Tuncel Kurtiz 1966 tarihli SES dergisi'nde..

[scanfan]

Tuncel Kurtiz
1966 Yılında
"Ses Mecmuası" 2 Nisan 1966 tarihli 14. sayısının iki sayfasını "Tuncel Kurtiz"e ayırmış. Kurtiz 1958'de "Dormen Tiyatrosu"nda oyunculuğa başlamıştı. 1960'lara gelindiğinde bir yandan tiyatro yapıyor, bir yandan da sinema filmlerinde oynuyordu. 1964'ten bu derginin çıktığı tarihe kadar 30'un üzerinde filmde oynamış, bu filmlerin ezici bir çoğunluğu da 1966 yılın ait. Bu filmler genelde avantür filmler ve "Umut" filmini çekmeye henüz yıllar var, ancak bu filmler arasında "Hudutların Kanunu" ve "Son Kuşlar" gibi dikkat çekenler de var. Haliyle "Tuncel Kurtiz" de magazin dergilerinin dikkatini çekmekte gecikmemiş. Nur içinde yatsın.

Tuncel Kurtiz
1936-2013

​

 

[Baltimora]

Güzel bir paylaşım. Teşekkürler sevgili Scanfan..

Allah kendisine rahmet eylesin..

 

[savok]

Hafızamın zayıflığı sürekli beni zor durumda bırakır... Ancak bu fotoğrafları yakın zamanda gördüm diye anımsıyorum... Unutulacak gibi değil ki.. Boğaz'ın bu halleri bir daha asla olmayacak, damlara çıkan bir Tuncel Kurtiz hiç olmayacak..

Damlara çıkma deyince aklıma geldi, Cihangir'de bir çatı katında oturduğum dönemler, yeni evlenmişim.. Cicim ayları, eşim ne dese ikiletmiyorum. Kedi bulmuş getirmiş eve... Mecburen aldık.. Ama daha sonra başıma gelenleri bilcek olsam alır mıyım hiç.. Senesi olmadan kedi azdı, tut tutabilirsen evde.. Boşluğu gördüm mü kaçıyor... En yakın yer de çatı... Hayda eşimin aman kedi kaçtı, yakala bağırtıları arasında ben de peşinden... Önde kedi arkada ben damdan dama dolaşıyoruz... Elalemin çatılarında kedi peşinde az kiremit kırmadım... Lanet hayvanı kısırlaştırdım da ben de o da dama çıkmaktan kurtulduk...

Yani Tuncel Kurtiz'in bu hallerini yaşadığım için iyi bilirim..

Teşekkürler bu güzel anımsatmalar için.. Saygılar efendim..

 

[denizkara]

Dayımın yakın dostu olduğu için; bizzat tanıdığım büyük usta, en samimi dostu Kuzgun (Acar) amca idi, ikisinin bir gece maceralarını bilirim Hatay’da (Vakti zamanının Kadıköy Hatay Mayhanesi; daha sonra Bostancı’ya taşınan, şu an Mehmet Ali ile Hatay; yolumuza devam ediyor hâlâ sağlam, giderseniz benim adımı verin; hesaplar rahvan); polislerin arama muhabbeti meyhanede, dışarıdaysa askerler; dönem malum, bir gün anlatırım o hiç unutamadığım delikanlı geceyi, eline sağlık dostum, bir bir gittiler, yolları açık olsun, biz de yakında gideceğiz nasıl olsa, kuracağız tekrar masayı orada.

 

[yeryüzü]

Hem sanatçının gençlik halleri,
hem İstanbul'un 50 yıl önceki hali,
bir de Savaş ağabeyin damdaki
hallerini düşününce şöyle bir
tebessüm etmemek olmaz..

 

[Lami Tiryaki]

Damlara çıkma deyince aklıma geldi, Cihangir'de bir çatı katında oturduğum dönemler, yeni evlenmişim.. Cicim ayları, eşim ne dese ikiletmiyorum. Kedi bulmuş getirmiş eve... Mecburen aldık.. Ama daha sonra başıma gelenleri bilcek olsam alır mıyım hiç.. Senesi olmadan kedi azdı, tut tutabilirsen evde.. Boşluğu gördüm mü kaçıyor... En yakın yer de çatı... Hayda eşimin aman kedi kaçtı, yakala bağırtıları arasında ben de peşinden... Önde kedi arkada ben damdan dama dolaşıyoruz... Elalemin çatılarında kedi peşinde az kiremit kırmadım... Lanet hayvanı kısırlaştırdım da ben de o da dama çıkmaktan kurtulduk...
..

Heh heee İyiymiş. Haldun Simavi, vebofset üretici ismiyle 1970 yılının Mart ayında Sek Sek diye bir çocuk dergisi çıkarmaya başlar. İçinde bol kepçe çocuk fotoromanları yanında çocuk magazin yazıları ve çizgi romanlar da vardır. Bende Aralık 1972'de yayınlanan 147. sayısından sonrası olmadığı için kaç sayı çıktı bilmiyorum. Ancak çocuk fotoromlanları müthiştir. Çocukluğumda okuyup kendimi yerine koyduğum pek çok öyküyü içerir. O dönemde çok popüler Enid Blyton kıvamında çalışmalar arasındadır.

Bu serinin 61-74. sayıları arasında yayınlanan Esrarengiz Baloncu isimli fotoromanda Tuncel Kurtiz'de rol alır. Ancak künyede adı Tuncer Kurtis diye yazılıdır. Rahmetlinin bir çocuk fotoromanında da yeralması bende tuhaf bir heyecan yaratmıştır.

Selamlar
Lami Tiryaki