Michael Kerrigan – Hitler: Canavarın Ardındaki Adam

[oktayyapıcı13]

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

DÜNYA TARİHİNİ DEĞİŞTİREN

DİKTATÖRÜN FIRTINALI HAYATI…

Adolf Hitler, Alman aile yapısını şekillendirme sürecinde kendi ailesinden ne derece etkilendi? Kendisinin sanata dair görüşleri bir ulusun mimari anlayışını nasıl etkileyebildi? Hitabet becerisini nasıl keşfetti? Propaganda İkinci Dünya Savaşı’nda nasıl Hitler’in en tehlikeli silahı hâline geldi? Savaşı idare etme şekli ve Alman komuta kademesiyle ilişkisi, henüz sıradan bir askerken sahip olduğu “siper bakış açısı”nın mirası mıydı?

Michael Kerrigan tüm bu sorulara yanıt aramakla kalmıyor, okuyucuyu ayrıca Hitler’in dünya tarihini temellerinden sarsan fırtınalı hayatında soluksuz bir maceraya davet ediyor. Bu macerada hem dram hem de gerilim bütün acımasızlığıyla kendini hissettiriyor; savaş boyunca askerlerin ve halkın içinde bulunduğu ruh hâli açık bir biçimde görülebiliyor.

Kitabın en çarpıcı tarafı; yaşanan soykırım ve savaşın dehşeti tarafından gölgelenen Hitler'in iç dünyasını, sanata olan düşkünlüğünü, çocukluğunu, aile yaşamını, okul arkadaşlarını, öğretmenlerini, kadınlarla olan ilişkisini ve etten kemikten bir insan olan "diğer" Hitler'i ön plana çıkarması... Zira bunların Hitler’i Hitler yapan sürece etkisi, yadsınamayacak kadar büyük bir önem arz etmekte.

"HİTLER: Canavarın Ardındaki Adam", içerdiği 180 adet çizim, fotoğraf ve resimle tüm okurlara gerçek bir belgesel heyecanı sunuyor.

 

[kelkirpi]

çok teşekkür ederim oktay bey

 

[dedo11]

Sayın oktayyapıcı13 ;

1968 olmalı Ceylanpınar Orta okulundayım. Ders Tarih. Konu 2. Dünya Savaşı ....
Parmak kaldırdım. Öğretmen izin verdi. Yerimde ayağa kalktım ve şu sözleri söylemeye başladım :
"A dan Z ye kadar FAŞİZME karşıyım. Bunu öncelikle belirteyim. Nazizm ve Hitler'in Dünyayı kana boyamasını işliyoruz ya... Ben genel kanıya karşıyım. Bu felaketin tek sorumlusu Hitler değildir bana göre. Tamam Hitler suçlu , baş suçlu ama olay bu kadarla geçiştirilmemeli ... Almanyaya 1. Dünya savaşı sonunda hiçbir ülkenin kabul edemiyeceği anlaşmaya zorlayıp kabul ettirme yapan ülkelerin hiç mi suçu yok. Hitleri iktidara getiren Alman büyük sermayesinin hiç mi suçu yok... Hitleri ölümüne destekleyen faşist ruhlu Almanların hiç mi suçu yok... Hitlerin yaptığı katliamı belli bir aşamaya kadar hoş gören ABD ve Avrupa Ülkelerinin hiç mi suçu yok. En azgın döneminde bile Sovyetler Birliğine saldırdığı için bekleyelim onları yensin diye Normandiye Çıkarmasını habire geciktiren Amerika Birleşik Devletleri Emperyalistlerinin hiç mi suçu yok. Yani sadece Hitleri suçlamak hem kolaycılık hem de Nazizmin kaynağını ve başarısının altında yatan gerçek nedenini görmemek demektedir."

Sonuç .... Tarih öğretmeni yanıma geldi ve beni dövdü.... Yüzümü şişirene dek dövdü. Gözüm kapanana dek dövdü...
.............. Birkaç gün sonra bir bahane bulup tekrar dövdü...
Başka bir gün tekrar dövmeye kalkınca ellerini tuttum. Dövmesine karşı çıktım. Beni okuldan attırmaya kalktı...

Emeğine ve paylaşım isteğine teşekkür ederim...

 

[panterus]

Sayın oktayyapıcı13 ;

1968 olmalı Ceylanpınar Orta okulundayım. Ders Tarih. Konu 2. Dünya Savaşı ....
Parmak kaldırdım. Öğretmen izin verdi. Yerimde ayağa kalktım ve şu sözleri söylemeye başladım :
"A dan Z ye kadar FAŞİZME karşıyım. Bunu öncelikle belirteyim. Nazizm ve Hitler'in Dünyayı kana boyamasını işliyoruz ya... Ben genel kanıya karşıyım. Bu felaketin tek sorumlusu Hitler değildir bana göre. Tamam Hitler suçlu , baş suçlu ama olay bu kadarla geçiştirilmemeli ... Almanyaya 1. Dünya savaşı sonunda hiçbir ülkenin kabul edemiyeceği anlaşmaya zorlayıp kabul ettirme yapan ülkelerin hiç mi suçu yok. Hitleri iktidara getiren Alman büyük sermayesinin hiç mi suçu yok... Hitleri ölümüne destekleyen faşist ruhlu Almanların hiç mi suçu yok... Hitlerin yaptığı katliamı belli bir aşamaya kadar hoş gören ABD ve Avrupa Ülkelerinin hiç mi suçu yok. En azgın döneminde bile Sovyetler Birliğine saldırdığı için bekleyelim onları yensin diye Normandiye Çıkarmasını habire geciktiren Amerika Birleşik Devletleri Emperyalistlerinin hiç mi suçu yok. Yani sadece Hitleri suçlamak hem kolaycılık hem de Nazizmin kaynağını ve başarısının altında yatan gerçek nedenini görmemek demektedir."

Sonuç .... Tarih öğretmeni yanıma geldi ve beni dövdü.... Yüzümü şişirene dek dövdü. Gözüm kapanana dek dövdü...
.............. Birkaç gün sonra bir bahane bulup tekrar dövdü...
Başka bir gün tekrar dövmeye kalkınca ellerini tuttum. Dövmesine karşı çıktım. Beni okuldan attırmaya kalktı...

Emeğine ve paylaşım isteğine teşekkür ederim...

 

[panterus]

Soru su neden dövdü?Anlasilabilir degil.Tekrar tekrar?Acaba diyorum ögretmeninizde gizli bir irkcilikmi vardi?

 

[aziz balıkçı]

Sayın oktayyapıcı13 ;

1968 olmalı Ceylanpınar Orta okulundayım. Ders Tarih. Konu 2. Dünya Savaşı ....
Parmak kaldırdım. Öğretmen izin verdi. Yerimde ayağa kalktım ve şu sözleri söylemeye başladım :
"A dan Z ye kadar FAŞİZME karşıyım. Bunu öncelikle belirteyim. Nazizm ve Hitler'in Dünyayı kana boyamasını işliyoruz ya... Ben genel kanıya karşıyım. Bu felaketin tek sorumlusu Hitler değildir bana göre. Tamam Hitler suçlu , baş suçlu ama olay bu kadarla geçiştirilmemeli ... Almanyaya 1. Dünya savaşı sonunda hiçbir ülkenin kabul edemiyeceği anlaşmaya zorlayıp kabul ettirme yapan ülkelerin hiç mi suçu yok. Hitleri iktidara getiren Alman büyük sermayesinin hiç mi suçu yok... Hitleri ölümüne destekleyen faşist ruhlu Almanların hiç mi suçu yok... Hitlerin yaptığı katliamı belli bir aşamaya kadar hoş gören ABD ve Avrupa Ülkelerinin hiç mi suçu yok. En azgın döneminde bile Sovyetler Birliğine saldırdığı için bekleyelim onları yensin diye Normandiye Çıkarmasını habire geciktiren Amerika Birleşik Devletleri Emperyalistlerinin hiç mi suçu yok. Yani sadece Hitleri suçlamak hem kolaycılık hem de Nazizmin kaynağını ve başarısının altında yatan gerçek nedenini görmemek demektedir."

Sonuç .... Tarih öğretmeni yanıma geldi ve beni dövdü.... Yüzümü şişirene dek dövdü. Gözüm kapanana dek dövdü...
.............. Birkaç gün sonra bir bahane bulup tekrar dövdü...
Başka bir gün tekrar dövmeye kalkınca ellerini tuttum. Dövmesine karşı çıktım. Beni okuldan attırmaya kalktı...

Emeğine ve paylaşım isteğine teşekkür ederim...

Sayın @dedo11 üstadım, yine müthiş her daim müthiş yazınızı içtenlikle ve samimiyetle okuyor bilgilenmeye çalışıyorum. Elinize yüreğinize sağlık. Tabi ki bu güzel paylaşımları yapan üstadlarımıza da ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Malesef özülerek belirtmek istiyorum. Sizin dayak yiyişiniz ve anlatım tarzınıza ne acıdır ki güldüm. Bu hadiseden de ders çıkarılması gerekir ki. Diğer öğrenci arkadaşlarınız sizi dövdürtmeyecekti. siz temiz ve masum malesef etraf "dilim varmıyor demeye" ... nokta nokta nokta diyelim. Çizgi Diyarımıza renk ve zenginlik katıyorsunuz. Esen kalın sağlıklı güzel günlere, Sevgi ve Saygılarımla

 

[zstm]

Soru su neden dövdü?Anlasilabilir degil.Tekrar tekrar?Acaba diyorum ögretmeninizde gizli bir irkcilikmi vardi?

Anlatılanlar ve yazılanlardan böyle bir sonucu çıkarmak ortada koskoca bir sorun var anlamına geliyor! Çok ama çok yazılı eser okuyunuz derim.
Anlatıcı tek suçlu Hitler olamaz diyor ve savlarını tek tek sıralıyor. Yani ırkçı olarak bilinen bir figürün tek suçlu olamayacağını söylüyor. Sonra da dayak yediğini söylüyor. Buradan çıkacak tek sonuç öğretmen sözde ırkçılık karşıtı gibi ama yahudi sempatizanı da olabilir. Hitlerin masumiyetine kısmen atıfta bulunulduğu için bu tepkiyi vermiş. Aslında öğretmen sorunlu bir tipmiş. Kraldan çok kralcı yani.

Not: Günümüzde Filistin de yaşananlara bakarsak Hitler o kadar da ırkçı ve faşist değilmiş demek hangimizin aklından geçmez ki!
Sanki başladığı işi bitirse, yarıda bırakmasa dünyaya bir güzellik yapmış mı olacaktı acaba?

 

[dedo11]

Değerli dostlar ( panterus , aziz balıkçı , zstm ) ;

Ben yukarıdaki olayı yaşadığım bir olay diye aktardım. Birçok amacım vardı.
1 - O yılın yaz tatilinde bulabildiğim Hitler'in Kavgam adlı kitabının 3 - 4 parça halinde yayınlanmış hali idi. Bir Türkeşçi arkadaştan almıştım. Tabi ki ben onunla aynı düşüncede değildim. Kitabı daha doğrusu kitapçıkları büyük özenle okudum. Notlar aldım. Sonra Ceylanpınar Ortaokulu Müdürümüz ve Türkçe öğretmenimiz Sevgili öğretmenim Selim Özel'in oluşturduğu Okul kitaplığından yararlanarak onlarca ( evet evet onlarca ) kitap okudum bu konuda. Hitler'in Kavgam adlı kitabını okuyunca onun aslında bir ruh hastası olduğunu çözdüm. Nasıl ruh hastası olmasın ki ... ? Bunun yüzlerce belirtisi vardı. Bir tanesi düşünün arı ırka uygun portre çizip o insanı tanımlıyor. Uzun boylu diyor kendisi neredeyse cüce , atletik diyor kendisi cılız , boylu poslu diyor kendisi sıskacık bir şey , sarışın diyor kendisi esmer... Yani hiçbir fiziksel özelliği arı ırkına uymuyor. Şimdi bu adam ruh hastası olmasın da ben mi , olayım ? ( Zaten karısına kendini yere yatıp dövdürdüğü de oluyormuş )...
Yani o konuda oldukça bilgi yüklenmiştim. Benim özelliğimdir. Bir konuyu mutlaka o konuyu öğretecek öğretmenden daha fazla bilgi yüklenerek o derse girerdim. Bu ilkokulda da , orta okulda da , Üniversitede hep böyle oldu. Bu nedenle birçok hocam dersleri bana anlattırır veya o hocaya sorular sorar dersi tamamlayıcı bilgiler sunar dersi bir foruma , tam bir üniversiteye çevirirdim ( bu vurgulama üniversitedeki hocalarıma aittir. ) Sınavlara ( notlar 10 üzerinden ise ) ben en az 20 , 30 ve daha üzeri not alacak seviyede bilgi ile girerdim. Bunları övünmek için değil yapım böyle benim diye yazıyorum...

2 - Bir yerde diktatör , katil , insan kasabı , hırsız , namussuz , vatan haini , ........ tüm olumsuzlukları buraya yazabilirsiniz. Hitler de bunlardan biri idi. Elbette ki bu insanlar baş suçlu .... ama , ama , ama ona bu olanağı sunan ( iktidarı , mevkiyi , makamı ) insanların hiç mi suçu yok . Onları önlemeyen , karşı durmayan ( ki o dönemde Almanya'da mücadele verip ölen birçok kahraman var. ) insanların hiç mi suçu yok...?
Bilinen öyküdür : Savaşın sonlarına doğru insan rezervi neredeyse biten Almanya'dan neredeyse çocukları cepheye sürmüştür Hitler. Bunu yansıtan çocuk yaşta askerlerin çenesini okşarken çekilmiş fotoğraflar var... İşte böyle bir anda annelerden biri Hitler'e yakınır "Çocuk onlar onları askere alıp ölüme gönderiyorsun. Yapma . Neden yapıyorsun" vb. yakınmalara Hitler'in yanatı ünlüdür "Beni siz seçtiniz."

3 - Almanya'nın içinde "bana ne cilik" suçlu değil mi ? Hani ünlüdür . Komünistleri tutukluyorlar , banane ben komünist değilim , ilericileri tutukluyorlar banane ben ilerci değilim , yahudileri tutukluyorlar , banane ben yahudi değilim diyenler var ya onların hiç mi suçu yok...

3 - Ulusalararası alanda Hitler'in yaptıklarına hep göz yumuluyor belli aşamaya dek.
a ) Polonyaya saldıran Hitler karşısında kıllarını kıpırdatmıyor Avrupa...
b) Yahudilere inanılmaz insanlık dışı zulüm , hatta fazla kurşun masrafı olmasın diye gazodalarında öldürülmesine bile Avrupa ilk başlarda yeterince tepki vermiyor...
c) Düşünün Fransayı bombalamaya giden uçağı düşürüyor Fransızlar. Almanlar pilotun ölüsünü istiyor. Nazi hayranı Fici hükümeti ne yapıyor ölen pilota tören yapıp öyle teslim ediyor. Neredeyse kendilerini bombalayan pilota üzülecekler...
b) Hele Hitler Sovyetler Birliğine saldırmaya başlayınca sanki daha önce kendi ülkeleri işgale uğramamış gibi neredeyse Hitler'e tüm güçleriyle yardım teklif edecekler.
c ) Hitler'in işini bitirecek olan ABD bile Sovyetler Birliğine saldırdığı için bir türlü Normandıya çıkarmasını yapmıyor , hep yapacağı tarihi erteliyor ki Hitler'in ordusu Sovyetleri yensin diye. Stalingart'ta Nazi ordularına karşı şanlı direniş veriliyor. ABD ve Avrupa adeta üzülüyor.... Ne zamanki Sovyetler Birliği Nazi ordusunu yenip onları önüne katıp Almanya'ya kadar kovalamaya başlıyor işte bunda pay kapmak için geç kalmayayım diye ABD Normandiya çıkarmasını nihayet yapıyor...

4- O yaz ayrıca Faşizmin Kitle Ruhu anlayışını çözümlemiş , insandaki faşizmi anlamaya çalışmıştım.



İşte bu bilgiler ışığında söz isteyerek ve izin alarak ilk açıklamamda özetini verdiğim ( aslında daha fazla konuşmuştum ) sözleri kalkıp sınıfta söyledim. Söylediklerimi yalanlayamadı tarih öğretmeni. Eleştiremedi tarih öğretmenim. Karşı düşünce açıklayamadı öğretmenim.... Ne yaptı beni dövdü. Tabi ki ilk darbelere hazırlıksız yakalanmıştım. Ancak devamında kendimce direnip elini tutmaya çalıştım. O da beni sınıftan attı ve git tasdiknameni al ve git. ( Yani beni sadece sınıftan değil okuldan ra atıyordu )
Zor yürüyerek sınıf kapısına ( dayaktan yüzüm gözüm şişmiş önümü bile görmekte zorluk çekiyor sendeleyerek gidiyordum. Kapıda döndüm "Beni böyle döveceğinizi hiç düşünmemiştim. Ama şimdi biliyorum. Aynı düşüncelerimi tekrar ediyorum. İsterseniz gelin yine vurun. Yine aynı sözleri tekrar edeceğim. Her zaman ...." çıktım gittim...

Başka gün yine bu kez arkadaşlarımı gammazlamadığım için ( sınıf başkanıydım ) yine dövdü....


Sevgili dostlar ( panterus , aziz balıkçı , zstm ) ;

Neden dövdü ? Diye soruyorsunuz. O dönem zaten dövmek eğitimin bir parçası gibi algılanıyordu ( bunun feodal toplum değerleriyle , dini nedenlerle vb. kökeni var ). Üstelik öyle ücra bir yerde küçücük kasabada bunlar normal şeylerdi. Ancak ben pek dayak atılacak biri değildim. Neden mi ? Çünkü her sene iftihar listesinde adı başa yazılan , daima sınıf başkanı seçilen , öğrenciler arasında lider konumunda olan , dersi öğretmenlerle birlikte anlatan , dinlenir hale getiren , hatta ilkokul beşinci sınıfta hem öğrenci olup hem sınıfa öğretmen olan biriydim. Bu nedenle pek dayak yemezdim. Hatta dayak attıklarında türlü tavırlarımla memnuniyetsizliğimi , tepkimi koyan biriydim. Disiplin kurullarında öğrencileri savunurdum. Ancaaaaaak beni döven öyle bir insandı ki hiçbir nedene gerek duymadan sürekli öğrencileri döverdi. Hem de ne dövmek ..... Yukarıda sormuştunuz. Irkçı mı bilmiyorum ama sağ görüşlü biriydi. Bana göre ruh hastası biriydi. Ne yazık ki ondan hesap sormadan öldü gitti....



Yanıtım geç oldu kusura bakmayınız...

 

[batterton]

Kusura bakmayın lütfen ama dövdü, tekrar tekrar dövdü demenize çok güldüm. Ben de çok dayak yedim okulda, öğretmenlerin dayak teknikleri ve çeşitliliği yeraltı dünyasında bile yoktu. Şimdi okullarda dayak yok ya da çok azaldı. Gençlere anlatsak yediğimiz sopaları inanmazlar. Unutmadan söyleyeyim, dayaktan sonra arkadaşlar gelirdi yanıma ve " hoca fena benzetti seni " derlerdi. Burnumu çeke çeke beraber gülerdik. Sadece size değil, kendime de gülerdim

 

[aziz balıkçı]

Değerli dostlar ( panterus , aziz balıkçı , zstm ) ;

Ben yukarıdaki olayı yaşadığım bir olay diye aktardım. Birçok amacım vardı.
1 - O yılın yaz tatilinde bulabildiğim Hitler'in Kavgam adlı kitabının 3 - 4 parça halinde yayınlanmış hali idi. Bir Türkeşçi arkadaştan almıştım. Tabi ki ben onunla aynı düşüncede değildim. Kitabı daha doğrusu kitapçıkları büyük özenle okudum. Notlar aldım. Sonra Ceylanpınar Ortaokulu Müdürümüz ve Türkçe öğretmenimiz Sevgili öğretmenim Selim Özel'in oluşturduğu Okul kitaplığından yararlanarak onlarca ( evet evet onlarca ) kitap okudum bu konuda. Hitler'in Kavgam adlı kitabını okuyunca onun aslında bir ruh hastası olduğunu çözdüm. Nasıl ruh hastası olmasın ki ... ? Bunun yüzlerce belirtisi vardı. Bir tanesi düşünün arı ırka uygun portre çizip o insanı tanımlıyor. Uzun boylu diyor kendisi neredeyse cüce , atletik diyor kendisi cılız , boylu poslu diyor kendisi sıskacık bir şey , sarışın diyor kendisi esmer... Yani hiçbir fiziksel özelliği arı ırkına uymuyor. Şimdi bu adam ruh hastası olmasın da ben mi , olayım ? ( Zaten karısına kendini yere yatıp dövdürdüğü de oluyormuş )...
Yani o konuda oldukça bilgi yüklenmiştim. Benim özelliğimdir. Bir konuyu mutlaka o konuyu öğretecek öğretmenden daha fazla bilgi yüklenerek o derse girerdim. Bu ilkokulda da , orta okulda da , Üniversitede hep böyle oldu. Bu nedenle birçok hocam dersleri bana anlattırır veya o hocaya sorular sorar dersi tamamlayıcı bilgiler sunar dersi bir foruma , tam bir üniversiteye çevirirdim ( bu vurgulama üniversitedeki hocalarıma aittir. ) Sınavlara ( notlar 10 üzerinden ise ) ben en az 20 , 30 ve daha üzeri not alacak seviyede bilgi ile girerdim. Bunları övünmek için değil yapım böyle benim diye yazıyorum...

2 - Bir yerde diktatör , katil , insan kasabı , hırsız , namussuz , vatan haini , ........ tüm olumsuzlukları buraya yazabilirsiniz. Hitler de bunlardan biri idi. Elbette ki bu insanlar baş suçlu .... ama , ama , ama ona bu olanağı sunan ( iktidarı , mevkiyi , makamı ) insanların hiç mi suçu yok . Onları önlemeyen , karşı durmayan ( ki o dönemde Almanya'da mücadele verip ölen birçok kahraman var. ) insanların hiç mi suçu yok...?
Bilinen öyküdür : Savaşın sonlarına doğru insan rezervi neredeyse biten Almanya'dan neredeyse çocukları cepheye sürmüştür Hitler. Bunu yansıtan çocuk yaşta askerlerin çenesini okşarken çekilmiş fotoğraflar var... İşte böyle bir anda annelerden biri Hitler'e yakınır "Çocuk onlar onları askere alıp ölüme gönderiyorsun. Yapma . Neden yapıyorsun" vb. yakınmalara Hitler'in yanatı ünlüdür "Beni siz seçtiniz."

3 - Almanya'nın içinde "bana ne cilik" suçlu değil mi ? Hani ünlüdür . Komünistleri tutukluyorlar , banane ben komünist değilim , ilericileri tutukluyorlar banane ben ilerci değilim , yahudileri tutukluyorlar , banane ben yahudi değilim diyenler var ya onların hiç mi suçu yok...

3 - Ulusalararası alanda Hitler'in yaptıklarına hep göz yumuluyor belli aşamaya dek.
a ) Polonyaya saldıran Hitler karşısında kıllarını kıpırdatmıyor Avrupa...
b) Yahudilere inanılmaz insanlık dışı zulüm , hatta fazla kurşun masrafı olmasın diye gazodalarında öldürülmesine bile Avrupa ilk başlarda yeterince tepki vermiyor...
c) Düşünün Fransayı bombalamaya giden uçağı düşürüyor Fransızlar. Almanlar pilotun ölüsünü istiyor. Nazi hayranı Fici hükümeti ne yapıyor ölen pilota tören yapıp öyle teslim ediyor. Neredeyse kendilerini bombalayan pilota üzülecekler...
b) Hele Hitler Sovyetler Birliğine saldırmaya başlayınca sanki daha önce kendi ülkeleri işgale uğramamış gibi neredeyse Hitler'e tüm güçleriyle yardım teklif edecekler.
c ) Hitler'in işini bitirecek olan ABD bile Sovyetler Birliğine saldırdığı için bir türlü Normandıya çıkarmasını yapmıyor , hep yapacağı tarihi erteliyor ki Hitler'in ordusu Sovyetleri yensin diye. Stalingart'ta Nazi ordularına karşı şanlı direniş veriliyor. ABD ve Avrupa adeta üzülüyor.... Ne zamanki Sovyetler Birliği Nazi ordusunu yenip onları önüne katıp Almanya'ya kadar kovalamaya başlıyor işte bunda pay kapmak için geç kalmayayım diye ABD Normandiya çıkarmasını nihayet yapıyor...

4- O yaz ayrıca Faşizmin Kitle Ruhu anlayışını çözümlemiş , insandaki faşizmi anlamaya çalışmıştım.



İşte bu bilgiler ışığında söz isteyerek ve izin alarak ilk açıklamamda özetini verdiğim ( aslında daha fazla konuşmuştum ) sözleri kalkıp sınıfta söyledim. Söylediklerimi yalanlayamadı tarih öğretmeni. Eleştiremedi tarih öğretmenim. Karşı düşünce açıklayamadı öğretmenim.... Ne yaptı beni dövdü. Tabi ki ilk darbelere hazırlıksız yakalanmıştım. Ancak devamında kendimce direnip elini tutmaya çalıştım. O da beni sınıftan attı ve git tasdiknameni al ve git. ( Yani beni sadece sınıftan değil okuldan ra atıyordu )
Zor yürüyerek sınıf kapısına ( dayaktan yüzüm gözüm şişmiş önümü bile görmekte zorluk çekiyor sendeleyerek gidiyordum. Kapıda döndüm "Beni böyle döveceğinizi hiç düşünmemiştim. Ama şimdi biliyorum. Aynı düşüncelerimi tekrar ediyorum. İsterseniz gelin yine vurun. Yine aynı sözleri tekrar edeceğim. Her zaman ...." çıktım gittim...

Başka gün yine bu kez arkadaşlarımı gammazlamadığım için ( sınıf başkanıydım ) yine dövdü....


Sevgili dostlar ( panterus , aziz balıkçı , zstm ) ;

Neden dövdü ? Diye soruyorsunuz. O dönem zaten dövmek eğitimin bir parçası gibi algılanıyordu ( bunun feodal toplum değerleriyle , dini nedenlerle vb. kökeni var ). Üstelik öyle ücra bir yerde küçücük kasabada bunlar normal şeylerdi. Ancak ben pek dayak atılacak biri değildim. Neden mi ? Çünkü her sene iftihar listesinde adı başa yazılan , daima sınıf başkanı seçilen , öğrenciler arasında lider konumunda olan , dersi öğretmenlerle birlikte anlatan , dinlenir hale getiren , hatta ilkokul beşinci sınıfta hem öğrenci olup hem sınıfa öğretmen olan biriydim. Bu nedenle pek dayak yemezdim. Hatta dayak attıklarında türlü tavırlarımla memnuniyetsizliğimi , tepkimi koyan biriydim. Disiplin kurullarında öğrencileri savunurdum. Ancaaaaaak beni döven öyle bir insandı ki hiçbir nedene gerek duymadan sürekli öğrencileri döverdi. Hem de ne dövmek ..... Yukarıda sormuştunuz. Irkçı mı bilmiyorum ama sağ görüşlü biriydi. Bana göre ruh hastası biriydi. Ne yazık ki ondan hesap sormadan öldü gitti....



Yanıtım geç oldu kusura bakmayınız...

Yine müthiş anlatım, ve ibretlik ders niteliğindeki bilgilerinizi bizlere aktardığınız için teşekkür ederim. Sevgi ve Saygılarımla.

 

[panterus]

Üzülmeyin sayin dedo11Ne desem La Fa Sol La F degilO dayak faslini bizde yasadik.Ama güzel ögretmenler de tanidim ve her aklima gelislerin de onlar icin Allah cc he dua ettigim ögretmenlerdi bunlar.Yazinizdan anladigima göre yasadiklariniz,her ne kadar agir olsa da karakterinizden ödün vermeyisiniz takdir edilesi bir davranis bicimi olurdu.BIZ TÜRKLER VE MÜSLÜMANLAR ICIN lazim olan degerlere ihtiyacimiz var.SU GIBI AZIZ OLSUN TÜRK VE MÜSLÜMAN MILLETIM.(Halklarin kardesligi)