Çizgi roman kapaklarında esinlenmeler, benzerlikler

abboritta

Süper Üye
12 Ara 2020
656
3,398
Magua Günlüğü:

Adı bilinse bile Türkiye’de çizgi roman olarak yayınlandığı bilinmeyen bir seridir, Magua.

Tabi eski Türk çizgi romanı denildiğinde tek bir isimdir, rahmetli profesör ve onun sayesinde bu çizgi romandan haberimiz oldu ve biraz inceledik.

Öncelikle Magua ismi önemlidir. Bu ismin kökeni Uncas ve Magua’dan bildiğimiz şu kaynakla ilgilidir:
Ur0XQOZi_o.jpg


Peki, kitap kapağına bakalım öncelikle. O dönemlerin bir gereği olarak kitap içindeki kareler kapaklarda kullanılmıştır. Ama bu kapaktakiler ve içeriktekiler kimlerdir?

Öncelikle buradaki kovboyun John Hart olabileceğini düşündüm, ama hikaye değil de hikayeler silsilesinde kaynağın başka bir aktör olacağına kanaat getirdim.
bKqFkY9p_o.jpg


Öncelikle bu kovboy Lex Barker’a oldukça benziyor ama neden kendisi Joker’e benzer şekilde çizilmiştir?
AP1CxYWO_o.jpg


Biraz da Amerikan havası vardır Magualarda ama çizgi kalitesi düşüktür.
mqmU06iT_o.jpg


Peki bu kızılderili de yine Lex Barker olabilir mi? Çünkü hem bu Magua hem de Lex Barker’ın War Drums filminde canlandırdığı kızılderili kolyeliydi.
RM9e2ZPD_o.jpg


Ama o dönemlerdeki çizerlerin zihniyetlerini anlamaya çalıştıkça burada aslında farklı bir aktörün betimlendiğini düşündüm.
gWFGJmEU_o.jpg


6rppCG6b_o.jpg


Capitan Venüs, Capitan Volki ve diğerlerinden deneyimli olduğumuzdan bu çizgi serisinin mutlak anlamda bir yerlerden alınmış olacağını daha ilk sayfalarda fark ettim.

Peki, bu ne kadar doğru olabilirdi?

Borax yazımda değindiğim Borax’ın son sayısındaki orijinal sayfaları bile bulmak çok zor olmuşken, 60’lı yıllarda derleme hikayeleri oradan buradan alıp ortaya karışık bir çorba çıkartmanın ne kadar zor olabileceği ancak tahmin edilebilir. Bazı kareler Tex’e benzemektedir, ama bazıları Amerikan çizgi romanlarına benzemektedir.
HsmripC9_o.jpg


Şimdi şu kapağa bakalım, belki bir benzerlik vardır:
Cikpj015_o.jpg


Eğer benzerlik varsa içerikte oradan buradan alınmışlık kesin olabilir.

İlk sayıdayız, atlı araba içindeki karakterler bir şey görüyorlar. Aman o da ne! Bir kafa, aynı Kemal Sunal’ın filmindeki ne var o delik içinde dedirten bir kafa. Herhalde çizer bir şeyler çizmeye çalışmış ama kalp şeklinde kolye takan(!) Magua neden o şekilde yan durmaktadır ve buna karşılık neden yakındadır?
PvOb1ftN_o.jpg


Neyse vardır, çizerin aklında bir şey diyelim. Ama bu nedir? Magua kayayı göya kaldırmış da adamları savuracak şekilde mi atmış kayayı yoksa adamlar aşağıdaydı da onların üstüne mi atıyor kayayı?
R3QYwiRD_o.jpg


Herhalde oradan buradan kopyalama yapınca senaryoda sorun çıkmış.

Oradan buradan karelerin alındığını nereden biliyoruz?

Son sayıya bakalım. Tabelayı Türkçeleştirenler Comenches ve Aphachi’yi Türkleştirememişler.
hRceSnDZ_o.jpg


Orijinale sadık kalma mı? İlk sayıya geri dönelim. Denver Siti ne ola ki?
HrJgPW2l_o.jpg


Demek ki o dönemlerde Western yerine vestern denildiğinden city yerine siti yazılmaktaymış.

Geri dönelim, Şerif tabelesı üzerinde Coun...yazıyor değil mi? Türkçeleştirilememiş bir yazılar gibi sarışın kovboyumuzun yüzünün aynı binbir surat Capitan Venüs gibi değiştiğine de dikkat etmişizdir.
YNKhEDo0_o.jpg


Tabi sadece bu kadar da değil. Oww, craack, knock, bang gibi durum belirtme yazıları da Türkçedir herhalde. Tey tey...
RaK9RWBa_o.jpg


Herhalde Amerikalılar da bu çizgi roman Türkçesini öğrenmişler.
SN4af27v_o.jpg


Tabi aynı kareler de farklı şeyleri anlatmak için kolaylıkla kullanılabilmiştir. Kopyala yapıştır tekniği.
94t4XaTI_o.jpg


Ama yazdığımız gibi tutarsızlıklar mutlaktır.
AMGh5J0O_o.jpg


Ve bu aynı hikaye içinde sıralı karelerdeki karakterler için dahi geçerlidir.
wdnlhMbt_o.jpg


Peki, çizimler kaliteli midir?
MSa2QStR_o.jpg


Tabi belli karelerde film kökenli çizgi romanlar kullanılmıştır, ama herhalde kurdele kravat karelerini Wyatt Earp çizgi romanlarından almışlar.
tEJeT8X1_o.jpg


Ve bu araştırmamızda neler öğrendik?

Öncelikle ben bu hikaye demetinin İtalyan kökenli olabileceğini ve buna dair temel kaynağın ise Pietro Gamba tarafından çizilmiş Za La Mort olabileceğini düşündüm. Benzer olabilecek karakterler bu konuda bana yardımcı olmuştur.
XMgYl64O_o.jpg


Ancak Za La Mort’un tüm sayılarını inceleyemedim, ama karelerle kapak hazırlama konusunda ortak köken olabileceğini öğrendim.

rWoxnPfH_o.jpg
 

abboritta

Süper Üye
12 Ara 2020
656
3,398
CCCIII.
İtalyan arkadaşlarımızı forumumuza bekleriz...

IxjBxtgt_o.jpg
 
Son düzenleme:

abboritta

Süper Üye
12 Ara 2020
656
3,398
CCCVI.

Başta Kinowa kadar Tex sevdiğini bildiğimiz cefakar paylaşımcı caretta arkadaşımız başta olmak üzere, tüm Tex seven çizgi roman sevdalıları için armağanımdır...Sağ olun, var olun...
sCt3XbLO_o.jpg

QP9uZMS2_o.jpg

coKqUqq0_o.jpg

iPD5D6g4_o.jpg


Ama bu paylaşımım sadece caretta arkadaşımız içindir...Sağ ol aziz dost...Varlığın bizim için bir değerdir.

Ml3DdTli_o.jpg
 

abboritta

Süper Üye
12 Ara 2020
656
3,398
Rey Foks günlüğü:

Forumumuzda ansiklopedi bölümünde rahmetlinin değindiği Rey Foks ile ilgili birkaç şey yazmak isterim.

Rey Foks ülkemizde az bilinen, İtalyan kökenli, çizgi romanlardandır.

Ray Fox İtalya'da iki seri halinde yayınlanmıştır.

Ray Fox’un ilk serisi 1953 yılında Editoriale Dardo tarafından, dikdörtgen cep boy şeklinde, yayınlanmıştır.

İkinci seri ise aynı hikayelerin büyük formatta sunumudur. Genel sayfa sayısı 36’dır.

İlk serideki çizimler Pietro Gamba tarafından yapılmış, ikinci serideki çizimler ise Sergio Tarquinio ve Mario Uggeri tarafından çizilmiştir. Öykü Andrea Lavezzolo tarafından yazılmıştır.

Hikayeler temelde ödül avcısı bir kovboy Ray Fox ve arkadaşları Lea ve İhtiyar Joe hakkındadır.

Ray Fox ülkemizde Rey Foks: 1, Kadrilli saat şeklinde 1959 tarihinde Ceylan Yayyınları Matbaası tarafından yayınlanmıştır.

Kadril kelimesi quadrille isimli dans anlamında Ahmet Vahit’in hazırladığı sözlükte tanımlanmıştır.

Ülkemizde yayınlanmış Rey Foks Kadrilli Saat isimli macera ilk serideki L'orologio carillon isimli macera olabilir. Ancak kapak ikinci seride 04.10.1953 tarihinde yayınlanmış Tigre Joe isimli maceranın kapağıdır.
zL2wZyBq_o.jpg


Ray Fox'un ikinci serisindeki kapaklarında, ülkemizde yayınlanmış Küçük Şerif çizgi romanları gibi, genellikle Amerikan bayrağı yer almaktadır. Ancak bu sayıda bayrağın olmaması sebebiyle bu sayının kapak için tercih edilmiş olabileceği düşünülebilir.

İlerleyen dönemlerde yayınlanmış Ray Fox kapakları İtalya'da yayınlanmış western kapaklardır.
7YYcCUzI_o.jpg


Ülkemizde yayınlanmasının ardından, ilerleyen dönemlerde Ray Fox maceraları tek ciltte birleştirilmiştir ve Ceylan Yayınları bunu ilan etmiştir.
Ef79ogoF_o.jpg


Ciltleme orijinal sayılarla uyumludur.
A6SeHtIm_o.jpg


Rahmetlinin paylaştığı Rey Foks’un birinci sayısı dahil Rey Foks maceralarının isimleri ve İtalyanca orijinalleri şu şekildedir(Türkçe isimleri sahafın yazdığı şekilde yazıyorum):

1 – Tabancaların şarkısı – La canzone delle colts
2 – Sana Fe’ye giden iz – La traccia non finisce a Santa Fe
3 – Şaşmaz nişancı – L’infallibile tiratore
4 – Önlenen bir tertip – L’astuzia sventata
5 – Vahşi at – Dinamite cavallo selvaggio

Rahmetli ansiklopedi bölümünde 8 isme yer vermiştir.

Bir daha yazalım o zaman:
1. Fasikül –( L'orologio carillon)
2. Fasikül - Tabancaların Şarkısı(La canzone delle colts)
3. fasikül - Santa Fe'ye Giden İz(La traccia non finisce a Santa Fe)
4. Fasikül - Gulp Stramp Yolunda(Sul sentiero di Gulph Stramp)
5. Fasikül - Şaşmaz Nişancı(L’infallibile tiratore)
6. Fasikül - Ray Foks(Lea di Valle Roya)
7. Fasikül - Önlenen Bir Tertip(L’astuzia sventata)
8. Fasikül - Vahşi At(Dinamite cavallo selvaggio)

Belki bir arkadaşımız veya arkadaşlarımız bu maceralara ulaşmamız konusunda yardımcı olur...
VK20lclb_o.jpg



Rahmetlinin yazdığı Rey Foks maddesi:
http://www.cizgidiyari.com/forum/p-q-r-s-s/78633-rey-foks.html

Rahmetlinin paylaştığı ilk Rey Foks sayısı:

http://www.cizgidiyari.com/forum/ara-da-bulasin-cizgi-romanlar/78646-rey-foks-kadrilli-saat-cilt-1-fasikul-1-a.html
 

abboritta

Süper Üye
12 Ara 2020
656
3,398
CCCVIII.
Paylaşımlarımı takip eden arkadaşlar bilirler, Milliyet Çocuk dergisini kaynak göstererek farklı kapak resimlerini, bir köken bulma umuduyla paylaşmıştım.

Evet, demek ki birileri tutmuş bu kaynaktaki bir kareyi olduğu gibi almış ve dergi kapağı yapmış. Diğerleri ise bunu kaynak alarak, Zagor - Swing - Teksas gibi kapaklarda bu illüstrasyon kullanmışlar. Tabi İngiliz kökenli olarak.
3GmeOaw3_o.jpg


Hazır İngiliz demişken...

Yine paylaşımlarımı takip eden arkadaşlar bilirler. Capitan Volki Fransız pilotlarının maceralarını Türk pilotlarının maceraları şeklinde pazarlayan bir seridir. Bunun bir de öncesi varmış...Türk Kahramanlık Dergisi adı altında İngiliz pilotları Türk pilotları diye tanıtılmış.

fQVluW8F_o.jpg
 

abboritta

Süper Üye
12 Ara 2020
656
3,398
Boraks Günlüğü:

Daha Borax veya Capitan Venüs ortada yokken Boraks isimli iki macera ülkemizde yayınlanmıştır, Son Üç İnsan ve Dehşet Çemberi.
XOsLNHyg_o.jpg


Forumumuzda bu ikiliden yalnız Son Üç İnsan isimli macera yayınlanmıştır.

İlgili maceranın arka kapağında yedi çizer görülmektedir ve grafik bölümünde ise Alfred Beschle’nin ismi yazılmıştır.

Ben çizimleri oldukça kaliteli buldum, Fransız çizgi romanların harika çizimlerine sahiptir. Özellikle Borax ve Capitan Venüs gibilerden önce böyle harika bir çalışmanın olmasını çok beğendim. Kitap kapağındaki renk tonlamaları, renklerin uyumluluğu - dağılımı... Teksak - Tommiks ovallerinden sonra beni etkileyen bir çizgi roman olmuştur, Boraks.
pbh1vwtH_o.jpg


Hani insan düşünüyor, böyle kaliteli iş yapılmışsa daha sonra nasıl Borax ve Capitan Venüs gibiler ortaya çıkmıştır?

Sonra rahmetlinin yorumunu gördüm, rahmetli şöyle yazmıştır: Conan'ın Kaplanadam Tapınağı'ndaki kaplanadam, Korku kitaplarında yer alan çizgiromanlardaki karakterler ve çizgiler birebir kopya ve çok az kareler de bağlantıyı sağlamak için çiziktirilmiş, Kimi sahneler Vampirella'dan araklama, Son üç insan çizgiromanı ortaya çıkmış, Tarihimizdeki düzmece mustafa gibi, Somali Korsanları bile daha özgün çalışırdı...

Rahmetli keşke benim Borax, Capitan Volki, Karaoğlan, Capitan Venüs yazılarım gibi başka arkadaşların kara çocuk ile ilgili paylaşımlarını ve yazıları görse idi.

Benzer karelerin kullanımına dair araştırmamızda Jean-Claude Forest’in Barbarellası bile sonuç vermemiştir.

Öncelikle Conan’daki macerada kaplan adam Zagor’daki bir nedenden ötürü dönüşüm içeriklidir. Boraksta ise bu durum yoktur. Evet, belli benzerlikler var ama bu daha çok esinlenme kökenli olarak değerlendirilebilir.

Kaplana dair bazı sahneler Swamp Things ile ilgili olabilir.

Rahmetlinin ifade ettiği benzerliklere Axa’da ilave edilebilir, ama bayan arkadaşın başkalaşmasına dair çizimler oldukça kalitelidir.

Senaryo rahmetlinin yazdığı gibi oldukça vasat olarak kabul edilebilir, ama çizimler oldukça kalitelidir. Bu tezatlık belki de bizim çizimlerin kökeni konusunda yeni bulgularla karşılaşmamız konusunda hatırlatıcı olacaktır ve belki de rahmetli o kadar haklıymış ki diyebiliriz ve biz de ‘’ Somali Korsanları bile daha özgün çalışırdı. ‘’ diye yazabiliriz.

Bundan sonraki yazılarımızdaki Somali ifadesi rahmetlinin bu ifadesi ile ilgili olacaktır.

Benim bulabildiğim tüm benzerlikler şu kadardır, ancak önemle belirtmek isterim ki bu benzerlikle kopyacılık ile ilgili değildir daha çok esinlenme kökenli olarak, şimdilik, benim için anlamlıdır:

HetIlsjv_o.jpg

zgvWfnu4_o.jpg

la0lq0dM_o.jpg

deCkAC86_o.jpg

r6G9xhZz_o.jpg


http://www.cizgidiyari.com/forum/ara-da-bulasin-cizgi-romanlar/44748-boraks-son-uc-insan.html
 

abboritta

Süper Üye
12 Ara 2020
656
3,398
Vampirella Günlüğü:

wa18HriO_o.png


Bu kadar Vampirella demişken Capitan Venüs ve Borax konularına ek yapmamak olmazdı.

Borax günlüğünde yazdığım gibi Borax çizim içeriğini tamamen bir Vampirella hikayesinden almıştır. Ama biz bunun Amerikan kökenli olduğunu düşünmüyoruz, çünkü bu hikayeler ülkemizde yayınlanmaktaydı.

Sadece hikayeler değil Borax’ın ilk sayısına dair kapak bir Korku kapağıdır ve bu da Eerie’ye aittir. Ve çizim ise Manuel Sanjulián’e aittir.
lmDTtJwO_o.jpg


Bu Somali yoğunluğu içinde erotik çizimlerin ithal edilerek çizilmesinin, bir çaba gerektireceğinden, gerçeklemiş olabileceğini düşünmeyebiliriz. Son sayıdaki hikayelerin sıralı şekilde aynı olması gibi faydanın artış içerikli oluşu, tarafımızdan bu çaba için bir kıstas olarak kabul edilmektedir.

Müstehcen içerikten ötürü bu şekilde paylaşım yapılacaktır:



Gelelim Vampirella’ya...
wa18HriO_o.png

Ülkemizde müstesna filmlere müstesna dvdler hazırlarmış(filmle birlikte izlenen filme ait yorumları bile Türkçe izlememize olanak sağlamış) A.E. Film’in, The Criterion Collection benzeri, çıkarttığı Saga Collection’da yer alan Jeremy Irons’un başrolünü oynadığı Lolita filminin dvd arka kapağında şu yazılıdır:
Lolita, hayatımın ışığı, kasıklarımın ateşi. Günahım, ruhum, Lo-li-ta.

İşte Vampirella’da böyle bir şeydir. Kadın değildir, ama çekicidir. Onun dudakları günahın adıdır, ama vazgeçilmezdir. Bedeni yer sürüngeninin bedenidir ama karşı konulmazdır. İhtiraslı olması meydan okumadır ve hep hatırlanandır, Vampirella...

Dominatrix figürün popülerleşmesini yani avamlaşmasını sağlamış Vampirella’nın fantastik çizim dünyası ile iç içe olması bu nedenle anlamlıdır.

Peki, ülkemizde Vampirella seks oyuncağı olarak görülmesinden başka bir anlamı olmuş mudur?

Örneğin Vampirella’ya ait olmayan fantastik kapaklar oradan buradan alınmışken bu ne kadar mümkün olabilir?
fLxGKCNG_o.jpg

Çizer: José Antonio Domingo Bernabéu​

Teksas içeriğine uygun olmayan bayou, piton gibi temaları kapaklara yerleştirmeleri dahi sorun teşkil etmemiş arkadaşlar olmuşken erotik içerikli bir kadın betimlemesi olsun da ne olursa olsun denilmiştir herhalde.

Tabi Vampirella kapaklarını da başka kapaklar için kullanmışlardır, aynı Zagor’a ait olan bayou resmini Teksas için kullananlar gibi.
gwzLdLe1_o.jpg


Zaten mutlak bir yasadır, bir seri asla orijinal şekilde yayınlanmamıştır. Biraz oradan biraz buradan...

Kopya çizime alışmışların belki de en büyük kabiliyetleri de zaten budur, yeteneğe dayalı çizim yapabilme değil de photoshopla kareleri bütünleştirmenin öncülüğü. Dikkat edelim My Mistress Vampirella’ya taç bile takılmıştır, canavarın parmakları Vampirella’nın bacakları arkasında kalmıştır ama anlamsızca Vampiralla kapağındaki kurukafa kapağa eklenmiştir. Vampirella nereye basmaktadır, canavarın parmakları arasına mı?
CdSazrfy_o.jpg

SELJHJSQ_o.jpg


Bunun gibi birçok Somali korsanlığı Korku kapaklarına eklenmiştir. Zaten beta veya gama değil de diğerinden yayınlanan korkuların sadece adları korkudur, Fantastik Kadın resimleri ile kapak hazırlayanlar herhalde bu tür kadınların korkunç olduğunu düşünmüş veya düşündürmek istemiştir. Veya Somali korsanları ister oradan alsın ister buradan nasıl olsa pazarda satılıyor gibi bir durum mu vardır?

Örneğin bu resim...King Kong veya Tanzanya dağ gorilinin Vampirella ile ilgili ne olabilir?
ItQBVDhd_o.jpg


Tabi çizgiye dair yardımlaşmalar da vardır.
AOExFPnS_o.jpg


Korku, Vampirella kapaklarının oluşumuna dair neredeyse her sayılarına ait Somali korsanlığı sonucu bulunabilir, eğer orijinalden birebir kopya değilse.

Sadece bu da değil, bu kapaklardaki belli unsurlar çizgi roman kapaklarında da kullanılmıştır.

Vampirella’nın orijinal çalışmalarına dair açıklamalar David Roch’ın hazırladığı kitapta yayınlanmıştır. Ama Somali korsanlığına dair açıklamaların yer aldığı bir yayın hazırlanmamıştır.

Sadece tek bir çizeri ele alalım, Üstat Frank Frazetta. Bu kapakta yer alan Enrique Torres-Prat’in yeniden çizdiği Köle Kraliçe ve Frazetta’nın Kurt Sürüsü isimli çalışması görülmektedir(Barbar Conan ve annesi).
BiQklDsO_o.jpg


Dördüncü sayıdaki Vampirella kapağıdır ama arka plandaki ayı Frazetta’nın Ayı isimli eseridir.

Tüm bu örneklerden daha önemlisi ise Vampirellalarda yer verilen ‘’ Uzaydan Gelen Kadın ‘’ ismidir.

Hem seks oyuncağı olarak algılanabilecek hem güzelliğin betimlendiği hem de kırmızılar giyen...evet bu Capitan Venus'tür.

Daha önce tanımlandığı gibi imzaya bağlı olmayan Alman kapakları daha çok Frazetta gibi üstatların çizilerinden esinlenilerek çizilmiştir. Ama uzayla ilgili kadın betimlemelerinde bariz bir Vampirella etkisi vardır.
wa18HriO_o.png

7xD5Zarj_o.jpg


Bu kapak resmi Aralık 1975 tarihli Korku dergisinde kullanılmıştır. Ama aşağıdaki resimdeki Vampirella betimlemesi 1976 tarihli Vampirella kapağında yer almıştır, Frazetta’nın Kurt Ana isimli eserine eklenerek...
gGzsELZz_o.jpg


Frazetta – The Galleon
NFAAO3nI_o.jpg

cJ6TO60R_o.jpg

9MhKtX1z_o.jpg


O zaman Capitan Venus kapaklarına bir daha bakalım...

Vampirella’nın orijinal kapağı Korku Aralık 1974’te yayınlanmıştır. Buradaki yaratıklara dair betimleme Frazetta’nın Neanderthal isimli çalışmasıdır.
a3Zfq0Nc_o.jpg

IaWFofOo_o.jpg


Vampirella’nın saçını sarı yapınca orijinal olunmuştur.

5WsyVh1d_o.jpg

YWCK190b_o.jpg

7KvbTt7E_o.jpg
 

abboritta

Süper Üye
12 Ara 2020
656
3,398
Ek:
wa18HriO_o.png

Söz konusu Vampirellla ise bu sözde Vampirella kapaklarının Teksas'a bile uyarlanmaması olmazdı.

Yw3a2lWj_o.jpg
 
Son düzenleme:

abboritta

Süper Üye
12 Ara 2020
656
3,398
CCCIX.

CCCVIII isimli paylaşımımda Milliyet Çocuk kökenli kapak konusuna değinmiştim.

Diğer örnekler:

ZAh7naDn_o.jpg


6LEjQQxW_o.jpg
 

abboritta

Süper Üye
12 Ara 2020
656
3,398
CCCXVIII.

Bu kapak konusunda önce John Wayne'nin betimlendiğini düşündüm.
k0qw6ve9_o.jpg


Fakat birebir kopya kapak çizimi konusunu ve daha önceki Tom Reks Günlüğü ile ilgili paylaşımlarımı hatırladım ve bir daha Tom Reks konusuna eğildim ve sonuç:
kyBRrrkG_o.jpg


Çok garip, bir Tex kapağı neden Tom Reks'teki bir kareden alınabilir? Tex'te ilgili olabilecek karelerde bir sorun mu olmuştur?
 

abboritta

Süper Üye
12 Ara 2020
656
3,398
Fatin Fedaisi 007 Günlüğü:

Borax ile ilgili yazım konusunda araştırma yaparken bir Kara Murat kapağının Axa karesinden '' alınmış '' olduğunu tespit etmiş ve dostlarla paylaşmıştım.


Ama acaba bir tane miydi?


bbr5kJUu_o.jpg


Ve sonra oğlanlardan kara olan değil de Murat'lardan kara olanın bu macerasının olduğunu öğrendim, Kızlar Manastırı...Ne efendim ne? Kızlar Manastırı...

Herhalde bu başlıkla kız meslek lisesi önünde ciğer bekleyen kedi gibi beklentileri olan yiğitler ön planda tutulmuştur.

Neyse dedik bari biraz yiğit olup okuyalım, o da nesi? Bizim Kraliçe'nin değil de Fatih'in fedailiğini yapan yiğidimiz bir kızımızın kafasını uçurmaya geliyor ve kız hemen bu versiyonla kendisini karşılayınca '' Bu karı beni seviyo ...'' diyor...

Zaten Türk kahramanlık çizgi romanı denilen çizgi romanlarında hep olan şeydir bu. Yiğidi görür görmez her güzel kızın içi bir tuhaf olur ve hemen... Aynı Seinfeld isimli dizideki Kramer'in kavorka gücüne sahip olması gibi bir güçtür bu...Ama biz gömülü resim paylaşalım, biz o kadar da yiğit değiliz.



İçerik mi, peh! Pent...se veya Pla..oy dergilerinin arka kapaklarındaki kurgu '' gerçek hikayeler '' gibi içerikler Charlie'nin meleklerini bile dize getirecek Kara Murat'ın içerik çerçevesidir.


Hazır Muradlardan kara olan dedik bir de Kebir diyelim(gerçi Kirk Douglas değil ama...)
ExVfhxeT_o.jpg


ve bir de bu arkadaş...
RFYiSKRk_o.jpg


Tabi bir de bu şaheser var...Ne o efendim? Osmanlı zamanına ait bir karakter tutmuş da 1950'lilere ait bir Amerikan kızı ile ilgileniyor...Bize göre ilginç bir kombinasyon, hani Cennet Amerika'yı(Evángelos Odysséas Papathanassíou - Conquest of paradise) bulanlar Feza Pilotları denilse daha mantıklı olurdu.

K8gqXPC4_o.jpg
 
Son düzenleme:

abboritta

Süper Üye
12 Ara 2020
656
3,398
CCCXXII.

Milliyet Çocuk ve Teks konusunda başka bir oradan buradan alınmışlık örneği...

CH2CaQFz_o.jpg
 

abboritta

Süper Üye
12 Ara 2020
656
3,398
CCCXXV.
Tom Braks'taki Amerikan kapak kökenli atın kafası ve Alman kapak kökenli kovboy ile zenginleştirilmiş bir Teksas beyaz kapak...

pBUEtb2l_o.jpg
 

abboritta

Süper Üye
12 Ara 2020
656
3,398
Ömer Muz Günlüğü:

a.
aZbIwpuE_o.jpg


b.
PBvq0sO3_o.jpg


c.
80yJqFN2_o.jpg


d.
8xoDBFDn_o.jpg

Not: Alman kapağı Ömer Muz'un çalışmasıdır.

e.
oXZYPQZG_o.jpg


f.
xjfE1cfB_o.jpg
 
Son düzenleme:

abboritta

Süper Üye
12 Ara 2020
656
3,398
Antonio Hernández Palacios Günlüğü:

Evet İspanyol çizer Palacios'un harika eserlerinden biridir Mac Coy(McCoy) ve Türk çizerlerin kapaklarını hazırlamaları konusunda da en önemli isimlerden birisi olmuştur, aynı Frazetta üstat gibi.

Ama işin bu boyutlarda olduğunu konuya eğilmeden bilmiyorduk...

Buna göre Türk çizerler ve özellikle Ömer Muz Mac Coy'un ilk iki sayısındaki karelerle kapaklar hazırlamışlardır.

Mac Coy kareleri temelde Il Grande Blek ve Capitan Miki maceralarına dair kapak hazırlanmasına kullanılmıştır.

Karelerin seçilmesinde etkili olan unsurlar temelde basitleştirme, derinliği olmayan ve zoomlama geleneğine uyumlu olabilecek karelerdir.

Önemle belirtmek gerekir ki biz aslında Ömer Bey'in çizimlerini 70'li yıllarda Alman keskinliği ve sertliğiyle hazırlanmış kapaklara tercih ederiz ve kendisinin Teksas'a ait çizimlerinin epik içerikli olduğunu düşünüyoruz.

Ayrıca Mac Coy'un içeriğine dikkat edildiğinde, içerikteki karakterlerin bazıları belli aktörlerin çizimleridir ve özellikle Türkiye'deki Zagor gibi kapak resimlerine dahi durum yayılabilir. Örneğin Türkiye'de bilinmesini pek de mümkün görmediğimiz bir korsan betimlemesi aslında Mac Coy kökenli olabilir.

Ve tabidir ki, kopya değil de, esinlenme örnekleri Mac Coy'da da vardır...
jVRHQDqJ_o.jpg


Şunu belirtmekte fayda vardır, ülkemizde yayınlanmış neredeyse tüm '' Güneyli '' ve bazı '' Yankee '' kapak resimleri Mac Coy kökenlidir. Ve bulunacak her resimden sonra buradaki paylaşımım güncellencektir.

Evet, gelelim ilgili resimlere.

Mac Coy Bölüm 1:

1-
ZNYR0PdL_o.jpg


2-
wD3gCXIS_o.jpg


3-
TnF4RTsq_o.jpg


4-
s18mugos_o.jpg


5-
FKGAdmTI_o.jpg


6-
UQ5kCmAR_o.jpg


7-
SSlqnXzv_o.jpg


8-
syz1duAx_o.jpg


9-
jovrbYpC_o.jpg


10-
8Y1zH6ml_o.jpg


11-
8gYXM75G_o.jpg


12-
NjDlqZHV_o.jpg


13-
fXkVXD8L_o.jpg


14 -
IUhdvqPl_o.jpg


15 -
2FjRYfOt_o.jpg


16 -
vIjUIh7I_o.jpg


17 - a.
tvyCvRDd_o.jpg

b.
k8dxRzjL_o.jpg


Mac Coy Bölüm 2:

1 -
r725VYle_o.jpg


2-
NgbeU1uS_o.jpg


3-
4HKMGwH2_o.jpg


4-
nUHa6L08_o.jpg


5-
CBRNnlEf_o.jpg


6-
bA4xPtEs_o.jpg


7-
hi1rHN7h_o.jpg


8-
vbNK3v5a_o.jpg


9-
54PKLKvH_o.jpg


10-
d2lGA5VW_o.jpg


11-
NyRz9haB_o.jpg


BdtYaF2F_o.png
 
Son düzenleme:

abboritta

Süper Üye
12 Ara 2020
656
3,398
Stanislaw Chlebowski Günlüğü:

Shoryuken arkadaşımızın paylaşımı sonrasında Türkiye Çocuk isimli dergideki bir kapaktan haberim oldu.

Türkiye Çocuk isimli derginin ilgili kapağında, Dördüncü Murad’ın Bağdat seferine ait bir illüstrasyon içerikli tablo tekrar çizilmiştir(!).
4AZgryvY_o.jpg


Prolegomena olarak tanımlanabilecek bir kısa bir yazı ile bu kapaktan yola çıkarak birkaç şey yazmak isterim.

Bu tablo milli sıfatı taşıyan ve saray değil de saraylarla ilgili kurumun bünyesindeki tablolardan biridir.

Osmanlı Devleti içinde başlayan Batılılaşma emarelarinin bir unsuru olarak, bu tablo Fransa’da sanat eğitimini almış Polonyalı Stanislaw Chlebowski tarafından yapılmıştır.

Osmanınoğulları ilgili dönemde Batılılaşmayacak bir Batılılaşmaya biraz propaganda biraz da Medeniyet’e uyum sağlayabilmek adına rıza göstermişlerdir. Bu rızada kabul de as olunan ise Ceddin Deden şeklindeki bir propaganda yumağı çerçevesinin ilkleri olarak, propaganda çerçevesinde anlam taşıyan sözde tarih ama özde kurgu olan bir tarihe dair illüstrasyon çalışmaları yapılmasına kaynak aktararak, Osmanlı Devleti’ni içte tarihi başarılarla dolu savaşmayı iyi bilen olarak dışta ise savaşmaktan başka bir şey bilmeyen Osmanoğulları Avrupa için de savaşabilir veya Avrupa’ya karşı da şeklinde bir imaj çizmeye çalışmaktı ve tabidir ki Osmanlı toplumunun birden fazla toplumu içinde barındıran toplum yapısı gibi gerçekçi tarihi güncel olana yenik düşmeye başlamıştır.
bB7l7UcV_o.jpg

Gelenekselçilikle bağlantılı güncellik aslında belli bir kasıt çerçevesinde geleneğin güncellenmesidir, kurgulanmasıdır ki bu güncel – yeni olandan en temel farktır. Gerçek – gerçekçi - tarih veya sanatsal değer kavramı da güncel de inanılan olmaktadır, geleneksel güncellikte. Geleneği belirleyen güncellik olduğundan, olmak zorunda tutulunca, güncelde olanlar geçmişin tanımları olarak anlam taşır hale gelmektedir.

Osmanlı’nın zalimlikleri, köle ticaretinden kazandıkları ile zenginleşmesi, sömürgecilik ve koloniciliği...bunlar kurgu tarihte olmayan şeylerdir. Osmanlı sütten çıkmış ak kaşıktır, mazlumdur, her zaman için haklıdır. Aynı oradan buradan içerik – kapak çaldı ama en güzel hikayeyi biz yazdık, Hümeyra’nın seslendirdiği Sessiz Gemi aslında Christian Delagrange’nin seslendirdiği Sans toi je suis seul’in çakması olsa bile Hümeyra daha iyi cover yapmıştır ama bir klasik olarak Türk Kahramanlık film müzikleri hep çalma olsa ne olacak biz daha iyisini yaparız, imkan yok kardeşim bir imkan olsa biz böyle füzeye bağlanmış Just Married tenekeleri gibi uçar giderdik...şeklindeki düşünceler temelde sanat yoksunluğunu karikatürize etmeyi meşru saymadır. Örneğin fazla abartmayalım beste değil söz önemlidir veya çizim değil hikaye önemlidir...Yani çalmaya hak vardır ve ona dair kılıf da hazırdır(para yoktu, az zamanda çok şey isteniyordu..., ama bu bir gelenek olabilir mi(özgün iş yapmadaki basiretsizliğin, tembelliğin nedeni)?

Chlebowski’nin resimlerinde hep savaşan yiğitler barizdir, hani biraz 60’lardan sonra ortaya çıkan popüler Türk yiğitleri gibi. Ve tabi bu resimlerde tebaayı yöneten liderin atı beyaz olmaktadır.
vmZGEEhc_o.jpg


Oryantalist arabesque çerçevesinde padişah buyrukları ile hazırlanan kurgulanmış Osmanlı tarihine dair yazılı unsurlarda, Alman – Fransız diplomatlar da Osmanoğullarının tarihini bir milletin değil de bir hanedanın tarihi olarak anlatagelmişlerdir, ki Osmanoğullarına dair bilinen tarihte içerik bu diplomatların tanımlarına dayalıdır, ve yıllarca sağlamış çokluluğun tek tip bir topluma yavaş yavaş dönüşmeye başladığı dönemlerde de Osmanoğulları da anlatılacak bir tarih varsa bu tebaanın değil de hanedanın tarihi olmalıdır şeklinde bir algı oluşturmuşlardır. Onlarla savaşanlar, onlara isyan edenler, onların başarıları, onların mağlubiyetleri...bir nevi günümüzün pembe dizileri tadındadır Osmanlılara ait kurgusallık.

Bilenler bilir, bir arkadaşımız şöyle bir yorum yapmıştı bir zamanlar: ...Bizanslıların kahramanlıkları hakkında fazlasıyla olay anlatılmasına rağmen Osmanlı cenahından sadece Fatih'in dehası ve azmi ön plana çıkarılmış olup savaşçıların veya diğer kumandanların kayda değer bir kahramanlık veya becerisi yansıtılmamış. Tüm başarıyı sultanlara hasretmek anlayışından mı yoksa bizim tarihçilerin yetersizliğinden mi bilmiyorum. Neden tek bir kişiye odaklanılmışlığın esas olduğu umarım biraz aydınlanmıştır.

Tebaanın ödevi ve görevi hanedanın şatafatlı yaşantısını müktedir kılmaktır. Ve hanedan da olabildiğince ve tebaa ile mutlak orantısız bir şatafatlı hayat içindedir ve iktidarları ile uyumlu olanlara bu şatafat içinde farklı menfaatler temin etmektedir.

Bunu şu şekilde özetleyebiliriz, tarih kurgulaşınca ideoloji halini alır ve ideolojik bakış açısı öğrenilenin subjektif bilgisini doğrulamak çerçevesini tanımlamaktadır. Dolayısıyla resim gibi her türlü sanatsal veya mimari yapıtın da temelde yapım nedeni bu doğrulamayı istikrarlı tutabilmedir. Burada as olunan hanedan olduğuna göre buradaki ideoloji aileyi – sülaleyi – hanedanı Osmanoğlu adı altında ideolojileştirme ve ailenin – sülalenin – hanedanın iktidarını istikrarlı tutabilmedir. Padişah’a bağlılıkla ağa olmuşların ailelerinde de bu durum geçerlidir.
IPOeKEzK_o.jpg


Kurgu tarihte as olunan tek taraflılıktır. Toplumdaki başka toplulukların düşünceleri, inançları önemsizdir ve önemsiz olmalıdır. Çünkü burada amaç araç olarak kullanılanlarla Abdulaziz’i Belgrad’da beyaz beygirin üstünde görebilme hayalidir.

Tebaa bu olunca atanmışlığa dair kurumlarda da padişahlaşanlar henadandan olmaktadır. Örneğin, bir profesörün yeterliliği akademik çalışmaları açısından anlamsızdır, kişinin o sıfatı taşıyıp taşımadığı önemlidir ve herkes ona sıfatından ötürü mutlak saygı duymalıdır. Yani bu kişi için bu bir meslek veya idealistbir bakış açısı değildir, şablonlara uyarak sıfat taşıyarak farklı olduğunu ispat eden bir araçtır. Örneğin bu kişi eğer doç oldu ise üç ismi vardır ve kaynakçalarda ismini bu şekilde yazdırır: SOYADI, Doç X

Aynı durum güvenlik- tıp gibi türlü devlet kurumlarında da geçerlidir, ama tıp konusu biraz daha jönlük içeriğinde olduğundan tıptan anlaşılanın veterinerlikle ilgililik olabileceği düşünülebilir. Bir okul müdürü döneminde eğiticilerin öğrencilere sundukları eğitim ile diğer atanacak olanla arada mutlak farklılıkların bulunabilmesi de bu tebaa olmaya riayet farklılıkları içermektedir.

Osmanlı’da başlayan izhariyete dayalı zalimliği de içeren gerçeklikten ayrı kurgusallığa(vakayı adiye) geri dönersek.

Osmanlı’da İslam’daki yasağa rağmen Fransız kökenli illüstrasyon aslında o kadar tepki çekmemekteydi. Çünkü yazı bilmeyen ahaliye illüstrasyon ile, bezirgan mantığıyla, bir şeyleri anlatmak veya pekiştireç olarak bunları kullanmak, onları yönlendirilebilir kılmada önemli idi ki bu kişilerin entellektüeller tarafından mâ’lûmadfurush(bilgiyi satma becerisi gösteren / mâ’lûmadufôrushi : bilgiçlik taslayan – bilgiler satan) olarak tanımlandıkları ifade edilmektedir. Örneğin bir x türbesi Ceddin Dede’ye ait olarak tanımlanmıştır, ancak dirayadın gereğini bilen entellektüeller bunun yakın zamanda yapıldığını bilirler ve bunun bilindiğinin bilinmemesi için mâ’lûmadufôrushiye başvurulur(kasıtlı olarak). Çünkü padişaha sadakat mutlaktır, Ehl-i Beyd’e alternatif olduğu dahi düşünülebilecek konumlandırma yapılan hanedana dayalı kurgu tarihe sadık kalmamak padişaha sadakatin sorgulanmasına neden olabilir ve dikkat edelim Osmanlı’ya dair kurgusal tarih en paranoid padişah sıfatlı II. Abdülhamid zamanında en fazla başvurulan araç olmuştur ki bu dönemde Türkçülük II. Abdülhamid’in halkı paranoyaklaştıran, kutuplaştıran ve kendisinin ve yandaşlarının fani olduklarını unutturan tutumlarına(Ne mel'unsun ki rahmetler okuttun ruh-i İblis'e...) karşı bir ışık olarak parlamıştır.

Ve yine dikkat edelim, hanedanlılığa odaklı kurgusallıkta muhaliflik de aslında hanedan çekişmesi açısından anlamlıdır. Bu nedenle padişaha bir sözüne dahi alternatiflik eşittir masonluk, siyonistlik, Batıcılık...kısaca karşıt olan ne varsa onların bir derlemesidir.
SUIQNwJL_o.jpg


Bu neden önemlidir? Şimdi tabloya geri dönelim. Bu neydi Bağdat Seferi değil mi? Bağdat’da Avrupai tarzda kale mi varmış? Peki, beyaz beygir altında kalmış kahverengi ata binenler Bağdatlı şövalyeler midir? Yoksa Abdulaziz’in gücü Batı’da ve Doğu’da olacaktır, aynı Ceddi Dedesi IV. Murad gibi mi? Peki, cilalı kalbi Osmanlı olarak atan tebaanın dedesi IV. Murad olabilir mi?
4AZgryvY_o.jpg


Osmanlıların iktidarlarını korumak için hanedandan ibaretliliği esas alan zihniyetlerine karşılık toplum içinde engelleyemedikleri entellektüellik seviyesindeki artış, Batılılaşmaya başlayan bir toplumun bir hanedandan ibaret olmaması gerektiği şeklinde tepkilerle karşılaşmıştır. Osmanlılar sadece savaşan değillerdir, ki ilerde aynı eleştirdikleri şekilde aidiyet hissedilen milletin savaşmaktan başka bir kabiliyeti olmadığına dair yoğun propaganda yapacak Türkçülük akımının önemli destekler bulmasında en önemli faktör bu olmuştur. Osmanlılar her milletin sahip olabileceği kabiliyetlere sahiplerdir ve Medeniyet’e de uyum sağlayıp kendi sorunlarını kendisi çözebilirdi. Ancak politik amaçlarla hazırlanan kurgu tarihlerine dair illüstrasyon içerikli tablo Polonyalı Stanislaw Chlebowski tarafından çizilmesine alternatif(!) Osmanlı bünyesinde yaşayan ressamlar ne derece önemli olabilirdi? Ayrıca Entrée de Mahomet II à Stamboul’daki oryantalizme karşıt bir alternatif nasıl geliştirilebilirdi?

Chlebowski çalışmalarını eskiye dair olabilecekleri güncel olanla birlikte değerlendirerek yapmıştır. Örneğin ilgili dönemde Osmanlı milletine(Osman’nın oğulları) değil de Osmanlı’nın hanedanlığına hizmet eden ve Anadolu’daki toplum yapısından habersiz atanmış askerin aktardıkları ile Polonya – Osmanlı savaşı betimlenmiştir; bu hanedan hizmetindeki askerin görüngüleri askeri birimler eskileştirilerek betimlenmiştir. Buradaki amaç Abdulaziz’in, Ceddin Deden şeklinde, Belgrad’da kuşatma olabileceğine dair imaj uyandırmaktı ve nasıl Abdulaziz beyaz atına biniyorsa onun cedleri de beyaz ata binerek kahramanlık göstermişlerdir, onlar adildir, onlar sütten çıkma ak kaşıklardır...

Ve Chlebowski gibi Osmanlı’da sarayın ressamları olarak görev yapmış ressamların(Pierre-Désiré Guillemet - Ivan Konstantinovich Aivazovsky - Luigi Acquarone - Fausto Zonaro) görevleri, bu durumu olabildiğinde istikrarlı tutmaktı.

İmparatorluk Alayı yoktur, Abdulhamid döneminin tanımına uygun(ben değil biz - Ceddim) Ertuğrul’un İmparatorluk Alayı vardır ve Fausto Zonaro ise bunu çizendir. Peki, Osmanoğullarında ressam yok mu idi? Vardı, ama tebaadan değil hanedandan – tebaanın çalışmalarına sadece imza da atabilmiş - Abdülmecid Efendi. Tabi bir de Hasan Rıza Begh vardı.

Hasan Rıza Bey konusunda güncel söylemlerde ne ön plandadır? II. Mehmed’in İstanbul’a beyaz beygir üstünde girişini Fausto Zonaro değil Hasan Rıza çizmiştir, aynı ay ile dünya arasını bir karış olarak görerek aslında uzaya biz gittik diyen feza şairi gibi. Kanıtlar var, deneyler yaptık, bu konuda sempozyumlarda konuştum...Amerika’yı o değil bu keşfetti, Atatürk orada değil burada doğdu...hep bizi uyuttular ama biz şimdi uyanıyoruz şeklindeki tüm söylemlerle uyumda as olunan nedir? Delagrange’nin çalıntı şarkısı olsa bile bizimkiler daha iyisini yapmıştırdır herhalde...

Yine başa dönelim, Stanislaw Chlebowski’nin tablosunu Hasan Rıza’da yapmıştır ve bu tablonun Hasan Rıza tarafından yapılması sebebiyle herhalde bu tablo M.E.B. tarafından tavsiye edilmiş Türkiye Çocuk’un kapağında yer almış olabilir. Hasan Rıza’nın yaptığı bir röprodüksiyon değildir, diğer işleri gibi bu sanat eserinin basitleştirilerek çoğaltımış kopyasıdır ve bu örnek bize çizgi roman kapaklarını hatırlatmıştır(Biz Teksas ovaller dışında yalnız bir Süper Teks kapağını önemsemekteyiz. Bu kapakta içerik iki Tex karesinden alınmıştır, birincisi gökteki Lilith profili ve Tex’in yaşadığı acı sonrasında göğe yakarışı. Sadece bu da değil Lilith popüler bir aktristten esinlenilerek çizilmiştir yani mükemmel bir iş yapılabilirmiş. Para ve zaman noksanlığı bir bahane olabilirmiş...).
aEbIB5Ux_o.jpg

h7hNycBG_o.jpg


Peki, Hasan Rıza’nın yaptığı kopya eser Osmanlı ve Türkiye açısından resim sanatının gelişimine ne gibi bir katkı sağlamıştır? Kopya eserlerin varlığı toplumda eserler çıkartma açısından ne gibi katkı sağlamıştır? Evet, bu bir kabiliyet meselesidir genelleştirilemez ve başarı veya basiretsizlik kişiseldir ama toplum veya toplumlardaki birey veya bireylere ilham olma açısından bu kopya eserin katkısı ne olmuş olabilir?

Sanatsal değil de propaganda amaçlı yapılan her iş gibi Chlebowski’nin işlerinde de baskı olmuştur. Buna zaman baskısı da denilebilir. Tebaanın oradan buradan kopya iş yapmasından öncelerinde Chlebowski gibi yetenekli insanlar hanedanın altındaki tebaa olmadıklarından ötürü Osmanoğullarının henadan geleneğine, sürekli talepçiliğine istikrari bir rıza gösterememiştir.


xJiVqw0T_o.png
 
Son düzenleme:

abboritta

Süper Üye
12 Ara 2020
656
3,398
Boraks Günlüğü II:

Daha önceki Boraks Günlüğü'nde rahmetli Haluk Bey'in '' Somali korsanları '' tabirine de değinerek Boraks'ın rahmetlinin ifade ettiği kadar eleştirilemeyeceğini açık kapı bırakarak ifade etmiştim.

Rahmetli yazdıklarında doğru ifadelere yer vermiş olabilir mi diye kasıkların ateşi Lolita'nın(daha önceki yazımdaki tanımlama) fantastik versiyonu Vampirella'ya biraz baktım ve rahmetlinin ifadelerinin son derece yerinde olduğunu gördüm.

Benim ifadelerimdeki hata temelde çizgilerin kalitesi ile ilgiydi. Çünkü ben çizgileri biraz Esteban Maroto'nun o hayalvari çizim kalitesine benzettim ve en azından bunun yapılmış olması nedeniyle bu ifadelerin sert olduğunu düşünmüştüm. Ancak sonuçlar Haluk Bey'den yana ve önemle belirtmek gerekir ki bunlar sadece Vampirella ile ilgili olanlar...Tabi ki başkaları da var ve bu herhalde senaryodaki saçmaların açıklaması olabilir.
NhnAhzkn_o.jpg


Tabi ben de yanıldım, yanılmak istedim Jacula ile ilgili benzerlik bularak. Çünkü biraz daha orijinal içerik olabileceğini düşündüm, sonuçta 7 adet çizerin isminin bulunduğu bir çizgi romandan bahsediyoruz.

Evet, Vampirella ile ilgili sadece benim bulabildiğim sonuçlar:
dJ0ktYUM_o.png

1 -
3v8JI89I_o.jpg

2 -
DEh4omlM_o.jpg

3 -
89OHmCjA_o.jpg

4 -
djzYJvki_o.jpg

5 -
M8IBPXoA_o.jpg

6 -
LIlqUdgc_o.jpg

7 -
GHw3pvtc_o.jpg

8 -
TgxkHJ2D_o.jpg

9 -
yVo1Hlmq_o.jpg

10 -
vV9Vq5Iu_o.jpg

11 -
zs2CC4XT_o.jpg

12 -
UzK3HQpV_o.jpg

13 -
ArRya8rM_o.jpg

14 -
SqrZeCAS_o.jpg

15 -
kbcqxmNt_o.jpg

16 -
FRL6JKte_o.jpg

17 -
v1qT7ZwE_o.jpg

18 -
ebZABUsP_o.jpg

19 -
9pVfjU5t_o.jpg

20 -
UnujzxL4_o.jpg

21 -
1Nrw18Ox_o.jpg

22 -
ttZ08WZP_o.jpg

23 -
R1zgCkpa_o.jpg

24 -
0mbGYr1y_o.jpg

25 -
0RuSjK49_o.jpg

26 -
KBlo97jF_o.jpg

27 -
NHLrZVW9_o.jpg



Tabi Vampirella bu kadar kolay kurtulamamıştır, Türk çizerlerden ve tabi bu kadar etkileyici bir sahneyi canlandıramadan...
59FymQxV_o.jpg

dJ0ktYUM_o.png
ZxE18d0F_o.jpg

YFvqUPmB_o.jpg


Sadece Türk çizerler mi?

bdooThRK_o.jpg
 
Son düzenleme:

abboritta

Süper Üye
12 Ara 2020
656
3,398
CCCXXXII.

Daha önce esin kaynaklarıyla birlikte paylaştığım Şahin Karakoç'a ait betimleme...
YdKBTz6O_o.jpg


Buna karşılık Ömer Muz imzalı kapaklar genellikle şu şekildedir:

pwjvFo0x_o.jpg
 
Son düzenleme:
Üst