Sağ gösterip sol vurmak gibi...
Beklemediğimiz yerden geldi, iyi de oldu.
Her zaman görüntüsü beni cezbetmiştir ama ne zaman kruvasan yesem pek de mutlu etmemiştir beni, sokak satıcılarındaki peynirli poğaçayı istisnasız beş geçerim...
Demek ki kruvasan hakkındaki müphem hislerim doğruymuş..
Bu arada seversin sen corto'yu...
Teşekkürlerim bu kısa güzellemeye...
Sevgiler
kudret bey seçim harika indirmeye bastım bir insin kesin sizin elinizde güzel bir iş olmuştur.
ne yalan söyliyeyim seviyorum bu forumu süprizlere gebe hep tüm emek ve katkı sunanlar varolun ve zamanı geldiğinde bende katkı sunacağım.
Değerli kudretsabancı,
Bu harika sürpriziniz için çok teşekkür ederim, elleriniz dert görmesin. Affınıza sığınarak, küçük bir düzeltme yapmak isterim. Kitapçığın içinde yer alan "Şabat, İncil'deki Tatil" başlığı ve alt metinde yer alan "İncil'deki Yeşaya'daki bir pasajda..." cümlelerinde İncil yerine Kitab-ı Mukaddes ya da Kutsal Kitap denmesi daha doğru olur gibime geliyor. Zira İncil, bilindiği üzere, Kitab-ı Mukaddes'in Yeni Ahit kısmına verilen addır, Yeşaya ise Eski Ahit kısmında yer almaktadır...
Notunuz üstüne minik bir araştırma yaptım. Benim çevirdiğim İngilizce metinde "Bible" terimi kullanılıyor. Orijinal Fransızca baskıyı bulup kontrol ettim, başlık orada da "le sabbat la fête la Bible" olarak geçiyor.
Fransızcada "La Bible" ve "L'Évangile" olarak iki farklı terim var; "La Bible" İncil'in tamamını, Eski Ahit ve Yeni Ahit dahil tüm kitaplarını ifade ederken, "l'Évangile" sadece Yeni Ahit'teki dört İncil'i ifade ediyor.
Dolayısıyla, "Pratt'ın kullandığı hali kalsın" deyip değiştirmesem kusuruma bakmazsınız sanırım.
Estağfurullah üstadım, ne kusuru! Sadece naçizane düşüncemi belirtmek istemiştim. Ayrıca haklısınız, dediğiniz şey İngilizce için de geçerli, İngilizce'de de "Bible" ismi Kitab-ı Mukaddes'in tamamı için söyleniyor. Zaten etimolojik olarak da Latince ve Yunanca "biblia" (kitaplar) sözcüğünden türetilmiş. Sanırım "İncil" ismi Türkçe'de bu kadar keskin bir ayrım içeriyor.
Bu güzel paylaşımınız için tekrar teşekkür ederim.
[size=+1]Ne kadar zarif, ne kadar nazik, ne kadar ince, ne kadar saygı çerçevesinde geçen bir diyalog! Fikir alışverişini nezaket içerisinde göstermeniz, konuya hakim oluşunuz ve araştırarak aktarmanız çok hoşuma gitti. İşte üstat olmak budur bence. Sayın Kudretsabancı ve sayın Calligrapher, sizleri gerçekten kutluyorum. Ben galiba Çizgi Diyarı'nın en çokta bu yönünü seviyorum. Sağlıcakla kalın.[/size]