Tenten'in "faşistliği" ve sömürgeciliği

Kaya Ö

Onursal Üye
20 Şub 2011
255
1,271
Eleştirel Kültür'e yazdım:



Tenten-calis-860x891.jpg
 

yeryüzü

Yönetici
3 Eki 2011
17,476
83,465
hiçbiryerde :)
Bu konuyla ilgili birkaç yazı okumuştuk daha önce de ama bence de
artı ve eksi önemli noktalarına net bir şekilde değinen iyi bir makale,
elinize sağlık üstat.

Tabii ben (belki biz diyebiliriz) bu çizgi romanları 10-18 yaş dönemlerimde
çok okumuştum. O zamanlar hikayelerin kurgusu, heyecan unsuru, yepyeni
bilgiler, dünyanın farklı coğrafyaları, kaptan Hadok, ikiz dedektifler, komik
ve unutkan/dalgın profesör gibi birçok karakteri (bizler gibi genç ama akıllı
ve cesur Tenten'in yerine kendimizi koymaktan bahsetmiyorum bile :))
okumak, takip etmek çok çok güzeldi...
 

gecekartali

Yeni Üye
30 Ağu 2023
7
8
Londra
Güzel bir yazı; ancak biraz yüzeysel bulduğumu söylemek zorundayım. Bu konuyla ilgili en iyi araştırma, 1997 yılının YKY Sanat Dünyamız dergisinin 64 numaralı Çizgi Roman Özel Sayısı’nda mevcuttur. Eğer Hergé ve Tenten ile ilgili bu konuyu daha derinlemesine incelemek isteyen olursa, mutlaka o araştırmayı okumalı diye düşünüyorum. Yanlış anlamanızı istemem; yazınızda en ufak bir hata olduğunu düşünmüyorum ve tespitleriniz konusunda çok haklısınız. Ancak bu konuyu daha derinlemesine araştırmanın, yayınladığınız yazıya daha doğru bir başlık attırabileceği kanaatindeyim. Tenten’e “faşist, sömürgeci” demek bana biraz ağır geldi.

Evet, Belçika’daki müzede bile bazı maceralar konusunda sizi uyaran ufak notlar var. Özellikle Sovyetler’de ve Kongo’daki maceralar gerçekten utanç verici niteliktedir; ancak Hergé de herkes gibi zamanla büyümüş ve fikirleri olgunlaşmıştır. Özellikle tutuklandıktan sonra herhangi bir faşist örgütle bağlantısı bulunmadığı için serbest bırakılmıştır. Hergé’nin erken dönem çizgilerini eleştirirken, onun “faşist” tarafını değil de biraz “Katolik” ve “izci” kimliğini anlamak gerekir. Sadece çizgi çizebilmek için çocukça yaptığı fedakârlıkların, daha sonra hayatında “faşist” olarak anılmasına neden olan bu dönemi bu perspektiften de okumak mümkündür.

Üstelik birçok tarihçi bu konuda net bir tavır almış ve Hergé için “faşist” ifadesini açıkça reddetmiştir. Sağcı-milliyetçi etki altında çalıştığı doğrudur; ama Hergé hiçbir zaman faşist olmamıştır. Hem de dediğim gibi, ilerleyen yıllarda ideolojik bağlarını terk etmiş, eserlerinde daha evrensel ve insancıl bir bakış geliştirmiştir.

Benim fikrim, şayet böyle bir başlık atarak bir inceleme yazıyorsanız, belki de bütün hikâyeyi anlatmanız ve okuyucuların bazı şeylere kendilerinin karar vermesini sağlamanız daha doğru olacaktır. Eğer bu yaftalamaları yeterli araştırma yapmadan böylesine sert bir başlıkla okuyucuya sunarsanız, aslında kınadığınız şeyden çok da farklı bir tavır sergilemiş olmazsınız diye düşünüyorum.

Mesela yazınızda “Ambardaki Kömür” macerasına dair bir değerlendirme göremedim. Oysa bu, bence oldukça önemli bir maceradır. Hikâyede “kömür” diye anılan şey aslında Senegalli Müslüman kölelerdir. Tenten, bu köleleri özgür bırakır ve onları sağ salim ailelerine ulaştırmak için mücadele eder. Eğer yazınızda bu unsura da değinmezseniz, metin biraz taraflı bir görünüm kazanabilir. Bu tür örnekler gerekirse daha da çoğaltılabilir.

Ayrıca Tenten’e birçok kimlik yüklenmiştir. Mesela homoseksüel olduğu tartışılmış, bazıları onun gazeteci değil bir ajan provokatör olduğunu kanıtlamaya çalışmıştır. Bu tür komplo teorileri —sizinki için böyle demiyorum— hep yazılmış, çizilmiştir; ancak bunların hiçbiri hakikati değiştirmez. Tenten, sanat tarihi açısından Avrupa çizgi roman tarihinin mihenk taşı kabul edilir; anlatım dili, kare kurgusu ve “ligne claire” tarzı sanat tarihine geçmiştir.

Tenten büyük bir karakterdir. Bu yüzden hayranlık ve eleştiri hep peşinden gelecektir; ama ona “faşist” ve “sömürgeci” damgasını bu kadar kolay vermek, bana biraz işin kolayına kaçmak gibi geliyor.

Sevgiler ve saygılar.
 
Son düzenleme:
Üst