ESKİDEN...

murtaza5

Yönetici
15 Tem 2009
13,893
392,866


ESKİDEN...
Ne güzel fakirdik.
Dünyamız küçücüktü.
Televizyon yoktu.
Gazete de her zaman olmazdı.
Öyle güzel fakirdik ki, keyfimiz bozulmazdı hiç.
Dışarıda kar…
Ama kuzine içten içe öyle yanıyor ki.
Kuzinenin üzerinde demir maşa…
Maşanın üzerinde de ekmek dilimleri.
Aydınlık bir kış sabahı ve kızarmış ekmek kokusu…
Sucuk lükstü.
Yumurta lezzetli.
Ekmek her zaman ekmek gibi…
Bir kez olsun kümesten yumurta almamış,
bir kez olsun o kızarmış ekmeğin kokusunu duymamış
ve fakat alışveriş merkezlerinin restoran katlarında boğucu bir gürültü ve havasızlık içinde
hamburger keyfine fit olmuş
çocuklar ve gençler için ben ne kadar yaşlıyım…
Dışarıda kar…
İçeride kanaat…
İçeride huzur…
Televizyon yoktu.
Gazete de her zaman olmazdı.
Öyle güzel fakirdik ki, keyfimiz bozulmazdı hiç.
Portakal kabuklarını sobanın üzerine
dizer, kokusuna râm olurduk.
Kestane közlemek büsbütün bir gecenin akıllara seza mutluluğuydu.
Sonra illa ki, büyüklerin anlattığı hikâyeler, hatıralar…
Birçoğu arızalı ve tedaviye muhtaç beyinlerden çıkma dizilerin ve filmlerin açtığı hasarlar yerine,
geniş ve besleyici bir masal dünyası…
Lezzet bir tarafa, kokuya da hasret kalacağımız kimin aklına gelirdi.
Ekmeklerimiz el değerek üretilirdi,
sağlıklıydı, lezzetliydi ve mis gibi kokardı.
Çay da kokardı…
Domates de…
Küçücük bir bakkal dükkânının zenginliği yetiyordu.
Dışarıda kar…
İçeride huzur…
Zam endişesi, doğal gazın kesilme korkusu,
yolda kalma telaşı, rejim tehlikesi…
Kimin umurunda…
Ne güzel fakirdik.
Ama mutluluğun resmini çiziyorduk...
Eskiden,
arabalar kablo telinden,
Gemiler karpuz kabuğundan,
Kılıçlar ağaçtan
Resimler kömür karasından yapılırdı...
Kız çocuklarına ninelerinin
Erkek çocuklarına ise dedelerin adı verilirdi
Komşuda pişen bize
Bizde pişen komşuya düşerdi.
Geceler ayaz
Sokaklar karanlıktı.
Bekçiler ha bire düdük çalardı
Ne korku vardı ne de hırsız...
Güneş tutulur
Ay dede bize güler
Yıldızlar ise kandil gibi parlardı
Turşu da, salça da;
Erişte de evde yapılırdı
Çorbanın adı ayranaşı,
Oyunun adı geggele
Çerezin adı kavurga
Sular berrak
Sular
soğuk Sular çeşmeden içilirdi
Anlayacağınız; elli kuruşa satılmazdı!
Kimse kimseye;
"Yine ne oyunlar çeviriyorsun?" demezdi!
Çevrilen tek şey vardı; o da çemberdi
Buzdolabı desen yoktu
Ama buz veren komşumuz çoktu
Limonata ve dondurmada
Dağdan getirilen kar vardı...
O uzun kış geceleri
Masallarla güzeldi
Termosifon yok, kazan vardı
Analarımız önce ekmek yapar
Sonra üzerine su koyardı
Ama bitmeyen mutluluk
Bitmeven huzur vardı...
Bereket vardı bereket
Bir kış bize yeter de artardı...
Hey gidi günler hey
Yedi veren güller,
Gülden yapılan şerbetler, reçeller
Yeri süsleyen gazeller
Yeri süpüren güzeller vardı...
Anlayacağınız; güzel olan ne varsa eskidendi
Ve her şey eskiden güzeldi...
Evler müstakil Duvarlar badanaydı
Kapılar çift,
Odalar eyvana bakardı...
Aidat ödenmez
Yönetici seçilmezdi
Evin tek reisi baba
Mayası ise anaydı....
Radyolar baş tacı Haberin adı ajansti
Televizyon yok denecek kadar azdı
Olanlar da siyah beyazdı...
Şimdiki gibi muhteşem diziler yoktu!
En popüler dizi Ceyardı Velhasıl eskidendi;
Eski zamanlar
Eski adamlar
Eski bayramlar
Eski oyunlar,
Eski oyuncaklar...
Eskidendi ve hepsi GÜZELDİ...
Güzeldiniz...
Güzel...​
 

balkan

Onursal Üye
27 Şub 2016
4,118
44,419
Üstat herzaman olduğu gibi muhteşemsiniz. Eski zamanları o kadar güzel anlattınız ki, gençlerin neler kaybettiklerini düşünmeden edemedim. Eski adamlar olarak, eski güzellikleri tekrar yaşattığınız için çok teşekkür ederiz
 

eankara

Onursal Üye
24 May 2010
1,358
8,104
Ben de @balkan dostumuz gibi bu yazıyı çok beğendim. Nostalji duygusunu okuyana tam anlamıyla geçiren bir anlatım. Satırlar arasında gezindiğimde, çocukluğum geldi gözlerimin önüne. Sanırım daha şanslıymışız, anlattığınız özellikleri yaşadığımız, tanık olduğumuz için. Şimdilerin digital dünyası yerine, ne zengin nitelikler içeren yaşantımız varmış.

O günleri yeniden hatırlattığınız için çok teşekkür ederim Sn. @murtaza5 .
 

aziz balıkçı

Süper Üye
9 Ağu 2020
4,571
13,418
Ah ah @murtaza5 üstadım, 50 yıl öncesine bizleri ışınladınız. Ne vardı da bu dünyada paylaşılamayan, yüzümüzdeki tebessüm, komşumuzdaki selamlar kesilir oldu. Oldu da ne oldu, halen o eski günler yad ediliyorsa demek ki bir güzellik bir lezzet vardı o sofralarda, gönül dolusu güzelim güzellikler neden yok oldu ki. Ah ah üstadım. Tekrar yad ettiğiniz o güzel günlerin özlemiyle, sevgi ve saygılar. İyi ki varsınız.
 

batterton

Aktif Üye
23 Kas 2014
299
1,458

Hey Gidi Günler hey...Nerden Nereye...
Tarihin ilk gerçek mutfak robotu bu sobalardır. Su ısıtır, çay demler, ekmek kızartır, patates közler. Ayrıca fotoğraftaki soba tam randımanlı kullanılmamış. Rahatlıkla aynı anda ufak bir tepsi börek ve kestane pişirebilirdi.
 

sahin1

Aktif Üye
23 Eyl 2011
361
1,312
Aslında bu özlem gençliğimize, sıhhatli günlerimize özlem. Gerçekten de o yıllarda (benim için 80'li yıllar) sıkıntı ve hatta yokluk vardı. Şimdiki gibi marketler, AVM'ler yoktu, bir sürü tv kanalı yoktu, olan tv kanalı da günlük 3-4 saat açık kalırdı. Bir plastik top peşinde koşardık. O da 2-3 günde patlardı. Kolayı bilmezdik, cam şişede gazoz lüksümüzdü. Kahvaltımız patates kızartması ile tarhana çorbası idi. Kasetler vardı, ama gidip doldurma kaset yaptırırdık seçme şarkılardan.
Gerçekten de sıkıntılı günlerdi. Dedim ya gençliğimize, sıhhatli zamanlarımıza özlem duyuyoruz. O zamanlar ulaşamadığımız şeylere şimdi sahibiz, ama şimdi o zamanlar sahip olduklarımıza sahip değiliz. Ne diyeyim ki...
 
Üst