Süper Nine (Supergran) dizisi..

Baltimora

Yönetici
16 Nis 2009
9,593
34,937
İstanbul
S-per-Nine-1-E.png

1980’lerde TRT’de yayınlanan, İngiliz yapımı fantastik bir komedi dizisiydi. Konusuna gelince; olaylar kurgusal Chiselton kasabasında geçiyordu. Mucit Black, insanlığa faydalı olması için kişiye sihirli güçler veren bir ışın makinası icat etmiş ama bunu kötülük için kullanmak isteyen “Üç Kağıtçı Campbell” tarafından çalınmıştı. “Üç Kağıtçı Campbell” makinayı kullanırken bir kaza olmuş ve sihirli ışınlar, evin hemen dışındaki, torununun maçını izleyen yaşlı büyükanne Smith’e gelmişti. (Aynı zamanda makina da zarar görmüştü.) Bunun üzerine süper güçler kazanan nine çok dinamik bir kadın olup çıkıvermişti. Gözleri yüzlerce metre ötesini görebiliyor, kulakları çok uzaktaki sesleri duyabiliyor, metrelerce yükseğe sıçrayabiliyor, atlet gibi koşarak, futbolcu gibi kafayla klas goller atabiliyor, kaykayla kayarak, sürat teknesi hızında kayığın küreklerini hızlıca çekebiliyordu. Kısacası saydıklarımın dışında sayısız süper özelliğe sahip oluyordu. Çok ilginç bir de uçan bisiklete sahip oluyordu.
Süper nine 27 bölüm boyunca, kasabasını “Üç Kağıtçı Campbell” ve adamlarının şerrinden korumak için canla başla mücadele ederken, kendisine maceralarında genellikle torunu Willard ve Mucit Black’in asistanı Edison eşlik etmişti.
Bu ilginç dizinin, İskoç sanatçı Billy Connolly tarafından seslendirilen ve Birleşik Krallık single listesinde 32 numaraya kadar yükselen “SuperGran” adlı, hoş bir de şarkısı vardı.
 

İnanna Salome

Aktif Üye
4 Eki 2023
235
1,499
S-per-Nine-1-E.png

1980’lerde TRT’de yayınlanan, İngiliz yapımı fantastik bir komedi dizisiydi. Konusuna gelince; olaylar kurgusal Chiselton kasabasında geçiyordu. Mucit Black, insanlığa faydalı olması için kişiye sihirli güçler veren bir ışın makinası icat etmiş ama bunu kötülük için kullanmak isteyen “Üç Kağıtçı Campbell” tarafından çalınmıştı. “Üç Kağıtçı Campbell” makinayı kullanırken bir kaza olmuş ve sihirli ışınlar, evin hemen dışındaki, torununun maçını izleyen yaşlı büyükanne Smith’e gelmişti. (Aynı zamanda makina da zarar görmüştü.) Bunun üzerine süper güçler kazanan nine çok dinamik bir kadın olup çıkıvermişti. Gözleri yüzlerce metre ötesini görebiliyor, kulakları çok uzaktaki sesleri duyabiliyor, metrelerce yükseğe sıçrayabiliyor, atlet gibi koşarak, futbolcu gibi kafayla klas goller atabiliyor, kaykayla kayarak, sürat teknesi hızında kayığın küreklerini hızlıca çekebiliyordu. Kısacası saydıklarımın dışında sayısız süper özelliğe sahip oluyordu. Çok ilginç bir de uçan bisiklete sahip oluyordu.
Süper nine 27 bölüm boyunca, kasabasını “Üç Kağıtçı Campbell” ve adamlarının şerrinden korumak için canla başla mücadele ederken, kendisine maceralarında genellikle torunu Willard ve Mucit Black’in asistanı Edison eşlik etmişti.
Bu ilginç dizinin, İskoç sanatçı Billy Connolly tarafından seslendirilen ve Birleşik Krallık single listesinde 32 numaraya kadar yükselen “SuperGran” adlı, hoş bir de şarkısı vardı.
Çocukluğumun çok severek hatırladığım unutulmaz güzelliklerinden. Tabii konusunu net hatırlamıyorum ama uçan Süper Nine'nin her sorunu çözdüğünü hatırlıyorum. Hatta anneannemin evinde oturma odasında Süper Nine'den sonra çok sevdiğim Şeker Kız Candy izlediğimi ortamın tüm bileşenleriyle mutlulukla hatırlıyor olmak, insan beyninin duygularla beraber kaydettiği şeyleri nasıl unutulmaz yaptığına kanıt benim için.
3-4 yıl önce Şeker Kız Candy'i tekrar izlemiş, çocukluk nostaljimi Portakal Yolu ile devam ettirmiştim.
Süper Nine'yi de Süper Babaanne diye aratıp ilk seferde bulamamış sonra "SuperGran" olarak bulup çok eski bir dosta kavuşmuştum. Ama o tatlı şarkının single listesindeki sükseli macerasını bilmiyordum.
Süper sunumla Süper Nine paylaşımı için çok teşekkürler.
Sayın @Baltimora sayesinde keşfettiğim Quantum Leap'i bayılarak izliyorum.
Çocukluğumun unutulamaz gerilim dizisi Girdap-Maelstorm dizisine ulaşmam için de ilham oldunuz.
Girdap'ın da konusunu hatırlamıyorum ama oyuncak bebekler ile korku ve gerilim, Kuzuların Sessizliği'nden çok önce bu muhteşem diziyle hafızama kazınmıştı. Hitchcock fanlığım da olmasına rağmen çocukluğumda Girdap dizisi ile Michael Caine'in El filmi kadar gerilimli korkuyu yaşadığımı hatırlamıyorum.
Unutulmuş güzellikleri hatırlatıp, henüz bilmediğimiz güzellikleri keşfetmemizi sağladığınız için çok teşekkürler.
 
Son düzenleme:
Üst