Gazze Dramını Unutmayın...

BlackBishop

Çeviri & Balonlama
16 Eki 2010
2,025
21,084
Denizli - İstanbul
Gazze artık farklı bir yer. Orada artık yaşam değil ölüm kokusu var. Çocuklar artık sokaklarda, parklarda koşup gülmüyor... Onun yerine ölüm kamplarına benzeyen yerlerde açlık ve hastalıktan ağlıyor.

Gazze'da halk artık dimdik ayakta duramıyor. Yıkıldılar, ezildiler... Kötü kaderlerine ağlıyorlar. Bir yandan pervasızca saldırılarıyla bu duruma neden olan Hamas'a bir yandan da cani ruhlu Binyamin Netanyahu'ya isyan ediyorlar.

Gazze'de artık binalar göğe yükselmiyor. Onlarda insanlar gibi yıkıldılar. Artık üzerlerine kuşlar konmuyor...Zaten Gazze'de konacak kuş da kalmadı.

Gazze artık ölü bir şehir. Şehrin acısı sona erdi. Ama şehirden sağ kurtulanların acısı devam ediyor.

Gazze dramını unutmayın... Hala sağ olanları unutmayın...

 

Karasevda

Yeni Üye
24 Şub 2024
9
31
Bütün dünyanın gözü önünde resmen bir soykırım yaşanıyor,tüm dünya sessiz,bir film seyreder gibi seyrediyor.
 

Logic

Çeviri & Balonlama
3 Kas 2021
482
7,282
Evren
Önce Filistinliler olmak üzere tüm Arap halklarının düşünmeleri gerekiyor. En büyük hainler kendi içlerinde. Adından gıpta ile söz edilen İsrail gizli servisi Mossad bu kadar ayrıntılı bilgileri kimlerden alıyor? Hamas, El Fetih gibi örgütler düpedüz İsrail'e çalışıyorlar. Hamas'ın en son yaptığı sivillere saldırı eyleminden sonra bunların olacağı belli değil miydi? İsrail Gazze şeridini ele geçirmek için planlar yaparken kendisine altın tepsi içinde verildi Gazze. Aptal olanlar, aslak olanlar temizlenmeli bu dünyadan, ben buna inanıyorum artık. Oturup dışarıdan bir yardımla hayatta kalacağını sananlardan ne beklenebilir ki? Kendi içlerinde örgütlenip sözde davalarını güden yobaz örgütleri başlarından atmaları gerekiyor. Burada beni üzen tek şey kadınlar ve çocuklar. Ortadoğu'da kadın fikrini söylemesine bile izin yok, bu yüzden onlar tıpkı çocuklar gibi günahsızlar. Ama yetişkin erkekler körü körüne dinci örgütlerden medet umarak özgürlüklerine kavuşacaklarını zannediyorlar.

Tüm Arap alemi birkaç büyük aile tarafından güdülüyorlar, başkaldırıp düzeni yıkmaları lazım. Anlamıyorum, hiç mi beyin yok bunlarda? Aslında bal gibi var da tembeller, korkaklar, benciller. Neden hep gelişmiş ülkelere kaçmaya çalışıyorlar? Demek ki oradaki medeni hayattan haberdarlar ve öyle bir düzende yaşamak istiyorlar, ama gelin görün ki oralara gidebilenler bile kıçlarının üstünde oturmayıp, mahallelerde örgütlenip kaçtıkları sistemin yeni versiyonunu yaratmaya çalışıyorlar. Yine çarşafların içinde, kafalarında sarıklarla Noel etkinliklerini protesto ediyorlar. Benim gözümde bu aptallıktır, aptallarda tabiatın şaşmaz ilkesi gereği besin zincirinin el alttaki halkalarındandır. Yani tüketileceklerin listesinde ilk sıralardadırlar.

Yazdıklarıma objektif olarak yaklaşırsanız, ne bir faşist ne de zalim biri olmadığımı anlayacaksınız. Sözün özü; her canlanın yaşam hakkı vardır. Hayatta kalmak bir sanattır, bitmeyen bir ücadeledir. Öyle boyun eğmekle, susmakla, teslim olmakla, verilenle yetinmekle yaşadığınızı zannersiniz ama bir mantardan farkınız olmaz, egemenlerin makinelerine ham madde olursunuz. Hayatın ta kendisi mücadeledir, akıldır, mantıktır. Klasik olacak ama, Mustafa Kemal Atatürk'ün düşünceleri ve eylemleri, imkansızlığa karşı verilen mücadelenin en iyi örneklerinden biridir. O sadece bir savaşçı olsaydı, yani akıl ve mantığını bir tarafa koyup, sadece öldürmekle verdiği mücadeleyi kazanmaya çalışsaydı eninde sonunda kurtlar sofrasında yer alacağımızı çok iyi biliyordu. O'nun en füyük farkı da buydu zaten.
 
Üst