Matematik Kitabı

cagan73

Onursal Üye
17 Kas 2013
328
7,545
İnsanların analiz etme yeteneği; değer yargıları ve önyargıları üzerinden şekilleniyor.
Kalıplaşmış fikirler ve davranışların sebepleri ise beynimizde yer alan nöronlar arasındaki sinaps bağlantıları...
Bu bağlantılar ne kadar çoksa analiz etme, geliştirme, sonuca ulaşma, büyük başarılar elde etmekte o kadar fazla oluyor.
Cehalet dediğimiz şeyin nörolojik karşılığı işte bu sinapsların az olma durumudur. (İnsan beyni ile ilgili bir paylaşımı önceden burada yapmıştım)

Milyarlarca nöron diğerleri ile ayrı ayrı bağlantı kurabilir, bilgi iletebilir. Ne kadar çok bağlantı ve iletime sahipseniz analitik yeteneğinizde o kadar çok oluyor yani
Akılcı düşünme yeteneği için çok fazla bilişsel çaba gerekiyor yani çok yönlü eğitime daha fazla vakit ayırmak gerekiyor.
Beyin belirli bir yaştan sonra ciddi bir başarısızlık hissetmedikçe tembel olmaya her zaman daha yatkın oluyor. Genellikle farklı alanlarda gelişmek istememesi, yeni bir şeyler öğrenmeye hevesli olmaması, başkaları tarafından kullanılmaya yatkın olmasının sebebi de budur aslında...
Hayretle karşıladığımız; tüm dünyada milyonlarca insanın farklı farklı tarikatların içinde akıllarını teslim etmeleri, bilim ile farklı çözümler araştırmak yerine tek taraflı inanmayı tercih etmeleri, diktatörlük rejimleri altında yaşamaktan memnun olmalarının sebebi de budur.

Toplumun analitik yeteneğinin yükselmesinin ilk aşamasının da ezber olmayan matematik kültürü olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Aşağıda paylaştığım kitap ise, okuyan herkese derin bir matematik kültürü verebilecek seviyede
Çok sayıda kişiye yaymanız ricası ile…

1ofla7b0ce33fr69g.jpg




KİTABIN OCR YAPILMIŞ HALİ Sn. @oktayyapıcı13 tarafından eklenmiştir:
 
Son düzenleme:

eankara

Onursal Üye
24 May 2010
995
5,901
Sn. @cagan73 , bu ayın başlarında bu serinin Felsefe kitabına ait paylaşım yaptığınızda ,'' Keşke, seriyi dilimize çevrilmiş haliyle tamamlayabilsek '' diye yazmıştım. Siz de, '' Matematik ve Bilim'i mutlaka ekleyeceğim '' demiştiniz. Bekleyişim uzun sürmedi , kısa süre sonunda, bugün merakla beklediğim Matematik kitabı paylaşımınız geldi.

Bilimin ve sanatın her dalına ilgim vardır, ama '' Matematik''in yeri ayrıdır bende. Harika sunum yazınızda, Matematik'in, toplumun özellikle analitik düşünme yeteneğine sağladığı katkıyı çok güzel ifade etmişsiniz.

Hep söylediğim gibi, bilim konulu paylaşımlarınızı özellikle izlemekteyim. Çok teşekkür ediyorum. ( Başka Matematik Tarihi kitapları paylaşımınız belki de olabilir. ) Bilim kitapları arşivime katkınız tartışılmaz sağolun.
 

dedo11

Onursal Üye
8 Nis 2013
1,875
5,109

Sayın cagan73 ;

Bilindiği gibi gerek dünya görüşlerini gerekse felsefi görüşleri aslında iki guruba ayrılır.
1 - Düşünceyi önceleyen görüşler. Bunlar maddenin yaratılan düşüncenin ise yaratan olduğunu ; kısaca düşüncenin birincil maddenin ise ikincil olduğunu kabul edenler bunları "İdealizm" , "Metafizik ( fizikötesi) düşünceler" diye adlandırıyoruz.
1,5 - Bilinmezciler ( veya bilinemezciler = Agnostikler ) ... Bunlar aslında maddeyi kabul ediyorlar ama bunun kesin bilinemiyeceğini söyleyenler ya "Utangaç idealizmi benimseyenler" ya da "kafası karışık maddeciler" gibidir.

2 - Diyalektik Maddeci dünya görüşünü benimseyenler... Ki ben de bu guruba dahilim... Bize göre madde birincil düşünce ikincildir... Yani madde var düşünce de ondan
üretilir... Biz madde ve hareket ( değişim-dönüşüm ) esas derken bize hep "düşünce , zihin, bilinç" var ve bunların maddeden ( hem de mutlak ) bağımsız olduğunu asıl maddenin düşünceye bağlı , hatta onun eseri olduğunu ileri sürerlerken ... Biz düşcenin yaratcısı beyinin madde olduğunu, beyin de evrimsel gelişmenin bir ürünü olan beyin ve onun düşünce üreten nöronlar aralarındaki bağlar ve bunların kimyasal ( elektriksel = insansal elektrik ) tepkimelerin ürünü olarak düşüncenin ortaya çıktığını söylerdik...

Şimdi gerek "İnsan beyni ve beynin gizemi? / Prof. Dr. Türker Kılıç" başlıklı sunumun
( https://www.cizgidiyari.com/forum/k...zemi-prof-dr-turker-kilic.176901/#post-786841 )
gerekse "Matematik Kitabı" sunumundaki yazılarda işte yukarıdaki 2. maddede anlattığım ve benim de kendimi dahil ettiğim "Diyalektik Maddecilik" ( = Diyalektik Materyalizm ) buralarda sunduğun bilgilerle modern çağda birkez daha kanıtlanmış oluyor...




"İnsanların analiz etme yeteneği; değer yargıları ve önyargıları üzerinden şekilleniyor.

Kalıplaşmış fikirler ve davranışların sebepleri ise beynimizde yer alan nöronlar arasındaki sinaps bağlantıları...
Bu bağlantılar ne kadar çoksa analiz etme, geliştirme, sonuca ulaşma, büyük başarılar elde etmekte o kadar fazla oluyor.

Cehalet dediğimiz şeyin nörolojik karşılığı işte bu sinapsların az olma durumudur."

Beyin yaklaşık 20 milyar GRİ HÜCREDEN oluşuyor. Ancak düşünce ve bilginin bu gri hücrelere etkisi onlar arasındaki bağlarla , bağlantılarla ( bir hücre ne kadar çok diğer hücrelerle bağ kuruyor ise ) düşünce yeteneğini ve değerliliği artıyor...
Ancak sinapsların ( sinir hücrelerinin eklem yeri ) çokluğu ve azlığı bir sonuç... Yani gri hücreler geliştirici düşüncelere maruz kaldıkça sayısı artıyor. Bunun tersinde ise bunun sayıları pek artmıyor. Bunlar çağdaş biyolojinin eriştiği doğru bilgiler... Ancak bu bir sonuç... Sonuç ta elbette ki yazında belirtiğin olumsuz sonuçlara neden oluyor.
"Hayretle karşıladığımız; tüm dünyada milyonlarca insanın farklı farklı tarikatların içinde akıllarını teslim etmeleri, bilim ile farklı çözümler araştırmak yerine tek taraflı inanmayı tercih etmeleri, diktatörlük rejimleri altında yaşamaktan memnun olmalarının sebebi de budur."
Değerli dost ben "Hayretle karşılamıyorum. Üzüntü ile karşılıyorum. Çünkü yukarıda da değindiğim gibi bu bir sonuç. İnsanların geldiği aşama ile ilgili. Bana göre İNSANLIK VE İNSANLAR HALA ÇAĞDIŞI VE İNSANLIĞIN MİLAT ÖNCESİNİ YAŞIYOR. Her açıdan bu denli ilerleme kaydetmiş olmasına rağmen insanlar ve insanlık hala mağara dönemindeki korku ve cehaletin pençesinde debelenip duruyor.
Kısaca : Milyonlarca insan tarikatların ve saçma sapan dini ve safsataların esiri oluyor ise ;
1 -
İnanmak ile bilmenin savaşında hala inanmanın savaşı zaferle kazanmasındandır.
2 - Diyalektik Materyalizmin ( diyalektik maddeciliğin ) idealizmin-metafizik düşüncenin karşısında zafere erişememiş olmasındandır...




MATEMATİK konusunda ise ; Matematik sadece sinapsis sayıların artırmasında yardımcı olan bir bilim dalı olmanın ötesine geçememiştir...


Sevgili dost @cagan73 bağlantılarını verdiğim yerde ve burada da düşünce dünyamı zenginleştiren bilgiler sunuyorsun...


Teşekkürler , esen kal... Beynine sağlık ....







 

kemalettin

Onursal Üye
13 Eyl 2011
519
2,663
İnsanların analiz etme yeteneği; değer yargıları ve önyargıları üzerinden şekilleniyor.
Kalıplaşmış fikirler ve davranışların sebepleri ise beynimizde yer alan nöronlar arasındaki sinaps bağlantıları...
Bu bağlantılar ne kadar çoksa analiz etme, geliştirme, sonuca ulaşma, büyük başarılar elde etmekte o kadar fazla oluyor.
Cehalet dediğimiz şeyin nörolojik karşılığı işte bu sinapsların az olma durumudur. (İnsan beyni ile ilgili bir paylaşımı önceden burada yapmıştım)

Milyarlarca nöron diğerleri ile ayrı ayrı bağlantı kurabilir, bilgi iletebilir. Ne kadar çok bağlantı ve iletime sahipseniz analitik yeteneğinizde o kadar çok oluyor yani
Akılcı düşünme yeteneği için çok fazla bilişsel çaba gerekiyor yani çok yönlü eğitime daha fazla vakit ayırmak gerekiyor.
Beyin belirli bir yaştan sonra ciddi bir başarısızlık hissetmedikçe tembel olmaya her zaman daha yatkın oluyor. Genellikle farklı alanlarda gelişmek istememesi, yeni bir şeyler öğrenmeye hevesli olmaması, başkaları tarafından kullanılmaya yatkın olmasının sebebi de budur aslında...
Hayretle karşıladığımız; tüm dünyada milyonlarca insanın farklı farklı tarikatların içinde akıllarını teslim etmeleri, bilim ile farklı çözümler araştırmak yerine tek taraflı inanmayı tercih etmeleri, diktatörlük rejimleri altında yaşamaktan memnun olmalarının sebebi de budur.

Toplumun analitik yeteneğinin yükselmesinin ilk aşamasının da ezber olmayan matematik kültürü olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Aşağıda paylaştığım kitap ise, okuyan herkese derin bir matematik kültürü verebilecek seviyede
Çok sayıda kişiye yaymanız ricası ile…

1ofla7b0ce33fr69g.jpg


Bende hem İngilizce hem de Türkçe tüm serinin olduğunu düşünerek yanılmışım.
Nasıl da atlamışım Metamatik kitabını.
Sağolasın varolasın sn @cagan73
Çok teşekkür ediyorum.
Alfa Yayınlarının da Türkiye şartlarında DK ile neredeyse yarışacak düzeyde bol ve kaliteli kitap yayınladıklarını geçen gün bir kitapçıya gittiğimde ilk defa farkettim.
Ben oradayken Alfa dan onlarca koli kitap teslimatına rastlamıştım.
Kitabevi sahibi "hiç durmadan devamlı kitap yolluyorlar" demişti.
Raflardaki yüzlerce kitabın da Alfa tarafından yayınlandığını görmek hem beni sevindirdi hem de bin liraları bile geçen fiyatları nedeniyle çok üzdü
 

cagan73

Onursal Üye
17 Kas 2013
328
7,545
Bende hem İngilizce hem de Türkçe tüm serinin olduğunu düşünerek yanılmışım.
Nasıl da atlamışım Metamatik kitabını.
Sağolasın varolasın sn @cagan73
Çok teşekkür ediyorum.
Alfa Yayınlarının da Türkiye şartlarında DK ile neredeyse yarışacak düzeyde bol ve kaliteli kitap yayınladıklarını geçen gün bir kitapçıya gittiğimde ilk defa farkettim.
Ben oradayken Alfa dan onlarca koli kitap teslimatına rastlamıştım.
Kitabevi sahibi "hiç durmadan devamlı kitap yolluyorlar" demişti.
Raflardaki yüzlerce kitabın da Alfa tarafından yayınlandığını görmek hem beni sevindirdi hem de bin liraları bile geçen fiyatları nedeniyle çok üzdü
Alfa nın agresif bir şekilde bilim ağırlıklı çalışmaya devam edeceğini, şirketi yüzyıl sonrası için hazırladığını bir yerde okumuştum. Umarım başarılı olurlar.
Kitap basım adetlerine bakılırsa tüm zamanların zirve baskı adetlerinin görüldüğü 2020 yılına göre sürekli bir düşüş trendi söz konusu, 200 TL den aşağı okunacak kitap kalmamış malesef.
Geçmişte yayın sektöründe çalışmış biri olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki bu durumun suçlusu kesinlikle yayıncılar değil, kağıt hammaddesinin neredeyse tamamı ithal ediliyor. 3 sene önce 50-60 TL ye satılan aynı kitabın yeni baskısı 200 TL ye satılıyorsa baskıyı yapan firmanın kar marjı çok ciddi miktarda düşmüş demektir.
DK nın telif ücretlerinin ise çok pahalı olduğunu duymuştum. Türkçe baskıyı yapacak bir firmanın bu tür firmalar ile çalışırken muhtemelen eli çok kuvvetli olmuyor.
Kitap okunmadan aydınlanma mümkün değil, kağıt üretim tesislerinin arazileri çok kıymetli. Kapatılıp satılarak bir taşla iki kuş vurulmuş oldu sanırım.
 
Üst