Sultandağı İlçesi

Colinmccay

Yönetici
27 Haz 2009
6,997
11,579
Afyonkarahisar-Konya karayolunun 68.km'sinde Sultandağlarının eteğinde kurulmuş Sultandağı, 1958 yılında ilçe olmuştur. Bakır Devrinde kurulmuş olan Sultandağı çok eski bir maziye sahiptir. Bizanslılar ve Selçuklular zamanına kadar batı ve doğunun yol uğrağıdır. Ayrıca Anadolu-Bağdat İpek Yolu'nun Sultandağı'ndan geçmesi de ticarî bir önem kazanmıştır. Sultandağı yerleşim olarak Ege bölgesi ile İç Anadolu bölgesinin kesişim noktasına yakın bir alandadır.

Esas yeri, Göller Bölgesi olarak adlandırılan alanın kuzeyinde Eber-Akşehir Gölleri ile Batı Torosların İç Anadolu'daki uzantısı olan Sultandağı'nın eteklerinde yer almaktadır. Kuzeyinde Bolvadin, güneyinde Isparta ili Yalvaç ilçesi, doğusunda Konya ili Akşehir ilçesi, batısında ise Çay ile sınır komşusudur. Denizden yüksekliği 1020 metredir. İlçemizde kışlar soğuk ve karlı, yazları ise sıcak ve kurak geçer. İlçenin nüfusu 2000 genel nüfus sayımına göre 22.625'dir. Bunun 7.207'sı ilçe merkezinde, 15.418'i kasaba ve köylerinde yaşamaktadır. Yüzölçümü ise 983 km²'dir.

İlçede 12 ilköğretim okulu, 3 ortaöğretim okulu bulunmaktadır. Toplam 2.655 öğrenciye 174 öğret-menle eğitim verilmektedir. Ayrıca ilçede 1 Meslek Yüksekokulu olup, 242 öğrenciye 4 öğretim görevlisiyle eğitim hizmeti verilmektedir. İlçede, 25 yataklı 1 Devlet Hastahanesi, 7 Sağlık Ocağı, 1 Sağlık Evi ve 1 Sağlık Meslek Lisesi bulunmaktadır.

Devlet Hastahanesi 25 yataklıdır. Çevre sağlık hizmetleri sağlık ocakları tarafından yürütülmektedir. Merkez ve kasabalarımızda halk kütüphaneleri mevcuttur.
İlçede 2 semt sahası ve 2 spor kulübü vardır. Sultandağlarının etekleri ile demiryolu ve Akşehir Gölü arasında kalan sulanabilir alanlarında meyvecilik, ilçenin diğer bölümlerinde ise hububat ve hayvancılık yapılmaktadır. Sanayi ve el sanatları pek gelişmemiştir. İlçemizin kuzeyinde bulunan dağlık ve kırsal alandaki halkın geçim kaynağı çok zor şartlarda yapılan kuru tarım ve hayvancılığa dayanmaktadır(Göç olayının en hızlı olduğu yerleşim birimleri de bu alanlardadır).

İlçenin sulanabilir arazileri üzerinde ise meyvecilik önde gelmektedir. Kiraz, vişne, elma üretimi ilçe ekonomisinin temelini oluşturmaktadır. Kiraz üretiminin %80'i ihracata gitmekte olup, elma ve vişne daha ziyade iç piyasaya sürülmekte, kalan kısmı da ilçede bulunan Morello ve Konkav Kovala meyve suyu ve konservecilik fabrikalarında değerlendirilmektedir. Napolyon kirazı, Fransa, Hollanda, İngiltere, Almanya ve Belçika'ya ihraç edilmektedir.

Ekilebilir arazi 18.260, nadasa bırakılan 12.630, meyvelikler 33.156, sebzelik arazi ise 22 hektardır. Buna bağ sahası da eklenince tarıma elverişli arazi toplamı 35.579 hektardır. Çayır ve mera alanı 14.967, tarım dışı arazi 7.477 hektardır. İlçemizde meyveciliğin yanında daha çok buğday, arpa, mercimek, fasülye, haşhaş, nohut ve kimyon üretimi yapılmaktadır.

Hayvancılık olarak koyun, kıl keçisi, sığır, tavuk ve arıcılık yapılmaktadır. İlçemizin toplam ormanlık ve fundalık alanı 17.817 hektardır. Dort Deresi Asmalı mevkiindeki orman sahasında Geyik Üretim Merkezi bulunmaktadır. Bu geyik üretim merkezinde geyikler koruma altındadır.

Dort ve Dereçine Derelerinde erozyon kontrolü çalışmaları yapılmıştır. Ayrıca Dort deresi, Sultandağı merkez, Karapınar Üçkuyu kasabasında orman içi ağaçlandırma çalışmaları yapılmaktadır. Meyve bahçeleriyle ünlü ilçenin sınırları içerisine giren Eber ve Akşehir Gölleri, Taşköprü, Çiğdem düzü, Asmalı gibi mesire yerleri, Sahipata Kervansarayı ve Hamamı, Lâleli Çeşmesi, Buzluk Mağarası, Dort Deresi ve manastır başlıca gezip görülecek yerlerdir.

Fındık ormanlarıyla kaplı Balaban, Dumra, Küçük ve Büyük Kirazlı yaylaları ise yayla turizmine elverişlidir.

Alıntıdır. No_Name tarafından düzenlenmiştir.
 

Colinmccay

Yönetici
27 Haz 2009
6,997
11,579
Sultandağı Merkezli Deprem

Ege ve Marmara’nın Burdur’dan Adapazarı’na kadar uzanan bölümü, dün sabah 09.11’de sallandı.Göçük altında canlı kalmadığı için arama-kurtarma çalışmalarına akşam saatlerinde son verildi.Merkez üssü Afyon’un Sultandağı İlçesi olan 6.0 büyüklüğündeki depremin bilançosu saatler ilerledikçe ortaya çıktı. 45 kişinin hayatını kaybettiği depremde 172 kişi de yaralandı.İlk yardım teklifi Yunanistan'danDeprem ölçüm aletleri dün sabah saat 09.11’de merkez üssü Afyon’un Sultandağı İlçesi olan 6.0 büyüklüğünde bir deprem kaydetti. Sarsıntı, Burdur, Isparta, Ankara, Konya, Eskişehir, Kocaeli, Kütahya, Uşak, Yalova ve Sakarya başta olmak üzere geniş bir alanda hissedildi.

ÖLÜ SAYISI ARTTI
Saat 09.17 ve 11.26’da iki büyük artçı deprem yaşanan bölgede, dün gece saat 23.38 itibariyle büyüklükleri 1.8 ile 5.2 arasında değişen 242 artçı şok kaydedildi. Afyon’dan gelen ilk bilgilerde 2 can kaybı olduğu belirtilirken; ilerleyen saatlerde ölü sayısı arttı. Son olarak depremin bilançosu 45 can kaybı olarak açıklandı.Buna göre, Afyon’da Şükran Kükrek, Osman Önerdilek, Soner Genç, Ali Şık; Sultandağı’nda Ayşe Akbıyık, Raziye Demir, İhsan Şahin, Kadriye Tokbaş, Cemile Ayar, Habibe Gül; Yeşilçiftlik Beldesi’nde Neşe Akarsu, Fatma Karakuş, Hatice Dağdelen, Yakasenek Beldesi’nde de Ali Petek, İsmail Tuncer ve İbrahim Gün yaşamını yitirdi. Depremde hayatını kaybeden diğer 29 kişinin kimlik belirleme çalışmaları devam ediyor.

KURTARMA EKİPLERİ BÖLGEDE
Bolvadin’de 4’ü cami 15 bina çökerken; en büyük hasar depremin merkez üssü Sultandağı İlçesi’nde meydana geldi. 20 binanın çöktüğü ilçede 15 can kaybı oldu.Çeşitli illerden Sivil Savunma birimleriyle AKUT ekipleri kısa sürede bölgeye ulaştı, Sultandağı İlçesi’nde enkaz altında kalanları kurtarma çalışmaları hemen başlatıldı.

ÇAY’DA 30 İŞYERİ YIKILDI
Çay ve Çobanlar ilçeleri de depremde büyük hasar gördü. Çay İlçesi’nde Organize Sanayi Bölgesi’ndeki 30 işyeri tamamen yıkılırken, Eber Beldesi’nde de 50 bina hasar gördü.

150 YARALI VAR
Afyon merkezindeki binalarda çatlak ve cam kırıklarına yolaçarken, ilçelerde toplam 77 bina yıkıldı. 172 kişi yaralandı. Yaralılardan durumu ağır olanlar Afyon’a sevkedilirken, büyük bölümü ayakta tedavi edildi.

KURTARMA ÇALIŞMALARINA SON VERİLDİ
Afyon Vali Yardımcısı ve Kriz Masası Başkanı Halil İbrahim Türkoğlu, akşam saatlerinde yaptığı açıklamada; göçük altında canlı kalmadığını, bu nedenle arama-kurtarma çalışmalarına son verdiklerini söyledi.Depremden en çok etkilenen ilçelerden biri olan Bolvadin'de vatandaşlar geceyi çadırlarda geçirdi.

OKULLAR 5 GÜN TATİL EDİLDİ
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Afyon merkez, Çobanlar, Çay, Sultandağı ve Bolvadin ilçeleri ile bunlara bağlı köy ve kasabalardaki ilk ve ortaöğretim okullarının 5 gün süreyle tatil edildiğini bildirdi.

KONYA’DA PANİK: 26 YARALI
Depremin etkili bir şekilde hissedildiği Konya’nın Akşehir İlçesi’nde de panik nedeniyle 26 kişi yaralandı. Türk Telekom, akşam saatlerine kadar iletişimin güçlükle sağlandığı deprem bölgesinde gerekli teçhizatın çoğaltıldığını belirtti ve Sultandağı İlçesi’ndeki ankesörlü telefonlar da ücretsiz olarak vatandaşların kullanımına açıldı.

ECEVİT: DEVLET GEREKENİ YAPACAK
Afyon’un Sultandağı İlçesi’nde incelemelerde bulunan Başbakan Bülent Ecevit, devletin bütün tedbirleri aldığını, bölgeye yeterince çadır ve battaniye gönderildiğini söyledi. Ecevit, incelemelerinin ardından Ankara’ya döndü.Esenboğa Havaalanı’nda açıklamalarda bulunan Ecevit, çok ağır bir deprem yaşandığını belirterek, özellikle Eber Beldesi’nin yerle bir olduğunu, bu bölgenin yeni baştan inşaasının gerektiğini söyledi. Ecevit, “Vatandaşımızın acılarını, üzüntülerini dindirmek için devlet bütün gücüyle çalışıyor. Devlet gerekeni yapacak” diye konuştu.

BAKANLAR DEPREM BÖLGESİNDE
Bayındırlık ve İskan Bakanı Abdülkadir Akcan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, Sağlık Bakanı Osman Durmuş, devlet bakanları Mustafa Yılmaz, Hasan Gemici, Tunca Toskay, Faruk Bal ile Çevre Bakanı Fevzi Aytekin de deprem bölgesine ulaştı. MHP Genel Başkanı, Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli de bugün Afyon’a gidecek.

242 ARTÇI SARSINTI
Afyon’daki depremin ardından 242 artçı sarsıntı meydana geldiği bildirildi. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Afet İşleri Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre, Afyon’da dün saat 09.11’de meydana gelen 6.0 büyüklüğündeki depremin ardından artçı sarsıntılar saat 10.59’da başladı. Açıklamada, artçı sarsıntıların büyüklüklerinin 1.8 ile 5.2 arasında değiştiği ve dün gece saat 23.38’de son tespit edilen sarsıntının 2.4 büyüklüğünde olduğu kaydedildi.

Not= Deprem fotoğrafları 16.02.2002 tarihli milliyet gazetinde foto galeride-afyon depreminde
 

Colinmccay

Yönetici
27 Haz 2009
6,997
11,579
Bulunsun.

59016933.jpg
92997031.jpg
52205501.jpg
57162575.jpg
14470174.jpg
68680752.jpg
93305047.jpg
69637658.jpg
30649907.jpg
29626948.jpg
52685423.jpg
34940722.jpg
84403774.jpg
89454074.jpg
14405660.jpg
65339928.jpg
23028966.jpg
20439005.jpg
30991127.jpg
39441340.jpg
 

Colinmccay

Yönetici
27 Haz 2009
6,997
11,579
Araştırmacı Öğretmen Muharrem Boyar'ın Topkapı sarayı-Meclis Kütüphanesi derlemeleri.500 yapraklı bir kitabı var görmedim bulunca yayınlarım.
Yüksel Özdemir in folklorik özellikli 100 yapraklı bir araştırması ve 16 yapraklı Abdil Kadir Aksoy'un tarih broşürünü de yayınlayacağım(Yayınladım-aşağıda). Sarre nin 1890 da çektiği küçük Asya’ya seyahat kitabındaki resimlere dikkatinizi çekerim.

14212430.jpg
67734679.jpg
77521451.jpg
97152208.jpg
60350644.jpg
21661323.jpg
99111509.jpg
31565766.jpg

83523585.jpg
50572363.jpg
58228645.jpg
26170034.jpg
93461679.jpg
70175129.jpg
40908894.jpg
42674902.jpg
39869904.jpg
60716650.jpg
21745698.jpg
94412228.jpg
 

Colinmccay

Yönetici
27 Haz 2009
6,997
11,579
Yüksel Özdemir in broşürü.

ykselzdemir.jpg




SULTANDAĞI İLÇESİ
(İSHAKLI)

1-İlçenin Tarihi Durumu:
a) Adının geldiği yer: Sultandağı ilçesi jeolojik bakırçağ devrinde kurulmuş, Selçuklular devrine kadar Bizanslıların elınde bulunmuş, Bizansın doğuya, Türklerinde batıya yaptığı akınlarda yol uğrağı olmuş, Anadolu-Bağdat yolunun geçmesi ile önem kazanmıştır.Antik çağdaki isimleri İNSUYU Oğuz Pınarının suyunun çıktığı yerin mağara (in) olması ile öyle ad almış olması çok muhtemeldir.Yine İshaklıya yakın bir yerde iki adet antik çağ şehri vardır.Bunlardan yeri bilinmeyen antik çağ şehri OREKREA vardır.(Bu şehrin yeri YÜKSEL ÖZDEMİR tarafından ilgili devlet dairesine bildirilmiştir.)
1071 Malazgirt zaferinden sonra Selçukluların Anadolu'yu Türk yurdu yapmak için akınlar düzenledikleri, sık sık Bizans ordusu ile karşı karşıya geldikleri tarihi gerçeklerdir.1176 yılında Bizans İmparatoru tarafından, Türkleri Anadoludan atmak için büyük bir ordu toplar ve Bizans ordusu ile Selçuklu Ordusu şimdiki Bolvadin Ovasında karşı karşıya gelir.Selçuklu ordusu Bizans ordularının kalabalıklığı yüzünden
ikiye ayrılır. Geceleri Emirboğa kumandasındaki birliklerin şimdiki Emirdağlarına,Sultanboğa kumandasındaki birliklerin ise,şimdiki Sultandağlarına çekil-
dikleri rivayet edilmiştir. Selçuklu zaferinden sonra zaptedilen bu yerlere,1257 yılında
iskan işleri tamamlandıktan sonra,Sultandağı (İSHAKLI) ,İshak bey isimli bir oba beyine arazisi tımar olarak verilmiştir. İlçenin eski ismide,kurucusunun ismine izafeten İSHAKLI olarak konmuştur.
Bir rivayete göre de,Selçuklu ordusunun bir kanadına kumanda eden,İSHAK bey
adındaki kumandan savaşta zayıf düşerek geri çekilmek mecburiyetinde kalır.Şimdiki
ilçe merkezinin bulunduğu yere saklanır.Bu yerler o zamanlar sık ormanlarla kaplı ol-
duğundanİSHAH Bey'i takip eden düşman bu sahaya girememiş ve İSHAK burada saklı demiş,İSHAK saklı denilirken de ilçenin isminin İSHAKLI olarak kaldığı söylenir.
İshak Bey bu savaşta şehit düşmüş ve mezara Çarşı camiinin Güneyindedir.Mezara 1989 yılında belediye tarafından yeniden onarılmıştır.Aynı savaşta Uç Beyi Ahmet Remzi Tarhani de şehit düşmüş olup mezarı Akşehir yolu üzerindedir.
......

A-MİLLİ GELENEK VE GÖRENEKLERİMİZ:FOLKLÖR

1-Mahalli Oyunlar: İlçenin nüfusunu meydana getiren birimlerdeki köy toplulukları Türkmen,Yörük,Oğuz Boyu,Akkoyunlu,Avşar gibi yerli halk boylarından meydana gelmiş olup, her boyun kendine özgü mahalli oyunları, ülke gelenelindeki çeşitli bölgelerden derleme biçimindedir.Yörenin kendine özgü mahalli oyunu yoktur.

2-Düğünlerde Yapılan Seyirlik Oyunlar: Düğünlerde Sepetçioğlu,Köroğlu,Harmandalı gibi oyunlar yöremizde seyirlik oyunlar olarak gösterilmektedir.

3-Kaşık Oyunları:İlçede düğün ve eğlencelerde en çok oynanan kaşık oyunları Konya,Ankara,Mersin kaşık oyunları kapsadığı gibi, Afyonkarasihar'a özgü Kapı ardına asa koymuş eleği.Gökte yıldız urgam urgam ve diğer adı ile kırık hava olarak bilinen diğer oyunlarda oynanmaktadır.

MANİLER:Yöreye özgü türkü olmamakla beraber, ülkemiz kültürünü yansıtan, acı veren ölümlerde veya dengesiz bir kız kaçırma sonunda ve halk tarafından konulara göre yakma türküler veya ezgiler zaman zaman söylenmektedir.

SIK SIK SÖYLENEN MANİLER

Ayağında donu Karşıda Sultandağı Göle girme derindir
Hergün giyerim onu Şişede zeytin yağı Bugün hava serindir
Yengem güzel olmasa Aç gelin yarelerin Ellere yar bulunmuş
Alırmıydık biz onu Çalalım merhem yağı Bize Allah kerimdir

......
MAHALLİ YEMEKLER VE SOFRA ADABI : Yöremizde hamur işi mahalli yemekler geçmişte olduğu gibi,halâ geleneğini sürdürmektedir.Bunlardan BÖREK,BÜKME,LOKUL,YAĞLIKUŞ gibi isimleri bulunmaktadır.Hemen hemen hepsinin hamurunda çoğunlukla HAŞHAŞ ezmesi,bazende TAHİN bulunmaktadır.Fırın-
larda ise,etli,peynirli ve tahinli pideler yapılmaktadır.Sultandağı ilçesinde yapılan Tahinli
pideye hiç bir yerde rastlanmamıştır.Çok lezzetli olmaktadır.Birbuçuklu yapılmalıdır.
HAŞHAŞ EZMESİ:
......

GALET (GALEET): Bu gün kız evi sabah erkenden,kızın yapmış olduğu el emeği çeyizlerini ve kıza alınan eşyaları da,kız evinin uygun göreceği bir yerde sergiler.Saat tahminen o8.88-09.00 arasında,oğlan evininde almış olduğu tüm eşyaları arabalara yükleyerek,akraba ve yakınlarının topluluğunda,mahalli çalgı eşliğinde,kız evinin çeyiz sergilediği yere getirirler.Bu eşyalarda kız evinin eşyalarının yanına konularak sergilenir
Halk tarafından öğleye kadar bu eşyalar gezilir,görülür,incelenir.Aynı anda eşyaları izleyenlere,oğlan evinin getirmiş olduğu bisküvi ve lokum ikram edilir.Bu işlemin tümü-
ne galet (galeet) veya çeyiz serme denilir.
GELİN HAMAMI: Galet (Çeyiz serme) işini bitirdikten sonra eşyalar toplanır.Gelin kızın yarenleri ve yakın arkadaşları,topluca çalgı eşliğinde,damat ve sağdıç yanlarında olmak üzere gelin ve yarenlerini hamama götürürler.Gelini hamama teslim eden damat ve sağdıç oğlan evine çalgı eşliğinde geri döner.Çünkü oğlan evinde de gelen misafirler çalgı çalınarak karşılanır ve eğlendirilir. İki,üç saat sonra damat,
sağdıç ve damadın yakınları yine çalgı eşliğinde hamama gelerek,gelini alırlar,hamam ücreti oğlan evi tarafından ödenir.Bahşişler verilir.Gelin kız ve yarenlerini çalgı eşliğinde kız evine götürürler ve oğlan evine dönülür.Bu işleme gelin hamamı denilir.
Eve gelen gelin kız ve yarenleri,mahalli tef eşliğinde oyun ve eğlencelerine devam ederler.Bu arada gelin kız ve yarenlerinin yakınları tarafından kızlara ÜLÜ getirilir.
ÜLÜ: Gelin kız ve yarenlerinin yakınları tarafından kendilerine getirilen çerez ve yiyeceklerdir.(Fındık,Fıstık,Büsküvi,Şeker,Üzüm v.s. olabileceği gibi,etli pide,Peynirli,Bükme,Lokul,Börek,Pasta gibi hazır yiyeceklerdir.)Getirilen bu ÜLÜ'lerin
hepsi bir araya toplanır.Topluca gruplar halinde yenilir.Artanları ise eşit miktarda taksim edilerek,yarenler ve gelinin arkadaşları tarafından evlerine götürülür.Bu işlemin
tümüne kızlar giyinmesi ve ÜLÜ denilir.
KINA GECESİ: Kızlar giyinmesi,Hamam ve Ülü akşamı KINA GECESİ'dir
.......

Yüksel özemir in broşürününTamamı


 

Colinmccay

Yönetici
27 Haz 2009
6,997
11,579
Üst