Mayk Hammer - Şimdi Sıra Bende (Hadise Kitabevi - 1955)

Doktor Kim

Aktif Üye
17 Mar 2011
309
14,513
Şimdi Sıra Bende _ Mayk Hammer (Mike Hammer)
Mickey Spillane _ HADİSE KİTABEVİ - 1955

maykhammerzg01.jpg

Çocukluğumda zevkle okuduğum kitaplardan bazıları da Çağlayan Yayınlarının cep kitaplarından Mayk Hammer serisi idi. Kasabamızın pazarında kitap satıcısı vardı. Param yetmediğinden 2 Mayk Hammer kitabını veresiye aldım ve borçlu kaldım sonrada babamın memuriyeti dolayısıyla başka yere taşındık. İnşallah bir çocuktan olan alacağını helal etmiştir beklentisindeyim. İyi okumalar dilerim.

MIKE HAMMER'IN BİYOGRAFİSİ:

Mike Hammer, ABD'li yazar Frank Morrison Spillane’in yazdığı "Mike Hammer" serisinin Kemal Tahir tarafından çevrilen tercümeleridir.

Çeviri "Mayk Hammer"lar, o zamanlar (1953 yılında) Refik Erduran, Ertem Eğilmez ve Haldun Sel’in ortaklaşa kurdukları Çağlayan Yayınevi’nden çıkmaktadır. Basılan ilk çeviri Mayk Hammer kitabı ABD’li yazar Mickey Spillane imzasını taşıyan ‘Kanun Benim’ (I, The Jury–1954) olur. Kemal Tahir’in "F.M." ikinci takma adıyla yazdığı bu kitap inanılmaz bir ilgi görür. Çok kısa sürede yeni baskıları yapılan kitap, 100 binin üzerinde bir satış rakamına ulaşır. ‘Kanun Benim’in başarısı üzerine, Çağlayan Yayınevi diğer Mike Hammer maceralarının da çevrilip yayımlanacağını duyurur. Kemal Tahir'in Mickey Spillane’den çevirdiği Çağlayan Yayınevi’nden çıkan diğer kitapları da aynı başarıyı tekrarlar. Fakat olay burada noktalanmaz; çünkü yayımlanan Mayk Hammer romanları Türk okuyucuları tarafından büyük zevkle okunur ve yeni Mayk Hammer’ın maceralarını talep ederler. Ancak Spillane, altı adet Mayk Hammer romanı yazdıktan sonra kitap yazmaya ara vermiştir.

Bu durum, talebi karşılama hevesindeki yayıncıların yerli yazarları sahte Mayk Hammer maceraları yazmaya teşvik etmeleri sonucunu doğurur. Nitekim 1950’li ve 1960’lı yıllarda Türkiye’de 250’nin üzerinde sahte Mayk Hammer macerası yayımlanır. Bu süreçte, orijinal maceraların çevirmeni Kemal Tahir’in de Çağlayan Yayınevi’nden dört adet sahte Mayk Hammer romanı çıkarır. ‘Kara Nara’(1955)'da bunlardan biridir.

Polisiye roman türünün en önemli özelliği genelde bir dedektif ya da casusun gerilim ve macera dozu yüksek olayların içinde herkesten önce yer almasıdır. Bu özelliğinin de bir sonucu olarak, okurdan yoğun ilgi gören bu romanların sayıları günden güne artmıştır. Gazete, dergi ve televizyonlarda tanıtımının yapılması, hatta birçoğunun senaryolaştırılması sonucunda okurun yanı sıra izleyici ile de buluşması ve böylece ilginin oluşmasıyla polisiye romanlar en çok satan kitaplar arasına girmiştir. Bu romanların popülariteleri çok yüksek olduğu için uluslararası siyasetteki gelişmeler, teknolojik yenilikler, bilimsel çalışmalar gibi konular bu kitaplarda yoğun olarak ele alınmaktadır. Ayrıca bu romanlar çevrildikleri ülkelerdeki yazarlara da esin kaynağı olmuşlardır. Bazı yazarlar kimi zaman taklit yoluyla kimi zamanda kendi ülke koşullarına uyarlamayla yeni polisiyeler üretmişlerdir.

Kemal Tahir bu yazarlardan biridir. 1848'lerden sonra polisiye romanlarda karmaşık olayların çözümü tamamen dedektiflere bırakılmıştır. Dedektif, polisin çözemediği sorunları çözer, ipuçlarını yakalar ve üstün zekâsıyla romanın asıl konusunu oluşturan muammayı açıklamaktadır. Bu dedektif, klasik polisiye romanın asıl kahramanıdır.

Kemal Tahir de 1935’ten sonra geçimini sağlamak için F.M. ikinci takma adıyla bu klasik polisiye romanlarını yazmıştır. Mayk Hammer maceralarını seçme nedeni ise Türk halkının da dünyada yoğun ilgi gören polisiye-serüven tarzındaki romanlara olan büyük ilgi göstermesidir. Öyle ki Kemal Tahir’in yazdığı bu Mayk Hammer romanları özgün olanlarından çok daha fazla ilgi görür ve daha fazla satılır.

1950’li yıllarda Türkiye’de en çok okunan romanların Mayk Hammer polisiyeleri olması, kurtarıcı ve kurtarıcıyı bekleyenlerin psikolojisini yansıtan belki de en önemli göstergedir. Mayk Hammer’ı vazgeçilmez ve sıklıkla taklit ettiren neden ise yazarın kendi ifadesiyle, suçluluk oranının yükselmesi ve polisin başarısızlıkları saplantısından kurtulamayan yurttaşların dileklerini karşılamasıydı. Aşağılanan insanların intikamını alan bir dedektif olan Mayk Hammer’ın hem yargıç hem de cellât olarak anlatılmıştır. Bu anlamda zaman zaman sembolik bir "Robin Hood" olduğu da söylenebilir. Suçluyu yargılayan da onu cezalandıran da Mayk Hammer’ın ta kendisidir.

Belki de bu unsur, Mayk Hammer karakterinin ve maceralarının Türk halkını etkilemesinin en önemli nedenidir. Bir bakıma Türk halkı kendine yakın olanı seçmiştir. Romanlardaki heyecanlı hareketlilik (romanların sürükleyici olması) de Türk okuyucusunu romana çeken diğer bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır.


Şimdi Sıra Bende _ Mayk Hammer Özel PDF 3MB:

Şimdi Sıra Bende _ Mayk Hammer Normal PDF 1MB:

Şimdi Sıra Bende _ Mayk Hammer DOCX 1MB:


Mayk Hammer efsanesi

Türk okurlarının 60 yıl önceki polisiye roman merakı.

100 BİNİN ÜZERİNDE SATAN KİTAPLAR


Refik Erduran, Ertem Eğilmez ve Haldun Sel'in 1953 yılında ortaklaşa kurdukları Çağlayan Yayınevi, renkli ve film karesini andıran illüstrasyon kapaklı, cep kitabı boyutunda ve düşük fiyatlı, popüler romanlar yayımlamaya başlar.
arsivimageaspxpicid21778.jpg

Bu kitaplardan biri, Kemal Tahir'in takma adı F.M. İkinci ile çevirisini yaptığı, ABD'li Mickey Spillane imzasını taşıyan “Kanun Benim” (“I, the Jury”) 1954 yılında yayımlanır ve büyük ilgi görür. Kısa sürede yeni baskıları yapılan kitap, 100.000'in üzerinde satılır.
arsivimageaspxpicid21778bib.jpg


arsivimageaspxpicid21778wow.jpg

“Kanun Benim”in başarısı üzerine, Çağlayan Yayınevi diğer Mike Hammer maceralarının da çevrilip yayımlanacağını duyurur. Mickey Spillane'in Çağlayan Yayınevi'nden çıkan diğer kitapları da aynı başarıyı tekrarlar.
arsivimageaspxpicid21778gfg.jpg


arsivimageaspxpicid21778dvd.jpg


arsivimageaspxpicid21778ooo.jpg


arsivimageaspxpicid21778zrz.jpg


Yayımlanan bütün Mayk Hammer romanlarını takip eden okurlar yeni maceraları talep ederler. Ancak Spillane, altı adet Hammer romanı yazdıktan sonra kitap yazmaya ara vermiştir. Bu durum, yayıncıların yerli yazarları sahte Mayk Hammer maceraları yazmaya teşvik etmeleri sonucunu doğurur. Nitekim, 1950'li ve 60'lı yıllarda Türkiye'de 250'nin üzerinde sahte Mayk Hammer macerası yayımlanır.
arsivimageaspxpicid21778xyx.jpg


arsivimageaspxpicid21778rmr.jpg

Hürriyet arşivinden.



maykhammerzg02.jpg


alaska698crc1afpf.jpg

ZAMANGEZGİNİ
BAYHUN ÖNTÜRK
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

hadon

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
10 Mar 2010
3,054
9,422
Kastamonu
Teşekkürler Zamangezgini. Elinize sağlık.

Peyami Safa'nın da çok sayıda Mike Hammer yazdığı söylenir.
 

KARAOĞLAN

Onursal Üye
2 Şub 2010
3,006
21,144
Gaziantep
Eline sağlık.Ayrıca birde- yanılmıyorsam- Suat Yalaz çizimi Mayk Hammer çizgi romanları vardı. Elinde olan arkadaşlar bunları da paylaşırsa çok hoş olur.
 

Dindar Diker

Çeviri & Balonlama
11 Nis 2009
2,581
9,957
İzmir
Mükemmel bir iş çıkarmışsın yine, Bayhun abi. Ellerin dert görmesin. Açıklayıcı bilgiler şahane. Ben de eski kitap koleksiyonu yapıyorum. Arşivimde olmayan bir kitaptı, sağ olasın.
 

dedo11

Onursal Üye
8 Nis 2013
1,891
5,387
Sayın zamangezgini yine yapmışsın yapacağını. Orta okulda iken 1966-1967-1968'lerde Reşat Nuri'leri tanımadın önce okumayı en çok sevdiğim polisiye kitaplardan. Biz o zaman bile yarı bilinçli anti-emperyalist kuşaktan olduğumuzdan James Bond'u pek sevmezdik. Eee bu da ABD'li demeyin. Bir kez Mayk Hammer ajan değil ve devlet için çalışmaz. Okuyan bilir. Kaç yıl öncesine beni götürdün. Harika bir kitap. İlk fırsatta okuyacağım. Üstelik senin şahane sunumunla. Daha ne demeli... Emeğine ve Paylaşım isteğine teşekkür ederim.
 

percinler

Aktif Üye
2 Eyl 2009
282
159
izmir
ellerine sağlık dostum..bütün kitaplarını okudum :)
dizilerini de indirdim ama altyazıyı bulamadım..
stacy keach oynuyordu..

'kim bu kız' diye bir replik her dizide tekrarlanıyor genelde de o kız katil çıkıyordu :)
 

Doktor Kim

Aktif Üye
17 Mar 2011
309
14,513
Peyami Safa ve Kemal Tahir

Teşekkürler Zamangezgini. Elinize sağlık.

Peyami Safa'nın da çok sayıda Mike Hammer yazdığı söylenir.


Sevgili Hadon;

Yazıdan başka geçim kaynakları olmadığı için sürekli yazmak zorunda kalmış Peyami Safa ve Kemal Tahir gibi yazarlara “Para kazanmak için tabii şartlarda imzanızı koyamayacağınız kötü metinler yazmak zorunda kaldınız mı?” şeklinde bir soru sorulabilseydi eğer, bu iki büyük yazar, yazarak para kazanmanın çok zor olduğu zamanlarda -aslında bizde her zaman zordur- asıl imzalarını atamayacakları, sıradan zevklere hitap eden aşk romanları, polisiyeler vb. yazmak zorunda kalmışlardı. Ancak ikisinin de müstear isimlerle yayımlanan bu romanlarında zaman zaman asıl imzalarıyla yazdıkları kadar başarılı oldukları bilinen bir gerçektir.

Bilindiği gibi, Server Bedi müstearını kullanan Peyami Safa, 1924 yılında Maurice Leblanc’ın Arsen Lupin’ini örnek alarak tasarladığı Cingöz Recai tipi beklenmedik bir ilgiyle karşılanınca devam etmeye karar vermiş ve 1924-1928 arasında onar kitaplık Cingöz Recai’nin Harikulâde Sergüzeştleri ve Cingöz Recai Kibar Serseri dizilerini yazmıştı. Bir ara Recai’nin maceralarına son vererek Cıva Necati, Kartal İhsan, Çekirge Zehra ve Tilki Leman gibi yeni kahramanlar da üretti; fakat bunlar tutmayınca ilk göz ağrısına dönerek Cingöz’ü ömrünün sonuna kadar maceradan maceraya koşturdu.

Kemal Tahir, Ziya İlhan’a yazdığı bir mektupta, alaycı bir dille, bir zaman yakın dostlarından olduğu Peyami Safa’nın zabıta romanları (polisiye) yazarak cemiyetin edebiyat (!) ihtiyacını karşıladığını söyler. Ne var ki 1950′lerde o da polisiyeye bulaşmak zorunda kalacaktır. 1953 yılında kurulan ve yayın dünyasına kapaklarında canlı renkli resimlerin bulunduğu cep kitaplarıyla fırtına gibi giren Çağlayan Yayınevi, 1954 yılında Mickey Spillane adlı Amerikalı bir polisiye roman yazarının Kanun Benim adlı romanını yayımlar. Suçluları bizzat cezalandıran çapkın ve korkusuz bir detektifin, Mike Hammer adlı maceralarının anlatıldığı roman o kadar büyük ilgi görür ki, kısa sürede yüz binin üzerinde satış yapar. Bu inanılmaz bir başarıdır. Romanı kim mi çevirmiştir? F. M. İkinci, nam-ı diğer Kemal Tahir…

Çağlayan Yayınevi derhal yazarın diğer romanlarını da bulup Kemal Tahir’e çevirtir: İntikam Pençesi, Kahreden Kurşun, Kanlı Takip ve Son Çığlık. Aslında başka bir kahramanın hikâyesi olan Kahreden Kurşun, Kemal Tahir tarafından ustalıkla bir Mike Hammer hikâyesine dönüştürülmüştür. Bu arada Plastik Yayınları adıyla yeni bir yayınevi kurulur ve Mickey Hammer rüzgârından yararlanmak için Spillane’nin yeni bir romanını çevirtir: Benden Kaçamazsın. Onu başka bir yayınevinin çıkardığı Ölüm Çemberi takip eder.

Sonunda deniz biter. Çünkü Spillane, altı Mike Hammer romanı yazdıktan sonra polisiye roman yazmayı bırakarak Yehova Şahitleri arasına karışmıştır. Hâlbuki Türkiye’de bu detektifin hikâyelerine büyük bir talep vardır. Böylece F. M. İkinci, Mike Hammer romanları yazmaya başlar. Bu romanların ilki Derini Yüzeceğim adını taşımaktadır. Bunu Ecel Saati, Kara Nâra ve Kıran Kırana adlı romanlar takip eder. Belki de Kemal Tahir’in arzusuyla, bu romanlar Spillane değil, F. M. İkinci imzasıyla yayımlanmıştır. Plastik Yayınları ise Afif Yesari’nin yazdığı sahte Mickey Hammer’leri Spillane’nin imzasıyla yayımlar. 1962 yılında yeniden polisiye roman yazmaya başlayan Amerikalı yazar, belki de hayatının sonuna kadar Türkiye’de kendi adıyla iki yüz elli civarında Mickey Hammer romanı yayımlandığını hiç öğrenememiştir.

Yukarıdaki yazımı " Erol Üyepazarcı’nın yirmi yılda yazdığı, iğne ile kuyu kazma deyişini hak eden Korkmayınız Mister Sherlock Holmes! Türkiye’de polisiye romanın 125 yıllık öyküsü (1881-2006)." kitabından yararlanarak kurguladım.

Peyami Safa'nın Arsen Lüpen İstanbul'da kitabını yakın zamanda paylaşacağım. İyi akşamlar ve esenlikler dilerim.
 
Son düzenleme:

hadon

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
10 Mar 2010
3,054
9,422
Kastamonu
Sevgili Zamangezgini; bilgi için teşekkür ederim ama yazdıklarımı okuyunca, Mike Hammer romanı yazmış diye (cidden çok sevdiğim) değerli yazarlarımıza dudak büken bir tavırla baktığımı düşünmediniz umarım. (Zaten bu kimin haddinedir ki?)

Özellikle Peyami Safa, geç keşfettiğim, çok önemli bir değer. Zamanında bana "kaka" olarak öğretildiği için okumadığım eserlerini bugün büyük bir keyifle okuyorum. Müthiş zekasını, algısını, bilgisini ve duyarlılıklarını görüp, geçmişimdeki bazı şeylere düşman oluyorum.

Cingöz Recai de, Mike Hammer de üstadın yeteneklerini tescil eder bence.

:)
 
Üst