Colinmccay
Yönetici
- 27 Haz 2009
- 6,995
- 11,764
İlçe, Afyonkarahisar- Ankara karayolu üzerinde il merkezine 46 km uzaklıktadır. 1988 yılında ilçe olmuştur. Kilim dokumacılığıyla dikkat çeken ilçede üretilen kök boyalı Bayat kilimleri Amerika, Japonya ve birçok Avrupa ülkesinden sipariş alacak kadar ün kazanmıştır.
1116 yılında Bizanslılarla Selçuklular arasında cereyan eden bir savaşta, Büyük Sultan ordusunu güneydeki dağın yamacına, Emir Mengücek de ordusunu kuzeydeki dağın yamacına yerleştirmiş, işte bu durum üzerine sultanın çekildiği dağa Sultandağı, Emir'in çekildiği dağa da Emirdağı denilmiştir. Sultan Mesut bu mücadelelerden sonra zamanını bu yerlerin iskânına ayırmıştır (1147-1157).
Bayat ilçesi Oğuz Türklerinin Bayat'boyu tarafından 1147'de bugünkü yerinde, Bayat Çayının kenarında kurulmuştur. Barçınlı ve Han Barçın adlarıyla da anılan Bayat ilçesi İstanbul-Bağdat kervan yolu üzerinde olduğundan Bizans ve Osmanlı dönemlerinde önemli bir konaklama yeri olmuştur.
İlçe kuzey doğudan Çal dağları, kuzeyinden Hendi Baba dağları, batıdan Bey ve Asar dağları, güneyden kazankaya dağları, güneydoğusundan Mekecik ve Çal dağlarıyla çevrilidir. İlçemiz kara iklimine sahiptir. Yazları çok sıcak ve kurak sebebiyle kışları ise uzun ve soğuk geçmektedir.
İlçenin dağlık olması sebebiyle ovası yoktur. En önemli yaylaları ise Bayat, Çöğürlü, Çanacık, Mekan, İnpazarcık ve Esenlik yaylalarıdır. İlçenin nüfusu 2000 nüfus sayımına göre, genel olarak 8773'tür. Bunun 4717'si ilçe merkezinde yaşamaktadır. Yüzölçümü 465 km²'dir. İlçede 4'ü merkezde, 10 adedi köylerde olmak üzere 14 ilköğretim, 1 ortaöğretim bulunmaktadır. Toplam 1423 öğrenciye 84 öğretmenle hizmet vermektedir. Ayrıca İlçe Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğüne ait merkez ilçe ve köylerinde kilimcilik ve halıcılık kursları yedi yıldır devam etmektedir. İlçede üretilen kök boyalı kilimler halkın başlıca gelir kaynağıdır.
İlçenin 25 yataklı 1 Devlet Hastanesi, 2 Sağlık Ocağı, 3 Sağlık Evi bulunmakta olup, halkımıza hizmet vermektedir.
Bayat ve çevresinde halkın gelir kaynakları tarım ve hayvancılığa dayanır. Çevrede ekilebilir arazi nüfusa yetecek oranda değildir. Yakın bir zamana kadar çevredeki tepeler ve yüksek dağlar oldukça zengin ormanlarla kaplı iken, kaçak kesim, tarla açma ve keçi yetiştiriciliğiyle orman örtüsü tahrip edilmiştir. Bugün, yeni geliştirilen "mekecik ormanları" diye adlandırılan ormanları mevcuttur.
İlçede en çok yetiştirilen tarım ürünlerinin başında arpa, buğday ve haşhaş gelmektedir. Bayat'da toplam alanın ancak 1/3'ü ekilebilir durumdadır. Hayvancılık için bol ve geniş merası bulunmaktadır. Dağlık bölgelerinde hayvancılık yapılmakta ve koyun, tiftik keçisi, mandofon kırması ile yerli kara sığır beslenmektedir. 1993 yılında D.S.İ. tarafından yaptırılan Bayat göletinde balık üretimi yapılmaktadır.
İlçede 750 seyirci kapasiteli stadyum bulunmaktadır. İlçe eski bir tarihî yerleşim bölgesi olması sebebiyle ilçe yakınlarında Kurtini, İnpazarcık, Asarkale,Elicek ve Yanıkin adlarıyla bilinen Bizans dönemi yerleşim alanları vardır. Dört bir yanı çam ve meşe ormanlarıyla kaplı Köroğlu Beli, Mekân Yaylası, İnpazarcık, Kolaylıtaş ve Çatal Çeşme, mesire alanları olarak kullanılmaktadır. Ayrıca Köroğlu Beli'nde yeme-içme ve konaklama tesisi bulunmaktadır. İlçede her yıl Temmuz ayında Bayat Oğuz-Türkmen Festivali düzenlenmektedir.
TURİSTİK YERLER
KURT İNİ : Bayat'ın üç kilometre kuzeyinde doğal bir mağaradır. İçinde dikitler - sarkıtlar, yarasalar ve birtakım hayvan kemikleri vardır. 25-30 m'den ötesine gidilememektedir.
AHALAR, KAVAK, ELİCEK, ÇAMDAĞI ve ASARCIK Örenleri : Selçuklular'dan kalma köy yerleşme yerleridir. Haçlı ordularınca,yıkılıp yok edilmişlerdir. Özellikle AHALAR'da Selçuklu köy yapışı genel çizgileriyle ayaktadır.
KÜMBET : Osmanlı uç beyliği ile Bizanslılar'ın pazar yeridir.Yakın çevrelerinde hem hıristiyan, hem de müslüman gömütlükleri vardır

İNPAZARCIK : Frikyalılar'ın Midaus adlı kutsal yerleşme yeridir. Birçok mağaralar bir aradadır. Ne yazık ki, mağara kayaları yavaş yavaş erimektedir.
ASARKALE (SİDRE) : Bizanslılardan kalma din merkezi ya da metropolitlik olup üstünde bir manastır yıkıntısı ile bazı Bizans yapıtlarının kalıntıları bulunur. Doruktaki bir mağara ağzında Meryem Ana tablosundan renkli izler kalmıştır.
ELİCEK MAĞARASI : İçlerinde kaya-mezarlar, kimilerinin kapılarındaki yazılar dikkati çekmektedir.
KALAYLITAS : Bayat yaylasında, iki kaya arasından çıkan kaynak bir sudur. Bayatlılar, basında ilkbahar ve yaz aylarında piknik yaparlar. Suyunun içimi ve niteliği çok üstündür.
KÖRÖGLU BELİ: Ankara - izmir asfalt yolu üstünde giizel bir mesire velidir. Oturmak için yeter sayıda bankları ve her türlü arabayı koymaya özgü park yerleri vardır. Buradan Bayat vadisinin görünümü çok ilginçtir.
DEMİRLİ DEDE : Yatır'ın basında yüzlerce yıllık kalın gövdeli, görülmeğe değer bir ardıç ağacı vardır. Yolu oldukça sarptır.
YANIK İN : Karacaovası kuyusunun 200 m. doğusunda yüzlerce insan kemiğiyle dolu bir mağaradır, insan kemikleri sonradan davar sahiplerince, orasını ağıl olarak kullanmak amacıyla, yakınındaki başka mağaralara taşınmıştır.
EYSENLİK : Havası ve suları ünlü bir yayladır. Bir zamanlar iri bir çamın çatal olan kökleri arasından kaynak suyu fışkırırdı).
ÇATAL ÇEŞME : Kır çiçekleri, suları ve çam ağaçları yönünden görülmeye değer bir yerdir.
GERİZLER (SU KEMERLERİ) : Bayat'ın Germiyanoğulları Beyliğine bağlı olduğu dönemde yapıldığı sanılan iki suyolu kemeridir.
DARIYERİ : Osmanlı uç beyliğinin ilk yerleşme yeri olup gömütlükleri günümüze değin kalmıştır.
Sayılarla Bayat
Coğrafi koordinatlar
36ø 45' Kuzey Enlemi
30ø32' Doğu Boylamı
Rakım Şehir Merkezi (gar), 1030 m.
En yüksek noktası Köroğlu beli 1295 m.
En alçak noktası Yüzölçümü 2406 km2
Akarsular Bayat çayı
Bağlı kasaba sayısı-
Bağlı köy sayısı 12
Kültür
Düğünler

Erkek çocuk evlenme çağına geldiği zaman, anne ve babası oğullarına kız aramaya başlarlar. Bu iş, kimi zaman haftalarca, kimi zaman da pek çabuk sonuçlanır. Önce beğendikleri kızın annesine, güvenilen komşu kadınlar gönderilir. Böylece kız annesinin gönülleri olup olmadığı önceden saptanma yoluna gidilir.
Daha sonra, kızın babasının düşüncesi alınmak üzere erkek akrabalardan birisinin yardımı istenir. Araştırmalar sonunda iki tarafça uyum sağlanırsa, kız evine dünürcü gönderilir. Dünürcüler, bir bohçanın içinde üzüm ve şeker gibi ağız tatlılığını simgeleyen şeyler götürürler.
Kız evi, dünürcülerin geleceğini daha önceden bildiği için yemek hazırlığı yapar. Söz kesme sırasında damadın anne ve babasıyla akrabaları gelinkıza (gelin adayına) türlü takılar takarlar. Ayrıca kız evinde eğlence düzenlenir, oğlan tarafı kızın başına değerli giysiler, yaşmaklar ve ipek yazmalar koyarlar.
Bu arada iki taraf aralarında düğün tarihini belirlerler. Düğün tarihi belli olur olmaz gelinkıza GİYSİ KESİMİne gidilir. Oğlan evinden anne, baba ve damat birleşip kız evinden gelinkızlarıyla bir yakınını alarak, giysi satın almaya giderler. Kızın beğendikleri ve istediklerini alırlar.
Tüm hazırlıklar bitince düğüne başlanır. Düğünler daha önceleri bir hafta sürecek şekilde düzenlenirdi. Şimdilerde Cuma-Pazar veya Pazartesi-Perşembe şeklinde başlayıp bitmektedir. Ancak, düğün başladığı günden itibaren gelinkızın tüm arkadaşları, en güzel giysilerini giyerek düğün bitinceye kadar kız evinde kalır ve geline yoldaş olurlar.
Oğlan evi, düğünden bir gün önce akraba ve dostlarını, düğün odununa davet eder. Akşamleyin yemekler yenir ve eğlenceler yapılır. Davetliler Pazar sabahı hep birlikte toplanıp dağa oduna giderler. Akşama odundan dönerken damadın en yakınını suya bastırmak isterler. O da bu gelenekten ancak şölen verme vadiyle kurtulabilir. Oduncular kasabaya girerlerken çalgılarla karşılanır. En öndeki odun yüklü araba ya da yalkıya, bayrak dikilip odunlar doğruca kız evine götürülür. Kız evi de araba sahibine çeşitli armağanlar verir. (Burada anlatılanlar eski âdetlerdir. Artık kalkmıştır.)
Nişan günü oğlan evi yandaşlarıyla kız evine gidip gelinkızın nişanını katarlar. Her iki taraf, kız için neler hazırlamışsa ortaya konur. Akşam üstü de düğün süresince askıda kalacak olan çeyiz sergilenir. Oğlan evi, halı ve kilimlerle düğün odasını döşeyip hazırlar. Kahveci ve hizmetliler belirlenir. Bunlar bitinceye kadar düğün odasında çalışırlar. Ayrıca, damadın özel giyimli “çavuş” adlı bir sağdıcı vardır.
Davet edilecek kişiler, “belek” adı verilen yöresel hediyeler verilerek davet edilir. Düğün içinde diğer yerlerden gelen davetliler hep çalgılarla karşılanır. Düğün sırasında daha önceleri at yarışları veya cirit oyunları yapılırdı. Düğün başlamadan hemen önce kız ve oğlan evlerinde yemekler pişirilir. Bu genellikle akrabalar tarafından yapılır. Önceden düğün bitmeden önceki günü kız evine, akşamı da oğlan evinin düğüne katılanlarına HAMAM (banyo) günü yapılırdı.
Banyo oğlan evi tarafından kiralanırdı. Kız evi banyodan döndükten sonra gelinkıza kına yakılır. Bu sırada kızın akrabaları, kına türküsü söyleyip ayrılık ağıtlarını dile getirirler. Bundan sonra kızın adı artık “kınalı kız” olur. Oğlanın yakınları oğlan evi banyoya giderken “deve” yaparlar ve mahalle aralarında oynatırlardı. Yeme içme ve eğlenceler düğün süresince devam eder. Düğün evinin belli olması için oğlan evine BAYRAK dikilir.
Önceleri düğün içinde tüm delikanlılar seymen giysileri giyip kalkanlar oynayarak kız evine dini nikah kıymaya giderlermiş. Şimdi bu gelenek yoktur.

Düğünün son günü (Perşembe veya Pazar) oğlan evi, gelin arabasını (eskiden at ile) süsler, oğlan evinde akraba ve dostlar toplanıp damada dua ile yeni giysiler giydirirler. Damat, büyüklerin elini öpüp oradakilere çerezler dağıtılır. Oradan topluca kız evine gidilir. Gelin ise sabahtan beri giyinmiş ve süslenmiş olarak beklemektedir. Gelin dualarla gelin arabasına bindirilir. Oğlan evi ve yakınları, yandaşları kız evine veda edip oradan ayrılır ve damadın evine gelirler. O sırada damat ve sağdıç, gelin arabasının gelmesini beklemektedir.
Gelin arabası evin önüne geldiğinde damat ve sağdıç, gelin arabasının ve oradakilerin üzerine şeker ve paralar saçarlar. Gelin yine dualarla gelini indirip önceden hazırlanmış olan gelin odasına çıkarılır. Gelin oğlan evinin büyüklerinin elini öper. Sonra gelinin arkadaşları akşama kadar gelini eğlendirirler. Kız evi, akşam yemeği için yeni çifte baklava ve tavuk eti gönderir. Düğün odasında bulunan damat, gelen konuklara saygı göstermek amacıyla onları ayakta karşılar.
Yatsı namazı vakti yaklaşınca sadıçlar damadı camiye götürürler. Namazdan sonra imam ve damadın yakınları damadı evine götürüp dualarla gelinin odasına koyarlar. Bir süre sonra tüfekler atılır. Tüfek atma bir mutluluk simgesi, ifadesidir.
Sonraki gün isteyenler gelini görmeye giderler. Gelinin başına duvakla birlikte renkli kuş telekleri de takılır. Gelin görme ziyaretleri o gün öğleye kadar sürer. Böylece mutlu bir yuva kurma süreci tamamlanmış olur.
Bayat Kilimleri

İlçemizde bulunan genç kız ve bayanların el emeğini değerlendirmek, kilimcilik sanatını öğretmek ve geliştirmek amacıyla Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfınca 1987 yılından itibaren Bayat kök boyalı kilmlerinde seri üretme geçilmiştir.
Bayat klimleri
* o/o 100 yün
* o/o 100 kök boya
* o/o 100 kirman ipi
* o/o 100 el emeğiyle üretilmektedir
* Bayat kilimlerinde kullanılan bütün renkler o/o 100 doğal yani kök boyalıdır. Bayat kök boyalı kilimleri yıkandığı zaman kesinlikle renk vermez. Boyalar birbirine karışmaz, kullandıkça ve yıkandıkca parlaklık kazanır. kök boyanın en önemli özelliği rahatlıkla yıkanabilmesidir.
* Bayat kilimleri o/o yüz kirman ipi kullanmaktadır. Bu ipleri bayat ve köylerindeki kadınlar kirman denilen aletle eğirmektedirler. Kirmanla yapılan ipler makine ipine göre daha kaliteli ve daha uzun ömürlü olamaktadır.
* Kilimler saf yünden yapılan kirman ipi tamamıyla doğal bitkilereden elde edilen kök boyası kullnılması ve desenlerin sık ve kompozisyonunun iyi yerleştirilmesi kilimleri daha kaliteli hale getirerek yurtdışında da aranır hale getirmiştir.
* Bayat'ta kilim dokumak amacıyla kullanılan yaklaşık 100 adet kilim tezgahı vardır
* Ankara asfaltı Bayat girişinde bulunan kilim atolyesinde ayda ortala 100 metrekare, yılda ise ortalama 1000 metre kare kilim üretilmektedir.
* Atolyede kış aylarında yaklaşık 1502'ye yakın kız kilim dokumakta 150 yaşlı kadınada kirmanla yün eğirmektedir.
Alıntıdır. No_Name tarafından düzenlenmiştir.