Kadıköy'ün eski kitapçıları

[scanfan]

Kadıköy'ün Eski Kitapçıları
Kadıköy Çarşısı'nda Bir Gezinti

Sizleri İstanbul'da "Kadıköy Çarşısı"nda bir gezintiye davet ediyorum, ama bu gezinti tam 18 yıl önce olacak! Tarih 1997'nin Ağustos ayıdır. Amaç eski kitapçıları ve bazı antikacı dükkanlarını gezmek. Geziye eski kitapçıların yoğun olarak bulunduğu "Akmar Pasajı"ndan başlıyoruz...Aşağıdaki 12 sayfalık yazı "antika kültürü, koleksiyon ve sanat dergisi" "Tombak"tan alındı (şimdi çıkmıyor galiba). Aradan geçen bunca zamandan sonra bu dükkânlar halâ yerlerinde duruyor mu, ben bilmiyorum, ama o semtte oturan dostlarımız bileceklerdir. Belki birkaç cümleyle son durumu yazabilirler.
Saygılarımla

​

 

[scanfan]

​

 

[serdary67]

Boğa heykelinden yukarı çıkarken sinemanın olduğu yerde sahaflar geçen sene hala oradaydı. Şimdi var mı bilemem ama yavaş yavaş sahaf sektörü de okuma alışkanlığı olmadığı için sayıca azalıyor. Ülke olarak hep geriliyoruz.

 

[yeryüzü]

20 küsür yıl önce kitap ihtiyacımı Beyazıt Meydanındaki
sahaflardan karşılıyordum. Kadıköy'e geçtiğimde de yazıdaki
gibi gezime Akmar pasajından başlardım. Çünkü o yıllarda
aynı zamanda çok müzik dinlerdim ve arada bir Zihni Müzik'e
uğrardım. Şimdi pasajın yüzde sekseni çoksatan kitaplar ve
ders-hazırlık kitapları satıyor.

Yukardaki sokaklardan Güneşlibahçe Sokakta İmge Sahaf var
arşivi iyi olan, çizgi roman da bulmak mümkün.

Sahaf demişken bugünlerde "Üsküdar Sahaf Festivali" başlamalıydı
ama ses seda yok. Önümüzdeki ay da "Beyoğlu Sahaf Festivali" başlayacak,
umarım yani, onunla ilgili de bir bilgiye ulaşamadım...
Tam "bizlik" yazı için teşekkür ederim "scanfan" üstadım.

 

[kadirnip]

Güzel bilgilendirmeniz ve mükemmel sunumunuz için teşekkürler sevgili scanfan... Inşallah sahaf kültürü hiçbir zaman kaybolmaz...

 

[Lami Tiryaki]

1990'ların ortalarıydı. Sevgili Hakan Alpin'in beni mektupla bilgilendirmesiyle Kocaeli'nden, İstanbul Moda Çay Bahçesi'ndeki aylık çizgi roman ve bilim kurgu toplantılarına katılmaya başladım. Her ayın ilk Pazar günü biri, son Pazar günü diğeri için toplanılıyordu. 30-40 kişilik katılımcılarla tadına doyulmaz muhabbetler yapılıyordu. Katılanların büyük çoğunluğu her iki tip toplantıya da katılıyordu. Bu toplantılardan birinin bitiminde topluca Kadıköy'ün Moda tarafı çıkışında, Orko Pasajı'ndaki Kaan Comics çizgi roman dükkanını ziyarete gittik. İki katlı mekanın alt katları nispeten yeni yayınlar, üst katları ise çoğunluğu 70'li yılların fasiküllü serilerinden oluşan eski serilerin sergilendiği müthiş bir sahaf cennetiydi. Yeni yayınlar derken o dönemin yeni yayınlarından bahsediyorum. Mesela Alfa Yayınları'nın o kapağındaki gerçek pilot resminin yeraldığı Yüzbaşı Volkan serisi numara 1 yeni çıkmış, bir rafın tamamı ona ayrılmıştı. "Son çıkan seriler" olarak Zagor Mavi Seri, Mister No Sayı Serisi filan vardı. AD yayıncılık var mıydı yok muydu onu bile hatırlamıyorum, büyük ihtimalle ilk sayıları çıkmaya başlamıştı ve henüz ortalıkta yoktu. Yani 70'lerin 80'lerin havasını soluduğumuz her tarafta Tay'ın Gordon'larının, Mister No'larının cirit attığı bir çizgi roman cennetini birileri yaratmış oraya koymuştu.

Daha sonraki aylarda her İstanbul'a gidişimde Kaan Comics'i mutlaka ziyaret ettim. Fiyatları, iş hayatının başında olan benim için çok pahalı olduğundan pek alış veriş yapma şansım olmadı. Ama her gittiğimde o mekanın bir köşesine kıvrılıp yatma isteğim yetiyordu bana...

Sonra Kaan Comics'in kapandığını öğrendik. Dükkanın yandığı malların çoğunun kurtarılamadığı dedikoduları yayıldı ve Orko'daki dükkan unutuldu gitti. 90'larda yayınına başlanan yeni formatta yayınların hiç olmadığı eski tip çizgi roman cenneti mekanların sonuncusuydu Kaan Comics. Bir daha o içerikte bir sahafiye olmadı hayatımda. AD'yle başlayan orijinal formatta yayınların başlamasıyla o eski dönemin sihri kaybolmuş adeta çizgi romanla dolu hayatımızda yeni bir sayfa açılmıştı.

Akmar Pasajı, bir dönem Kadıköy'ün en bilinen sihirli mekanlarından olmasına rağmen üst sokaklardaki sahafları biraraya topladığınızda bir kaç tane Akmar'ı biraraya getirecek kadar çok sahafiye çıkıyordu ortaya. Bazı günler hepsine en az bir giriş çıkış yapacağım tutar, bir tam günümü harcardım. Bir de postane arkasındaki yer tezgahları vardı ama o ayrı muhabbet tabii.

Bir kaç yıl evvel Kadıköy'e bir ziyaret yaptım. Betonlaşmış sokakları, araçların içeri girişiyle yürümenin tehlikeli bir hale geldiği daracık sokaklarda içeri girecek sahafiye bulamadım. Akmar, sanki tasfiye ediliyormuşta dükkanların döküntülerini süpürüyorlarmış gibi bir havaya bürünmüş. Kaldırılan yer tezgahları "mağazalaşmış" ruhsuz bir Kadıköy gördüm. Çizgi Diyarı toplantısı hariç bir daha gitmedim.

Biz büyüdükçe dünyanın sihri kayboluyor sanki. Büyüyüp yaşlanmaya doğru gittikçe de, kaybolan sihrin yerine Nathan Never'ın dünyasındaki gibi bir "kirlilik" gelip oturuyor.

Selamlar
Lami Tiryaki

 

[ali_ihsan]

Sahaflar birbir kapanıp yerlerine fabrikasyon test kitabı tezgahları kuruluyor. 75-85 doğumlu kuşak için de vardı test kitapları ancak onların üstlerine yazmaz müsvette kağıda yapardık karalamaları kardeşlerimize devredebilmek için. şimdi öyle bir hız var ki hem kitaplar hem insanlar robotlaştı. Bir kitabı okuyup arkadaşına, kardeşine devretmek, sahafta değişmek.. hiçbiri kalmadı. Dün otobüste yanımda oturan genç 1saat 45dk boyunca akıllı telefonundan bir oyun oynadı. Oyunda hiçbirşey mekan, amaç, plan...değişmiyor sadece karakteri zıplatmanız gerekiyor. O esnada saman kağıt kokusu uçmasın diye naylon dosyada tuttuğum Teksas'ı okurken farkettim ki Profesörün numaraları, Blek'in gözüpekliği, vatanseverlikleri yaşımı başımı almış olmama rağmen hala hayalgücüme, duygularıma hitap ediyor. Sahaflarla beraber biz Teksasseverler de kaybolacağız derken bu forumu keşfetmek bana büyük mutluluk verdi. Emeği geçen tüm arkadaşlara Teşekkür ediyorum.

 

[hemşinli]

Kadiköyde; postanenin arka tarafindaki, pasajin içindeki sahaflarda türkiye'nin hiç bir yerinde bulamayacağiniz zenginlikte çizgi roman var.. Ben 2004 ile 2008 arasi(daha çok karaoğlan, tarkan ve kara murat'tan oluşan) binden fazla çizgi roman toplamiştim o sahaflardan... Halen daha, en az ayda bir defa uğrar, eksiklerimi toplarim.

 

[yeryüzü]

Keyifli yorumlar için teşekkürler dostlara.
Evet, büyülü dükkan ve Kadıköy pasajında
İstediğimiz çizgi romanların çoğunu uygun
fiyata bulabiliriz hala. Bakırköy'de tren istasyonu
Üstündeki köprüde ve damla kitabevinde yine
bir çok kitaba ulaşmak mümkün.
Hayat halen bizim istediğimiz gibi aslında...

 

[Lichtenberg]

ı ö ü
"Hazine Odası"nın daha okunaklı bir resmi:

Almanca (ve biraz da Latince) bilen ve fraktur yazısını da okuyabilenler için kitabın tamamı e-arşiv sayfasında mevcut! :

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

tabii buna sevinmeli mi, üzülmeli mi, tereddütteyim: Ebay'de halihazırda aynı kitap 3000 küsür avroya satılıyor; tabii bu tek bir kitap için her babayiğitin harcı değil, ve böylece maddi olanakları kısıtlı olan kitapseverler de bu metinleri görme, okuma imkanı elde ediyor; diğer yandan belkide ömründe eline alma imkanın bile olamayacak kitapların tek bir tıklayışla kolaylıkla ulaşılabilir olması, insanların onların kadrini, değerini bilmemesine sebebiyet verir ...



Selahattin Topşahin'in dükkanındaki duvardaki hatt:

"ne âlî bir makamdır bu, mübarek eyle yâ rabb
sefalar içre her dâim cefa gösterme yâ rabb"


alttaki (1)305, yani 1888/1889 tarihli hatt ise Osmanlıca degil, Arapçadır, uzunca bir hadisten alınma bir cümledir:

eddi ferâ'id-allah, tekun mutî'an

"Tanrı'nın komutlarını say ki, itaatkâr olasın"

 

[gurcansarı]

Kadıköy boğa heykelinin oradaki kilisenin bahçe duvarı dibine dizilen çizgi roman satıcılarını atlamayalım lütfen. Yoğurtçu istikametine doğru merdivenlere kadar dizilir, bir kısmı da merdivenlere tezgah açardı. Şekerci dükkanına girmiş çocuk gibi hissederdim kendimi orada. ( Sene 1978 - 84 arası. ) Ne günlerdi..

 

[scanfan]

"Semt Çocuğu"nda Akmar Pasajı
İlker Gümüşoluk - Youtube


Stand-up'çı İlker Gümüşoluk, kendi hazırladığı Youtube seriali "Semt Çocuğu"nun 4 Oca 2016'da yayınladığı bu ilk bölümünde bize kendi esprili tarzıyla Kadıköy'ü anlatıyor, çocukluk anılarını tazeliyor. Bir ara Akmar Pasajı'nda uğradığı plakçı artık çarşının ölmüş olduğundan bahsediyor. Çocukluğumda bildiğim Kadıköy'den çok az iz kalmış. Kadıköylü olan veya bu semtte çalışan/okuyan veya bu semti seven diyardaşlara selamlar.

Semt Çocuğu 1. Bölüm Kadıköy
​

 

[serdary67]

"Semt Çocuğu"nda Akmar Pasajı
İlker Gümüşoluk - Youtube


Stand-up'çı İlker Gümüşoluk, kendi hazırladığı Youtube seriali "Semt Çocuğu"nun 4 Oca 2016'da yayınladığı bu ilk bölümünde bize kendi esprili tarzıyla Kadıköy'ü anlatıyor, çocukluk anılarını tazeliyor. Bir ara Akmar Pasajı'nda uğradığı plakçı artık çarşının ölmüş olduğundan bahsediyor. Çocukluğumda bildiğim Kadıköy'den çok az iz kalmış. Kadıköylü olan veya bu semtte çalışan/okuyan veya bu semti seven diyardaşlara selamlar.

Semt Çocuğu 1. Bölüm Kadıköy
​

Ülke gitgide bir uçuruma gidiyor.Her alanda kötüleşiyoruz.Ama sanki halk afyon yutmuş gibi ve benim canımı asıl sıkan bu birlik yok.