Kaan - Azraili Arayan Adam

Kolibri

Onursal Üye
E-Dergi Takımı
16 Haz 2012
423
6,899
Fatih İstanbul


Üstad Abdullah Turhan'ın,Son Havadis Gazetesi'nde 23 Eylül 1975 tarihinde tefrika edilmeye başlanan Kaan macerasını sizlerle paylaşıyorum.

Bu macera Yeni İstanbul Gazetesi'nden sonra çalışmaya başladığı Son Havadis'te Şeyhin Gözdesi macerasından sonra çizdiği 2. maceradır.


Daha sonra yine Kaan başlığıyla Kuğular Sarayı,Yeni İstanbul'da Tolga olarak çizdiği Yakut Göz, Can Bedeli,Büyük Yemin,Asya Çiçeği gibi maceralar çizmiştir.

İyi Pazarlar...

 

hadon

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
10 Mar 2010
3,056
9,128
Kastamonu
Kolibri Üstadım bir harika daha paylaşmış, hemen dalalım... Çok teşekkür ederiz; elinize, gözünüze sağlık.
 

sarkomer

Yönetici
18 Ağu 2009
13,336
303,299
Sayın "kolibri",
sunum ve harika paylaşım için teşekkür ediyor,
saygılarımı sunuyorum.

bayrakzaf.gif
 

erdallll

Onursal Üye
24 Eyl 2009
1,455
7,144
mükemmel bir paylaşımla hafta sonumuza renk kattın üstad iyiki varsın saygılar.kolibri dosyamıza atalım hemen tabi önce okuyalım.
 

ertuğrul

Admin
5 Nis 2009
24,886
140,717
Eline sağlık değerli dostum.
Aynı macera tolga fasikül serisinde var.
Zevkle tekrar okuyacağım harika paylaşım.
Güzel paylaşım için teşekkür ederim.
 

Melih41

Yönetici
4 Ağu 2012
3,714
49,233
Yine çizgi telimizden vurdun bizleri sevgili Kolibri, bu ne değerli bir paylaşımdır.
Kii senden ilkleri imkansızlerı çok gördük.. Sağ olasın var olasın..
 

direnc11

Yönetici
11 May 2009
10,086
37,163
İstanbul
Çizgi roman tarihimizin önemli renklerinden birisi Abdullah Turhan. Bu eserine de daha önce rastladığımı hatırlamıyorum. Zaten bir çalışmanın altında kolibri imzası varsa o çalışma nadir, zor bulunur bir şeye aittir.

Abdullah Turhan'ın ilk dönem eserlerinde kurgusunun bir miktar zayıf olduğunu söylesem çok mu haksızlık etmiş olurum? Hele bugün üstadın adıma imzalanmış kitabını teslim almışken?

Maceranın ilk sayfalarında ne oluyoruz, reenkarnasyon mu var Abdullah Turhan'ın öyküsünde derken Burak'ın Tanrı tarafından yaşamla cezalandırıldığını ve 650 yıldır yaşamakta olduğunu öğreniyoruz. Olabilir. Ancak bu figüre yer verdin madem usta, hiç olmazsa Kaan'la bir kez dahi olsa karşılaştırsaydın.

Öyküdeki geçişlerin bağlantıları da epey zayıfca.

Bir de kurgu hatası var ki bunu pek yakıştıramadım ustaya. Aliki ile Mavromati'nin ilişkisinin niteliğine dair bir hata:

dnjr.jpg
ixms.jpg

Bu ikisinin kardeş mi sevgili mi olduğuna karar verememiş, üstad.

Neyse olur böyle ufak hatalar. Çok çok ufak bir ihtimal ama Abdullah Turhan üstad bu yazıyı okursa da beni bağışlasın.

Üstadım, her zamanki gibi nadir bir eseri bizimle paylaştığın için çok teşekkür ediyorum.
 
Son düzenleme:

Shoryuken

Yönetici
9 Nis 2013
4,059
20,528
Kamlançu
Hikayeyi daha okuma imkanı bulamadım.
İsminden dolayı acaba Deli Dumrul'dan mı etkilenilip yazıldı diye düşündüm.
İnsin de bir bakalım hele, bu nadir eser nasıl bir şeymiş...
Teşekkürler üstadım, elinize sağlık.
 

dedo11

Onursal Üye
8 Nis 2013
1,895
5,273
Sayın kolibri ;
Derleme ekstra emektir. Tefrikaları derlemek ise bundan da fazla emek demektir.

Emeğine ve paylaşım isteğine teşekkür ederim.
 

Kolibri

Onursal Üye
E-Dergi Takımı
16 Haz 2012
423
6,899
Fatih İstanbul
Çizgi roman tarihimizin önemli renklerinden birisi Abdullah Turhan. Bu eserine de daha önce rastladığımı hatırlamıyorum. Zaten bir çalışmanın altında kolibri imzası varsa o çalışma nadir, zor bulunur bir şeye aittir.

Abdullah Turhan'ın ilk dönem eserlerinde kurgusunun bir miktar zayıf olduğunu söylesem çok mu haksızlık etmiş olurum? Hele bugün üstadın adıma imzalanmış kitabını teslim almışken?

Maceranın ilk sayfalarında ne oluyoruz, reenkarnasyon mu var Abdullah Turhan'ın öyküsünde derken Burak'ın Tanrı tarafından yaşamla cezalandırıldığını ve 650 yıldır yaşamakta olduğunu öğreniyoruz. Olabilir. Ancak bu figüre yer verdin madem usta, hiç olmazsa Kaan'la bir kez dahi olsa karşılaştırsaydın.

Öyküdeki geçişlerin bağlantıları da epey zayıfca.

Bir de kurgu hatası var ki bunu pek yakıştıramadım ustaya. Aliki ile Mavromati'nin ilişkisinin niteliğine dair bir hata:

dnjr.jpg
ixms.jpg

Bu ikisinin kardeş mi sevgili mi olduğuna karar verememiş, üstad.

Neyse olur böyle ufak hatalar. Çok çok ufak bir ihtimal ama Abdullah Turhan üstad bu yazıyı okursa da beni bağışlasın.

Üstadım, her zamanki gibi nadir bir eseri bizimle paylaştığın için çok teşekkür ediyorum.

Güzel tesbitler sevgili direnc11.

Abdullah Turhan'ın 43 yaşında,mesleğinin zirvesinde olduğu bir dönemde çizdiği bu maceradaki tutarsızlıklar göze batıyor gerçekten.
Yıllarca Akşam,Yeni İstanbul gibi gazetelerde görev yaptıktan sonra çizdiği bir macera bu.
Akşam ve Yeni İstanbul'da birlikte çalıştığı isim Ratip Tahir Burak'tı.
Ratip Tahir gibi dev bir isimle çalışmak daha fazla motive edici bir faktör olabilir diye düşünüyorum.
Son Havadiste ilk sayfa politik karikatürlerini Vehip Sinan çiziyordu. Ali Recan'da gerek çizgiromanlarla,gerekse illüstrasyon ve Mutlugiller gibi bantlarla katkıda bulunuyordu.

Bu macerayı çizdiği dönemde bir konsantrasyon eksikliği olduğu anlaşılıyor.Çizimler çok güzel.Üstada Allah uzun ömürler versin.

Macera biraz itina gösterilse çok daha güzel olabilirdi.

Yemende çocuğu gömüp kadını öldürenlerden biri yıldırımdan sağ kurtulup Burak (Mansur? ) gibi 650 yıl yaşayıp Burak'ın ondan intikamını aldıktan sonra ölmesi daha uygun olabilirdi.
Kaan la karşılaşmaması bence de eksiklik.
Aliki'nin birlikte kaçtığı sevgilisini bir karede kardeş yapması çok saçma.
(Fonda arabesk bir müzik,severken kardeş mi olduk)Birlikte ölüü göze alacak kadar gözünü karartan birirnin hiç olmayacak şekilde lükse meraklı olduğunu belirtip ayrılmak istemesi de hoş,değil.
Macera da sonuca bağlanmadan bitiyor.
Bana kalsa imparatoriçenin gayrimeşru oğlu bir yolunu bulup tahta geçmeli ve Alikiyle evlenip mutlu olmalıydılar.

Ne o çok mu uçtum sizce?
Narnianın dolabından geçince hayal gücümüzün sınırı kalmıyor.
 

direnc11

Yönetici
11 May 2009
10,086
37,163
İstanbul
Aaa... Ben bu macerayı daha gençken hazırladığını düşünmüştüm...

Aslında en az üç macera çıkardı bu öyküden. Nasıl denir biraz eklektik olmuş. Burak'ın macerası bambaşka, öykünün ilerleyen aşamalarında Bizans Kraliçesi ile ilgili bölüm bambaşka.

İlave ve doyurucu bilgiler için teşekkürler, üstad
 
12 Şub 2010
15,006
545,544
Çizgi roman tarihimizden önemli bir eserin paylaşılması vesilesiyle yapılan değerlendirmeleri okumak, birikimimizi arttırmak, düşüncelerimizi paylaşmak, Diyarı en sevdiğim yanlarından...

Sevgili kolibri üstadımızın paylaşımlarıyla hiç bilmediğimiz, duymadığımız tarihi Türk çizgi romanı okuduk ve ufkumuz açıldı. Okudukça hem hayretten hayrete düştük, hem de daha farklı gözle bakmaya başladık.

Kolibri'nin açtığı ufukla, çocukken okuyarak geçtiğimiz bir çok çizgi romanı şimdi yazarıyla, çizeriyle tanımaya, kıyaslamaya başladık.

Abdullah Turhan çizgileri gerçekten çok nefis. Keşke öyküleri de öyle olsaydı diyebiliyoruz artık. Benim her vesileyle dile getirdiğim çizgi roman yazarlığı ile çizerliğinin ayrı olması gerektiği düşüncem giderek pekişiyor.

Sevgili direnc11 üstadım da Azraili Arayan Adam macerası için aynı kanaati paylaşmış. Güzelim çizgiler sıradan bir senaryo ve acemice bir kurguya kurban edilmiş.

Bu tabii ki, Abdullah Turhan ustamızın bir eksiği değil. Ustayı buna mecbur eden memleket koşulları. Yazarına ayrı, çizerine ayrı ücret ödemeye elvermeyen ekonomik koşullar.
Konuyu biraz daha deşersek, vatan kurtarma:D edebiyatına dalacağız mecburen. Ama sorunun temelinde de bu yatıyor. Az okuyan bir millet, çok satmadığı için para kazanamayan gazete veya yayıncı.. Bir taraftan da aynı gazete veya yayıncının diğer gazetelerle rekabet edebilmek için ısmarladığı tarihi çizgi romana ayırdığı kısıtlı bütçe ile elinden ne gelir ki, çizerimizin? Ekmek parası için kolunu sıvar, mesleği ve yeteneği alanına girmeyen senaryo ve kurgu üretir mecburen. Üstelik bu atılımın da ilk yılları, ilk zamanlarıdır. Ustalaştıktan sonra biraz daha derli toplu senaryolar üretmeye çalışır ama hiç bir zaman amatörlükten öteye gitmesi mümkün olamaz.

Bu nedenle ve kişisel değerlendirme ölçülerime göre, Abdullah Ziya Kozanoğlu'nun senaryosunu çizen ve deneyim kazanan Suat Yalaz, ender görülen bir başarıyla Karaoğlan senaryo ve kurgularında başarı göstermiş ve bu alanda yarattığı etki ile tarihi çizgi roman akımına öncülük etmiştir.

Suat Yalaz'ın kazandığı başarı ve gördüğü ilginin rüzgarına kapılan gazete yöneticileri bu akımın getirilerinden yararlanmak amacıyla başka yetenekli çizerler istihdam etmişler ve gazetelerde tarihi çizgi roman furyasını başlatmışlardır. Malkoçoğlu, Kaan ( sonradan Tolga v.s. ), Tarkan, Kara Murat v.s. pek çok tarihi çizgi romanımız olmuştur.

Karaoğlan maceralarında da yıllar sonra kendini tekrar eden konular olmuşsa da, özellikle ilk dönem macera senaryo ve kurgularını başarılı bulurum. Diğer tarihi çizgi roman kahramanlarının maceralarında ise senaryoyu güzel bulsam bile balonlardaki konuşmaları basit, tekdüze ve edebi yönden zayıf olarak değerlendirmişimdir. Her yönüyle beğendiğimin sayısı çok azdır. Bunun için de Karaoğlan'ı her zaman ayrı tutarım.

Kaan'ın bu macerası için de sevgili direnc11 dostumun değerlendirmelerine iştirak ediyorum.

Sevgili kolibri dostumuz sayesinde tüm bu değerlendirmeleri yapabilme imkanına kavuştuk. Değilse sıradan bir çizgi roman okuru olarak kalacaktık.

Sunumlarıyla, paylaşımlarıyla bize ufuk açan, bilgilendiren dostuma şükran ve saygılarımı sunuyorum.
 
Üst