Brodeck Raporu - Birinci Kitap: “Öteki” - Manu Larcenet - (Fransızca)

MelihAbi

Yeni Üye
9 Nis 2020
88
1,416
Istanbul
Brodeck Raporu - Birinci Kitap: “Öteki” - Manu Larcenet - (Fransızca)
Le Rapport de Brodeck


(Senaryo: Philippe Claudel’in aynı isimli romanından uyarlayan Manu Larcenet, Çizimler: Manu Larcenet)
(Yayınevi: , 2015 - , 2017)

Bu kitabın Türkçesi 2017 yılında Karakarga Yayınları tarafından basılmıştır.




İnsanların “yabancı” saydıkları ve ötekileştirdikleri kişilere karşı ne denli kötü ve acımasız davranabileceğini anlatan
muhteşem bir çizgi roman var karşımızda.

Hikâyemiz, İkinci Dünya Savaşı’nın bitmesinden birkaç ay sonra Fransa-Almanya sınırında, etrafı ormanlar ve vahşi doğa ile çevrili
küçük bir köyde geçiyor. Savaş bitmiştir gerçi ama yol açtığı travmalar henüz herkesin belleğinde çok tazedir.



Anlatıcımız Brodeck, köyün epeyce dışında ormanlık alandaki evinde yaşayan bir tür orman koruma memurudur.
Yanında eşi Emelia, küçük kızları ve yıllar önce henüz bir çocukken Brodeck’in hayatını kurtarmış olan yaşlı kadın Fedorine vardır.

Brodeck, kendisini pek sevmediklerini açıkça belli eden köy halkından mümkün olduğunca uzak durmaya çalışır.

Köye gelen “Yabancı”nın öldürülmesi
Birkaç ay önce köye gelen ve köydeki handa kalan gizemli bir yabancı, bir gece bütün köy halkı tarafından el birliğiyle öldürülür.
Cinayet gecesi tesadüfen hana uğrayan Brodeck, tüm erkeklerin orada toplanmış olduğunu fark edince,
olan biteni o anda öğrenir. Öğrenmekle de kalmaz, başına büyük bir bela alır:

Çünkü köyün ileri gelenleri, olayı resmi makamlara bildirecek olan raporu Brodeck’in yazmasını isterler.
Hem de cinayeti haklı çıkaracak ve köy halkını suçsuz gösterecek bir rapor yazması gerekmektedir.

Dehşete düşen Brodeck önce bu görevi reddeder ama köy halkı ısrar eder. Yumruklarını sıkıp ellerini bıçaklarına götürerek,
eğer raporu yazmazsa Brodeck’in ve ailesinin başına da kötü şeyler gelebileceğini ima ederler açıkça.





Geçmişin travması
Öte yandan, anlatıcımız Brodeck sık sık geri dönüşlerle kendi geçmişini de hatırlar.
Savaş zamanında köyleri düşman askerleri tarafından işgal edilmiştir.
Askerler, aralarında köye sonradan yerleşmiş yabancı olup olmadığını sorduğunda,
köy halkı hemen Brodeck’i ihbar etmiştir. Ve Brodeck bir toplama kampına gönderilir.
İki yıl kaldığı kamptan ancak savaş bitince çıkabilen Brodeck, köyüne döndüğünde canlı cenaze gibi sefil bir haldedir.

Evine gitmek için köyün ana caddesinden geçerken hiç kimse “Hoş geldin, geçmiş olsun!” demez,
herkes kapısını Brodeck’in suratına kapatır.
Çünkü işgalci askerlere kurban vermek için ihbar ettikleri ve öldüğünü düşündükleri adamı
karşılarında canlı görmek, köylüleri rahatsız eder.

Kendisi kamptayken eşi Emelia da yine köylülerin kötü niyeti yüzünden
ağır bir travma yaşamış ve zar zor ölümden dönmüştür.
Konuşma kabiliyetini yitiren Emelia, yarı deli halde boş gözlerle uzaklara bakmakta
ve anlaşılmaz bir dille tuhaf bir şarkı söylemektedir sadece.
Brodeck’in incinmiş ruhundaki ve harap olmuş vücudundaki yaraları iyileştirme görevi,
bir kez daha yaşlı kadın Fedorine’e düşer.



Kampta yaşadığı kötü muamele, aşağılama, dayak, işkence ve tanık olduğu ölümler her gece rüyalarına girer.
Oradaki deneyimin ruhunda karanlık bir delik, derin bir krater yarattığını söyler.

Brodeck kampta hayatta kalabilmek uğruna, askerlerin boynuna tasma takıp
kendisine açıkça köpek muamelesi yapmalarına izin vermiştir.
Bu muameleye itiraz edenlerin hepsi öldürülmüştür, ama Brodeck hayattadır.
Kamptaki askerlerin öldüresiye dövdükleri bir mahkûmun boynuna “Ben bir hiçim.” yazan tabela taktıktan sonra,
adamı mezbahadaki hayvanlar gibi çengele asmaları da Brodeck’in hafızasından hiç silinmez.




“Yabancı”nın çizdiği resimler ve cinayetin arka planı
Savaş döneminde düşman askerlerinin geldiği yoldan şimdi de gizemli bir yabancının gelmesi,
köy halkının zaten bozuk olan psikolojisini iyice alt üst eder.
Yanında sürekli bir resim defteri taşıyan Yabancı, köyde kaldığı süre boyunca çevredeki ormanların, dağların
ve köydeki gündelik hayatın resmini çizer, insanlara sorular sorar, notlar alır. Ve köylüler bunu ciddi bir tehdit olarak algılar.
Almanca “Öteki” anlamına gelen “Anderer” diye bahsettikleri Yabancı’nın köye felaket getireceğine dair dedikodular dolaşmaya başlar.

Bardağı taşıran damla, Yabancı’nın köy halkının portrelerinden oluşan bir resim sergisi açması ve herkesi davet etmesi olur.

Portrelerine bakınca içlerindeki karanlık ve kötülüğün aynen resmedildiğini gören köylüler öfkeye kapılır,
sopalarla vurarak tüm resimleri paramparça ederler. Ve olaylar gelişir.





Lütfen buradan indiriniz:


 
Son düzenleme:

karlıova

Aktif Üye
9 Ocak 2019
186
1,284
Çok güzel tanıtım azizim. BD'nin hatırı sayılır işlerini seçip gündeme getiriyorsunuz. Frankofon grafik romanları ülkemizde okuyan, takip eden kaliteli ÇR seçen küçük de olsa kemikleşmiş bir kitle mevcut. Karakarga, Flaneur gibi yayınevleri güzel albümleri bu okurla buluşturuyor.

Bir zamanlar Resimli Roman Net sitesinde, ardından kısa bir dönem Altın Madalyonda tanıtımlar yazmıştım. RRNet'in uçmasıyla çoğu güme gitti maalesef. İleride fırsat buldukça ve de yazmaya değer bir şeyler okuduğumda bu bölüme katkıda bulunmaya çalışırım.
 

eankara

Onursal Üye
24 May 2010
1,454
8,941
‘’ Ben Brodeck'im , olanları öğrendiğimde bir daha asla bunlardan bahsetmemeyi tercih ederdim, hafızamda sıkıca saklamak isterdim, tıpkı demir bir kapandaki gelincik gibi sakin ve durgun. ‘’

Bu cümleler, Fransız yazar ve film yönetmeni Philippe Claudel’in 2007 tarihli ‘’ Brodeck Raporu ‘’ isimli, yaklaşık 300 sayfa olan romanının başlangıç cümleleri. 2010 yılında ‘’ En İyi Bağımsız Yabancı Kurgu Ödülü ‘’ ne layık görülen roman, yine çeşitli ödüller alan ve diyarımızda paylaşılan bir çizgi romanın çıkış noktası olunca, benim de dikkatimi çekmişti. Ancak, yeni okuma olanağını buldum. Tanımlanmayan zamanda ( muhtemelen II. Dünya Savaşı’nı izleyen yıllar ) ve yine bilinmeyen bir ortamda geçen olaylar , sanatçı Manu Larcenet tarafından, son derece çekici karelerle okurun karşısına çıkmasına neden olmuş. Bilindiği gibi Larcenet, ‘’ Yol ‘’ , ‘’ Sıradan Zaferler ‘’ gibi başarılı çizgi romanların sanatçısı. Sanatçı 90’lı yıllardan itibaren yaklaşık 30 yıldır çizgi romanlar yapıyor. Romana sadık kalan bu çizgi roman , olay örgüsü nedeniyle, kitabın başından sonuna merak kaynağı olmayı sürdürüyor.

Manu Larcenet, kitaptaki olayların geçtiği ortam için, ‘’ bu köyde kendimizi kötü hissetmeliyiz. İyi hissettiğimiz herşeyi unuturuz ! Sinemayı hiç sevmem, resim yapmayı severim, düşünmek önemlidir ! Siyah rengi düşündüm, siyah renklerin semantik ( anlambilimi ) olmasını istedim. Karakterler sadece diyalogları ile değil, eylemleriyle, sessizlikleriyle de birşeyler anlatıyorlar. Örneğin, Japon sanatçı Hokusai’nin resimleri müthiştir. ‘’ diyor.

İki cilt halinde piyasaya sürülen romanın konusu , diyarımızda dostlarımız tarafından detaylıca anlatılmıştı. Kısaca, dış dünya ile pek de ilişki içinde olmayan ortamda, savaş sonrası yıllardaki cinayet soruşturması anlatılanlar. Ama, farklı insanların iç dünyalarına uzanan, şiirsel bir okuma yolculuğu bekliyor okuru. Ülkemizde ‘’ Karakarga ‘’ yayınları tarafından her iki kitap tek cilt halinde, iyi kaliteli kağıtlı sayfalarla, sert kapaklı ve yatay formatlı halde, oldukça iyi kondisyonlu olarak yayınlandı. ( Elimdeki baskının numarası 493 )
Başta da belirttiğim gibi, bu başarılı çizgi romanın kaynağı olan romanın başlangıcında, yazar Philippe Claudel , Victor Hugo’nun şu sözüne yer vermiş ;

‘’ Hiçbir şeyim, biliyorum, ama benim hiçbir şeyim her şeyden birşeyler içeriyor ! ‘’



 
Üst