Cinema, movie, cinéma, film, kino - BD, GN, comics, fumetti

Osidi

Onursal Üye
14 Eyl 2009
1,380
16,549
Ankara
Özellikle "Noir" konusunun dostların muhteşem yorum ve değerlendirmeleriyle sinema konusuna evrilmeye başlaması, bu konuda yeni bir başlık açmamın yerinde olacağını düşündürdü bana. Arşivimde bulunan bir miktar BD biyografi vb. ile bir başlangıç yapacağım.

Biyografi, grafik roman, ender bulunur seriler vb. üzerinden devamı gelir. Çok değişik ve özel olmadığı sürece film deyince kapsama giren Marvel, DC gibi albümleri veya Lord of the rings, Game of thrones, Dune gibi popüler albümleri paylaşmayı düşünmüyorum.

İtalyan korku filmleri, giallo'lar, sword&sandals filmlerinden kaiju ve shaw brothers filmlerine uzanan geniş bir arşivim var. Fırsat buldukça eski filmleri izlemesini çok severim.

Sinema dersleri almış ama sıradan bir izleyici ve arşivci olmanın ötesine geçememiş birisi olarak katkılarınızı okumayı sabırsızlıkla bekliyorum.

"Life" özel sayıları dizini aynı dizin, içerdiği sinemaya dokunan sayıları kapakları ile başlayayım. (Daha önce bu dizinden dosya indirenler için yeni eklenenleri "Yeni" bölümü altına koydum.)



cm8epmdos2jifrd5g.jpg

sxxvbgxr2a8t0uq7g.jpg

ysg3zqowp8z4vr65g.jpg

 

eankara

Onursal Üye
24 May 2010
1,001
5,927
Paylaşımlarınızla , gecelerimize sanat sağanağı yağıyor Sn. @Osidi . Ressamlar, müzik ve noir filmler derken sinema ile , bence çok yerinde düşüncelerinizle , çok iyi bir başlık daha görmekten memnunum. Ama , eksik saymış olabillirim . Dün gece @İnanna Salome , arşivinizin tozlu raflarından keşifleriyle , adeta bu eksiklik olma ihtimaline dikkat çekmiş oldu. Bu dev eser konularına büyüteç tutmak isteyen dostlar varsa , müsait olduğumda ben de büyütecimi çekmecemden memnuniyetle çıkartabilirim. Çok teşekkürler @Osidi Bu satırları yazarken , yaptığınız Fritz Lang paylaşımınız , diğerleri gibi harika görünüyor. Ayrıca , Sn. @İnanna Salome ya da başka dostların tozlu raf keşiflerini de es geçmemek gerekir ,

Ama , Fritz Lang'ı çok beğendim. Çalışmama , bu kitap nedeniyle ara vermek durumunda kalacağım gibi gözüküyor ! Arşivinizin raflarında başka Eric Liberge'ler varsa sevinirim. Sağ olun, var olun.
 
Son düzenleme:

Osidi

Onursal Üye
14 Eyl 2009
1,380
16,549
Ankara
Paylaşımlarınızla , gecelerimize sanat sağanağı yağıyor Sn. @Osidi . Ressamlar, müzik ve noir filmler derken sinema ile , bence çok yerinde düşüncelerinizle , çok iyi bir başlık daha görmekten memnunum. Ama , eksik saymış olabillirim . Dün gece @İnanna Salome , arşivinizin tozlu raflarından keşifleriyle , adeta bu eksiklik olma ihtimaline dikkat çekmiş oldu. Bu dev eser konularına büyüteç tutmak isteyen dostlar varsa , müsait olduğumda ben de büyütecimi çekmecemden memnuniyetle çıkartabilirim. Çok teşekkürler @Osidi Bu satırları yazarken , yaptığınız Fritz Lang paylaşımınız , diğerleri gibi harika görünüyor. Ayrıca , Sn. @İnanna Salome ya da başka dostların tozlu raf keşiflerini de es geçmemek gerekir ,

Ama , Fritz Lang'ı çok beğendim. Çalışmama , bu kitap nedeniyle ara vermek durumunda kalacağım gibi gözüküyor ! Arşivinizin raflarında başka Eric Liberge'ler varsa sevinirim. Sağ olun, var olun.
Yakında ........ !!!!!!!!
 

thorgal

Aktif Üye
18 Ocak 2018
385
1,332
İstanbul
Özellikle "Noir" konusunun dostların muhteşem yorum ve değerlendirmeleriyle sinema konusuna evrilmeye başlaması, bu konuda yeni bir başlık açmamın yerinde olacağını düşündürdü bana. Arşivimde bulunan bir miktar BD biyografi vb. ile bir başlangıç yapacağım.

Biyografi, grafik roman, ender bulunur seriler vb. üzerinden devamı gelir. Çok değişik ve özel olmadığı sürece film deyince kapsama giren Marvel, DC gibi albümleri veya Lord of the rings, Game of thrones, Dune gibi popüler albümleri paylaşmayı düşünmüyorum.

İtalyan korku filmleri, giallo'lar, sword&sandals filmlerinden kaiju ve shaw brothers filmlerine uzanan geniş bir arşivim var. Fırsat buldukça eski filmleri izlemesini çok severim.

Sinema dersleri almış ama sıradan bir izleyici ve arşivci olmanın ötesine geçememiş birisi olarak katkılarınızı okumayı sabırsızlıkla bekliyorum.

"Life" özel sayıları dizini aynı dizin, içerdiği sinemaya dokunan sayıları kapakları ile başlayayım. (Daha önce bu dizinden dosya indirenler için yeni eklenenleri "Yeni" bölümü altına koydum.)



cm8epmdos2jifrd5g.jpg

sxxvbgxr2a8t0uq7g.jpg

ysg3zqowp8z4vr65g.jpg

Emeğinize sağlık sayın @Osidi üstadım, çok makbule geçiyor. Çok teşekkür ederiz. :) 👏 👏 👏
 

eankara

Onursal Üye
24 May 2010
1,001
5,927
Sn. @Osidi dostumuz tarafından paylaşılan Liberge'ye ilişkin çizgi romana ( Fritz Lang ) baktığım zaman , sanatçının tarzını çok beğenmiştim. Sn. @balkan, sunduğunuz ayrıntılı bilgiler ışığında ,sanatçının diğer çalışmalarına bakma fırsatını bulacağım için çok sevindim. Edebiyat , müzik , çizgi roman , heykel , vs. , hangi sanat dalı olursa olsun, söz konusu sanatçının mümkün oldukça , ulaşılan tüm eserlerine bakmanın yararlı olduğunu düşünürüm. Sizin ya da @Osidi gibi dostların , göz önüne alınan temalar dahilindeki paylaşımları , bu nedenle çok yararlı oluyor. Çok teşekkür ediyorum @balkan .
 

pam

Aktif Üye
27 Kas 2009
190
726

ncqvrpnitm4esj87g.jpg


Fransızca bilmesem de google translate vs bir şekilde sevdiğim yönetmen F. Lang'i anlatan bu paylaşımı mutlaka okuyacağım.
M ve Metropolis gibi Almanya'da çektiği başyapıtlardan sonra nazilerin gelişiyle Hollywood'ta çalışan Lang'in kara filmleri 'Noir' başlığı gündemdeyken hatırlanacak çok iyi filmler.
Edward G. Robinson ile çektiği The Woman in the Window ve Scarlet Street ile G. Ford'la çektiği Big Heat ve Human desire her noircinin mutlaka izlediği filmlerdir.
Sanırım hayatının son yılları kötü geçmişti...

@Osidi yine çok güzel bir paylaşım teşekkürler...
 

Osidi

Onursal Üye
14 Eyl 2009
1,380
16,549
Ankara
Eric Liberge'ye ait forumda bulunanlar dışında bir miktar albüm mevcut elimde. "Sinema" konusu ile ilgisi olmadığından ayrı konu açmayı düşünüyordum, @balkan üstad müthiş bir başlangıç mesajı hazırlamış.

Rica etsem @direnc11 veya diğer yöneticilerden birisi ayrı bir "Eric Liberge" konusu açıp @balkan üstadın mesajını ilk mesaj olarak taşıyabilir mi acaba ? Bende elimdekileri oraya eklerim, konu bütünlüğü bozulmaz.
 

direnc11

Yönetici
11 May 2009
10,090
36,773
İstanbul
Eric Liberge'ye ait forumda bulunanlar dışında bir miktar albüm mevcut elimde. "Sinema" konusu ile ilgisi olmadığından ayrı konu açmayı düşünüyordum, @balkan üstad müthiş bir başlangıç mesajı hazırlamış.

Rica etsem @direnc11 veya diğer yöneticilerden birisi ayrı bir "Eric Liberge" konusu açıp @balkan üstadın mesajını ilk mesaj olarak taşıyabilir mi acaba ? Bende elimdekileri oraya eklerim, konu bütünlüğü bozulmaz.

@balkan üstada ait mesajı bu başlıktan kaldırıp ayrı bir konu olarak Frankofon başlığı altında şurada açtım.
 

eankara

Onursal Üye
24 May 2010
1,001
5,927
Kapaktaki François Truffaut ismini görünce aklıma iki şey geldi. İlki '' 400 darbe '', ikincisi de sinema tarihinde devrim. Müthiş bir filmdi '' 400 darbe '' . Filmden bir kaç diyalog , arkadaş toplantılarımızda tekrarlanır olmuş , filmdeki çocuk oyuncu üzerine , övücü kelimeler kullanılmıştı.
Truffaut , sinema filmlerinin yapım sürecini , bir bakıma özgürleştiren '' Yeni Dalga Akımı '' nın , önde gelen yönetmeniydi . Artık , sinema filmleri yapımına, el kameraları dahil olmuştu. Genel kabul gören '' gerçeklik '' , her yönetmenin imza attığı kendi gerçekliğine dönüşmüştü. Fransız sinemasında kendini daha çok gösteren , ufak ufak politik dokunuşların olduğu sinema filmleri söz konusuydu.

Çizer Marek'in adı , nette karşıma polisiye çizgi romanları araştırma dönemimde çıkmıştı. Daha çok Agatha Christie uyarlamalarında bu ad çizer olarak yer almıştı. Senaryo yazarı Noel Simsolo'yu ise pek tanımıyorum. Ancak , senaryosunu yazdığı çizgi romanlara baktığımda , Sn. @Osidi 'nin ve bizlerin sinema filmi konusu üzerinden ilgimizi çekecektir diye düşünüyorum. Çünkü , senaryo sanatçısı olarak imza attığı çizgi romanlara baktığımda , kapaklarda '' Orson Welles '' ve de '' Sergio Leone '' isimlerini gördüm !! Anlaşılan , sinema filmi konulu çizgi roman paylaşımları ve tabii ilgili sohbetleri , diyarımızda bir hayli sürecek gibi. Teşekkürler @Osidi

( Bu arada , 7. sayfadaki , büyük plan , dış ortam çizimini çok beğendim. )
 
Son düzenleme:

balkan

Onursal Üye
27 Şub 2016
2,839
28,011
Eric Liberge'ye ait forumda bulunanlar dışında bir miktar albüm mevcut elimde. "Sinema" konusu ile ilgisi olmadığından ayrı konu açmayı düşünüyordum, @balkan üstad müthiş bir başlangıç mesajı hazırlamış.

Rica etsem @direnc11 veya diğer yöneticilerden birisi ayrı bir "Eric Liberge" konusu açıp @balkan üstadın mesajını ilk mesaj olarak taşıyabilir mi acaba ? Bende elimdekileri oraya eklerim, konu bütünlüğü bozulmaz.

Üstat @Osidi ben iş yükünüzü hafifletmek ve Üstat @eankara 'nin istediği dosyaların bazısının forumda bulunduğunu belirtmek o linkleri paylaştım.

Benim adımdan daha çok Üstatlar @ekinciz ve @gandor08 adına açılsa daha uygun olurdu. Onlar yıllar öncesinden tanıtmışlar. Yine de teşekkürler.
 

kemalettin

Onursal Üye
13 Eyl 2011
521
2,678
Fritz Lang paylaşımınız , diğerleri gibi harika görünüyor.
Ama , Fritz Lang'ı çok beğendim.

sevdiğim yönetmen F. Lang'i anlatan bu paylaşımı mutlaka okuyacağım.
M ve Metropolis gibi Almanya'da çektiği başyapıtlardan sonra nazilerin gelişiyle Hollywood'ta çalışan Lang'in kara filmleri 'Noir' başlığı gündemdeyken hatırlanacak çok iyi filmler.

Kapaktaki François Truffaut ismini görünce ....
Truffaut , sinema filmlerinin yapım sürecini , bir bakıma özgürleştiren '' Yeni Dalga Akımı '' nın , önde gelen yönetmeniydi .

Sn @Osidi sinema konulu bu efsane paylaşım çizgidiyarı nda, benim için, tam da 1 numaraya oturtulabilecek tema olmuş.
Ne kadar teşekkür etsem de mutlaka yetersiz kalacağından eminim. Emeğinize, zamanınıza, çabanıza sağlık

Sn @eankara
Olmazsa olmaz Fritz Lang e ilginize kesinlikle katılıyorum.
Özellikle sn @pam ın de bahsettiği M ve Metropolis in tüm zamanların en eşsiz filmleri olduğuna inanıyorum

sn @pam
Hem M in çekimlerinden dolayı Hitler tarafından yasaklansa bile kendi yancısı, Lang a Nazi oluşumunun film yapım yönetimini vermek istemişti ama Lang bunu duyar duymaz ilk Fransa ya daha sonra da ABD ye acil kaçış planlarını gerçekleştirdi

Metropolis in ise sadece 2 yıl galiba süren çekimleri bile günümüzdeki çok büyük bütçelerle bile çekilemeyecek kadar yüksek düzeydeydi.
Pek çok eleştirmen bile çekimlerde gözüken binlerce figuran ın organizesi üzerine övgüler dizerek hayranlıklarını belirtmişti
(Aslında Lang bir Mubi söyleşisinde bu sayının 250 olduğunu, kalabalığı nasıl kullanabildiğinle ilgili olduğunu söyleyene kadar kimse bunu tahmin edememişti) isteyen olursa 38 sayfalık söyleşiyi bulup paylaşabilirim

Filmin tanıtım kitapçığı bile saklanmaya değer aslında.



sn @eankara
Truffaut üzerine söylenecek o kadar şey var ki
Dünyada en çok satanlar listesine giren Türkçe si de uygun ortamlarda paylaşılan Hitchcock la yaptığı uzun ama mutlaka okunması gereken söyleşisi her sinemaya ilgi duyan için bir ders gibi. Daha doğrusu bu kitabını hiç okumamış olanların sinema konusunda hiç ağzını bile açmaması öneriliyor

Söyleşi ingilizce olarak Podcast olarak da dinlenebiliyor.
Ve pek çok ortamda paylaşılmış durumda
 

eankara

Onursal Üye
24 May 2010
1,001
5,927
Sergio Leone konusunda ilginize çok teşekkür ederim dostum @Osidi . Çok merak ediyordum, Sn. @gandor08 'e de teşekkürlerimi sunarım. Bu arada, bunca , müzik ve sinema konulu paylaşımdan sonra, hele Sergio Leone usta yeniden gündeme geldiyse , artık arşivinizde '' Ennio Moricone '' çizgi romanı vardır diye düşünüyorum Sn. @Osidi !!
 

Calligrapher

Onursal Üye
5 Nis 2021
1,158
6,847
sn @eankara
Truffaut üzerine söylenecek o kadar şey var ki
Dünyada en çok satanlar listesine giren Türkçe si de uygun ortamlarda paylaşılan Hitchcock la yaptığı uzun ama mutlaka okunması gereken söyleşisi her sinemaya ilgi duyan için bir ders gibi. Daha doğrusu bu kitabını hiç okumamış olanların sinema konusunda hiç ağzını bile açmaması öneriliyor

Söyleşi ingilizce olarak Podcast olarak da dinlenebiliyor.
Ve pek çok ortamda paylaşılmış durumda
Değerli @kemalettin ,
Daha önce Suç ve Ceza çizgi romanına ilişkin bir yorumumda, Hitchcock'un Suç ve Ceza'nın neden sinemaya uyarlanamayacağına ilişkin görüşleri bağlamında, bahsettiğiniz kitabı paylaşmıştım. Bu vesileyle, okumak isteyen dostlarımız için bir kez daha bu önemli eserin linkini veriyorum.
 

İnanna Salome

Aktif Üye
4 Eki 2023
235
1,499
Fritz Lang ve Fransız Yeni Dalga Sineması deyince heyecanımız hat safhaya çıkıyor.
Harika seçimler Sayın @Osidi . Çok teşekkürler.
Sayın @pam , hayran olduğum Lang güzelliklerini pek güzel sıralamış. Noir severler için bir kaç ekleme daha yaparsak; Blue Gardenia, Man Hunt , Clash by Night , While the City Sleeps , Ministry of Fear ; Lang dehasını kara film boyutunda yaşamak için enfes filmler.
Fransız Yeni Dalgasının başat filmleri 400 Darbe, Jules ve Jim filmlerinin yönetmeni Truffaut ile Last Year in Marienbad ve Hiroşima Mon Amour filmlerinin yönetmeni Alain Resnais'e , saymakla bitmez Godard güzelliklerine sevgilerimizi yollarken Eric Rochmer'in tüm filmografisine sonsuz hayranlık sunuyoruz.

Sayın @kemalettin 'in pek güzel anlattığı gibi Metropolis; dünyanın ilk uzun metraj bilim kurgu filmi, kelimelere sığamayacak muhteşemlikte bir şaheser. Filmdeki robot, Star Wars'taki C3PO'nun görünüşüne bile ilham olmuş. Bu ilk uzun metraj bilim kurgu şaheserinin yazarı Thea von Harbou da muhteşem çifte rolüyle baş rol oyuncusu Brigitte Helm de aynı ilk bilim kurgu kitabının yazarı Mary Shelley gibi kadın.
1921 yılında çekilmiş ama günümüzde de hayranlıkla izlenebilecek zamansız güzellikte bir şaheser.
Ancak mükemmeliyetçi Lang dehası Metropolis'i bilim kurgu baş yapıtı yaparken film bütçesi seyirci hasılatının çok çok üstünde olduğu için film şirketi batıyor. Ama o film Unesco Dünya Mirası seçilen ilk film olurken, bir çok bilim kurgu filmine öncülük ediyor.

Fritz Lang'in Hollywood yıllarında çektiği film noir'lar ve Fransız Yeni Dalga Sineması'ndan bahsedince; neo-noir olarak da görebileceğimiz, Alberto Moravia senaryosuyla Godard güzelliği Le Mepris ve orada kendini oynayan Lang'ten bahsetmesek olmaz :

"Fritz Lang: Her sabah, ekmeğimi kazanmak için yalanların satıldığı pazara giderim ve umut dolu olarak diğer satıcılarla aynı sıraya girerim.
Camille: Bu da ne?
Lang: Hollywood .

Mükemmeliyetçi Lang'in yapımcılardan haz etmemesi çok normal.
"Producers are something I can easily do without"
"I was something that's always hated in Hollywood- a perfectionist; nobody likes a perfectionist,you know. "

Mükemmelliyetçi olması her ne kadar yapımcıların hoşuna gitmese de Fritz Lang dehasının başka dehalara ilham kaynağı olmasını sağlıyor. Misal Bunuel, Lang'in Der Müde Tod (Destiny) filmini izledikten sonra kendini sinemaya adamaya karar veriyor.

Dinozor ve Bebek; Fritz Lang ile Jean Luc Godard'ın, çeşitli sanat formlarını, sinemanın rolünü, birlikte yaptıkları işbirliklerini ve çok daha fazlasını tartıştıkları bir saatlik söyleşi. (1964'te çekildi ancak 1967'de TV'de yayınlandı.) Baştaki görüntüler Le Mepris'ten.

Le Dinosaure Et Le Bébé 1967 (Jean-Luc Godard)

 

İnanna Salome

Aktif Üye
4 Eki 2023
235
1,499
Değerli @kemalettin ,
Daha önce Suç ve Ceza çizgi romanına ilişkin bir yorumumda, Hitchcock'un Suç ve Ceza'nın neden sinemaya uyarlanamayacağına ilişkin görüşleri bağlamında, bahsettiğiniz kitabı paylaşmıştım. Bu vesileyle, okumak isteyen dostlarımız için bir kez daha bu önemli eserin linkini veriyorum.
Çok teşekkürler. Hemen o bölümü okudum. Aklıma Stanislaw Lem'in Tarkovski'nin Solaris'ine yaptığı yorum geldi. "Tarkovski Solaris'i değil Suç ve Ceza'yı çekmiş. Tarkovski ile ben aynı arabayı birbirine zıt yönlerle çeken iki at gibiyiz."
Ne Tarkovski ne de Soderbergh Solaris'inin Lem'im şaheseri Solaris ile alakasının olmadığını düşünen bir Solaris aşığı olarak; Hitchcock edebi şaheserlerin sinemaya aktarımına dair en doğru yorumu yapmış.
 

eankara

Onursal Üye
24 May 2010
1,001
5,927
Dostumuz Sn. @Osidi 'nin paylaşımları , diyarımızda birikimli dostlarımızın katılımlarıyla , bir yandan zengin yorum paylaşımlarına yol açarken , bir yandan da konu konuyu açar misali, bambaşka konulara bizleri yönlendirebiliyor. Doğrusu , bu düşünce paylaşımlarından çok şey öğrendiğimi söyleyebilirim.

Bu durumun son örneklerinden biri , sinema konusuna ilişkin Eric Liberge'nin '' Fritz Lang '' çizgi romanı paylaşımı oldu. Daha önce haberdar olmadığım bu kitabın kapak dizaynını görür görmez çok beğenmiştim , sayfalarını karıştırınca da yüksek beğeni seviyem daha da arttı !
Dostlarımız değerli katılımlarıyla , Fritz Lang ve sineması üzerine çok yararlandığım ve yararlanacağım açıklamalar yaptılar , her zamanki gibi.
Diyarımızda, Fritz Lang ve sineması üzerine düşünce paylaşımlarının takibi sürerken , benim de çok beğenimi kazanan sanatçı Eric Liberge'nin eserlerinin paylaşımları bir başka, '' büyük şans alanı '' oldu. Daha önceki mesajımda , sanatçının '' Fritz Lang '' kitabına , diğer eserlerinden ayrı bakmak gerektiğini yazmıştım. Bu mesajımda , Liberge'nin açıklamaları üzerinden konuya nasıl baktığını yazmayı seçtim. Zira , sanatçı bu konuda , video röportajlar dahil pek çok ortamda , açıklamalar yapmış. Özetle şunları söylemiş ;

'' Arnaud ( kitabın senaryo yazarı Arnaud Delalande ) başlangıçta bu konuyu bir roman yapmak istemişti. Çünkü o temelde bir tarihçi ve sonra da bir romancı. Benimle bu konu hakkında konuştu , sinemayı ve dışavurumculuğu ikimiz de seviyoruz. Bu yüzden projeyi yeniden düşünmek bize doğal geldi, belki biyografik bir çizgi roman yapabiliriz dedik. Bu albümü hazırlarken , panolarda doğrudan renkli çalışmanın tüm zevkini yaşadım. Ama , bir süre bilgisayar grafikleri ile gerçek çizim arasında kaldım. Sonunda arka plan oluşturmak için pastel tonlarla sahip olduğum teknik ve grafik araştırma ile devam etme fırsatı buldum.

Çalışmamda Lang'ın filmlerine sadık kaldım, ama aynı zamanda onun dünyasına kapılmak istemedim, bunun yerine onun eserlerini kendi gördüğüm gibi sahiplenmek istedim. Renk tonlarını kontrol etmek oldukça zordu , heyecan verici bir dengeleme eylemiydi. Film yapımcısının 1934'te ABD.'ne doğru yola çıkışından sonra kitabın neden devam etmediğini bana değil Arnaud Delalande'ye sorun !!

İleriye yönelik projelerim var ; Futuropolis ile Leonardo da Vinci'ye atfedilen ve 2017 yılında 400 milyon euroya satılan Salvator Mundi adlı bir proje üzerinde çalışıyorum. Ayrıca Arnaud'la Pasolini'nin biyografisi üzerinde ve Delcourt'ta başka bir proje üzerinde çalışıyorum. ''

''

''
 

eankara

Onursal Üye
24 May 2010
1,001
5,927
Doğrusu, '' storyboard '' oluşma sürecini, çizgi roman sayfaları halinde göreceğim aklıma gelmezdi. Üstelik , kült filmlere imza atmış '' Wim Wenders '' gibi bir sinema devi ile !! Karşılaştırma imkanım yok ama , söz konusu storyboard kareleri , gerçekmiş gibi duruyor , büyük ihtimalle gerçek karelerden alınmalar . Her fırsatta , günümüz sinemasını eleştiren , sanat kaygısından yoksun, ticari konular dahilinde gören Wenders hakkında , çok ilginç bir çizgi roman var karşımda . Çok teşekkürler Sn. @Osidi
 
Son düzenleme:

İnanna Salome

Aktif Üye
4 Eki 2023
235
1,499
Doğrusu, '' storyboard '' oluşma sürecini, çizgi roman sayfaları halinde göreceğim aklıma gelmezdi. Üstelik , kült filmlere imza atmış '' Wim Wenders '' gibi bir sinema devi ile !! Karşılaştırma imkanım yok ama , söz konusu storyboard kareleri , gerçekmiş gibi duruyor , büyük ihtimalle gerçek karelerden alınmalar . Her fırsatta , günümüz sinemasını eleştiren , sanat kaygısından yoksun, ticari konular dahilinde gören Wenders hakkında , çok ilginç bir çizgi roman var karşımda . Çok teşekkürler Sn. @Osidi
Sayın @Osidi 'ye bu özel paylaşımı için ne kadar teşekkür etsek az.
Sayın @eankara 'ya tamamen katılıyorum çok ilginç bir çizgi roman. Baştaki Wim Wenders sunumu harika.
Kanada çok soğuk olduğu için story board'un film çekiminde efektifliğiyle başlayan bir serüven.
En çok da Wenders'in çizgi romanlardan kare kare hikaye anlatımını öğrendiğini söylemesi ve iyi bir çizgi roman okuru olarak yaratım sürecinin çizgi roman olmasından duyduğu hoşnutluk pek güzel.

Wim Wenders'ın ve Juliano Ribeiro Salgado'nun; fotoğraf kareleri ile şiir yazan muhteşem ötesi Sebastião Salgado ile diyar diyar yaptıkları yolculuklarla çektikleri, dünya üzerinde çekilmiş en özel belgesellerden biri olan The Salt of the Earth'ü de tüm kaşif ruhlara hayranlıkla öneriyorum.
Ömrü hayatımda notlar alarak, ruh uçuşuyla izlediğim Through the Wormhole'dan sonraki tek belgesel. Salgado dehasını muhteşem yaşatıyor.
 

mhtkaraca

Kıdemli Üye
14 May 2011
163
432
fatih,istanbul
1970 li yıllar italyan korku filmlerinden örnekler de paylaşabilirmisiniz? O yıllarda izlediğimiz bir takım filmler özellikle polisiye gerilim türlerinden izlediğimiz bazı filmler hala belleğimde ama çoğunun isimlerini dahi unuttuk...arama yaptığımız da da o yıllara ait filmlere ulaşamıyoruz... Böyle bir konuyu açtığınız ve paylaşımlarınız için çok teşekkürler
 

Osidi

Onursal Üye
14 Eyl 2009
1,380
16,549
Ankara
1970 li yıllar italyan korku filmlerinden örnekler de paylaşabilirmisiniz? O yıllarda izlediğimiz bir takım filmler özellikle polisiye gerilim türlerinden izlediğimiz bazı filmler hala belleğimde ama çoğunun isimlerini dahi unuttuk...arama yaptığımız da da o yıllara ait filmlere ulaşamıyoruz... Böyle bir konuyu açtığınız ve paylaşımlarınız için çok teşekkürler
Ne yazık ki sadece çizgi roman ve ilgili kitap/dergi paylaşıyorum. Bahsettiğiniz türde filmler için bildiğim en iyi kaynak

Fakat, Nitroflare üzerinden link veriyor ve ücretli üye olmadan Nitroflare üzerinden bir şey indirmek çok zor.

Belki torrent sitelerinde aktif paylaşım vardır. Torrent için denenebilir, üyelik ve "Seed" ister.
 

eankara

Onursal Üye
24 May 2010
1,001
5,927
Tarantino'nun her filmi benim için ayrı bir '' seyir macerası '' olmuştur. Kill Bill'i tekrar tekrar izlediğimi hatırlıyorum. Reservoir Dogs'u da tv'den iki kez izledim. Pulp Fiction o derece popüler hale gelmişti ki , ünlü sokak sanatçısı Banksy , filmin efsanevi karesini sokak sanatına kazandırmıştı. Ama bir farkla , kahramanlarımız bu kez ellerinde tabanca yerine muz tutuyorlardı ! Usta yönetmenin, Soysuzlar Çetesi dahil , diğer filmleri de önemli ama , benim için Tarantino sinematografisinin ilk yıllarının tadı başkadır. Sn. @Osidi tarafından paylaşılan çizgi romanın sayfalarını büyük merakla açtım. Tıpkı , Martin Mystere'in '' Balonların Esrarı '' macerasındaki gibi , farklı sayfalarda farklı çizimler ve renklendirme tarzları kullanan Donna Askem'in çok etkileyici bir yol seçtiğini söylemeliyim !! Askem , o kadar detaylara değinmiş ki , 83. sayfada Tarantino'nun çok konuşulan '' fetiş '' konusuna bile değinmiş !! Zaten bu konu üzerinde , dünya basını o kadar durdu ki , bir bakıma artık Tarantino denilince ünlü sanatçı Uma Thurman'ı hatırlıyoruz !!

Çok teşekkürler @Osidi . Belki arşivinizde , Tarantino filmlerine ait çizgi romanlar da vardır diye düşünüyorum !! Varsa , sevinirim .
 

eankara

Onursal Üye
24 May 2010
1,001
5,927
Japon sinema yönetmenleri konusunda , sanatseverlerin hemen ismini sayabileceği yönetmenler var. Animasyon filmleriyle Miyazaki , bir dönem özellikle şiddet sahneleriyle popüler olan Takashi Miike bunlardan bazıları. Ama , bir yönetmen daha var ki , filmleri hem senaryo , hem de görsel açıdan estetik yapıları tartışılmaz üstünlüğe sahip , bu yönetmen Kurosawa . Dostumuz @Osidi 'nin paylaştığı '' Kurosawa '' çizgi romanını görünce , yönetmenin büyük beğeniyle izlediğim filmleri geldi aklıma. Bu filmlerdeki , sinemaseverlerin unutamadığı '' Shekaspearien '' konu ve diyalogları , ya da görsel açıdan inanılmaz '' simetrik görüntüler'' le donanmış sahneleri tekrar anlatmak değil amacım. Adeta , ekol haline gelen ,filmleri ve kendisi hakkında yazılan kitaplar , bir bakıma Kurosawa'nın sanatçı kişiliğini sayfalar dolusu anlatmış durumda zaten. Ayrıca , filmleri de yıllar sonra yeniden yorumlanarak , ne kadar unutulmaz oldukları kanıtlandı. Örneğin , Yedi Samuray filmi , epik anlatım içerir. Filmdeki yağmur altındaki dövüş sahnesini beğenmeyen sinemasever yoktur sanırım. Yıllar sonra , Yedi Samuray filminin , bir Western filmi olarak ( Yul Brynner'lı '' Muhteşem Yedili '' isimli film ) yeniden yorumlandığını gördük. Star Wars IV filminin de Kurosawa uyarlaması olduğu gündeme gelmişti. Zaten , George Lucas , Yedi Samuray için hep övgüyle bahsetmiştir.

Bu kadar önemli bir yönetmeni konu edinen Sn. @Osidi tarafından paylaşılan çizgi romanın kapak tanımını çok beğendim. '' Ateşli Samuray ''
Belki de Kurosawa hakkında yapılan en güzel tanım. Sayfaları merakla açtım. Gördüğüm , farklı grafik yapıyla , ilginç renklendirmeyle etkili bir biyografiydi. İleride dilimize çevrilirse , ilk okuyacaklarım arasında bu eser. Çok teşekkürler @Osidi
 

İnanna Salome

Aktif Üye
4 Eki 2023
235
1,499
Sayın @Osidi Kurosawa - El Samurai caido paylaşımınız için sonsuz teşekkürler. Sayfalar içinde kayboldum, Akira Kurosawa'nın tüm filmlerini biyografisi ile paralel, kronolojik olarak izlediğim günlere gittim.
Bu özel eserin yazarı ve çizeri Victor Santos, arka kapakta yazıldığı gibi ; "Büyük yönetmenin kariyerini, zaferlerini, başarısızlıklarını ve tüm filmografisinin gelişimini gözden geçiren bir aşk mektubu." yazmış.
Kurosawa'nın ressamlığından ziyade yönetmenliğine ve sinemaya etkilerine odaklanmış.
Özellikle son sayfalardaki bir çizimde gösterdiği,günümüz sanatçılarının esinlenmeleri enfes. R2-D2 ve C-3PO ifşalı dokundurmasına bayıldım. Lucas'ın Kurosawa'dan çaldıkları ne de olsa sır değil.
Ve dünya sinemasının değerli yönetmenlerinin Kurosawa hakkındaki görüşleri bölümü de harika. Orada Michalengelo Antonioni, Satyajit Ray, Takashi Kitano ve Nagisa Oshima'yı görmek muhteşem.
Yazar ve çizerimizin aşk mektubuna ben de iki aşk hikayesi eklemek isterim.

Kurosawa Ray için şöyle der:" I feel that he is a “giant” of the movie industry. Not to have seen the cinema of Ray means existing in the world without seeing the sun or the moon. I can never forget the excitement in my mind after seeing it (Pather Panchali). It is the kind of cinema that flows with the serenity and nobility of a big river."
Ray sinemasını görmemeyi,dünyada yaşayıp , güneş ya da ayı görmemekle eş bulan Kurosawa ve pek değerli Antonioni ; Tac Mahal'de Ray'in misafiri olmuştu.

İlk aşk hikayesi yukardaki fotoğrafta. Michelangelo Antonioni, Akira Kurosawa, Satyajit Ray her birinin duruşu,bakışı sinemalarını anlatıyor sanki. Hafızalara kazınan en şiirsel aşk fotoğraflarından; üç auteur yönetmenin sinema ile olan benzersiz aşklarının Taç Mahal pelikülünde yansımaları.

İkinci aşk hikayesi de Kurosawa'nın alter egosu olan Toshiro Mifune ile beraber yarattıkları muhteşemlikler.
Her auteur yönetmen gibi Akira Kurosawa da kendini iyi hissettiği, aralarındaki sinerji ile istediği performansı rahatlıkla aldığı oyuncularla çalışmayı tercih edenlerden. Takashi Shimura ve Toshira Mifune çok başarılı filmlerinin demirbaşları. Bu noktaya çizgi romanda çok güzel değinilmiş. Özellikle Mifune ile olan yükseliş çok iyi verilmiş. Ama tabii her aşk gibi bunun da sonu var. Dostoyevski'nin Ezilenler romanından uyarlanan, Akahige-Kızıl Sakal filminin 2 yıl süren çekimleri boyunca Mifune'in sakallarını kesmesine izin vermiyor Kurosawa. Bu dönemde başka iş yapamayıp,borca batıyor Mifune. Ve en nihayetinde bu birlikte son filmleri oluyor.
Mifune borçlarından da kurtulmak için başka işler alıyor, kendi yapım şirketini kuruyor ve ABD'ye gidiyor. Kurosawa da Kızıl Sakal'dan beş yıl sonra kısa bir ABD macerasından sonra çektiği film, eleştirmenler ve halktan kötü yorumlar alınca intihara kalkışıyor. Burada arka fonda Kayahan'dan Yemin Ettim çalsa yeridir.
"Asırlardır yalnızım
Pişmanım alın yazım
Bir öfkeye mahkum ettik her şeyi
Bir yemin ettim ki dönemem
Hüzün tünellerinde
Soldum kederlerinde
Cehennemde yansın bu dilim
Bir yemin ettim ki dönemem
Seni versinler ellere, beni vursunlar
Sana sevdanın (abd) yolları, bana kurşunlar(kötü eleştiriler)
Kıyametler kopuyor zavallı yüreğimde
Tükendim, tükendim, tükendim artık"

Sonunda Kurosawa'nın imdadına Mosfilm koşuyor ve Sovyetler'de çektiği Dersu Uzala ile sahalara en asil duyguların yönetmeni olarak geri dönüyor.
Filmler üstünden yorumlayınca; kötü eleştiriler alan filmi aslında travma sonrası içe dönüşle, Kim Ki Duk'un Arirang sonrası Pieta'sı gibi bir sanatsal varoluşsal refleksken, mazideki baş yapıtlarına benzemediğinden taşlanıyor. Ama Dersu ile doğada gerçek sağaltıma kavuşup eski Kurosawa kodlarına dönüyor.
Mosfilm'in desteğiyle kendine güveni geri gelen ve doğanın muhteşemliğiyle bambaşka bir Kurosawa harikalığı yaratan dahi yönetmenin yanına bu sefer de ABD'nin parlak oğlanları geliyor. Ne de olsa ne zaman kar edeceklerini çok iyi bilirler. George Lucas ve Steven Spielberg'ün yapımcılığında Kagemusha'yı çeken Kurosawa festivallerden ödülleri topluyor, büyük gişe hasılatı kazandırıyor. Sonra da "Kagemusha Ran'in kostümlü provasıydı, 10 yıl boyunca resim resim bu filme hazırlandım." dediği Ran'i çekip bir başka şaheseri sinema dünyasına kazandırıyor.
Depresyon sonrası çektiği bu iki epik harikalıkta Toshiro Mifune yerine çok iyi bir oyuncu olan Tatsuya Nakadai oynuyor. Çok başarılı oluyor. Bu başarıyı da Mifune karşı bir meydan okuma olarak da okuyabiliriz.
Artık daha korkusuz olan Kurosawa, Imamura'nın "Black Rain" muhteşemliğinden sonra atom bombası üstüne bir şeyler çekme cesaretini sonunda buluyor. İlk önce ; on kısa filmden oluşan, belli aralıklarla, tekrar tekrar izlenmesi elzem, harikalar harikası Yume, Düşler filminde atom bombasını işlediği bir bölüm çekiyor. Sonra da Ağustos'ta Rapsodi'de. En nihayetinde çizgi romanda da çok güzel işlendiği gibi Madadayo ile Akira Kurosawa, Düşmüş Samuray son sahnesine çıkıp,sonsuzluğa kanatlanıyor.

Bize kalan harikalar; filmler ve resimler ve de Mifune ile Kurosawa'nın ayrılıklarından sonra birbirleri için söyledikleri; Onlarınkisi Uzun Bir AŞK HİKAYESİ ... (Sanatsal sinerji anlamındaki aşk tabii ki)
Kurosawa ; “All the films that I made with Mifune, without him, they would not exist.”
Mifune cevap olarak; “I have never as an actor done anything that I am proud of other than with him (Akira Kurosawa).”


 
Son düzenleme:

Osidi

Onursal Üye
14 Eyl 2009
1,380
16,549
Ankara
"Sinemayı seviyorum, film dünyası ile ilgili dergi/kitap karıştırmak ve okumak da ilgimi çekiyor öyleyse niye bir sinema kütüphanesi oluşturmuyorum ?" diyen dostlar hard diskinizde yer hazırlayın ...
Bir kaç tanesi Türkçe gerisi İngilizce, pdf, epub/mobi kitaplar

Önce kapaklar, ileriki günlerde kitaplar
İlk dalga 😃
tsd871lkod57lq57g.jpg

4kwdgqnbyg9pqn07g.jpg

hsdqsfiheobodam7g.jpg

0xhdyvliok17y079g.jpg

 

serdary67

Onursal Üye
18 Eki 2009
8,731
25,954
ordu-turkey
"Sinemayı seviyorum, film dünyası ile ilgili dergi/kitap karıştırmak ve okumak da ilgimi çekiyor öyleyse niye bir sinema kütüphanesi oluşturmuyorum ?" diyen dostlar hard diskinizde yer hazırlayın ...
Bir kaç tanesi Türkçe gerisi İngilizce, pdf, epub/mobi kitaplar

Önce kapaklar, ileriki günlerde kitaplar
İlk dalga 😃
tsd871lkod57lq57g.jpg

4kwdgqnbyg9pqn07g.jpg

hsdqsfiheobodam7g.jpg

0xhdyvliok17y079g.jpg

üstad azar azar ver sonra şok olmasın bünyede varol
 
Üst