Doktor Kim
Aktif Üye
- 17 Mar 2011
- 325
- 14,239
1938 yılında doğan Superman ve 1939 yılında doğan Batman 1939 yılı sonlarında DC'nin en önemli iki kahramanı olmuşlardı. Bugünkü hallerinden oldukça farklıydı iki karakter de. Zaten ilk doğduklarında büyük bir mitosun kalbinde yer almalarını kimse planlamamıştı.
Superman'in 1939 ve 1940'daki gelişimi yavaş ve ihtiyatlıydı. İlk sayısından itibaren Superman zaten yoğun ilgi görüyordu. DC'nin aslında Superman'i değiştirmek için bir sebebi yoktu. Karakterdeki tüm değişiklikler aslında kurgu icabıydı. Superman'in radyo maceraları da değişik bir bakış açısı katarak Superman karakterinin oluşturulmasına yardım etti.
Superman tüm bu süre boyunca hala iyinin yanında yer alıp ufak kötülerle savaşmaya devam ediyordu. Superman için daha akılda kalacak kötüler yaratma çabaları oldu Siegel ve Shuster'ın. Bu konudaki ilk ciddi deneme Ultra-Humanite oldu. Ultra bir bilimsel araştırmada beyin kapasitesi yükseltilmiş ve bu kapasitesini kötülük için kullanmaya karar vermiş bir süper kötüydü. İşin enteresanı Ultra sadece Siegel ve Shuster'in yarattığı Superman karakterinin ilk haliydi. Bu ilk Superman taslağının başarılı bir kötü karakter olacağını düşünen Siegel ve Shuster Haziran 1939'da Ultra'yı ilk defa Superman macerasında kullandılar.
Ultra klasik bir çılgın bilim adamı portesiydi. Öldü sanıldığı sayılardan sonra bir ya da iki sayı sonra geri döndü hep. Şubat 1940'a kadar ki sekiz Superman macerasında Ultra yoğun olarak yer aldı. Şubat 1940'da Superman'i öldürmek isterken kaza sonucu kendini öldürdü.
Ultra'yı öldürme kararı aslında başka bir kötü karaktere yol açmak içindi. Siegel ve Shuster bir süre sonra yeni ve daha enterasan bir kötü karakter kurguladılar. Bu karakter de kötü bir bilim adamı olacaktı. Ama Ultra gibi insan üstü bir zekaya sahip olmayacaktı, sadece dahilik seviyesindeki zekasını kötülük için kullanıyor olacaktı. Aynı zamanda bu yeni karakterin Ultra'dan daha kurnaz, daha hesapçı ve daha fazla amaç peşinde koşması planlandı. Ultra ile bu karakter arasında bir çok benzerlik olacaktı. O yüzden Ultra öldürülerek bu yeni karaktere yer açıldı.
Yeni karakterin ortaya çıkması için de yine ilgi çekici bir yol kullanıldı. Avrupa'da savaş devam ediyordu. Daha çok kuzey Avrupa'daki İskandinav ve Baltık ülkelerinin kontrolü için Almanlar ve Sovyetler Birliği bu ülkelerin yerel kuvvetleriyle savaşıyordu. İngiltere ve Fransa hazırlık ve savunma konumundaydı. İtalya ise savaşa girmek için fırsat kovalıyordu. DC tam da bu ortamı veren bir hikaye ile yeni kötü kahramanını Superman'in karşısına çıkardı : Luthor.
Luthor'un ortaya çıktığı macerada Superman ve Lois Lane savaşı izlemek için Avrupa'ya gidiyorlardı. Savaşan ülkelerin isimleri yerine hayali isimler konulmuştu. 1940'ın başında hala Amerika tarafsızlığını muhafaza ediyordu ve henüz müttefikler safhına yanaşmaya bile başlamamıştı. Böyle bir ortamda Superman savaşan tarafların ikisini de tek başına mağlup ediyordu ve bunu yaparken her şeyin arkasında ülkeleri birbirine düşürmek isteyen bir gücün olduğunu keşfediyordu. Bu güç Luthor'du. Luthor'un zekası Superman'i bile atlatacak kadar güçlüdür. Fakat Superman güçlerini kullanarak Luthor'un planlarını bozmayı başarır, ama Luthor'u yakalayamaz.
Luthor 1940 ilkbaharında çıkan ve ilk defa eski maceraların ya da gazete karikatürlerinin tekrar basımını değil de özgün mateyal içeren Superman #4'de de görünür. Luthor ile ilgili bir ufak not da ilk maceralarda kızıl saçlarının olduğu. Daha sonra gazete karikatüründeki bir yardımcı çizer hatası sonrası Luthor saçsız çizilecek bu çizim Luthor'un bilinen görünümü olacaktır.
Superman daha kötü karakterlerin maceralara katılmasıyla biraz daha fantastik bir yola girmeye başlayacaktır. Bu dönemde kötü karakterlerin de etkisiyle Superman'in özellikleri de değişmeye başlayacaktır. Ama Superman'in özelliklerindeki değişimlerde öteki medyaların, yani günlük gazete karikatürünün ve radyo programının etkisi büyüktür.
Superman'in ilk maceralarında Clark Kent ve Lois Lane Daily Star isimli bir gazetede çalışmaktadır. Editörleri George Taylor'dır. Gazetenin ismi Shuster'in Toronto'da geçen çocukluğunda dağıttığı bir gazetenin adından alınmıştı. Fakat Superman çizgi roman dünyasından gazete dünyasına geçince gerçek isimli bir gazetede çalışması rakiplerin reklamını yapmak gibi olacağından Shuster ve Siegel gazetenin adını Daily Planet olarak değiştirdiler. Çizgi romanlarda bir süre daha Daily Star kullanılsa da radyo programının başlamasıyla da birlikte gazete ismi kalıcı olarak Daily Planet oldu. Radyo programının başlamasıyla birlikte editör karakter olarak da George Taylor yerine Perry White geldi. Çizgi roman bir süre daha Taylor'ı kullanmaya devam etse de sonbahar 1940'da çıkan Superman #7'den itibaren çizgi romanda da Daily Planet'in editörü Perry White oldu.
Tabi daha önemli bir değişiklik Superman'in güçleriyle ilgiliydi. Superman yazıldıkça güçleri oturmaya başladı. Örnek olarak ilk maceralarda Superman'in uçma gücü yoktu. Çok yükseğe ya da çok uzağa atlayabiliyordu. Ne kadar yüksekten düşerse düşsün zarar görmüyordu. Ama bir binanın penceresinden içeriyi dinlemek için bile pervaza tutunması gerekiyordu. Bu biraz da Superman'in kurgusunun tüm fiziksel özellikleri insan üstü olan bir kahraman şeklinde kurulmasındandı. Ama bir süre sonra bunun pratik olarak çok gerçekçi olmadığı ve çizmesinin ya da radyoda canlandırmasının daha zor olduğu iyice anlaşıldı. Atlayan bir adam çizmek biraz zordu. İster istemez uçuyor gibi görünüyordu. Radyo programında da atlama efekti için uygun bir şey bulunamamıştı. Radyo programı başladıktan kısa süre sonra Superman'in yükselmesi ".. and up! up! up!" şeklinde ve havalanan bir kuş sesine benzer bir sesle canlandırılmaya başladı. Kısa süre sonra da çizgi romanda Superman'in yükselmesi uçma olarak gösterilmeye başladı. Kesin bir kopuş noktası olmadı asla. Bazı ilk dönem panellerde Superman'in uçtuğu iddia edilebilir ya da daha sonraki panellerde sadece atladığı. Ama Mayıs 1940 tarihli Action Comics #24'deki şu panelden sonra artık Superman'in uçmaya başladığını söylesek herhalde yanlış olmaz.
Yine de bu uçuş görece mütevazi bir uçuştu. Superman'in canı sıkıldığında güneş sisteminde gezintiye çıkmasına daha uzun zaman vardı.
Superman'de bu dönemde olan başka bir değişiklik de kıyafetinin çizimidir. İlk çizimlerde Superman'in göğsündeki kalkan ve S küçük ve çok da belirgin değilken Haziran 1940 tarihli Action Comics #25 ile birlikte bu semboller biraz daha büyüyüp belirginleşti ve pelerinde de benzer bir sembol olduğu açıkca görülmeye başladı.
Son olarak da Superman'in görselliğin olmadığı radyo ortamında yayınlanmaya başlayan macerasındaki tarz farkları ise Superman'in hikayesine damgasını vuracaktı.
Superman'in ilk çizgi roman maceralarında Superman genelde kötülerle tek başına mücadele ediyordu. Daily Star editörü George Taylor Clark Kent'i zaman zaman çeşitli haber konularına yönlendirerek macerayı başlatıyordu, ya da Clark Kent macera sonunda hikayeyi Daily Star için habere dönüştürüyordu. Clark Kent'in Lois Lane ile etkileşimi ise bir tür arzu nesnesi şeklinde kurgulanmaya çalışılmıştı.
Ama radyo şovunda dinamikler daha farklıydı. Hikayenin macera kısımları görsellikle anlatılamadığından Superman'in kendi kendine konuşması ile aktarılıyordu. Fakat bunun yoğun şekilde kullanılması da tuhaf ve rahatsız ediciydi. O yüzden yan karakterlerin Superman maceralarında rolleri arttı. Öncelikle bahsettiğimiz gibi yeni bir editör karakter Perry White doğdu. White da Geoge Taylor gibi genelde macerayı başlatıyor ya da bitiriyordu, fakat Taylor'dan daha fazla katkısı vardı radyoda.
Benzer şekilde Lois'in maceralara olan katkısı da artmıştı. Genellikle Clark ile birlikte hareket ediyorlardı. Bir tehlike olduğu zaman Clark Superman'e dönüşüp Lois'i kurtarıyordu. Radyo maceralarında ortaya çıkan bir karakter de Daily Planet'ın ofis boyu Jimmy Olsen'dı. Jimmy Olsen Clark'ın arkadaşı bir çocuk olarak kurgulandı. Bu dönemde Clark ile Lois arasında bir rekabet de başlamıştı. Lois hırslı bir kadın portresi çiziyor, Clark'ı çok yumuşak buluyordu. Clark Superman kimliğiyle Lois'in bir adım önündeydi ama kimliğinin ortaya çıkmaması için de Clark Kent zayıf bir karakter olarak kalmaya devam ediyordu. Clark bu sebeplerden Lois ile kuramadığı samimiyeti Jimmy Olsen ile kuracaktı. Bazı maceralarda Lois Lane yerine Jimmy Olsen eşlik edecekti Clark Kent'e ve Superman'e.
Superman'deki bu görsel değişiklikleri ve hikayedeki gelişmeleri yaratmada Shuster ve Siegel'ın karakteri büyütmesinin payı olduğu gibi Shuster ve Siegel'a yardımcı olan diğer isimlerin de payı vardı. Bu dönemde Superman çizimlerinde zaman zaman Paul H. Cassidy, Denis Neville ve Paul Lauretta'nın Siegel ve Shuster'a hayalet bir şekilde yardım ettiği biliniyor. Bir diğer yardımcı yazar Wayne Boring ise bu isimlerin yapamadığını yapacak ve 1950'lerde Siegel ve Shuster'in ardından Superman'in çizim sorumluluğunu tamamen üstüne alacaktır. Ages of Comics
Bir diğer yardımcı yazar Wayne Boring ise bu isimlerin yapamadığını yapacak ve 1950'lerde Siegel ve Shuster'in ardından Superman'in çizim sorumluluğunu tamamen üstüne alacaktır.
İşte Doğan Kardeşlerde Uçan Adam olarak yayınlanan Süpermen'in en beğendiğim çizeri olan Wayne Boring'in çalakalem hemen çizip imzaladığı
bir Uçan Adam resmi..
ZAMANGEZGİNİ
BAYHUN ÖNTÜRK
Moderatör tarafında düzenlendi: