Boyabat

bakunin

Admin
12 Mar 2009
6,315
50,250
NeverLand
sinop-boyabat-4.jpg


Karadeniz Bölgesi’nin Batı Karadeniz bölümünde Sinop iline bağlı bir ilçe olan Boyabat, doğusunda Durağan, batısında Kastamonu ilinin Hanönü, Taşköprü ilçeleri, kuzeyinde Ayancık, Sinop Merkez, Gerze ve Erfelek ilçeleri, güneyinde ise Saraydüzü ve Çorum ilinin Kargı ilçeleriyle çevrilidir. İlçe toprakları dağlık ve engebeli bir arazi yapısına sahiptir. İlçenin kuzeyi Küre (İsfendiyar) Dağlarının uzantıları ile engebelenmiştir. Çok sarp olan bu dağların 1.300 m. yüksekliğindeki Dranas Geçiti üzerinden ilçeye ulaşım sağlanmaktadır. Ayrıca kuzeydoğu-güneybatı doğrultusundaki Ilgaz Dağları da ilçenin batı ve güneyini engebelendirir. Ilgaz Dağları üzerindeki Karaoluk Tepe (1.313 m.) ile Kuzuluk Tepe (1.125 m.) en yüksek doruklardır.

İlçedeki en önemli düzlük Gökırmak vadisi boyunca, kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda uzanan, Arın, Gazidere, Asarcık isimli küçük ovaların birleşmesi ile meydana gelen Boyabat Ovasıdır.

BoyabatKalesi.jpg


İlçe topraklarında çok sayıda yayla bulunmaktadır. Bunların belli başlıları Mehmetli, Aluç, Mağruf, Gündüzlü, Kumlu, Darıözü, Doğaçam, Yaylacık, Uzunöz, Sakızlı, Bayat, Yassıalan, Gökalan ve Buzluk yaylalarıdır. İlçenin orta kesimindeki çöküntü alanından akan Gökırmak ilçenin başlıca su kaynağıdır. Gökırmak aynı zamanda Kızılırmak’ın önemli bir koludur. İlçenin yüzölçümü 1.450 km2 olup, 2000 Yılı Genel Nüfus Sayımına göre; toplam nüfusu 45.897’dir.

Boyabat Ovasının çevresi zengin orman örtüsü ile kaplı olup, Kızılçam,Sarıçam, Karaçam,Kayın,Göknar,Ardıç,Meşe ve Gürgen ağaçları bulunmaktadır.

İlçede genellikle Karasal iklim hüküm sürmektedir.Yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk geçer. Yağmur en çok ilkbaharda yağar.Ortalama yağış miktarı 400-500 mm. civarındadır.

İlçe ekonomisi tarım, hayvancılık, ormancılık ve küçük sanayie dayalıdır. Yetiştirilen başlıca tarımsal ürünler, pirinç, buğday, mısır, şeker pancarı, patates, soğandır. Ayrıca sebze ve meyve olmak üzere en çok elma ve armut yetiştirilmektedir. Bunların yanı sıra şeftali, kayısı, kiraz, ceviz, badem, dut, lahana, pırasa ve ıspanak yetiştirilir. Hayvancılıkta isesığır, koyun, tiftik keçisi yanında tavukçuluk ve arıcılık yapılmaktadır. Aynı zamanda ilçe av hayvanları bölgesidir. İlçede küçük sanayi kuruluşu olarak; tuğla ve kiremit, çeltik, ahşap parke, un fabrikası, çivi ve tel, tekstil, cam karo fabrikası bulunmaktadır. El sanatları gelişmiş olup, halı ve kilim dokumacılığının yanı sıra deri ve ayakkabı imalatı yapılmaktadır.

Boyabat, Demirciköy’de yapılan kazılar İlk Tunç Çağında yörede yerleşimin başladığını göstermiştir. MÖ.1400-1300 yıllarında Kaşkalar buraya egemen olmuş, onları MÖ.1330-1100 yıllarında Hititler, MÖ.1100-700 yıllarında Paflagonya Krallığı izlemiştir. Lydialılar 546’da buraya hakim olmuş, Perslerin Anadolu’yu işgali sırasında MÖ.377’de Persler, MÖ.183’te Pontus Rum İmparatorluğu’nun egemenliği altında kalmıştır. Romalılar MÖ. 64- MS.355 arasında yörede yerleşmiş, Roma’nın ikiye ayrılmasından sonra da MS.395-1126 yıllarında da Bizanslıların hakimiyetinde kalmıştır. Roma döneminde bu kentin ismi imparatordan ötürü Germanipolis olarak anılmıştır.

Malazgirt Savaşı’ndan (1071) sonra Danişmendli Gümüş Tekin, yöre ile birlikte Boyabat’ı da Bizanslılardan almıştır. 1204’te Anadolu Selçuklularının, 1259’da Pervaneoğullarının, 1292’de Candaroğullarının yönetiminde kalmıştır. Fatih Sultan Mehmet’in Trabzon ele geçirdiği 1461 yılında, Sinop ile birlikte Boyabat’ı da Osmanlı topraklarına katmıştır.

Osmanlı döneminde Kastamonu Sancağına bağlı bir kadılıktı.Bağdat seferi dönüşünde IV. Murat Kurusaray köyünün Kışla Mahallesinde kışı geçirmiştir. Tanzimat devrinde Boyabat, kadılıktan nahiyeye dönüştürülmüş, 1868 yılında da Kaza yapılmıştır.Cumhuriyet’in ilanından sonra Sinop’a bağlı ilçe konumunu sürdürmüştür.

İlçede günümüze gelebilen tarihi eserler arasında; Salar Köyü Kaya Mezarı ve Dodurga Köyü yakınlarında insan kabartmalı Kaya, Arım Kaya Tüneli ve Kaya Mezarı, Boyabat Kalesi (MÖ.VI.yüzyıl), Boyabat Saat Kulesi, Ak Mescit, Cumaköy Camisi, Yazıköy Camisi ve Sivil Mimari Örneklerinden Eski Boyabat evleri bulunmaktadır. Kalebağı, Topalçam ve Bürnük olmak üzere çeşitli Mesire yerleri ilçenin doğal güzellikleri arasındadır.

Boyabat Evleri

Boyabat Kalesi çevresindeki tepelerin yamaçlarına ve eteklerine kurulmuş bir kent olan Boyabat'ta geleneksel konutların parsel içindeki konumunu öncelikle manzara belirlemektedir.Cephelerin biri genellikle manzaraya,diğer cephesi ise bahçeye veya sokağa yönelik olarak tasarlanmıştır.Yamaçların her noktası birbirinden değişik görünümler sunmakla birlikte,kale manzarasının hemen her konutun yönlendirilmesinde hakim bir faktör olduğu söylenebilir.

1796782517-5.jpg


Konutlar genelde zemin kat üzeri 2 kat olmak üzere toplam 3 katlıdır.Karma sistemde inşa edilen konutların zemin katlarında,ahşap hatıllı,taş duvarlı,kagir yığma sistem,üst katlarında ahşap taşıyıcılı,kagir dolgulu ya da dolgusuz sistem kullanılmıştır.

KORUMA ÇALIŞMALARI: Boyabat Kent Merkezinde bulunan korunması gerekli yapıların tespit ve tescili için Kültür Bakanlığı tarafından 1979 ve 1987 yıllarında iki çalışma yapılmış ve kentsel Sit sınırları belirlenmiştir. halen bu Sit kararını içeren 1996 tarihli Boyabat koruma amaçlı imar planı yürürlüktedir.

Boyabat Kalesi

Genel özellikler ve araştırmalardan elde edilen veriler ışığında, Boyabat kalesi için yaklaşık olarak bir tarihlendirme önerisi yapmak mümkündür.

Kalenin ilk kez ne zaman inşa edilmiş olduğu kesin olarak bilinmese de, kayaya bağlı mimari detaylar ve tünelin varlığı, araştırmacılarında belirttiği gibi, erken dönemlerden itibaren iskan edildiğini gösteren delirlerdir. Yakın çeverisnede yer alan kaya mezar ve tapınakları da Paflagonyalıların bölgede etkin olduklarının işaretidir ki M.Ö.7. yüzyılda benzeri bur durumun Boyabat için de geçerli olduğu ortadadır. Ancak bu tarih, bir kalenin varlığı anlamını kesin olarak taşımamamaktadır. Bununla birlikte, 11. yüzyılda Bizans İmparatorlugunun bölgedeki etkinliği göz önüne alındığında Boyabat”ın da bu dönem içesinidne bir kaleye sahip olduğu düşünülebilir. Araştırmacılarının özellikle duvarların alt seviyesini , Roma dönemine tarihlendirmelerine rağmen bunu gösterir bir veril olmaması, erekn dönem için bir kalenin varlığını şüpheli kılmaktadır.

sinop-boyabat-kalesi-1.jpg


Özellikle ön giriş duvarlarında görülen yerel ancak düzenli malzeme-ternik özellikler, bölgedeki diğer bazı kalelerde de karşımıza çıkmaktadır. Muhtemelen erken dönem özelliği olarak bu duvarlar en geç 11. yüzyılda inşa edilmiş olmalıdır. Benzeri teknik özellikler, kuzey duvar ve kuzeyde aşağı doğru uzanan duvar parzalarında izlenmektedir. Güneş ve batıda da burçların iç ve alt seviyedeki malzemeleri daha erken tarihli görünmektedir. Bu durumda en önemli farkılılık, doğu duvarda izlenir ki, hem kalınığı hem de kapı burcunun biçimi ile geç özellikler yansıtır. Bölgede Bizans sonrası, Beylikler idareside söz konusudur. Bu süreçte kale sürekli el değiştirmiş ve onarım geçirmiş görünmektedir. Bağlantısı bugun için tartışmalı olmakla birlikte , özellikle kapı burcu, genel şekli ve kuruluşu itibari ile İstanbul kalelerinin silületine sahiptir. Burç muhtemelen 15. yüzyılın ikinci yarısında bu şekli almış olmalidir. Duvar kalınlığının fazla olması, beklide bu dönemde, aslında mevcut eski duvara bir zarf geçirilmesi sureti ile oluşturulmuştur. Bu bölümün diger bölüme oranla daha savunmasız ve tehlikeye açık olması nedeniyle, diğer duvarlarla yaklaşık olarak 1 metlerilk kalınlık farkı mevcuttur.
Belirtilen nedenler ve kale yüzeyinde görülen 11-12. yüzyıllara tarihlendirilebilecek tipik bir seramik buluntusundan haraketle kalenin en geç 11. yüzyılda inşa edilmiş olduğu, değişen siyasi ve askeri yapıya uygun olarak el değiştirdiği, bu süreç içerisinde de çoğu zaman dönemi açık şekilde belirlenemeyen onarımlar geçirdiği, günümüz halini ise muhtemelen 15. yüzyılın ikinci yarısında almış olabileceği söylenebilir.

3415996102-1.jpg


Araştırmacılar tarafından sarnış olarak degerlendirilen yapı kalıntısı, mevcut izlerinin gösterdiğine göre bir mescit olmalıdır. İki katlı olması ve katlar arasında bağlantı bulunmaması dikkat çekicidir. Bununla birlikte, yukarıda belirtildiği gibi alt kat muhtemelen bir çeşit depo birimidir.

Bazalt Kayalıkları

Boyabat’a 15 km uzaklıkta Kurusaray köyü civarında Fındıklık mevkiindedir.
Birbirine yakın 3 vadide yer alan Bazalt Kayalardan oluşan sütunların özelliği 4 – 5 – 6 köşeli oluşlarıdır.

BoyabatBazaltKayalklar.jpg


Sütunların yüksekliği 30-40 m civarındadır.

Jeolojik oluşumu ile ilgili Maden Tetkik Araştırma Enstitüsü ve 9 Eylül Üniversitesi tarafından yapılan araştırma ve çalışmalar sonucunda genç döneme ait yaklaşık 3-5 milyon yıllık geçmiş olduğu ortaya çıkmıştır.
 
Üst