Mevlid kandiliniz kutlu olsun!

Baltimora

Yönetici
16 Nis 2009
9,796
38,387
İstanbul
Bu mübarek gecenin, birlik ve beraberliğimizi artırmasını; tüm insanlığa sevgi, barış, hoşgörü, huzur ve bereket getirmesini diliyor, tüm inananların "Mevlid Kandili"ni kutluyorum. Allah bu gece edeceğiniz duaları ve yaptığınız ibadetleri kabul etsin..

Mevlid-Kandili.png
 

kivisuyu

Yeni Üye
12 Ara 2024
4
5
Bu mübarek Mevlid Kandili gecesinde, Peygamber Efendimiz’in şefaati üzerimize olsun.
Peygamber Efendimiz'in doğduğu bu mübarek gecede, tüm dualarımız kabul olsun. Mevlid Kandili’miz hayırlara vesile olsun.
Hocam peygamberin şefaati yoktur, uyarmak istedim. Kur'an'da şefaatin Allah'a ait olduğu yazar. dini bir forum olmadığı için çok detaya girmiyorum ama araştırın lütfen. iyi akşamlar.
 

force

Yeni Üye
13 Ocak 2025
8
40
Hocam peygamberin şefaati yoktur, uyarmak istedim. Kur'an'da şefaatin Allah'a ait olduğu yazar. dini bir forum olmadığı için çok detaya girmiyorum ama araştırın lütfen. iyi akşamlar.

Şefaati inkâr​

Sual: (“Şefaat Yâ Resulallah!” demek şirktir, çünkü hiçbir peygamber şefaat edemez. Allah’ın izin verdiği meleklerden başkası şefaat edemez) deniyor. Peygamberler şefaat etmez mi?
CEVAP
Elbette, şefaat ederler. Birkaç âyet-i kerime meali:
(O gün, kimse şefaat edemez. Ancak Rahman olan Allah’ın izin verdiği ve sözünden hoşlandığı kimse şefaat eder.) [Taha 109]

Tefsir âlimleri, bu âyetin, Allahü teâlânın izin verdiklerinin şefaat edeceğini, başkalarının edemeyeceğini açıkça gösterdiğini bildiriyor. Burada, sadece melekler şefaat edecek denmiyor.

(Rahman olan Allah’ın nezdinde söz ve izin alanlardan başkası şefaat edemez.) [Meryem 87] (Bu âyette de aynı şeyler bildiriliyor. Meleklerden başkası şefaat edemez denmiyor. Eğer başkaları şefaat edemeseydi, hâşâ Allah bunu bildirmez miydi?)

(Allah’ı bırakıp da, taptıkları putlar şefaat edemez. Ancak hak dine inanıp ona şahitlik eden kimseler şefaat eder.) [Zuhruf 86] Putlar şefaat edemez deniyor. Ama hak yoldakilerin şefaat edeceği bu âyette de açıkça bildiriliyor. Sadece melekler denmiyor.

(Allah, şefaat edene ve şefaat edilene izin vermedikçe, hiç kimse şefaat edemez, şefaati fayda vermez. Kalblerindeki müthiş korku giderilince, [şefaat bekleyenler, şefaat edenlere] “Rabbiniz şefaat hakkında ne buyurdu?” diye soracaklar. Onlar [şefaat edenler] ise, “Hak olanı buyurdu [şefaate izin verdi]” diyecekler.) [Sebe 23] (Allah’ın izin verdikleri şefaat eder) deniyor. Sadece melekler denmiyor.

(Allah’ın dilediği ve razı olduğu kimselere şefaat etmesi için izin verilen, göklerde nice melekler vardır.) [Necm 26] Melekler de ancak, Allah’ın hoşnut olduğu kimselere şefaat edebiliyor, kâfirlerden hoşnut olmadığı için onlara şefaat yoktur.

Şefaat, izinle olur
(Allah’ın izni olmadan kim şefaat edebilir?)
[Bekara 255] Bu âyet de, Allah’ın izniyle şefaat edileceğini gösteriyor. Sadece melekler denmiyor.

(Allah’ın izni olmadan hiç kimse şefaatçi olamaz.) [Yunus 3] (Burada da şefaat hakkı ancak Allah’ın iznine bağlıdır. Sadece melekler denmiyor.)

(Bütün şefaatler Allah’ın iznine bağlıdır.) [Zümer 44]
Demek ki, peygamberler, âlimler ve şehitler gibi çok şefaat edecek kimseler vardır ki, hepsinin şefaat etmeleri Allahü teâlânın iznine bağlıdır.

Bid’at ehli, kâfirlere şefaatçi olmadığını ve putların şefaat edemeyeceğini gösteren âyetleri, Müslümanlara yüklemeye çalışıyor, (Peygamberler de şefaat edemez) diyor.

Şefaate sadece iman ehli kavuşacak, kâfirler şefaatten mahrum kalacaktır. İki âyet-i kerime meali:
(Artık şefaat edicilerin [peygamberlerin, meleklerin, sâlihlerin, şehitlerin ve diğer şefaat edeceklerin] şefaati, onlara [kâfirlere] fayda vermez.) [Müddesir 48]

(O gün zâlimler için, ne müşfik bir dost, ne de sözü dinlenecek şefaatçi vardır.) [Mümin 18] Âyette (Zâlimlere şefaat yok) deniliyor, müminlere denmiyor. Burada zâlimin kâfir demek olduğunu, tefsir âlimleri bildirmiştir. (Müminler için de yoktur) demek, Kur’an-ı kerimi değiştirmek olur.

(Kâfir için dost ve şefaatçi yok) demek, (Müminler için dost ve şefaatçi var) demektir. Kur'an-ı kerimi en iyi anlayan Peygamber efendimiz buyuruyor ki:
(Kıyamette ilk şefaat eden ben olacağım.) [Müslim]

(Bütün peygamberler şefaat edecektir.) [Buhârî]

(Kıyamette peygamberler, sonra âlimler ve şehitler şefaat eder.) [İbni Mâce]

(Kur'an, Kıyamette Kur’an okuyanlara şefaat eder.) [Müslim]

(Kıyamette Allahü teâlâ, “Melekler, peygamberler ve sâlihler şefaatlerini yaptılar. Bundan sonra benim büyük rahmetim kaldı” buyurur.) [Buhârî]

Görüldüğü gibi peygamberler de şefaat edecektir. Bütün müfessirler, muhaddisler ve fakihler gibi, dört mezhebin imamları da şefaatin hak olduğunu bildirmişlerdir. Bütün âlimlerin en büyüğü olan İmam-ı a’zam hazretleri, (Peygamberler, âlimler ve sâlihler, günahkârlara şefaat edecektir) buyurdu. (Fıkh-ı ekber)

Başta Peygamber efendimiz olmak üzere bütün âlimler, (Şefaat vardır, şefaat haktır, peygamberler, âlimler ve sâlihler şefaat edecektir) buyururken, şefaati inkâr eden sapıklara inanmak ahmaklık olur.​
 

recep67

Yeni Üye
24 Ağu 2009
55
25
Hayatınız ölümümünüz ve sonrası için en iyisinin olmasını samimiyetimle yaratıcıdan diliyorum. Mümkünler zihinlerde farklı telakkilere ulaşıyor insanlar bırakalım çıkarımlarıyla sürdürsün hayatlarını. Şefaat var mıdır yok mudur ...Kimine göre vardır kimine göre yoktur. Vardır diyeninde iyi temennisine eyvallah deyip geçmek zor olmasa gerek...
 

Karasevda

Yeni Üye
24 Şub 2024
13
46
Şefaati inkâr​

Sual: (“Şefaat Yâ Resulallah!” demek şirktir, çünkü hiçbir peygamber şefaat edemez. Allah’ın izin verdiği meleklerden başkası şefaat edemez) deniyor. Peygamberler şefaat etmez mi?
CEVAP
Elbette, şefaat ederler. Birkaç âyet-i kerime meali:
(O gün, kimse şefaat edemez. Ancak Rahman olan Allah’ın izin verdiği ve sözünden hoşlandığı kimse şefaat eder.) [Taha 109]

Tefsir âlimleri, bu âyetin, Allahü teâlânın izin verdiklerinin şefaat edeceğini, başkalarının edemeyeceğini açıkça gösterdiğini bildiriyor. Burada, sadece melekler şefaat edecek denmiyor.

(Rahman olan Allah’ın nezdinde söz ve izin alanlardan başkası şefaat edemez.) [Meryem 87] (Bu âyette de aynı şeyler bildiriliyor. Meleklerden başkası şefaat edemez denmiyor. Eğer başkaları şefaat edemeseydi, hâşâ Allah bunu bildirmez miydi?)

(Allah’ı bırakıp da, taptıkları putlar şefaat edemez. Ancak hak dine inanıp ona şahitlik eden kimseler şefaat eder.) [Zuhruf 86] Putlar şefaat edemez deniyor. Ama hak yoldakilerin şefaat edeceği bu âyette de açıkça bildiriliyor. Sadece melekler denmiyor.

(Allah, şefaat edene ve şefaat edilene izin vermedikçe, hiç kimse şefaat edemez, şefaati fayda vermez. Kalblerindeki müthiş korku giderilince, [şefaat bekleyenler, şefaat edenlere] “Rabbiniz şefaat hakkında ne buyurdu?” diye soracaklar. Onlar [şefaat edenler] ise, “Hak olanı buyurdu [şefaate izin verdi]” diyecekler.) [Sebe 23] (Allah’ın izin verdikleri şefaat eder) deniyor. Sadece melekler denmiyor.

(Allah’ın dilediği ve razı olduğu kimselere şefaat etmesi için izin verilen, göklerde nice melekler vardır.) [Necm 26] Melekler de ancak, Allah’ın hoşnut olduğu kimselere şefaat edebiliyor, kâfirlerden hoşnut olmadığı için onlara şefaat yoktur.

Şefaat, izinle olur
(Allah’ın izni olmadan kim şefaat edebilir?)
[Bekara 255] Bu âyet de, Allah’ın izniyle şefaat edileceğini gösteriyor. Sadece melekler denmiyor.

(Allah’ın izni olmadan hiç kimse şefaatçi olamaz.) [Yunus 3] (Burada da şefaat hakkı ancak Allah’ın iznine bağlıdır. Sadece melekler denmiyor.)

(Bütün şefaatler Allah’ın iznine bağlıdır.) [Zümer 44]
Demek ki, peygamberler, âlimler ve şehitler gibi çok şefaat edecek kimseler vardır ki, hepsinin şefaat etmeleri Allahü teâlânın iznine bağlıdır.

Bid’at ehli, kâfirlere şefaatçi olmadığını ve putların şefaat edemeyeceğini gösteren âyetleri, Müslümanlara yüklemeye çalışıyor, (Peygamberler de şefaat edemez) diyor.

Şefaate sadece iman ehli kavuşacak, kâfirler şefaatten mahrum kalacaktır. İki âyet-i kerime meali:
(Artık şefaat edicilerin [peygamberlerin, meleklerin, sâlihlerin, şehitlerin ve diğer şefaat edeceklerin] şefaati, onlara [kâfirlere] fayda vermez.) [Müddesir 48]

(O gün zâlimler için, ne müşfik bir dost, ne de sözü dinlenecek şefaatçi vardır.) [Mümin 18] Âyette (Zâlimlere şefaat yok) deniliyor, müminlere denmiyor. Burada zâlimin kâfir demek olduğunu, tefsir âlimleri bildirmiştir. (Müminler için de yoktur) demek, Kur’an-ı kerimi değiştirmek olur.

(Kâfir için dost ve şefaatçi yok) demek, (Müminler için dost ve şefaatçi var) demektir. Kur'an-ı kerimi en iyi anlayan Peygamber efendimiz buyuruyor ki:
(Kıyamette ilk şefaat eden ben olacağım.) [Müslim]

(Bütün peygamberler şefaat edecektir.) [Buhârî]

(Kıyamette peygamberler, sonra âlimler ve şehitler şefaat eder.) [İbni Mâce]

(Kur'an, Kıyamette Kur’an okuyanlara şefaat eder.) [Müslim]

(Kıyamette Allahü teâlâ, “Melekler, peygamberler ve sâlihler şefaatlerini yaptılar. Bundan sonra benim büyük rahmetim kaldı” buyurur.) [Buhârî]

Görüldüğü gibi peygamberler de şefaat edecektir. Bütün müfessirler, muhaddisler ve fakihler gibi, dört mezhebin imamları da şefaatin hak olduğunu bildirmişlerdir. Bütün âlimlerin en büyüğü olan İmam-ı a’zam hazretleri, (Peygamberler, âlimler ve sâlihler, günahkârlara şefaat edecektir) buyurdu. (Fıkh-ı ekber)

Başta Peygamber efendimiz olmak üzere bütün âlimler, (Şefaat vardır, şefaat haktır, peygamberler, âlimler ve sâlihler şefaat edecektir) buyururken, şefaati inkâr eden sapıklara inanmak ahmaklık olur.​
Teşekkür ederiz,gayet doyurucu bir açıklama olmuş,hadisleri yok sayarak ayetleri de bana göre böyle derseniz birbirinden farklı binlerce görüş ortaya çıkar.
 
Üst