agartan
Onursal Üye
- 28 Haz 2019
- 1,220
- 11,330
The Abyss (1989) *Oscar*
Çizgi Diyarının Bayramı Kutlu Olsun.
Sayın Scanfan ve Hayriflix için:
Yönetmen: James Cameron
Senaryo: James Cameron
Müzik: Alan Silvestri
Ülke: ABD
Tür: Macera, Dram, Bilim-Kurgu
Süre: 164 dk.
Vizyon Tarihi: 31 Mart 1990 Türkiye (Işığın Bittiği Yer)
Dil: İngilizce
Bütçe: $69,5 M / Hasılat: $110 M
Çekim Yeri: Los Angeles, California, ABD
IMDb Rating: 7.6
*Oscar* 1990 En İyi Görsel Efekt
Hoyt Yeatman, Dennis Muren, John Bruno, Dennis Skotak
Sunum: 1,15 GB, HDTVrip 720p, orijinal dilde ve Türkçe altyazısı yanındadır.
İndirmek İçin: Film 2 part "rar" dosyası içindedir.
Part01:
Part02:
turkcealtyazi.org tanıtım yazısı:
Soğuk Savaş dönemi sırasında bir Amerikan nükleer denizaltısı bilinmeyen bir düşmanın saldırısına uğrayıp deniz tabanına oturur.
Amerikan donanması yakınlardaki bir petrol istasyonunun çalışanlarından olayın sebebini araştırmalarını ister ve
onlara destek olarak bir özel tim ve yüksek teknolojiyle donatılmış bir araştırma denizaltısı gönderir.
Elde ettikleri veriler ve tespitleri sonucunda takım kazanın sebebinin dünya dışı varlıkların saldırısı olabileceği yargısına varır,
fakat araştırmalarında ilerleyebilmek için 'Abyss' denilen derin sualtı kanyonuna girmek zorundadırlar.
Amatör bir dalgıç olarak, beni şok etmişti bu film.
Çevrildiği yıl ile hiç ilgisi yok, bugün vizyona girsin yine müthiş iş yapar.
Efektler dahil 10 / 10. Hiç sırıtan bir taraf görmedim. James Cameron işi biliyor. Evrensel yapım diye buna derim.
'Abyss' genel olarak 'uçurum' anlamına geliyor.
Bu filmde oceanography (oşinografi - okyanus coğrafyası) terimi olarak ise güneş ışığının ulaşamadığı, çok derin yer anlamındadır.
Filmi ortalama 2 yılda bir izlerim ve izlemeye devam edeceğim.
Oyuncular, filmin konusu her şey harika.
Filmin başından sonuna kadar kesinlikle filmin içindesiniz.
Bilim-Kurgu severlerden izlemeyen kalmamalı.
Sinemalarda yaklaşık yarım saati kesilmişti.
Benim şansıma, gittiğimiz sinemada "makinist" -bir de üstüne üstlük- bobinleri karıştırmıştı; allak bullak olmuştuk. :S
Ticari versiyonlarda (VCD, DVD ve BluRay) yaklaşık 25 dakikası eksiktir. (140 dakikadır)
Filmin riplendiği AXN HDTV bizdeki bir zamanların CiNE5 kanalı gibi, paralı bir kablo TV yayınıdır.
Ripleyen her kimse, aldığı hayır dualarıyla kesin cennetlik olmuştur.
Sunumum, "Special Edition" denilen, kesilmiş sahneleri de barındıran bu versiyondur.
* Önemli Not: Aşağıdaki yazı filmin konusu hakkında ayrıntı içermektedir! *
*The Abyss Special Edition" olarak filmin çıkarılan sahnelerin de bulunduğu versiyonu filmi izleyen ve
önemseyen herkes tarafından mutlaka izlenmelidir...
Özel efektin doruğa çıktığı bu sahnelerde; hikaye daha bir güzelleşir, detaylanır;
hatta binlerce dolara malolmuş filmin en kalabalık sahneleridir bunlar...
Okyanustaki dalgalar Hürriyet Heykeli boyunda yükselir ve öylece kalırlar, bunu görmek kaçırılmamalıdır.
Bu sahnelerde yaratıkların niye kendilerini açığa çıkarmadıkları, neden saklandıkları da "dünyadan görüntüler" eşliğinde anlatılmaktadır,
oysa bu çok değerli görüntüler stüdyo tarafından "film politik olur" nedeniyle acımadan çıkartılmış.*
James Cameron bu filmi çekmeden önce, filmde oynayan oyuncuların tamamının profesyonel dalgıçlık lisansı almasını şart koşmuş.
Sualtı sahnelerinin çoğu, filmin çekildiği tarihte henüz inşaat halinde olan Güney Carolina'daki
Cherokee nükleer reaktörünün soğutma havuzunda çekilmiş.
13 m. derinliğinde, 52 m. genişliğindeki havuz, çekimler için 26 bin ton suyla doldurulmuş.
Başrol oyuncusu Ed Harris, çekimler sırasında o denli fazla yara almış ve dış görünüşü o denli bozulmuş ki,
neredeyse bir sonraki filminde oynayacağı rolü (State of Grace 1990 - Frankie Flannery) reddetme aşamasına gelmiş.
Bir sahnenin çekiminde Ed Harris rol icabı değil, gerçekten de boğulmak üzereymiş ama yönetmen
James Cameron sahnenin inandırıcılığından sonuna kadar faydalanmak için çekime devam etmiş.
Boğulmasına ramak kalan Ed Harris düzelip nefes almaya başladığında Cameron'un suratına okkalı bir yumruk atmış.
Dahası, aynı söyleşisinde "eğer prodüksiyon biraz daha uzasaydı parmak aralarımızda perdeler ve sırtımızda yüzgeçler çıkacaktı" demiş.
Filmin tutması üzerine, Orson Scott Card tarafından filmin aynı adlı bir romanı yazılmış.
Filmin en ilginç yanı dalgıç kıyafetinin başlığına enjekte edilen özel bir sıvıdan
(oksijenli florokarbon - c10f18) nefes alınabiliyor oluşu.
Filmdeki sıvı soluma olayı gerçektir ve çekimlerde gerçekten fare sıvı solumuştur,
ancak henüz laboratuvar aşamasında olup, derin dalışlarda kullanılmamaktadır.
Batık denizaltı içinde yüzen cesetlerden biri James Cameron'un kardeşi Mike Cameron'muş. (filmin başı, spoiler sayılmaz)
(gözleri açık ve ağzından yengeçler çıkan ve yengeçler de gerçekmiş) 00,37,17
"Okyanusun dibindeki yaratıklar uzaylı mı, yoksa geçmişten bu yana orada varolmuş ve
insanoğluna nazaran kat kat fazla gelişmiş ama dünyaya ait bir medeniyet mi?"
sorusunun yanıtına açık kapı bırakmasını çok akıllıca bulmuştum.
Dünyamızın uydusu Ay hakkında, okyanuslarımızın dibine nazaran daha çok bilgi sahibiyiz; öyle değil mi?
Dipçe: Ve filmin 2,27,00 dakikasında bir şaka var: Ekranın sol alt köşesindeki turkuaz tişörtlü figürana dikkat edin. :Z :Ğ
Keyifli seyirler, sağlıklı ve mutlu günler dilerim.
*
Çizgi Diyarının Bayramı Kutlu Olsun.
Sayın Scanfan ve Hayriflix için:
Yönetmen: James Cameron
Senaryo: James Cameron
Müzik: Alan Silvestri
Ülke: ABD
Tür: Macera, Dram, Bilim-Kurgu
Süre: 164 dk.
Vizyon Tarihi: 31 Mart 1990 Türkiye (Işığın Bittiği Yer)
Dil: İngilizce
Bütçe: $69,5 M / Hasılat: $110 M
Çekim Yeri: Los Angeles, California, ABD
IMDb Rating: 7.6
*Oscar* 1990 En İyi Görsel Efekt
Hoyt Yeatman, Dennis Muren, John Bruno, Dennis Skotak
Sunum: 1,15 GB, HDTVrip 720p, orijinal dilde ve Türkçe altyazısı yanındadır.
İndirmek İçin: Film 2 part "rar" dosyası içindedir.
Part01:
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Part02:
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.

turkcealtyazi.org tanıtım yazısı:
Soğuk Savaş dönemi sırasında bir Amerikan nükleer denizaltısı bilinmeyen bir düşmanın saldırısına uğrayıp deniz tabanına oturur.
Amerikan donanması yakınlardaki bir petrol istasyonunun çalışanlarından olayın sebebini araştırmalarını ister ve
onlara destek olarak bir özel tim ve yüksek teknolojiyle donatılmış bir araştırma denizaltısı gönderir.
Elde ettikleri veriler ve tespitleri sonucunda takım kazanın sebebinin dünya dışı varlıkların saldırısı olabileceği yargısına varır,
fakat araştırmalarında ilerleyebilmek için 'Abyss' denilen derin sualtı kanyonuna girmek zorundadırlar.

Amatör bir dalgıç olarak, beni şok etmişti bu film.
Çevrildiği yıl ile hiç ilgisi yok, bugün vizyona girsin yine müthiş iş yapar.
Efektler dahil 10 / 10. Hiç sırıtan bir taraf görmedim. James Cameron işi biliyor. Evrensel yapım diye buna derim.
'Abyss' genel olarak 'uçurum' anlamına geliyor.
Bu filmde oceanography (oşinografi - okyanus coğrafyası) terimi olarak ise güneş ışığının ulaşamadığı, çok derin yer anlamındadır.
Filmi ortalama 2 yılda bir izlerim ve izlemeye devam edeceğim.
Oyuncular, filmin konusu her şey harika.
Filmin başından sonuna kadar kesinlikle filmin içindesiniz.
Bilim-Kurgu severlerden izlemeyen kalmamalı.
Sinemalarda yaklaşık yarım saati kesilmişti.
Benim şansıma, gittiğimiz sinemada "makinist" -bir de üstüne üstlük- bobinleri karıştırmıştı; allak bullak olmuştuk. :S
Ticari versiyonlarda (VCD, DVD ve BluRay) yaklaşık 25 dakikası eksiktir. (140 dakikadır)
Filmin riplendiği AXN HDTV bizdeki bir zamanların CiNE5 kanalı gibi, paralı bir kablo TV yayınıdır.
Ripleyen her kimse, aldığı hayır dualarıyla kesin cennetlik olmuştur.
Sunumum, "Special Edition" denilen, kesilmiş sahneleri de barındıran bu versiyondur.

* Önemli Not: Aşağıdaki yazı filmin konusu hakkında ayrıntı içermektedir! *
*The Abyss Special Edition" olarak filmin çıkarılan sahnelerin de bulunduğu versiyonu filmi izleyen ve
önemseyen herkes tarafından mutlaka izlenmelidir...
Özel efektin doruğa çıktığı bu sahnelerde; hikaye daha bir güzelleşir, detaylanır;
hatta binlerce dolara malolmuş filmin en kalabalık sahneleridir bunlar...
Okyanustaki dalgalar Hürriyet Heykeli boyunda yükselir ve öylece kalırlar, bunu görmek kaçırılmamalıdır.
Bu sahnelerde yaratıkların niye kendilerini açığa çıkarmadıkları, neden saklandıkları da "dünyadan görüntüler" eşliğinde anlatılmaktadır,
oysa bu çok değerli görüntüler stüdyo tarafından "film politik olur" nedeniyle acımadan çıkartılmış.*

James Cameron bu filmi çekmeden önce, filmde oynayan oyuncuların tamamının profesyonel dalgıçlık lisansı almasını şart koşmuş.
Sualtı sahnelerinin çoğu, filmin çekildiği tarihte henüz inşaat halinde olan Güney Carolina'daki
Cherokee nükleer reaktörünün soğutma havuzunda çekilmiş.
13 m. derinliğinde, 52 m. genişliğindeki havuz, çekimler için 26 bin ton suyla doldurulmuş.
Başrol oyuncusu Ed Harris, çekimler sırasında o denli fazla yara almış ve dış görünüşü o denli bozulmuş ki,
neredeyse bir sonraki filminde oynayacağı rolü (State of Grace 1990 - Frankie Flannery) reddetme aşamasına gelmiş.
Bir sahnenin çekiminde Ed Harris rol icabı değil, gerçekten de boğulmak üzereymiş ama yönetmen
James Cameron sahnenin inandırıcılığından sonuna kadar faydalanmak için çekime devam etmiş.
Boğulmasına ramak kalan Ed Harris düzelip nefes almaya başladığında Cameron'un suratına okkalı bir yumruk atmış.
Dahası, aynı söyleşisinde "eğer prodüksiyon biraz daha uzasaydı parmak aralarımızda perdeler ve sırtımızda yüzgeçler çıkacaktı" demiş.
Filmin tutması üzerine, Orson Scott Card tarafından filmin aynı adlı bir romanı yazılmış.
Filmin en ilginç yanı dalgıç kıyafetinin başlığına enjekte edilen özel bir sıvıdan
(oksijenli florokarbon - c10f18) nefes alınabiliyor oluşu.
Filmdeki sıvı soluma olayı gerçektir ve çekimlerde gerçekten fare sıvı solumuştur,
ancak henüz laboratuvar aşamasında olup, derin dalışlarda kullanılmamaktadır.
Batık denizaltı içinde yüzen cesetlerden biri James Cameron'un kardeşi Mike Cameron'muş. (filmin başı, spoiler sayılmaz)
(gözleri açık ve ağzından yengeçler çıkan ve yengeçler de gerçekmiş) 00,37,17

"Okyanusun dibindeki yaratıklar uzaylı mı, yoksa geçmişten bu yana orada varolmuş ve
insanoğluna nazaran kat kat fazla gelişmiş ama dünyaya ait bir medeniyet mi?"
sorusunun yanıtına açık kapı bırakmasını çok akıllıca bulmuştum.
Dünyamızın uydusu Ay hakkında, okyanuslarımızın dibine nazaran daha çok bilgi sahibiyiz; öyle değil mi?
Dipçe: Ve filmin 2,27,00 dakikasında bir şaka var: Ekranın sol alt köşesindeki turkuaz tişörtlü figürana dikkat edin. :Z :Ğ
Keyifli seyirler, sağlıklı ve mutlu günler dilerim.
*