Ateist, deist, oryantalistlere cevap

egitimonemli

Aktif Üye
10 Mar 2012
316
673
Selam arkadaşlar
Nasipse bu yaz 5 cilt halinde bastırmayı düşündüğüm "ateist, deist, oryantalistlere cevap" kitap serisini tek cilt olarak topluca ve sanalda sadece burada paylaşıyorum.
Paylaşmak gibi erdemlerin artık bırakın önemsenmesini, küçümsendiği bu dönemde böyle bir site ile bu geleneğin devam etmesine neden olan yönetimdeki arkadaşlara da ayrıca teşekkür ediyorum.
1600 sayfa, PDF :

NpQDTk.jpg




Tüm ÇD ailesine selamlar 🤗
 

fb1907

Kıdemli Üye
3 May 2018
240
3,990
Her cevabın bir de sorusu olmalı. Herhalde size bu konular ile ilgili çok soru sorulmuş olmalı ki, cevaplardan oluşan bir kitap yazma ihtiyacı duymuşsunuz. Elinize sağlık. Ancak, soruları da merak etmiyor değilim, o yüzden bir göz gezdireceğim kitabınıza.
 

egitimonemli

Aktif Üye
10 Mar 2012
316
673
Her cevabın bir de sorusu olmalı. Herhalde size bu konular ile ilgili çok soru sorulmuş olmalı ki, cevaplardan oluşan bir kitap yazma ihtiyacı duymuşsunuz. Elinize sağlık. Ancak, soruları da merak etmiyor değilim, o yüzden bir göz gezdireceğim kitabınıza.
Soru/konu başlıklı zaten kitap.
34 yıl önce ateizme kaymıştım ve o günden beri bu konuları araştırırım kendi çapımda tabii... son 3 senedir kitap üzerine çalışıyorum. özelden değerlendirmenizi beklerim 😊
 
Son düzenleme:

Ozganemin

Aktif Üye
8 Ocak 2018
194
701
*** SAYIN "egitimonemli"!...
  • Size verilecek en kestirme yanıt: 1400-1500 yıldır var olan ve öve öve bitiremediğininiz İslam'ın, inanırlarını getire getire getirdiği günümüzdeki "hal-i pür melalleri..."
  • Batılıların 'Rönesans-reform'undan bu yan 'son 4-5 yüzyıldır', müslümanlardan Dünya uygarlığına bir katkı var mı?..
  • Şu "Arap Dini" olmazsa bu ülkenin insanlık, akıl, vicdan, ahlak kalitesinde eksilen bir şey olur mu?..

  • "-İslam iyi-güzel de insanlar uymuyor, kötü olan onlar!.." dediğiniz duyar gibiyim!..
  • Tamam, tamam da; İİT'na göre 57 tane olan 'halkının çoğunluğu müslüman ülkelerde' yaşayan ve bu gün dünya nüfusunun yaklaşık %23 kadarını oluşturan halklar, ne biçim "mankafalar" olmalı ki; uyguladıklarında 'sorunsuz, mutlu' olacakları bir öğretiye uymaz da müptezel, nerdeyse "gavırın bitine muhtaç" perperişanlar?!. Akılsızlıklarından mı?...
 

batterton

Aktif Üye
23 Kas 2014
292
1,434
İndirdim, okumaya başlayacağım. Sararsa devam ederim, sarmazsa bırakırım. Son konuştuğum kişi, zenginin sınavı daha zor dedi orada konuyu kapattım :D
 

egitimonemli

Aktif Üye
10 Mar 2012
316
673
*** SAYIN "egitimonemli"!...
  • Size verilecek en kestirme yanıt: 1400-1500 yıldır var olan ve öve öve bitiremediğininiz İslam'ın, inanırlarını getire getire getirdiği günümüzdeki "hal-i pür melalleri..."
  • Batılıların 'Rönesans-reform'undan bu yan 'son 4-5 yüzyıldır', müslümanlardan Dünya uygarlığına bir katkı var mı?..
  • Şu "Arap Dini" olmazsa bu ülkenin insanlık, akıl, vicdan, ahlak kalitesinde eksilen bir şey olur mu?..

  • "-İslam iyi-güzel de insanlar uymuyor, kötü olan onlar!.." dediğiniz duyar gibiyim!..
  • Tamam, tamam da; İİT'na göre 57 tane olan 'halkının çoğunluğu müslüman ülkelerde' yaşayan ve bu gün dünya nüfusunun yaklaşık %23 kadarını oluşturan halklar, ne biçim "mankafalar" olmalı ki; uyguladıklarında 'sorunsuz, mutlu' olacakları bir öğretiye uymaz da müptezel, nerdeyse "gavırın bitine muhtaç" perperişanlar?!. Akılsızlıklarından mı?...


Tümünün cevabı o kitapta var! Olmasa, ben hala 1990 yılında kaydığım ateizm tarafında olurdum!
Sorusu olan özelden atarsa sevinirim. "Üslup" ve "karşılıklı saygı" esaslı her konuya varım!
Her hafta girdiğim ve seviyeli bulduğum bu forum ortamında en son isteyeceğim şey bir polemik başlatmak!
 

egitimonemli

Aktif Üye
10 Mar 2012
316
673
Görünürdeki insanlara göre mi bir dini değerlendirmeliyiz?

Sayın toxine arkadaşım, Görünürdeki müslümanlara bakarsak; İslam'da içki, at yarışı, şans oyunları, faiz, adaletsizlik, torpil, liyakatsızlık vd. olmalı...Ama İslam bu değil!
İslam; tevhid, adalet ve emanet eksenli bir din! Uyan müslümandır. Uymayan...!
muhabbetle
 

egitimonemli

Aktif Üye
10 Mar 2012
316
673
Kitaba bakmaya gerek yok ki, bu tür iddiaları çok okudum. İslamın sosyolojik ve teolojik yönü vardır. Bilimsel hiç bir yönü yoktur. Zorlama ve saçma sapan yorumlarla bilimle özdeşleştirmeye çalışılmaktadır.
30 yıldır ateist, deist, misyoner, oryantalist eser okurum. çünkü ilk emri OKU olan bir dine inanıyorum!

Çizgi Diyarı ortak noktamız olsun, o da yeter...
 

Logic

Çeviri & Balonlama
3 Kas 2021
462
7,131
Evren
İnandığınız bir konuda kafa patlatıp bunu sayfalara dökmeniz takdir edilecek bir davranış. Saygı çerçevesinde tartışmaya açık olduğunuzu belitmeniz de çok önemli zira bu dinlemek demek, at gözlüğü ile bakmamak demek. Ben bu konularda vaktiyle çok kafa patlattığım için artık böyle kitapları da okumuyorum, çok samimi olmadığım insanlarla da tartışmıyorum. Ruhsal durumumdan memnunum ve bir arayış ihtiyacı hissetmiyorum. Dünya geneline şöyle bir bakınca zaten semavi dinlerin egemen oldukları toplumların yaşantılarını görebiliyoruz. Onun için, "yok aslında öyle değil, esası böyle" demenin hiçbir tutar tarafı yok. İnsan düşünebilen ve sürekli kendini geliştirebilen bir varlıktır, gelecek yıllarda din diye bir olgunun yaşantılarda olacağını hiç zannetmiyorum. Ha bu belki 200, belki 500 yıl sonra olur ama gerçek değişmez.
 

egitimonemli

Aktif Üye
10 Mar 2012
316
673
İnandığınız bir konuda kafa patlatıp bunu sayfalara dökmeniz takdir edilecek bir davranış. Saygı çerçevesinde tartışmaya açık olduğunuzu belitmeniz de çok önemli zira bu dinlemek demek, at gözlüğü ile bakmamak demek. Ben bu konularda vaktiyle çok kafa patlattığım için artık böyle kitapları da okumuyorum, çok samimi olmadığım insanlarla da tartışmıyorum. Ruhsal durumumdan memnunum ve bir arayış ihtiyacı hissetmiyorum. Dünya geneline şöyle bir bakınca zaten semavi dinlerin egemen oldukları toplumların yaşantılarını görebiliyoruz. Onun için, "yok aslında öyle değil, esası böyle" demenin hiçbir tutar tarafı yok. İnsan düşünebilen ve sürekli kendini geliştirebilen bir varlıktır, gelecek yıllarda din diye bir olgunun yaşantılarda olacağını hiç zannetmiyorum. Ha bu belki 200, belki 500 yıl sonra olur ama gerçek değişmez.
Öncelikle saygılı ve seviyeli yorumunuz için teşekkür ediyorum.

İleri sürdüğünüz görüş Marx, Comte, Freud gibi düşünürler tarafından özellikle dile getiriliyordu ama gidişat pek bu öngörüleri haklı çıkarmadı kanaatindeyim.
Özellikle deizm merkezli -ki şahsen ateizm ve Darwinizmin eski teorik gücünün kalmadığı düşüncesindeyim- bu görüş hala ifade edilmektedir ama "zaman" kavramına bu kadar sorumluluk yüklememek gerektiği iddiasındayım. Artık biliniyor ki, zaman da mekan gibi sonradan var oldu (Big Bang). Nasıl ki natüralizm yani mekana bir güç izafe etmek aslında ilkel pagan dinlerinin güncelleşmiş bir versiyonu gibi ise, zannımca bu durum zaman için de geçerlidir.
Zamanla insan tanrı olacak, -homo deus- zamanla fosil kayıtları bulunacak zamanla ölümsüzlüğün sırrı bulunacak zamanla bilim her şeyi açıklayacak ve tanrıya hiç gerek kalmayacak ( sanki bilim var edileni açıklamıyormuş gibi...)
işte yukarıda adını saydıklarım nerede ise ortalama 200 yıl önce öldüler ama İslam hala canlı ve güncel...
İnsan kendini geliştiriyor mu?! Acaba eskiden mi daha çok insani özelliklerimiz vardı yoksa teknoloji çağında mı daha insani özelliklerimiz var?
İnsan her zaman aynı idi sadece kullandığı aletler değişti aslında. sapan yerine traktör, at yerine araba, uçak... ama hala hislerimiz, vicdanımız, huzur arayışımız, nereden gelip nereye gittiğimiz, kimim, ahlak nedir, yaratan var mı... bu konular hiç bir zaman güncelliğini kaybetmedi ve kaybetmeyecekte, çünkü insanın mayasından (vicdan) sorular saklı ve özellikle oraya onlar konulmuş!
Dawkins bile, "evrimci bir toplumda yaşamak istemiyorum" boşuna mı diyor...!
Şahsi görüşüm, şehadet nasıl ki layık olana lütfedilir, iman da aynen öyle. İşte Roger Garaudy örneği...nereden nereye...
son nefese kadar bitti demeyelim!
Bu satırları yazan cehennemlik olabilir, burada karşı çıkan cennetlik...
Hepimize rabbim dünya ahiret saadet ve huzuru nasip eylesin.
hayır ile kalın 😊
 

toxine

Onursal Üye
11 Mar 2013
1,042
3,457
Tespit edilemedi
Dilim dönse de değil bin sayfa bir sayfa yazabilsem. İnsanların düşkünlükleri bu dünyada para, yönetici güç ve çevre. Bunlar Roma imparatorluğunun dini görüşü paganlıktan Hristiyanlığa geçmesinin sebebi. Böylece kiliseler halkın elinden gücün eline geçti. Misyonerlik sömürgeciliğin ekmeğine yağ sürdü. İslam batının dengesi bozulmasın diye etnikleştirildi ve hurafelerle donatıldı. Büyük kitlelerin desteğini almak için dinler siyasallaştırıldı. Başa döndük; insanların düşkünlükleri para, yönetici güç ve çevre elde etmek için büyük kitlelerin sesine kulak verilerek sistemler inşa edildi. Amaç para, yönetici güç ve çevre; araçlar ise insanlar, din, etnik farklılıklar vs. Dini görünümler iyi bir örnek teşkil edemediği için yöneliş deizme doğru.
 

toxine

Onursal Üye
11 Mar 2013
1,042
3,457
Tespit edilemedi
İnsan kendini geliştiriyor mu?! Acaba eskiden mi daha çok insani özelliklerimiz vardı yoksa teknoloji çağında mı daha insani özelliklerimiz var?
İnsan her zaman aynı idi sadece kullandığı aletler değişti aslında. sapan yerine traktör, at yerine araba, uçak... ama hala hislerimiz, vicdanımız, huzur arayışımız, nereden gelip nereye gittiğimiz, kimim, ahlak nedir, yaratan var mı... bu konular hiç bir zaman güncelliğini kaybetmedi ve kaybetmeyecekte, çünkü insanın mayasından (vicdan) sorular saklı ve özellikle oraya onlar konulmuş!
 

egitimonemli

Aktif Üye
10 Mar 2012
316
673
Dilim dönse de değil bin sayfa bir sayfa yazabilsem. İnsanların düşkünlükleri bu dünyada para, yönetici güç ve çevre. Bunlar Roma imparatorluğunun dini görüşü paganlıktan Hristiyanlığa geçmesinin sebebi. Böylece kiliseler halkın elinden gücün eline geçti. Misyonerlik sömürgeciliğin ekmeğine yağ sürdü. İslam batının dengesi bozulmasın diye etnikleştirildi ve hurafelerle donatıldı. Büyük kitlelerin desteğini almak için dinler siyasallaştırıldı. Başa döndük; insanların düşkünlükleri para, yönetici güç ve çevre elde etmek için büyük kitlelerin sesine kulak verilerek sistemler inşa edildi. Amaç para, yönetici güç ve çevre; araçlar ise insanlar, din, etnik farklılıklar vs.
Çok doğru!
Tarih boyunca daima iki akım oldu: Haklı olanın üstün olduğu ve güçlü olanın üstün olduğu iki görüş. Batı, emperyalizmden aldığı maddi gücü teknolojik ilerlemede kullandı ama onu da yine sömürüde kullanmaktadır. Günümüzde gelinen son noktada İslam dışında Batı karşısında diz çökmeyen bir din kalmadı!
İslam bir iddia. Bir de İslam olduğu iddiasındaki ve İslam ne emrediyor ve yasaklıyorsa tersini yapan bu kadar adı müslümana rağmen İslam hala varlığını koruyorsa, bence bir umut hala var!
Bekleyip göreceğiz...
Biz, bir olalım, gerisi gelir...
Çok derin konular yeter...
teşekkürler 😊
 

Logic

Çeviri & Balonlama
3 Kas 2021
462
7,131
Evren
Dawkins bile, "evrimci bir toplumda yaşamak istemiyorum" boşuna mı diyor...!
Ama dindar bir toplumda yaşamak istediğini de söylememiş bildiğim kadarı ile :) Bir din var ve insan bu dine inanmak için iman etmek zorunda. Etmezse zaten o dine inanmaz. İman koşulsuz, sorgusuz kabul etmektir yani ön kabul. Günümüzde özellikle de gelişmiş medeni ve eğitimli toplumlarda sorgulamayan insan sayısı çok azdır, bu yüzdendir ki özellikle kuzey Avrupa'da birçok kilise kapanıyor yada cemaat sayısı çok düştüğünden dolayı satışa çıkarılıyor. Diğer taraftan tüm dünyada inançsızlık istikrarlı bir şekilde yükseliyor. Ülkemizde toplum baskısı ve fişlenme korkusu yaşanmasa ve bir araştırma yapılsa ateist-deist oranının %15 civarlarında çıkacağını düşünüyorum. Yani bana göre nüfusun %99'un müslüman olduğu iddiası gerçek değil, ki bunu birçok araştırmacı da özellikle son 20 yılda sayılarının arttığını belirtiyor.

İnsanın ruhunu korku, yasaklar, dayatmalar, baskılar değil sanat besler. Dindar toplumlarda insanlar hep ceza ile terbiye edilmeye çalışılır, cehennem buna en iyi örnektir. Yaratıcı kendi yarattığı bir canlıya akıl ve nefis vermişse neden ayrıca yasaklar koymuş diye düşünüyor insan. Madem aklı var eğriyi doğruyu kendisi bulacaktır. Ama nefise gelince (bu çoğulukla "şeytan" ile ilişkilendirilir nedense) o zaman iş biraz karmaşık hale geliyor. Mantığın kabul etmese bile bir anlık aptallığın peşinden gidip yasak olduğunu bildiğin ama sana haz veya zevk veren şeyin peşinden gidebiliyorsun. Kimisi buna şeytana uyduk diyor. Peki bu durumda o suçun cezası ne? Cehennemde yanmak! Bir baba veya anne kendi çocuğuna "yapma" dediği şeyi yapan çocuğunun elini kızgın sobaya dayar mı hiç? Bu eylem merhamet, empati, şefkat yada affetme duygusu taşır mı?

Müzik, resim, heykel mesela. Dünyadaki hangi ülkelerde bu sanat türleri teşvik ediliyor, hangi ülkelerde hoş karşılanmanın ötesinde icracıları cezalandırılıyor? Dayatmalar hangi toplumlarda insanları kaçmak yada yaşamına son vermek zorunda bırakıyor? Siz hiç bir inançsızın bir inançlıyı düşüncesinden dolayı bırakın öldürmeyi ona baskı yaptığını duydunz mu? Ama örnek olarak bizim ülkemizde her yıl oruç tutmuyor diye gençlerimiz öldürülüyor, şort giyen kızların baçaklarına şırınga ile kezzap fışkırtılıyor. Yahu adil olmak için bir tane inanç gereği yapılan bir örnek eylem yazayım diyorum ama aklıma bir tane bile gelmiyor. Ramazanda fiyatlar artıyor, kurban kesiliyor etin en iyi yerleri kurban kesene, onun bir altı komşulara kalanı da bulabilirse yoksullara gidiyor.

Neyse, kimsenin inancını kötüleme niyetinde değilim, istemeden bir okuyucunun kalbini kırdıysam içtenlikle özür dilerim. Kim neye nasıl inanıyorsa inansın yeterki karşısındakina dayatmasın, ondan zoraki hoşgörü beklemesin.
 

egitimonemli

Aktif Üye
10 Mar 2012
316
673
Evrime göre, aşk, sevgi, duygu gerçekte yoktur hepsi hormonaldir ve sadece aldatmacadır. Dünya güçlünün ayakta kaldığı bir savaş alanıdır, insan özel değildir ve ölünce her şey biter!
Dawkins kendini kültürel hristiyan diye tarif eder. bence bu önemli bir gösterge...
Allah Kur'an'da kendi varlığını ve atalar dinini sorgulamamızı ister!
İslam'da can mal namus akıl ve din koruma altındadır; her insan için! Bu özgürlük olmasa ispanyada 500 yıl balkanlar 400 yıl, anadolu bin yıl kalan başka bir din veya mesela sosyalizm olsa, o toıpraklarda farklı bir görüş hayatta kalabilir mi idi?! Ama hala hristiyan yahudi yezidi bu topraklarda varlığını korudu ve dilini bile değiştirmedi...
kuzey ülkelerini özellikle araştırdım. ateizm var ama uyuşturucu ve intihar da en çok oralarda var! kiliseler camiye çevriliyor...
eğitimde ceza da mükafatta kullanılır (cennet cehennem... neden sadece cehennemi öncelediniz ki?!) tevbe diye bir müessese var dinde. Dua var, gözyaşı var... mühlet veren ama asla da ihmal etmeyen bir yaradan var. cehennem ise Kur'an'a göre günahkar değil zalimlere has bir yerdir. Günahta ısrar eden ve kendi yaptıkları ile zalimelşen - esfele safilin- edal - olana cehennem var. zalime acımak mazluma zulüm değil midir?
Kur'an hikmetle insanları dine çağır der...
Müzik, resim, heykel dediniz... kökenleri dine dayanır. heykel : isa heykelleri... piyano: org, resim: dinsel içerikle gelişmiştir. İslamda musiki ile deliler tedavi edilirken batıda dayakla tedavi vardı...
"Siz hiç bir inançsızın bir inançlıyı düşüncesinden dolayı bırakın öldürmeyi ona baskı yaptığını duydunuz mu? " keşke bunu hiç yazmasa idiniz... sosyalist ülkelerden faşist rejimlere... ülkemize girmicem ...
iyilik... IHH gönüllüsüyüm. daha bugün 60 ülkede cepten para, emek, zaman ve fedakarlık merkezli toplantı yaptık, ateizm derneğinin deprem zamanı hiç yardım yapmamasını sorguladınız mı?!

hoşgörü, ahlak, hümanizm... isterseniz size masallarda olabilecek örnekler dahil yaşanmış ve hala yaşanan örnekleri atabilirim özelden...
güzel ve seviyeli bir sohbetti. teşekkürler
 

Ozganemin

Aktif Üye
8 Ocak 2018
194
701

Sayın "egitimonemli",​

EVRİM OLGUSUNA KARŞI MISINIZ?!.. Kendisinden önce bir çok kişi ve Darwin doğanın bir işleyişi olan Evrim'i farkedenlerden... Derken formüle etti ve Kuram geliştirdi... Elbette kendisinden öncekilerin görüşleri O'na yardım etti!..
 

Çitaku

Yeni Üye
28 Ocak 2015
90
412
Hocam merhaba. Öncelikle bu sohbet boyunca gösterdiğiniz olumlu tartışmacı yaklaşımınız yüzünden teşekkür etmek istiyorum. Belki farkındasınız belki değilsiniz ama yaklaşımınız sık rastlanan bir şey değil. Sağ olun.

Yine de cevaplarınız, neredeyse tamamı alıntılardan oluşan (ve şüphesiz büyük emeklerle ortaya konulan) çalışmanız gibi büyük ön kabullere dayanıyor. Yanılıyorsam söyleyin lütfen; ama bana öyle geliyor ki özellikle filozofları ve bilim insanlarını kendi yapıtları ve yayınlarından değil de onları alıntılayan kaynaklardan okumuşsunuz gibi.

“Evrime göre, aşk, sevgi, duygu gerçekte yoktur hepsi hormonaldir ve sadece aldatmacadır. Dünya güçlünün ayakta kaldığı bir savaş alanıdır, insan özel değildir ve ölünce her şey biter!” mesela…

Bu gayet açık şekilde Korkuluk (Strawman) safsatası dediğimiz şeydir. Karşı düşünceyi istediğiniz gibi tanımlıyor sonra da kendi tanımıza göre cevap veriyorsunuz. Bu yaklaşım felsefi literatürde safsata olarak bilinir. Evrim kuramı böyle bir iddiada bulunmaz. Evrim, duyguların biyolojik temelleri olduğunu söyler; "aldatmaca" olduğunu değil. “Bu duygular gerçekte yoktur” diyen tek bir evrimci biyolog bulabileceğinizi zannetmiyorum. Ben mesela bu duyguları yaşayan bir ateist olarak bunların varlığını nasıl inkâr edeyim? Kaldı ki insan duygularının evrimsel kökenleri ve gelişimi hakkında onlarca yüzlerce değil binlerce akademik çalışma ve yayın klavyenizin ucundadır. Bilim, bu duyguları inkar etmez.

"Dawkins kendini kültürel hristiyan diye tarif eder. bence bu önemli bir gösterge..."

Dawkins’in kendisini kültürel Hristiyan olarak tanımlaması gibi ben de kendimi kültürel Müslüman olarak tanımlıyorum. “Bu önemli bir gösterge” dediğiniz şey neyin göstergesi acaba? İçinde yaşadığım toplumun baskın dininin üzerimizde birçok açıdan etkisinin olmaması mümkün mü? Bunu niye söylediğiniz anlaşılmıyor bile. Ya ben anlamadım ya da bu fikri siz bir yere bağlamadınız.

İspanya’da, Balkanlar’da Anadolu’da yaşanan islam deneyimden sonra farklı görüşlerin hayatta kalması konusundaki iddianız Yanıltıcı Karşılaştırma (False Equivalence) safsatası olarak değerlendirilebilir. Tarihsel, siyasal, coğrafi şartlar farklıdır. Diğer dinlerin yaşamasını İslam'ın hoşgörüsüne bağlamak, çok karmaşık tarihsel süreçleri basite indirgemektir. O coğrafyalarda şu an egemen olan düşünce islam olsaydı belki de bu durumu farklı şekilde yorumlayacaktınız.

“kuzey ülkelerini özellikle araştırdım. ateizm var ama uyuşturucu ve intihar da en çok oralarda var! kiliseler camiye çevriliyor.”

Bu da Sebep-Sonuç Yanılsaması (Post Hoc Ergo Propter Hoc): İntihar oranlarının yüksekliğiyle ateizm arasında doğrudan bir nedensellik kurmak bilimsel değildir. Ekonomik, sosyal, kültürel başka birçok etken olabilir. Bu nedenlerin olasılık düzeyleri ile ilgili bir çalışmadan ziyade genel geçer propaganda söylemlerini tekrarlar gibi bir haliniz var. İslam ülkesi olarak kabul ettiğimiz ülkelerde ölümler ve sebepleri doğru düzgün belgelenip istatistik verisi bile olamıyor çoğunlukla. Öte yandan intihar oranlarını söz konusu ettiğiniz ülkeler yaşam kalitesi açısından modern dünyanın zirvesini oluşturmaktadır. Buna bir itirazınız var mı? Ayrıca kiliseler camiye filan çevrilmiyor, kiliseler ya kapanıyor ya da başka bi şey yapılmak üzere satılıyor. Bir kaç kilise yerel halktan inanan kalmadığı için buraları kullanmak isteyen müslümanlara verilmiş durumda, evet. Bu durum hristyanlıktan vazgeçip islama geçişi değil, atesitlerin hoşgörüsünü kanıtlar sadece. Bir islam ülkesinde bir caminin kiliseye çevrilmesi ihtimalini dününebiliyor musunuz? (Allah muhafaza)

“eğitimde ceza da mükafatta kullanılır (cennet cehennem... neden sadece cehennemi öncelediniz ki?!)” demişsiniz. Neden öncelemeyeyim? Cehennem tasavvuru birkaç bin yılda oluşturduğumuz bütün ahlak kuramlarının dışında (ve ötesinde) bir ceza yapısı olarak önüme konulmuş, elbette sözünü etmeye değer bir şeyrler var burada.

Sanatın birçok alanının hatta neredeyse tamamının kökenlerinin dine dayandığı düşüncenize katılıyorum. Çünkü dinler ilkel toplumumuzun var oluşunda önemi roller oynadılar. Bunu inkar eden bir insanla ne tarih konuşulur ne de sanat. Ama "sanat eşittir din" gibi bir iddiada bulunmazsınız herhalde.

Sanat dinden doğmadı. Sanat, insan duygu ve düşüncesinden doğdu. Bu alanda din büyük bir egemenlik sahibiydi. O kadar! Sanat ve din eşitliği söz konusu değildir. Hatta gelinen noktada dinler sanata düşman bile sayılabilir. Mağara resmi yapılırken, piramitler inşa edilirken, sanat ve din bir bütündü, ama rönesanstan sonra konusunu dinden alan resimler bile dinden ayrışmaya başladı. Bu apaçık ayrım gittikçe de büyümekte. Bugün din-sanat ilişkisi (özellikle İslamiyet için) temelde süslemenin ötesinde bir yerde değil.

"Siz hiç bir inançsızın bir inançlıyı düşüncesinden dolayı bırakın öldürmeyi ona baskı yaptığını duydunuz mu? " keşke bunu hiç yazmasa idiniz... sosyalist ülkelerden faşist rejimlere... ülkemize girmicem ...”

Bu konuda da ciddi olarak yanıldığınızı düşünüyorum. Devlet politikaları ekseninde değil de bireysel ilişkilerden bahsedersek her durumda baskı gören; baskın inancı paylaşmayanlar olmuştur. İsterseniz ülkemize de girelim. istiklal mahkemelerinde asılan insanlardan veya 28 şubat sürecinden mi bahsedeceksiniz? Maraş - Çorum -Sivas?

Oyantalistler ise bu konuda bir virgül bile değildirler. Neden onlardan da bahsettiğiniz öylesine belirsiz ki. Hatta belki de siz self oryantalizmle bile itham edilebilirsiniz.

“iyilik... IHH gönüllüsüyüm. daha bugün 60 ülkede cepten para, emek, zaman ve fedakarlık merkezli toplantı yaptık, ateizm derneğinin deprem zamanı hiç yardım yapmamasını sorguladınız mı?!”

Dünyada yaşanan sorunlara gösterdiğiniz örgütlü duyarlılık yüzünden teşekkürü hak ediyorsunuz. Ancak ateizm derneğinin işlevi bu değildir. Bunu onlardan beklemeniz haksızlık. Böyle bir iddiaları da yoktur zannımca. Ne alakası var? Ama sosyal yardımlaşma ve dayanışma derneklerinde, STK’larda ve demokratik kitle örgütlerinde çalışanların inançları konusunda bir araştırma yapılsaydı eminim ki ateist sayıları sizin düşündüğünüzden çoooooook daha yüksek çıkardı. (Bu konuda elimde bir veri yok, kişisel gözlemlerime dayanan bir yargı bu sadece, ama doğru olduğuna hayatım üzerine bahse girerim.)

“hoşgörü, ahlak, hümanizm... isterseniz size masallarda olabilecek örnekler dahil yaşanmış ve hala yaşanan örnekleri atabilirim özelden...”

Burada ne dediğiniz anlaşılmıyor. (ya da ben anlamadım.) Genel kabul -onay gören bazı kavramları saymışsınız, bunların tezlerinizi desteklediğini ima ediyor gibisiniz.

Bir de tartışma dışında birkaç not:

İnternet ortamında hızlı hızlı yazışılırken yapılan yazım hatalarına çok takmıyorum aslında ama siz de neredeyse hiç dikkat etmiyorsunuz be hocam. Cümle nerde başlıyor nerde bitiyor bile çok belli değil bazen. Büyük küçük harf kullanımı hak getire. (Tartışmamız açısından çok sorun değil bu, yine de söylemek istedim.)

Bir de (daha önce söyledim ama tekrar etmek istiyorum.) İçeriğinizin neredeyse tamamı alıntılardan oluşuyor. Akademik (veya herhangi bir nedenle ciddi) bir çalışma elbette referanslarla güçlenir ve bu çok önemlidir. Ama tamamı referans olan akademik bir çalışma (gerçi böyle bir iddianız da yok ama) biraz zaman kaybı gibi geliyor bana. Tamamını okumadığım için haksızlık ediyor olma ihtimalim yüksek; yine de söyleyeceğim: bu tezlerin hemen hepsini değişik vesilelerle okuduk -duyduk. Sizin bu yaptığınıza benzer çalışmaları Harun Yahya imzasıyla da yapmışlardı.

Bir de tekrara düşmek pahasına şunu söylemek istiyorum; Bütün karşı görüşteki düşünür ve bilim insanlarını, alıntı yaptığınız kaynaklardan, onların yorumuyla okumuşsunuz gibi görünüyor. Marks’ı Marks’tan, Dawkins’i Dawkins’ten okumak daha doğru sanki. Mesela Dawkins’ten alıntı yapıyorsunuz “evrimci bir toplumda yaşamak istemiyorum” diye. Bunu tezlerinize dayanak yapıyorsunuz. Allahtan ben de Dawkins okudum da (bakın kültürel bir Müslüman olarak “Allahtan” ifadesini kullanıyorum.) biliyorum ki Richard Dawkins, "Darwinist bir toplumda yaşamak istemem" anlamına gelen ifadeler kullanıyor gerçekten de. Dawkins’in bu sözleri, evrim teorisine karşı bir duruşu değil, evrimsel biyolojideki doğal seçilim ilkelerinin insan toplumlarına doğrudan uygulanmasına karşı bir eleştiriyi yansıtıyor. Darwin’in doğal seçilim kuramı ve “sosyal Darwinizm” aynı şey değildir. Hatta bu kapitalizmin vahşiiğine yönelik bir itirazdır. Çünkü biz, tür olarak ahlaki kararlar verebiliriz. Gözleri artık görmeyen yakınlarımızı ölüme terk etmememiz gibi.

Yine de muazzam çabanız ve tartışmaya açık yaklaşımınız için teşekkür ederim. Haddimi aştımsa affola.

Sevgiler… Saygılar.
 
Son düzenleme:

mimar777

Süper Üye
1 Tem 2013
581
3,560
Kuran-ı Kerim' i okumamış biri İslam' ın sadece sosyolojik ve teolojik olduğunu, bilimsel hiç bir yönü olmadığı söyler. Oysa İslam okumaya, öğrenmeye yani kısaca bilime önem vermiş hatta okumayı dinin ilk emri yaparak ilim öğrenmeyi üstün kılmıştır. Dinimiz, kadın erkek fark etmeksizin herkese ilim öğrenmeyi farz kılmıştır. Yani kısaca İslam bilime karşı değil aksine bilime yönelmeyi emretmiştir. Bu çok hassas bir konudur, bugün 2 milyarı aşkın insanın inandığı bir dini basit ve küçümseyici şekilde yorumlamak burada görmek istenmeyecek bir eylemdir. Bence herkes diğer insanların inandığına yada inanmadığına saygı göstermelidir.
 

egitimonemli

Aktif Üye
10 Mar 2012
316
673

Sayın "egitimonemli",​

EVRİM OLGUSUNA KARŞI MISINIZ?!.. Kendisinden önce bir çok kişi ve Darwin doğanın bir işleyişi olan Evrim'i farkedenlerden... Derken formüle etti ve Kuram geliştirdi... Elbette kendisinden öncekilerin görüşleri O'na yardım etti!..
Evet! Ama bu karşı oluşum bilimsel nedenlerden (fosil kayıtları ve DNA kod kaynaklı) Detay için "Evrim teorisi" adlı yazıyı önerebilirim.
"Kendisinden önce bir çok kişi ve Darwin doğanın bir işleyişi olan Evrim'i farkedenlerden" cümlenizi anlamadım!
muhabbetle
 
Son düzenleme:

sinan.dinler

Aktif Üye
21 Şub 2016
377
1,084
Kuran-ı Kerim' i okumamış biri İslam' ın sadece sosyolojik ve teolojik olduğunu, bilimsel hiç bir yönü olmadığı söyler. Oysa İslam okumaya, öğrenmeye yani kısaca bilime önem vermiş hatta okumayı dinin ilk emri yaparak ilim öğrenmeyi üstün kılmıştır. Dinimiz, kadın erkek fark etmeksizin herkese ilim öğrenmeyi farz kılmıştır. Yani kısaca İslam bilime karşı değil aksine bilime yönelmeyi emretmiştir. Bu çok hassas bir konudur, bugün 2 milyarı aşkın insanın inandığı bir dini basit ve küçümseyici şekilde yorumlamak burada görmek istenmeyecek bir eylemdir. Bence herkes diğer insanların inandığına yada inanmadığına saygı göstermelidir.
Aynı anlama gelin iki kelime olan ilim ve bilimi kullanmışsınız. İslami çevrelerce farklı anlamlar yüklenmektedir. Sizin yorumunuz nedir? İki milyar insan neden doğru dürüst bilim üretemiyor? Neden bu iki milyar insanın yaşadığı coğrafya da kan ve göz yaşı eksik olmuyor, birbirlerini katlediyorlar?
 

egitimonemli

Aktif Üye
10 Mar 2012
316
673
Hocam merhaba. Öncelikle bu sohbet boyunca gösterdiğiniz olumlu tartışmacı yaklaşımınız yüzünden teşekkür etmek istiyorum. Belki farkındasınız belki değilsiniz ama yaklaşımınız sık rastlanan bir şey değil. Sağ olun.

Yine de cevaplarınız, neredeyse tamamı alıntılardan oluşan (ve şüphesiz büyük emeklerle ortaya konulan) çalışmanız gibi büyük ön kabullere dayanıyor. Yanılıyorsam söyleyin lütfen; ama bana öyle geliyor ki özellikle filozofları ve bilim insanlarını kendi yapıtları ve yayınlarından değil de onları alıntılayan kaynaklardan okumuşsunuz gibi.

“Evrime göre, aşk, sevgi, duygu gerçekte yoktur hepsi hormonaldir ve sadece aldatmacadır. Dünya güçlünün ayakta kaldığı bir savaş alanıdır, insan özel değildir ve ölünce her şey biter!” mesela…

Bu gayet açık şekilde Korkuluk (Strawman) safsatası dediğimiz şeydir. Karşı düşünceyi istediğiniz gibi tanımlıyor sonra da kendi tanımıza göre cevap veriyorsunuz. Bu yaklaşım felsefi literatürde safsata olarak bilinir. Evrim kuramı böyle bir iddiada bulunmaz. Evrim, duyguların biyolojik temelleri olduğunu söyler; "aldatmaca" olduğunu değil. “Bu duygular gerçekte yoktur” diyen tek bir evrimci biyolog bulabileceğinizi zannetmiyorum. Ben mesela bu duyguları yaşayan bir ateist olarak bunların varlığını nasıl inkâr edeyim? Kaldı ki insan duygularının evrimsel kökenleri ve gelişimi hakkında onlarca yüzlerce değil binlerce akademik çalışma ve yayın klavyenizin ucundadır. Bilim, bu duyguları inkar etmez.

"Dawkins kendini kültürel hristiyan diye tarif eder. bence bu önemli bir gösterge..."

Dawkins’in kendisini kültürel Hristiyan olarak tanımlaması gibi ben de kendimi kültürel Müslüman olarak tanımlıyorum. “Bu önemli bir gösterge” dediğiniz şey neyin göstergesi acaba? İçinde yaşadığım toplumun baskın dininin üzerimizde birçok açıdan etkisinin olmaması mümkün mü? Bunu niye söylediğiniz anlaşılmıyor bile. Ya ben anlamadım ya da bu fikri siz bir yere bağlamadınız.

İspanya’da, Balkanlar’da Anadolu’da yaşanan islam deneyimden sonra farklı görüşlerin hayatta kalması konusundaki iddianız Yanıltıcı Karşılaştırma (False Equivalence) safsatası olarak değerlendirilebilir. Tarihsel, siyasal, coğrafi şartlar farklıdır. Diğer dinlerin yaşamasını İslam'ın hoşgörüsüne bağlamak, çok karmaşık tarihsel süreçleri basite indirgemektir. O coğrafyalarda şu an egemen olan düşünce islam olsaydı belki de bu durumu farklı şekilde yorumlayacaktınız.

“kuzey ülkelerini özellikle araştırdım. ateizm var ama uyuşturucu ve intihar da en çok oralarda var! kiliseler camiye çevriliyor.”

Bu da Sebep-Sonuç Yanılsaması (Post Hoc Ergo Propter Hoc): İntihar oranlarının yüksekliğiyle ateizm arasında doğrudan bir nedensellik kurmak bilimsel değildir. Ekonomik, sosyal, kültürel başka birçok etken olabilir. Bu nedenlerin olasılık düzeyleri ile ilgili bir çalışmadan ziyade genel geçer propaganda söylemlerini tekrarlar gibi bir haliniz var. İslam ülkesi olarak kabul ettiğimiz ülkelerde ölümler ve sebepleri doğru düzgün belgelenip istatistik verisi bile olamıyor çoğunlukla. Öte yandan intihar oranlarını söz konusu ettiğiniz ülkeler yaşam kalitesi açısından modern dünyanın zirvesini oluşturmaktadır. Buna bir itirazınız var mı? Ayrıca kiliseler camiye filan çevrilmiyor, kiliseler ya kapanıyor ya da başka bi şey yapılmak üzere satılıyor. Bir kaç kilise yerel halktan inanan kalmadığı için buraları kullanmak isteyen müslümanlara verilmiş durumda, evet. Bu durum hristyanlıktan vazgeçip islama geçişi değil, atesitlerin hoşgörüsünü kanıtlar sadece. Bir islam ülkesinde bir caminin kiliseye çevrilmesi ihtimalini dününebiliyor musunuz? (Allah muhafaza)

“eğitimde ceza da mükafatta kullanılır (cennet cehennem... neden sadece cehennemi öncelediniz ki?!)” demişsiniz. Neden öncelemeyeyim? Cehennem tasavvuru birkaç bin yılda oluşturduğumuz bütün ahlak kuramlarının dışında (ve ötesinde) bir ceza yapısı olarak önüme konulmuş, elbette sözünü etmeye değer bir şeyrler var burada.

Sanatın birçok alanının hatta neredeyse tamamının kökenlerinin dine dayandığı düşüncenize katılıyorum. Çünkü dinler ilkel toplumumuzun var oluşunda önemi roller oynadılar. Bunu inkar eden bir insanla ne tarih konuşulur ne de sanat. Ama "sanat eşittir din" gibi bir iddiada bulunmazsınız herhalde.

Sanat dinden doğmadı. Sanat, insan duygu ve düşüncesinden doğdu. Bu alanda din büyük bir egemenlik sahibiydi. O kadar! Sanat ve din eşitliği söz konusu değildir. Hatta gelinen noktada dinler sanata düşman bile sayılabilir. Mağara resmi yapılırken, piramitler inşa edilirken, sanat ve din bir bütündü, ama rönesanstan sonra konusunu dinden alan resimler bile dinden ayrışmaya başladı. Bu apaçık ayrım gittikçe de büyümekte. Bugün din-sanat ilişkisi (özellikle İslamiyet için) temelde süslemenin ötesinde bir yerde değil.

"Siz hiç bir inançsızın bir inançlıyı düşüncesinden dolayı bırakın öldürmeyi ona baskı yaptığını duydunuz mu? " keşke bunu hiç yazmasa idiniz... sosyalist ülkelerden faşist rejimlere... ülkemize girmicem ...”

Bu konuda da ciddi olarak yanıldığınızı düşünüyorum. Devlet politikaları ekseninde değil de bireysel ilişkilerden bahsedersek her durumda baskı gören; baskın inancı paylaşmayanlar olmuştur. İsterseniz ülkemize de girelim. istiklal mahkemelerinde asılan insanlardan veya 28 şubat sürecinden mi bahsedeceksiniz? Maraş - Çorum -Sivas?

Oyantalistler ise bu konuda bir virgül bile değildirler. Neden onlardan da bahsettiğiniz öylesine belirsiz ki. Hatta belki de siz self oryantalizmle bile itham edilebilirsiniz.

“iyilik... IHH gönüllüsüyüm. daha bugün 60 ülkede cepten para, emek, zaman ve fedakarlık merkezli toplantı yaptık, ateizm derneğinin deprem zamanı hiç yardım yapmamasını sorguladınız mı?!”

Dünyada yaşanan sorunlara gösterdiğiniz örgütlü duyarlılık yüzünden teşekkürü hak ediyorsunuz. Ancak ateizm derneğinin işlevi bu değildir. Bunu onlardan beklemeniz haksızlık. Böyle bir iddiaları da yoktur zannımca. Ne alakası var? Ama sosyal yardımlaşma ve dayanışma derneklerinde, STK’larda ve demokratik kitle örgütlerinde çalışanların inançları konusunda bir araştırma yapılsaydı eminim ki ateist sayıları sizin düşündüğünüzden çoooooook daha yüksek çıkardı. (Bu konuda elimde bir veri yok, kişisel gözlemlerime dayanan bir yargı bu sadece, ama doğru olduğuna hayatım üzerine bahse girerim.)

“hoşgörü, ahlak, hümanizm... isterseniz size masallarda olabilecek örnekler dahil yaşanmış ve hala yaşanan örnekleri atabilirim özelden...”

Burada ne dediğiniz anlaşılmıyor. (ya da ben anlamadım.) Genel kabul -onay gören bazı kavramları saymışsınız, bunların tezlerinizi desteklediğini ima ediyor gibisiniz.

Bir de tartışma dışında birkaç not:

İnternet ortamında hızlı hızlı yazışılırken yapılan yazım hatalarına çok takmıyorum aslında ama siz de neredeyse hiç dikkat etmiyorsunuz be hocam. Cümle nerde başlıyor nerde bitiyor bile çok belli değil bazen. Büyük küçük harf kullanımı hak getire. (Tartışmamız açısından çok sorun değil bu, yine de söylemek istedim.)

Bir de (daha önce söyledim ama tekrar etmek istiyorum.) İçeriğinizin neredeyse tamamı alıntılardan oluşuyor. Akademik (veya herhangi bir nedenle ciddi) bir çalışma elbette referanslarla güçlenir ve bu çok önemlidir. Ama tamamı referans olan akademik bir çalışma (gerçi böyle bir iddianız da yok ama) biraz zaman kaybı gibi geliyor bana. Tamamını okumadığım için haksızlık ediyor olma ihtimalim yüksek; yine de söyleyeceğim: bu tezlerin hemen hepsini değişik vesilelerle okuduk -duyduk. Sizin bu yaptığınıza benzer çalışmaları Harun Yahya imzasıyla da yapmışlardı.

Bir de tekrara düşmek pahasına şunu söylemek istiyorum; Bütün karşı görüşteki düşünür ve bilim insanlarını, alıntı yaptığınız kaynaklardan, onların yorumuyla okumuşsunuz gibi görünüyor. Marks’ı Marks’tan, Dawkins’i Dawkins’ten okumak daha doğru sanki. Mesela Dawkins’ten alıntı yapıyorsunuz “evrimci bir toplumda yaşamak istemiyorum” diye. Bunu tezlerinize dayanak yapıyorsunuz. Allahtan ben de Dawkins okudum da (bakın kültürel bir Müslüman olarak “Allahtan” ifadesini kullanıyorum.) biliyorum ki Richard Dawkins, "Darwinist bir toplumda yaşamak istemem" anlamına gelen ifadeler kullanıyor gerçekten de. Dawkins’in bu sözleri, evrim teorisine karşı bir duruşu değil, evrimsel biyolojideki doğal seçilim ilkelerinin insan toplumlarına doğrudan uygulanmasına karşı bir eleştiriyi yansıtıyor. Darwin’in doğal seçilim kuramı ve “sosyal Darwinizm” aynı şey değildir. Hatta bu kapitalizmin vahşiiğine yönelik bir itirazdır. Çünkü biz, tür olarak ahlaki kararlar verebiliriz. Gözleri artık görmeyen yakınlarımızı ölüme terk etmememiz gibi.

Yine de muazzam çabanız ve tartışmaya açık yaklaşımınız için teşekkür ederim. Haddimi aştımsa affola.

Sevgiler… Saygılar.
selam Çitaku arkadaşım ,
İlk yazımda alıntılar ve sebeplerini açıkladım zaten. Amacım, olabildiğince subjektif yaklaşımlardan uzak olabilmek...
aşk, sevgi konusundaki iddialar bana ait değil aksine bizzat ateistlerin görüşleri bunlar ve PDF çalışmamda da kendi kitaplarından tek tek alıntı ile verilmiştir. Bunlar safsata mıdır evet ama bana ait değillerdir. İsterseniz kısa bir özetini size atabilirim!
Ülkemin ateistlerine din düşmanlığı değil İslam düşmanlığı hakim olduğu için özellikle Dawkins'in o sözünü aktardım. Batılılar için bir türk ateist hatta hristiyan bile olsa önce Doğuludur sonr ateist veya Hristiyandır! Bunun da kaynakları yine çalışmamızda vardır. Sadece "amacımız" yazan yeri okusanız yeterlidir!
Balkanlardaki hoşgörü İslam kaynaklı mıdır? Bu konuda, "İslam barış dinidir" adlı yazıda batılı kaynaklardan hareketle iddianıza cevaplar alaşabilirsiniz.
Batıda intihar konusu da yine batı kaynaklı belge ve haberlere dayanıyor. isterseniz "dinsiz ahlak olur mu?" adlı yazıya bakabilirsiniz. Batıda ateistler hoşgörülü değil, umursamazlar: nihilizm. Camileri işgal ile yakıp yok edenler mi yoksa fetih sonrası kiliseleri tamir eden, yenilerini açmalarına izin veren dünya görüşü mü daha hoşgörülüdür, onu bir kere daha düşünmenizi rica edeceğim.
cehennem ve sanat konularını imkan olsa da yüzyüze konuşabilse idik...
Sondan başlayalım: Çorum , sivas... GLADİO ne yazık ki sadece müslümanları değil anti emperyalist kesimi de kullandı. 80 öncesi sağ sol olayları malum! Devlet politikalarını belirleyenler de insanlar değil midir... neyse konu uzun...
Oryantalizm her türlü düşmanlığın, ötekileştirmenin kaynağıdır. "oryantalizm yanılgısı" adlı yazıyı okursanız orada neden karşı olduğumun delillerini göreceksiniz! Batıyı da ateizmi de İslam karşıtlığı noktasına getiren oryantalizmdir.
ateizm derneğini şu nedenle örnek verdim: biz çorba dağıtıyoruz diye paylaşımları vardı... ama yapmıyor ve sadece haftada 1 dağıtıyorlardı ve kısa sürdü. reklam yaptılar ama asıl ihtiyaç olan yerde ise yoklardı ve daha da önemlisi benim arkadaşların 1 haftada o deprem bölgesinde kalıp insnaları kurtarırken en az 1 yıl yaşlanıp dönerlerken onlar o anda x.com paylaşımlarında onları hedef gösterip kötülüyorlardı... yani olan ve delilleri ile o örnekleri verdim, hepsinin alt yapısı var. detay, "ateist akıl" adlı yazımızda.
İdeallerden örnekler, İslam barış dinidir, İslam emirler, yasaklar ve hümanizm adlı yazılarda neden "hoşgörü, hümanizmden" bahsettiğimin örnekleri bulunmaktadır.

"İnternet ortamında hızlı hızlı yazışılırken yapılan yazım hatalarına çok takmıyorum aslında ama siz de neredeyse hiç dikkat etmiyorsunuz be hocam. Cümle nerde başlıyor nerde bitiyor bile çok belli değil bazen. Büyük küçük harf kullanımı hak getire. (Tartışmamız açısından çok sorun değil bu, yine de söylemek istedim.)" Aynen katılıyorum !
Harun yahya konusuna girmicem :))) sosyal darwinizmin kaynağı evrim sonuçta... yine düşük cümleler...
Ama hoşuma giden ve saygı esaslı bir yazışma oldu.
Muhabbet ve selam ile
 

egitimonemli

Aktif Üye
10 Mar 2012
316
673
Kuran-ı Kerim' i okumamış biri İslam' ın sadece sosyolojik ve teolojik olduğunu, bilimsel hiç bir yönü olmadığı söyler. Oysa İslam okumaya, öğrenmeye yani kısaca bilime önem vermiş hatta okumayı dinin ilk emri yaparak ilim öğrenmeyi üstün kılmıştır. Dinimiz, kadın erkek fark etmeksizin herkese ilim öğrenmeyi farz kılmıştır. Yani kısaca İslam bilime karşı değil aksine bilime yönelmeyi emretmiştir. Bu çok hassas bir konudur, bugün 2 milyarı aşkın insanın inandığı bir dini basit ve küçümseyici şekilde yorumlamak burada görmek istenmeyecek bir eylemdir. Bence herkes diğer insanların inandığına yada inanmadığına saygı göstermelidir.
Zaten bu forumu o nedenle yıllardır takip ediyorum; belli bir seviyeyi koruyor ve paylaşımcı.
Saygı kazanılan bir şeydir ve saygı ancak karşılıklı olunca değerlidir ..
 

egitimonemli

Aktif Üye
10 Mar 2012
316
673
Aynı anlama gelin iki kelime olan ilim ve bilimi kullanmışsınız. İslami çevrelerce farklı anlamlar yüklenmektedir. Sizin yorumunuz nedir? İki milyar insan neden doğru dürüst bilim üretemiyor? Neden bu iki milyar insanın yaşadığı coğrafya da kan ve göz yaşı eksik olmuyor, birbirlerini katlediyorlar?
Bilim, tabiat kurallarını açıklamak, ilim ise o kuralları koyana ulaşmaktır.
Sorularınızın cevapları için, "İslami bilim, felsefe ve Batıya etkileri", " Müslüman bilim öncüleri" ve " İslam ülkeleri neden geri" adlı yazıları tavsiye edebilirim.
Ama kısaca neden olarak; ilk emri OKU olan ve "iki günü eşit olmayı zararda olmak" kabul eden bir dine inanmak ile bu iddiada bulunmak arasındaki farkı işaret edebiliriz.
muhabbetle
 
Üst