Zübük / Sayı 27

dedo11

Onursal Üye
8 Nis 2013
1,875
5,113

Sayın ritvan ;

ZÜBÜK okuma günlüğü : ZÜBÜK OKU(YORUM) :

"Bizim Batı uygarlığı düzeyine ulaşabilmemiz için, Batı uygarlığının hiç değilse bir düzeyde durması gerekir. Bunun da çaresi , Batıya salyangoz, kaplumbağa, sülük, akrep ihraç edeceğimize, her Batı ülkesine birkaç politikacımızı ihraç etsek de oralarını da bozup bize benzetseler de, onlar bizimle bir düzeye gelse olmaz mı?"
Dedo11 Yorumu : Süper bir fikir...!!! Onlar yani
Amerika ve Avrupa ülkeleri bunu bütün dünyada uyguluyor. Şöyle ki kendi isteklerini yapacak insanları Geri kalmış ülkelerin başına getirip duruyorlar. Getirdikleri de o ülkeleri BATI'ya benzetmiyorlar ; Ülkelerini BATI(RIP) duruyorlar...



"Özel teşebbüs meydanlardan sonra, Galata Köprüsünü ve Atatürk köprüsünü de istemektedir. Bu isteğe göre köprüler özel teşebbüse kiralanacak veya satılacaktır. Ancak, gerek kira, gerek satış için peşin para istenmiyecek, köprülerden geçiş parayla olacak ve vatandaşlardan toplanacak köprü geçiş paralarıyla, özel teşebbüsborcunu 200 senede devlete ödeyecektir. Böylece, şimdi devlete bir yük olan köprüler, gelir kaynağı olacaktır."
Bu satırlar 1. sayfadaki "Meydanlar özel teşebbüse devredilecek özel teşebbüsün sürprizi nedir?" başlıklı yazıdan..
Dedo11 Yorumu : Bizim gençliğimizde biz Tam Bağımsızlık , Tam demokrasi'nin olduğu bir ülkede üretim araçlarının kamunun olduğu bir ekonomik sistem isterken islamcısı-ırkçısı-muhafazakarı-liberali vb. tüm o kesimler ise "Özel teşebbüs" diye tutturmuştu. Yukarıdaki mizah karışık yazıda anlatıldığı gibi şeylerin bir kısmını benim alıntıladığım kısım vb. ise ciddi önerileri ve istekleri idi. Ama doğrusunu söylemek gerekirse o andaki topluma bu uçuk ve kaçık geliyordu. Toplumsal tabanları da pek yoktu. Çoğu kişiler bilmez aslında 12 Eylül Askeri darbesinin amacı öyle anarşiyi önlemek falan değildi. Zaten ülkenin büyük bölümünde sıkıyönetim vardı. Askeri güçler tam yetkilerle ne istedi de yaptırılmadı? Ama onları kullanan güçler başka şeyler istiyordu.
1- Kendilerine bağlı olmak değil tam itaat eden bir iktidar istiyorlardı. Çünkü Adalet Partisi ve Demirel onların oluşturup iktidara taşıdığı güçlerdi ama bir yere kadar itaat ediyorlardı. Her türlü önleme rağmen Kıbrıs'a çıkartama yapmışlar ( Ecevit ). Ekonomik ambargoya karşı da evet evet inanmayacaksınız ( şimdi bunun için milyon kere daha fazla neden varken yapılmıyor ) AMERİKAN ÜSTELERİ KAPATILMIŞTI. Kendi oluşturdukları partiler ve devlet adamları ; örneğin Demirel de tüm ABD emirlerine rağmen bu üstleri açmıyordu.
2- Liberalizmin 24 ocak kararlarını o günkü sosyal uyanış içinde olan Türkiyeye uygulamak hiçbir gücün , iktidarın becerebileceği iş değildi. Oysa iş basitti ; ülke olarak hiçbir şey üretmeyeceksin emperyalist ülkelerden alacaksın ( saman bile deniyordu. Size bir şeyler hatırlatıyor mu bilmem ). Üretmeden almak için sana para lazım o zaman emperyalist ülkeler Türkiyeye bol bol dış borç verip köle ülke yaratacaklar. İktidarlar buna evet diyor ama Türk Toplumundaki uyanış buna müsade etmiyor ( O dönemki genel kurmay başkanı demişti ya "Türkiyede Sosyal uyanış ekonomik kalkınmanın önüne geçti. Bunu önlemeliyiz." aynen böyle demişti. )
3- Devletin kuruluşundan beri gelen yatırımlar nedeniyle Çok güçlü bir KİT ( Kamu İktisadi Teşebbüsler ) var. Bunlar tasfiye edilmeli. Yani Özelleştirilmeli. Yani üç kuruşa eşe dosta , partiliye , dış sermayeye satılmalı... Buna da Türkiyedeki Toplumsal Uyanış müsade etmiyor.
4- NATO'da Türkiyenin veto hakkı var. Bir türlü Yunanistan'ın NATO'ya alınmasına evet demiyor Türkiye ( Demirel bile ). Öyle bir iktidar getirilmeli ki "TAK ŞAK" paşalar gibi ABD nin tüm istekleri hemen yerine getirilmeli... ( Bu da size birşeyler hatırlattı mı?)
5- Türkçe sözcükler türetiliyor. Kendi dilinin bağımsızlığını savunanlar var oldukça onları zihnen ele geçirmek olanaklı değil. Türk Tarih Kurumu , Türk Dil Kurumu Sosyal bilinci uyandırıp güçlendiriyor...
6- Türkiyede SOL güçler çok büyük bunları türlü bahanelerle içeri atarak , sokak sokak kurşunlayarak , bombalayarak tüketemiyoruz , bunu ancak bir askeri diktatörlükle köküne kibrit suyu döküp kurutursak oh ne güzel dikensiz gül bahçesi olur toplum...
7 - Çalışan emekçi sınıfı tüm engellemelere rağmen , sarı sendikalara rağmen , silahlı sağ örgütlerin grevlere , mitinglere saldırmalarına rağmen çok güçlü... Veee güçlü olduğu için maaşlarını çok iyi bir noktaya çektikleri yetmiyormuş gibi yılda 5-6 ikramiye ile iyice ekonomik güce erişmişler... Bunlarla demokratik düzende mücadele etmek imkansız....

..............
..............

Ve ABD'nın "BİZİM OĞLANLAR BAŞARDI" dedikleri Askeri Cunta 12 Eylül 1980 yönetime el koydu. Yukarıda saydığım tüm maddeleri ve sayamadıklarım
ABD ve AB nin emperyalistlerinin tüm isteklerini yerine getirdi. Şimdi bakmayın ; "Biz Askeri darbelere karşıyız" , "Biz Askeri Darbe Anayasasına karşıyız" diyenlere. Oylamada biz bir avuç ilerici güçler dışında tüm gerici güçler neredeyse yüzde 93 küsür bu toplumun insanı bu anayasaya ve Faşist Askeri Diktatöre evet oyu verdi...



SLOGAN : DÜNÜNÜ BİLMEYEN ve ONDAN ÖĞRENMEYEN YARINI KURAMAZ....


Emeğine ve paylaşım isteğine teşekkür ederim...




 
Üst