Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Çok ilginç bir öykü..
Neye niyet neye kısmet..
Ya da "üste çıktım diye sevinme , altta kaldım diye yerinme" tarzı alışık olmadığım bir öykü..
Okuyacak olanlara moda deyimle spoiler vermemek için ayrıntıya girmeyeceğim..
(kendi deyimiyle)Ayhan'ın yer yer karikatürize tiplerle anlattığı hikaye Ezop masalları tadında..
Sevgili Ahmet, işte bu da senin farkın..
İşte bir Türk çizerinin külliyatı..
Sağol, varlığın gerçekten varsıllaştırıyor..
Saygılarımla..
Mizahın dışında başka unsurlar da var ama
spoiler vermemek için kendimi zor tutuyorum
Teşekkürler üstadım, çok çok özel çizgileri
keyifle okumaya devam ediyoruz...
Üstadım, benim için bu çizgi romanlar çok önemli, biliyorum; max. 20 sene sonra yok olup gidecekler, şu an bile sizlerin sayesinde forumda görüp öğreniyorum, ama yaptığınız bence çok önemli; her yayınladığınızda kayda giriyor, aranmasa bile; belki 100 yıl sonra bile biri bakabilecek ve okuyabilecek, eski eserlerin Diyar’da varlığı; forumu kesin farklı yapıyor, ellerine sağlık.
Ayhan BAŞOĞLU tam bir tarihi çizgiroman üstadı.Ülkemizde o kadar çok yazılan çizilen bir konudur ki tarihi çizgiromanlar...Ama kimi kendini okutur kimi kaybolur gider .Çizim yeteneğiniz ne denli güzel olursa olsun eğer konu ,öykü bütünlüğü sağlanamazsa kalıcı olmaz.İşte bu yüzden Başoğlunu severim .Konu-çizim tutarlıdır.Sanırım kolibri üstad da bu konuya hakim.Tarihten cımbızla çekip çekip bizlerin mest olmasını sağlıyor.Tam kitap olacak araştırma bunlar.Teşekkürler üstad.
1958 yılına ait ( benden 4 yaş küçük ) ama derlediğin gazeteyi yazmamışsın veya ben bilmiyorum. Bilsem iyi olurdu ( Kayıt notuma geçerdim )
Belki hepinize ters gelecek ama ben “Ham halini” beğeniyorum. Tam Kağıt rengi. Düşünün sayı “zamangezgini” kitap seçenekleri arasında “eskitilmiş fon” sunuyor. Boşuna mı ? Daha bir gerçek hissi veriyor. Beyazlatılınca aslında uzaklaşıyor.
İndirdim ve okudum. Konu öykü için gerekli olan “ilginç” olma özelliğini koruyor. Ama merak ettim Ayhan Başoğlu çizdiği bu çizgi romana neden hep yabancıları kullanmış ? Hiç Türk ismi yok , ortamı yok. “Konusunu Türk’e uygun görmediğinden olsa gerek” diye yargıya varmaktan başka çıkar yol bulmadım ( Neden uygun bulmadığına da hak vermedim. O ayrı )
Tam da bitti derken yeni bir sürprizle çıkıp gelen Kolibri üstada teşekkür ediyorum.O buzdağının arkasaından kutuplara kadar geliriz bilesin dostum.
Her ne kadar çıktısını alıp kitaplığımda saklasam da asla değerine karşılık gelmeyecek çalışmalar.
Fumetiller bir şekilde basılıp kitap haline geliyor ve kitaplığımdaki yerini alıyor ama bu bulunmaz çalışmalar hep bir şekilde öksüz kalıyor.
Bu çalışmaları da gerçek formatında yani basılı olarak gelecek kuşaklara bırakma şansını elde edemezmiyiz acaba?
Forumlarda kaç kişi takip eder,kaçı beğenir,kaçı hem beğenir hem basılı olarakta elinin altında dursun ister bilemem tabi ki.Kolibri dostum ne düşünür,birisi ön ayak olup yayıncı kar mantığı olmadan tamamen maliyetine bu işle ilgilenebilir mi onu da bilemiyorum.
Ama Ayhan Başoğlu külliyatının ve buna benzer külliyatların basılı olarak ta kitaplığımda olmasını çok arzu ederdim.
Bu konuları takip eden dostların da fikirlerini öğrenmek isterim.
Bulunmaz paylaşımına bir kez daha teşekkürler üstadım.Ellerine yüreğine sağlık...