scanfan
Yönetici
- 25 Eyl 2013
- 7,208
- 76,692
Her Yeni Baskıda Yayıncıların Boyaları mı Bitiyor?
"Kötü Kedi Şero" Üzerinden Birkaç Örnek
Başlık Cem Yılmaz'ın gösterilerinden birindeki bir monologdan mülhemdir: "-Bu resmimde sevgiyi anlattım!; -Bakıyım, bence boyan bitmiş!". Geçen gün ÇD'da rastladığım 2011 baskı bir "Kötü Kedi Şerafettin" albümünde (ki çok iyi taranmış bir albümdü) bir şey dikkatimi çekince bu monoloğu hatırladım: Bu albümde renkler neredeyse yok gibiydi, birkaç yerdeki belli belirsiz soluk sarı tonlamaları saymazsak albüm neredeyse "siyah beyaz" olarak basılmış gibi duruyordu. Oysa hatırladığım kadarıyla bu maceralar zamanında "L-Manyak" dergisinde "renkli" basılıyorlardı. Bu maceranın ilk gözüktüğü Aralık 1997 tarihli L-Manyak dergisini buldum. Gerçi renkler tam da hatırladığım gibi değildi (aklımda ful renkli olarak kalmış, tıpkı "Robinson"un renklerinde olduğu gibi) ama yine de albümdekine kıyasla daha fazla ve daha doygun renkler vardı. Galiba ÇD'nda 1999 tarihli bir albüm daha paylaşılmıştı. Oraya da baktım, renkler orijinalindeki renklere yakındı. Kısaca yıllar geçtikçe yayınevi yavaş yavaş renkleri ortadan kaldırmış gibi görünüyor. Bence boyaları bitmiş(!)
Oysa bunun tam tersinin olmasını beklerdim. Dünyanın her yerinde sonradan çıkartılan yeni baskı veya derleme albümler daha özenli hazırlanırlar. Daha iyi kağıtlara basılıp daha albenili cilt kapakları oluşturulurken çoğunlukla da yeniden renklendirmeye gidilir. Hele bu işlerde artık sadece bilgisayarın kullanılıyor olduğunu düşünürsek eskiye nazaran çok da zor bir iş olmasa gerek. Yeni bir renklendirmeciyle anlaşılıp renk sayısını da arttırarak bu albüm(ler)de "yeniden bir renklendirme" yapılsa çok daha şık olurdu. Bu albümler de kitaplıklarda çok uzun seneler hevesle muhafaza edilirdi. Ancak yeniden renklendirme demek, ilave bir masraf demektir. Bunu anlayışla karşılıyorum, ama bunun "9. sanat"a ait bir iş olduğunu da unutmamak gerekir.
Böyle bir duruma sadece bu albümlerde rastlamadım. Daha da beterini eski "Leman" albümlerinde görmüştüm. Bilindiği gibi 1990'lı yıllarda Leman albümleri bayilerde satılıp bittikten çok sonra elde kalan ve iade edilen dergilerle yapılmış ciltleri piyasaya çıkardı. Bu ciltlerde tuhaf şeyler de olurdu. Mesela 25 sayıdan oluşan (o zaman öyleydi) bir ciltte bir ya da iki sayıda hiç renk olmazdı. Kapaklar da dahil tüm sayfalar siyah beyaz basılı olurdu (sarı tonlama bile olmazdı!) Bunun nedenini hep merak etmişimdir, kendi kendime şöyle bir olasılığı düşündüm: Ciltteki o özürlü sayıdan geriye hiç iade gelmemişse ve elde de düzgün bir nüsha kalmamışsa, baskı sırasında henüz renkli mürekkep basan klişeler devreye girmeden önce dönen ve sadece siyah mürekkebe ait rotatiflerin bastığı ve bir köşeye hurda niyetine atılmış nüshaları mı cilde soktular acaba? Bu Leman ciltlerindeki tek tuhaflık bu değildi tabii, ayrıca buruşuk sayfalar, eksik sayfalara da sıklıkla rastlanırdı. Bazen de cildin içinde, o sırada bulunması gereken sayı olmazdı ve onun yerine bir başka sayıdan iki tane olurdu. Bazen de eksik nüshanın yerinde hiç alakasız başka bir yayın olurdu. Yayıncılığın ayıpları olarak kabul ettiğim bu sakilliklere mutlaka sizler de rastlamışsınızdır. Belki yayıncılıkla uğraşan dostlar bize bu konuda daha fazla bilgi aktarablirler.
Saygı ve sevgilerimle...

Son düzenleme: