmiş.
Günaydın çizgi diyarı

 

[abolardis]

Günaydın ;
Yİne bir sabah birlikteyiz.
Ekranlarını yeni açan herkese günaydın.
Nede çabuk sabah oldu.
Daha dün akşamdı.
Şimdi sabah...
Şarkı sözü gibi oldu.

Daha dün akşamdı ,
Şimdi sabah ,
karanlıklar battı yine
Seni bekledim bütün gece.

Ey ruhumun koyvermişliği ( )
Ey kalbimin serkeşliği ( )
Bedenim çilekeş olmuş ( )
Gözlerim bitap.

Güfte : Merkezi Dede Abolardis Efendi
Beste : Ecnebi Mozart Efendi.
Yedek Beste : Frenk Olivie Efendi.

Bizlere bir bestekar lazım.:Ğ
Hemde şimdi lazım.
---------------------------------------
Çiko'nun günlüğü ;
Sevgili günlük bu Zagor'un günü gününe uymuyor.Akşam sabaha kadar yine daldan dala atlamış Kızılderililerle uğraşmış.
Başını belaya sokacak. Çok nasihat ediyorum ama dinleyen kim.Ben olmasam bir gün dayanamaz.Allahtan sülale geniş bürokraside , siyasette her yerde adamımız var.
Hatta yeni gelen kale komutanı bizim kuzen Corc.
Bu çocuğa sahip çık dedim Zagor için...
----------------------------------------------------------------------
Ahyaaak diye bağıran Zagor kahvaltım neden hala masada değil dedi.
Bir Babil efsanesinden.

 

[abolardis]

Günaydın ;
Yeni bir hafta daha başladı.
Penceremin kenarında güvercinler yeni mesaiye başladı.
Dışarıda müthiş bir sis her yeri kaplamış durumda.
Pencere kenarında ki güvercinlerin sayısı giderek artıyor.Sanırım sayı artışında benimde ufak tefek katkılarım var.
Evet yeni haftaya günaydın diyerek başlayalım.
Bütün çizgi roman severlere günaydın.

 

[savok]

Tüm çizgi diyarı dostlarına selam sevgilerimle Günaydınlar!...

 

[prince]

Güzel bir hafta dileklerimle,günaydın dostlar.

 

[yeryüzü]

Günaydın; sağlıklı, keyifli
geçireceğimiz ve çok güzel
işler yapacağımız, dolu dolu
bir hafta dilerim herkese.

 

[abolardis]

Günaydın ;
Çizgi romana gönül vermiş bütün dostlara günaydın.

 

[abolardis]

İyi bir hafta sonu DİLEKLERİMLE günaydın....Yok bir hinlik yok.Vallahi sadece günaydın....: