Hatari! - 1962 (Çeviri ve Balonlama)

gitarisyen

Çeviri & Balonlama
7 Ara 2016
459
3,789
Hiçbir Şey Ülkesi
Ne yalan söyleyeyim; daha önce "Hatari!" filmini hiç duymamış, bu filmden uyarlanmış olan "Hatari!" isimli çizgi romanı da hiç okumamıştım. (Sinemayla ilgilenen, kendisini bir sinema sever olarak tanımlayan, her fırsatta sinemayı ve özellikle eski tarihli klasik filmleri sevdiğini söyleyen ve üstelik "Vahşi Yaşam" konusundaki tüm filmleri ve belgeselleri kaçırmamaya çalışan biri olarak bu filmi izlememiş, hatta ismini bile duymamış olmam da benim ayıbım olsun!) Bundan birkaç ay önce çeviri ve balonlamasını yapabileceğim yabancı dilde bir çizgi roman ararken sevgili scanfan üstadımızın BURADA açtığı konuyla haberim oldu "Hatari!" çizgi romanından. Gelin, öncelikle sevgili scanfan'ın açtığı konuda yazdıklarına bir göz atalım:

Çizgi uyarlamasını okuyacağınız macera filmi "Hatari!" 1962 ABD yapımı. Bizde "Vahşi Avcı" adıyla gösterilmişti. Hayvanat bahçeleri için vahşi hayvan yakalayan bir grup Amerikalı ve Avrupalı avcının Afrika'da geçen Hemingwayvari maceraları anlatılıyor. Film çok uzundu (3 saat) bakalım 36 sayfalık ÇR'a nasıl sığdırmışlar. Kadınlı erkekli bu maceraperest grubun kendi aralarındaki ilişkiler filmin odak noktasını teşkil ediyor. "Hatari!" Svahili dilinde "dikkat tehlike" anlamına geliyormuş. Howard Hawks'ın yönettiği filmde, John Wayne, Hardy Krüger, Elsa Martinelli, Red Buttons vs oynuyorlar. Hardy Krüger'ı hatırlarsınız, bu sarışın Alman aktör 2.Dünya Savaşı filmlerinde hep Alman subayı rollerinde gözükürdü. Bu filmden sonra Tanzanya'da (o zamanki adı Tanganika) çekimlerin yapıldığı bölgeye (Kilimanjaro dağının eteklerinde) hayran kalmış ve film setini topraklarıyla birlikte satın alarak oraya yerleşmişti (şimdi 91 yaşındaymış).

Bu filmin bir özelliği de hayvanlar hariç(!) filmdeki herkesin fosur fosur sigara içmesiydi, keza alkol de su gibi akıyordu. Filmin adı "Hatari" Svahili dilinde "tehlike" anlamına geliyordu, ama içilen sigaralardan ötürü insanlar esprili bir biçimde Hatari'nin "kanser" anlamına geldiğini söylüyorlardı. Film çok eskiden TRT'de gösterildiğinde sigara olayına hiç dikkat etmemişim (o yıllarda önemsenmiyordu), süresine de dikkat etmemişim (acaba kısaltarak mı gösterdiler?). Şimdi olsa televizyonlarda nasıl gösterirlerdi merak ettim (sürekli buzlanma!)

Filmin bir diğer özelliği de müziklerini Henry Mancini'nin yapmış olmasıydı. Müzik parçalarından biri de "Baby Elephant Walk" (Bebek Filin Yürüyüşü) idi ve tıpkı yine Mancini'nin "Pembe Panter" melodisi gibi yaygın olarak sağda solda çokça kullanıldı.

Tabii ki; çizgi roman, çizgi romanın konusu ve çizgi romanın uyarlandığı film hemen ilgimi çekti. Önce çizgi romanın orijinal dildeki nüshasını indirip epeyce bir inceledikten sonra internette bu filmi aramaya koyuldum. Sonunda da "Hatari!" filmini online (ve Türkçe alt yazılı) olarak izleyebileceğim bir site buldum ve birkaç gün boyunca tekrar tekrar ve sindire sindire izledim bu güzel filmi. Arkasından da daha önce çeviri ve balonlaması yapılmamış bu çizgi romanı orijinal dijital nüshasından okuduktan, gerekli yerlerde internetten araştırmalar yaptıktan ve çizgi romanla filmi karşılaştırıp inceledikten sonra çeviri ve balonlamasını yapmaya karar verdim.

Birazdan aşağıda çizgi romanın (ve tabii filmin) konusunu, özelliklerini, film ve çizgi roman hakkındaki düşüncelerimi, çeviri ve balonlama sürecini ve bu süreçte yaşadıklarımı dilimin döndüğünce anlatacağım; ancak bundan önce bu çizgi romanla (ve elbette filmle) tanışmamı, böyle bir eserden haberdar olmamı sağlayan sevgili scanfan üstada huzurlarınızda teşekkür ediyor ve sizleri Türkçe çeviri ve balonlamasını yaptığım "Hatari!" adlı çizgi romanın sunumuyla baş başa bırakıyorum.
_____________________________

HATARI!

(1962)

(Çizgi Roman / Tek Sayı / Tam Macera)
_____________________________

t7ktwnk.jpg


_____________________________

Türkçe Çeviri ve Balonlama:

bk9E8m.gif

_____________________________

ÇİZGİ ROMAN HAKKINDA BİRKAÇ SÖZ:

ÇİZGİ ROMANIN KONUSU:

John Wayne, Hardy Krüger ve Elsa Martinelli'nin başrollerini paylaştığı 1962 yılı yapımı "Hatari!" adlı filmden uyarlanmış olan bu çizgi romanda, bir hayvanat bahçesi adına Afrika'nın zorlu arazilerinde vahşi hayvanları yakalamaya çalışan hayvan yakalayıcılarının maceraları anlatılıyor. Çeşitli uluslardan gelmiş hayvan yakalayıcıları, bu gözü kara grubun lideri olan Sean'ın önderliğinde zürafa, gergedan, bufalo, fil ve her çeşit vahşi hayvanla mücadele ederken; gruba sonradan katılan Dallas adındaki fotoğrafçı bir kadınla Sean arasındaki tatlı çekişmenin aşka dönüşmesi uzun sürmeyecek ve bu arada arka planda Afrika'nın çarpıcı vahşi yaşam görüntüleriyle harika doğası yer yer komediyle harmanlanmış bu maceraya eşlik edecektir.

ÇİZGİ ROMANIN ÖZELLİKLERİ:

Özgün Adı: Hatari!
Türkçe Adı: -
Ülkesi: A.B.D.
Yayın Tarihi: 1962
Orijinal Dili: İngilizce
Türü: Aksiyon, Macera, Dram
Yayıncı: Dell Yayıncılık A.Ş.
Yazan: Leigh Brackett, Harry Kurnitz
Çizen: Sam J. Glanzman
Macera Durumu: Tam macera
Uygunluğu: Genç / yetişkinler için uygun
Renk Durumu: Renkli
Sayfa Sayısı: 36 sayfa
Türkçe Çeviri: gitarisyen
Balonlama: gitarisyen

ÇİZGİ ROMAN HAKKINDAKİ
GÖRÜŞ VE DÜŞÜNCELERİM:

Çizgi romanı okurken ilk dikkatimi çeken şey (uyarlanmış olduğu) "Hatari!" filmine (konu ve diyaloglar açısından) neredeyse bire bir bağlı kalması oldu. Tabii 3 saate yakın süresi olan bir filmin 36 sayfalık bir çizgi roman uyarlamasının filmdeki her şeyi yansıtması beklenemez. Ancak filmdeki birçok sahne, tema ve hatta diyaloglar bile çizgi romanın içeriğine / panellerine olabildiğince yetkin ve doyurucu bir şekilde işlenmişti. Fakat çizgi romanda (filmdekinden farklı olarak) bazı sahnelerin sırası değiştirilmiş, bazı sekanslar hiç işlenmemiş, bazı bölümlerse kısa tutulmuştu. Bunun sebebininse; biraz önce söylediğim gibi, uzun süresi olan bir filmdeki her şeyi değil de, can alıcı yerleri olan ve konu bütünlüğünü aktarabilecek sahneleri / diyalogları 36 sayfalık bir çizgi romana aktarmak çabası olduğunu düşünüyorum. Bu hâliyle "Hatari!" çizgi romanının, 1962 yılı yapımı "Hatari!" filminin çizgiyle ifade edilmiş geniş bir özeti olduğunu söylemek mümkün sanırım.

Bu itibarla şunu da söylemek isterim ki; "Hatari!" filmini izlerken ne kadar büyük keyif aldıysam, çizgi romanını okurken de aynı oranda keyif aldım. Keyif almamdaki en büyük etkenlerden biri de (eserin konusu ve ünlü oyunculardan oluşan bir kadroyla çekilen filmden uyarlanmasının yanında) çizgi romanın, yetkin ve usta çizer Sam J. Glanzman'ın doğal ve sade çizgileriyle hazırlanmış olmasıydı. Çizgi romanın hiçbir yerinde (bu çizgi romanın çizeri olarak) Sam J. Glanzman'ın adından açık açık bahsedilmiyor; ancak çizgi romanın 3. sayfasında (maceranın başladığı ilk sayfada) ve arka iç kapakta (35'inci sayfada) resim panelinin içinde sağ alt köşede "S.J.G" şeklinde Sam J. Glanzman'ın baş harfleri bulunuyordu. Daha önce böyle bir şey görmediğim için "S.J.G" harflerinin peşine düşünce, internette bunun ünlü çizer Sam J. Glanzman'a ait baş harfler ve çizgi romandaki çizgilerin de onun çizgileri olduğunu öğrendim. Sam J. Glanzman daha önce "Kona" adlı çizgi karakteri ortaya çıkarmış olup, aynı zamanda Türk okurlarının / korku çizgi romanı severlerin çok iyi bildiği "Korku" adlı çizgi romanlarda da çeşitli öykülerin çizimini üstlenmiş. (Tevekkeli değil, "Ben bu çizgileri bir yerden tanıyorum!" diyordum kendi kendime.) :)

Bu çizgi romanın uyarlandığı film de Amerikalı bir oyun yazarı olan Harry Kurnitz'in bir hikâyesinden uyarlanmış ve filmin senaryosunu bu hikâyeden yararlanarak Leigh Brackett yazmış. Çizgi roman genel hatları ve diyalogları itibarıyla filme sıkı sıkıya bağlı kalmaya çalıştığından "Hatari!" adlı bu çizgi romanın çizeri olan Sam J. Glanzman'ın da Leigh Brackett'in yazdığı bu senaryoyu çizgilerinde (anlatımlarında / konuşma balonlarında) aynen kullandığı görülebiliyor. Bu sebeple de çizgi romanı okurken filmi izlemiş biri olarak filmle aynı zevki alabiliyorsunuz.

Kısaca tekrar etmek gerekirse ben "Hatari!" filmini ve bu filmden Sam J. Glanzman'ın çizgileriyle uyarlanmış olan aynı adlı çizgi romanı çok sevdim. Umarım siz de seversiniz...

KISA BİR NOT: Bu arada şunu da söylemeden geçemeyeceğim: Bu çizgi roman bir "Dell Comics" ürünü. Dell Yayıncılık zamanında bu tarz klasikleşmiş filmleri tek sayılık çizgi romanlar hâlinde uyarlayıp piyasaya sürmüş. "Atlantis (1962)", "Die, Monster, Die! (1966)", "Maya (1965)" ve "Jason And The Argonauts (1963)" adlı çizgi romanlar da Dell Yayıncılık'ın aynı adlı klasik filmlerden uyarlayıp basımını yaptığı çizgi romanlar arasında. (Özellikle "Jason And The Argonauts (1963)" adlı filmi yıllar önce izlediğimde çok sevmiştim. Bu filmin internette hatırı sayılır bir hayran kitlesi bulunuyor ve filmin can alıcı sahneleri birçok platformda hâlâ tekrar tekrar yayınlanıyor.) Bu filmlerden "Die, Monster, Die! (1966)" adlı filmin Türkçe alt yazı çevirisini de zamanında ben yapmış ve internete yüklemiştim. Bir gün fırsatım olursa bu tarz filmlerden uyarlanmış "Dell" çizgi romanlarına da el atmayı ve özellikle (filminin Türkçe alt yazısını da ben yaptığım için başladığım işi bitirmek adına) "Die, Monster, Die! (1966)" adlı çizgi romanın Türkçe çeviri ve balonlamasını yapmayı düşünüyorum.

ÇEVİRİ VE BALONLAMA HAKKINDA BİRKAÇ SÖZ:

ÇEVİRİ VE BALONLAMADA
KULLANILAN FONT BİLGİLERİ:


CCTimSaleLower: Genel olarak
Clairvaux: Ön Kapak / Çeviri ve Balonlama Etiketi
Arial TUR: Ön Kapak / Tanıtım Metni, "Film Klasiği" İfadesi, 3. Sayfa Telif Metni
Segoe UI: Ön Kapak / Telif Metni
Calibri: Ön İç Kapak / Film Bilgileri / Künyesi, Film Tanıtım / Özet Yazısı

TEKNİK AYRINTILAR:

Çizgi romanın orijinal (yatay ve dikey) çözünürlüğü 150 dpi,
boyutlarıysa 1088 x 1538 piksel olup;
tarafımca Türkçe çeviri ve balonlaması yapılırken
boyutları 1200 x 1696 piksel olacak şekilde düzenlenmiştir.

ÇEVİRİ VE BALONLAMA SÜRECİ:

Eski tarihli çizgi romanları sevdiğimi daha önce de yazmıştım. Bunlar daha çok "comics" kategorisinde olduğu için ben de hâliyle bir "comics sever" oluyorum sanırım. Veya öyle demeyelim de, "comics" tarzı çalışmalardan biraz daha fazla hoşlanıyorum. Bu tarz eski tarihli "comics" eserlerden hoşlandığım için de henüz Türkçeye çevirisi yapılmamış bu eserlerin Türkçe çeviri ve balonlamasını yapmaktan zevk alıyorum. Ancak bu tarzdaki eserlerin / çizgi romanların Türkçe çeviri ve balonlamasını yapmanın biraz zahmet isteyen yanı şu ki; bu çizgi romanlar eski tarihli olduklarından fiziksel olarak yıpranmış, sararmış, renkleri solmuş ve bazen kalitesi düşmüş baskılardan oluşuyorlar ve taranarak dijital ortama aktarılırken de bu olumsuz etkiler aynen korunduğundan bunların balonlamasını yapmak biraz emek ve sabır istiyor. İşte bu eski tarihli çizgi romanın balonlamasını yapmak da benim için böyle oldu. Sayfa renklerini ve kenarlarını ayarlamak, o eski tarihli solgun görüntüyü ve renklerini verebilmek, balon içlerini orijinal renklerine en yakın şekilde (ama o nostaljik, solgun renkleri de korumaya çalışarak) temizlemeye ve balon içi yazılarının (dijital nüshasında göründüğü gibi) hafif silik görüntüsünü orijinal şekilde bırakmaya çalışmak biraz zamanımı aldı. Ama sanırım yapacak bir şey yok; hatta şikâyet etmeye bile hakkım yok: Zira bu eserin çeviri ve balonlamasını yaparken işin bu kısmından bile büyük zevk aldım.

Aslında bu çizgi romanın Türkçe çeviri ve balonlamasına iki ay önce başlamıştım. Yukarıda bahsettiğim gibi bu çizgi romanın uyarlandığı filmden haberim olduktan sonra filmi izlemiş, çizgi romanı okumuş; daha sonra filmle çizgi romanı karşılaştıra karşılaştıra birkaç kez daha izleyip okuyarak iyice içselleştirmiş ve çizgi romanın Türkçe çeviri ve balonlamasına başlamıştım. Ancak çeviri ve balonlama çalışmalarımı yaparken eserin neredeyse tamamını bitirmiştim ki; ülkemizde hepimizi yasa boğan, etkileyen, birçok vatandaşımızın hayatını, birçoğumuzun da yakınlarını kaybettiği deprem felaketi oldu. (Buradan bir kez daha depremde hayatını kaybeden herkese Allah'tan rahmet, yakınlarını kaybedenlere baş sağlığı ve yaralı olarak kurtulanlara acil şifalar diliyorum. Allah ülkemize ve insanımıza bir daha böyle acılar yaşatmasın.)

Benim de oğlumun (aslen Adanalı olup Gaziantep'te çalışan, depreme Gaziantep'te yakalanan ve bulunduğu evden son anda kurtulan) nişanlısı bir depremzede olduğundan onu (ilk gün alamasak da ikinci gün alıp) bulunduğumuz şehre getirdik ve bizimle birlikte kalmaya başladı. Arkadaşları ilk gün ölmüştü ve bu süreçte Adana'da sevindirici haber almayı beklediği akrabaları da ne yazık ki depremin beşinci günü enkaz altında vefat etmiş hâlde bulundular. Hem yaşanılan acılar, hem müstakbel gelin kızımızın bizde kalıyor olması, hem depremdeki kurtarma, yardım ve bağış çalışmalarına elimden geldiğince, gücümün yettiğince, karınca kararınca maddi manevi yardımda bulunmak için az da olsa katkı sağlamaya çalışıyor olmam, hem de içimden hiçbir şey yapmak gelmemesi sebebiyle bu süreçte eserin çeviri ve balonlamasıyla uğraşmayı düşünmedim / düşünemedim bile.

Bu şekilde geçen birkaç haftadan sonra birkaç gün önce çizgi romanı yeniden elime almaya karar verdim ve (zaten çok fazla bir işi kalmamış olan) Türkçe çeviri ve balonlamasını kaldığı yerden bitirerek huzurlarınıza çıkardım. Umarım çizgi romanı siz de benim gibi severek okursunuz ve yine umarım her gün çeşitli acılar / hüzünler yaşadığımız bu coğrafyada bu çizgi romanı okurken kısa süreliğine de olsa dertlerinizden biraz sıyrılıp başka dünyalara bir kapı aralamış olursunuz.

Sevgi, saygı ve selamlarımla...

ÖNEMLİ OLDUĞUNU DÜŞÜNDÜĞÜM BİR NOT: Belki bildiğiniz üzere; çizgi roman çeviri ve balonlama çalışmalarımı yaparken genellikle çizgi romanda (orijinal eserde yer alan telif metinlerinde, reklamlarda, tanıtım yazılarında, künye ve ifadelerde v.s.) Türkçeye çevrilmemiş tek bir kelime bile bırakmamaya özen gösteriyorum. Ancak bu sefer öyle yapmadım. Bu çizgi romanın son sayfası olan 36'ıncı sayfasındaki reklamı tamamen Türkçeye çevirmek ve balonlamasını yapmak yerine, bu sayfaya "Hatari!" filminin afişini biraz düzenleyerek yerleştirdim. Bunu yapmamdaki sebep üşenmem değil, bu sayfada yer alan reklamın (1962 yılına ait olması nedeniyle) eski tarihli bir reklam olması, artık geçerliliğinin kalmaması ve reklamda oyuncak silah satışına yer verilmesiydi. Ben de bu sayfayı (çeviri ve balonlamasını yaparak) düzenlemek yerine (biraz önce belirttiğim gibi) "Hatari!" filminin afişini (üzerinde biraz oynamalar yaparak) yerleştirmeyi tercih ettim. Umarım bunun için mazur görülürüm...

ÇİZGİ ROMANIN
ÇEVİRİ VE BALONLAMASI YAPILMIŞ
ÖRNEK 4 SAYFASI:


qj0u8rc.jpg


jsx817c.jpg


hipopqt.jpg


nvgecjn.jpg


ÇİZGİ ROMANIN
ORİJİNAL DİJİTAL NÜSHASINDAN
ÖRNEK 4 SAYFA:


lupgwf4.jpg


n2y2zf8.jpg


_____________________________

"CBR" FORMATINDA HAZIRLANMIŞ
ÇİZGİ ROMAN DOSYASINI
İNDİRMEK İÇİN LİNKLER:





_____________________________

Keyifli bir okuma serüveni diliyorum...
_____________________________

SON BİR NOT: Gerçi sevgili scanfan üstadımız, açtığı (ve benim de yukarıda bu yazının en başında yer verdiğim) konuda "Hatari!" filminin tanıtımını yapmış ve neredeyse hiçbir ayrıntıyı atlamadan kendi düşüncelerini de ifade ederek film hakkında çok güzel bilgiler sunmuş; ancak yine de Türkiye'de "Vahşi Avcı" adıyla gösterilen "Hatari!" filmiyle ilgili bilgilere bir göz atmak isteyen olursa aşağıda verdiğim linkin de işe yarayabileceğini düşünüyorum:


_____________________________

 
Son düzenleme:

veryabsurd

Çeviri & Balonlama
3 Ara 2014
465
5,791
Sunumunuz şahane olmuş üstat. Baştan sona keyifle okudum.
(Deprem kısmında hüzünlendim, inşallah bir daha böyle acılar yaşamayız.)
Ellerinize sağlık.
 
Son düzenleme:

aziz balıkçı

Süper Üye
9 Ağu 2020
3,012
8,485
Muhteşem bir anlatım ve tanıtım hazırlamışsınız eminim ki bu yazıyı da saatlerce hazırlamak için uğraş vermiş işini severek ve bizleri bilgilendirmek için sarf ettiğiniz bu azminiz bir öğretmenin vermiş olduğu çok çok güzel bir ders öyle bir ders anlatımında öğrencilik yıllarımızda değerli öğretmenlerimizi hayranlıkla ve sessizce dinlerdik. bizlere bahşettiğiniz bu güzel bilgi ve donatımlarla süslü paylaşımlarınız için sonsuz teşekkür ederim.
 

scanfan

Yönetici
25 Eyl 2013
7,211
75,355
Sevgili "Gitarisyen" üstadım,

Titiz olmanın da ötesinde profesyonelce bir iş çıkarmışsınız. Müthiş bir emeğin ürünü olduğu belli. O kadar ayrıntı olmasına rağmen asla sıkmıyor, hatta okudukça daha çok merak uyandırıyor. Her satırı defalarca okunacak bal tadında bir açıklama/tanıtım metni. Adeta bir arkeolog detaycılığıyla ve inanılmaz inatla yaptığınız çalışma (çizerin kimliğini ÇR içindeki üç harften yola çıkarak bulmanız ve onun hakkında bilgi vermeniz gibi mesela) hayranlık uyandırıyor, biraz da kıskançlık hissi veriyor. Çıtayı öylesine yükseltmişsiniz ki artık bunun yakınına bile ulaşmak çok zor. Orijinaline tıpatıp benzemesi açısından renk ve kontrastla fazla oynamamanız tam bir ustalık işi (galiba bunu daha önceki bir paylaşımınıza yazdığım mesajda da söylemiştim). Bir de fontların birebir aynılarını (Türkçelerini) nasıl bulduğunuzu boş bir zamanınızda anlatabilirseniz çok bilgilendirici olacaktır. Bu fontları da para verip satın aldım derseniz düşüp bayılacağım! Film altyazıları yazdığınızı geçmişte de söylemiştiniz. Ara sıra sizin çevirip altyazısını yaptığınız filmlere rastlardım. Bu nedenle sizi hep bir profesyonel olarak kabul etmiştim. Aslında çıtayı yükseltmiş olmanızın bir dezavantajı daha olmuş olmalı. Böyle işler çok vakit alıcı olmalı (en azından benim
için öyle) Bu da benzeri katkılarınızın daha seyrek olacağı anlamına geliyor(!) Umarım yanılıyorumdur.
Katkılarınızı iple çekeceğim.

Bu arada, Vikipedi'ye de 2009'da film maddesini ben yazmıştım.

Son olarak, Size ve ailenize büyük geçmiş olsun. Umarım bir daha böyle üzücü olaylarla karşılaşmazsınız. Yirmi
gündür deprem haberlerini çok az izlemeye çalışıyorum. Duygusal bir yapım olduğu için çabuk empati kurup
üzülüyorum, birkaç hastalıkla birden boğuştuğum için tedavimi etkiliyor. Ancak depremden etkilenen dostlarımız olduğunda onlarla ilgili haberleri takip edebiliyorum (onlar da sadece mal kaybıyla atlatmışlardı). Ama ne kadar kafamı kuma soksam da mutlaka bir şekilde olayı hissediyorum. Tekrar geçmiş olsun.

Saygı ve sevgilerimle.
 
Son düzenleme:

CAMOKA

Süper Üye
13 Ocak 2010
177
587
Böyle güzel bir çalışmanın hele de macera hakkındaki yazıları ve dipnotları ile okumak bir yana tanıtımları da seven biri olarak mükemmel ötesisinde emekleriniz için teşekkürler..
 

murats

Onursal Üye
5 Şub 2011
1,223
5,053
Harikulade bir çalışma.
Ön hazırlığı özenle yapılmış, detaylıca üstünde düşünülmüş, hassas bir şekilde tatbik edilmiş, her yeri incelikle işlenmiş harika bir çeviri/balonlama çalışması.

Ve tabi ki, sunumu..
Detaycılık, mükemmelliyetçilik, nezaket, mütevazılık, dökümantasyonal bilinçle hazırlanmış, dört dörtlük bir içerik.


Sizin gibi insanların varlığı, sizin gibi olmayanların devasa kalabalıkları içinde gözlerimi kamaştıran bir ışık oluyor. Ve umutlarımı tazeliyor.

Aynı sizin gibi bir kıymetli bir değer olan Scanfan'ın buraya yazdığı güzel sözleri de bu düşüncelerimin doğruluğunu tasdik ediyor bana.

Size çok teşekkür ederim..
 

gitarisyen

Çeviri & Balonlama
7 Ara 2016
459
3,789
Hiçbir Şey Ülkesi
Sevgili "Gitarisyen" üstadım,

Titiz olmanın da ötesinde profesyonelce bir iş çıkarmışsınız. Müthiş bir emeğin ürünü olduğu belli. O kadar ayrıntı olmasına rağmen asla sıkmıyor, hatta okudukça daha çok merak uyandırıyor. Her satırı defalarca okunacak bal tadında bir açıklama/tanıtım metni. Adeta bir arkeolog detaycılığıyla ve inanılmaz inatla yaptığınız çalışma (çizerin kimliğini ÇR içindeki üç harften yola çıkarak bulmanız ve onun hakkında bilgi vermeniz gibi mesela) hayranlık uyandırıyor, biraz da kıskançlık hissi veriyor. Çıtayı öylesine yükseltmişsiniz ki artık bunun yakınına bile ulaşmak çok zor. Orijinaline tıpatıp benzemesi açısından renk ve kontrastla fazla oynamamanız tam bir ustalık işi (galiba bunu daha önceki bir paylaşımınıza yazdığım mesajda da söylemiştim). Bir de fontların birebir aynılarını (Türkçelerini) nasıl bulduğunuzu boş bir zamanınızda anlatabilirseniz çok bilgilendirici olacaktır. Bu fontları da para verip satın aldım derseniz düşüp bayılacağım! Film altyazıları yazdığınızı geçmişte de söylemiştiniz. Ara sıra sizin çevirip altyazısını yaptığınız filmlere rastlardım. Bu nedenle sizi hep bir profesyonel olarak kabul etmiştim. Aslında çıtayı yükseltmiş olmanızın bir dezavantajı daha olmuş olmalı. Böyle işler çok vakit alıcı olmalı (en azından benim
için öyle) Bu da benzeri katkılarınızın daha seyrek olacağı anlamına geliyor(!) Umarım yanılıyorumdur.
Katkılarınızı iple çekeceğim.

Bu arada, Vikipedi'ye de 2009'da film maddesini ben yazmıştım.

(...)

Saygı ve sevgilerimle.

Değerli "scanfan" üstadım;

Mesajınızda "Bu arada, Vikipedi'ye de 2009'da film maddesini ben yazmıştım." demişsiniz. Bunu tahmin etmem gerekirdi. Vikipedi'ye yazdığınız maddeyi okuduğum zaman hem bilgilerin doyuruculuğu, hem üslup, hem de kafada hiçbir soru işaretine yer vermeyecek şekilde filmin anlatımı / aktarımı başka bir kaynağa başvurmayı gerek bırakmadığı gibi; bu madde sizden başka biri tarafından bu şekilde güzel yazılamazdı. Beni (ve bizleri) başka kaynak aramak zahmetinden kurtardığınız ve hem Vikipedi'de hem de açtığınız konuda çok değerli bilgiler verdiğiniz için tekrar ve binlerce kez teşekkürler.

Yine "Bir de fontların birebir aynılarını (Türkçelerini) nasıl bulduğunuzu boş bir zamanınızda anlatabilirseniz çok bilgilendirici olacaktır. Bu fontları da para verip satın aldım derseniz düşüp bayılacağım!" demişsiniz. Şimdilik para vermiyorum fontlara. :) Sunumumda da belirttiğim gibi bu çizgi romanda "CCTimSaleLower" fontunu kullandım. Bu fontu çok seviyorum. Ayrıca Dell çizgi romanlarının (hatta eski çizgi romanların) birçoğunda kullanılan fontlar bu fontla büyük benzerlik gösterdiğinden ben de (hem de çok severek) bu fontu kullanıyorum. Türkçe karakterler açısından sorun çıkarmaması da bu standart fontu benim için çoğu yerde vazgeçilmez kılıyor. Bu fontun çizgi romanın orijinal nüshasındaki fonta uyduğunuzu söylemeniz / düşünmeniz beni gerçekten çok mutlu etti.

Bu vesileyle yorumunuzda yer vermiş olduğunuz (ve işinin ehli / titiz ve her açtığı konuyla bizlere bilgi deryaları sunan sizin gibi bir ustadan duymaktan onur duyduğum) güzel sözleriniz için de ayrıca ve çok teşekkür ediyorum. Uzunca bir süredir iş ve özel hayatımda yaşadığım bazı gelişmeler sebebiyle (gönlümde ve aklımda olmasına rağmen) Çizgi Diyarı'ndan uzak kalmıştım ama; inşallah bundan sonra naçizane paylaşımlarımla tekrar burada olmaya (ve paylaşımlarımın da seyrek olmamasına) çalışacağım. Zira sizin gibi değerli ustaları, çizgi roman sevdalılarını ve harika dostları barındıran, bir bilgi deposu olan bu siteden uzun süre uzak kalmak mümkün değil. (Fiziken burada olmadığımız zamanlarda bile ruhen burada olduğumuzu biliyorum.) Burada çocukluğumuzu, gençliğimizi, geçmişimizi paylaşırken bir yandan da geleceğimizi paylaşıyor olduğumuzu görmek de sanırım hepimize güç veren bir etken. Tekrar güzel sözleriniz ve yorumunuz için çok teşekkürler...

Yine bu vesileyle; bu konu başlığı altında mesaj yazan, yorum yapan ve duygulanarak tekrar tekrar okuduğum güzel sözleriyle, ifadeleriyle beni onurlandıran çok değerli "Diyar Dostları":

Sevgili "haziran"'a,
Sevgili "savok"a,
Sevgili "Beymelikli18"e,
Sevgili "veryabsurd"a,
Sevgili "aziz balıkçı"ya,
Sevgili "ed86"ya,
Sevgili "CAMOKA"ya,
Sevgili "murats"a,
Sevgili "azizelaziz"e de en içten şükranlarımı sunuyor ve çok çok teşekkür ediyorum. Sağ olun...
 
Son düzenleme:
Üst