Colinmccay
Yönetici
- 27 Haz 2009
- 6,997
- 11,638

Akdeniz Bölgesi’nde Mersin İline bağlı bir ilçe olan Anamur, doğusunda Bozyazı, batısında Antalya İline bağlı Gazipaşa, kuzeyinde Karaman İline bağlı Ermenek İlçesi, güneyinde Akdeniz ile çevrilidir. Mersin’in batısında yer alan Anamur, kıyıdaki dar ova şeridi dışında engebeli bir araziye sahiptir. Dar ova şeridinin arkasında Orta Toros Dağlarının Akdeniz’e inen kolları bulunmaktadır. Bu dağların denize bakan kesimlerinde platolar vardır. İlçe sınırları içerisinde 500 ile 1.500 m. yüksekliğinde Alamos, Kızıldağ ve Naldöken dağları yer almaktadır.
Evciler yöresine kadar dik bir vadi güneyde genişler ve kıyıya yaklaştığında da Anamur Ovasını oluşturur. Alüvyon ovası olan Anamur Ovasının bitiminde Taşeli yaylası bulunmaktadır. İlçe topraklarını Anamur Çayı (Dragon) ve Sultansuyu sulamaktadır. Mersin’e 230 km. uzaklıktaki ilçenin yüzölçümü 1.241 km2 olup, toplam nüfusu 90.666’dır.

Anadolu’nun Akdeniz’deki en güney noktası olan Anamur Burnu ilçenin 7 km. batısındadır. Aynı zamanda ilçe, doğa güzellikleri, kumsalları, mağaraları ve ormanları ile önemli bir turizm merkezidir.
İlçenin iklimi karakteristik Akdeniz iklimi olup, yazları sıcak ve kurak,kışları ılık ve yağışlıdır. Yıllık yağış toplamı 1.032 m3’dür. Taşeli yaylası Anamur Ovasını soğuk ve kuzey rüzgarlarından korur ve aynı zamanda denizden gelen yağmur bulutlarını engeller. Bundan ötürü Anamur Ovası çok yağış alır ve don olayı çok enderdir.
İlçe ekonomisine büyük katkıları bulunan ormanlar 853 Km.2’lik bir yüzölçümü sahip olup, ilçe yüzölçümünün % 60’nı oluşturmaktadır. Bunun yanı sıra sıcak iklim bitkisi olan muz Alanya ve Erdemli’den sonra burada da yetişmektedir.
Hamam Kalıntısıİlçenin ekonomisi tarım, hayvancılık, turizme dayalıdır. Yetiştirilen belli başlı tarımsal ürünler; yerfıstığı, çilek, narenciye, armut, ceviz, kiraz, şeftali, zeytin, muz, enginar, sebze ve baklagillerdir. Kurak iç kesimlerde tahıl üretimi yapılmaktadır. Ayrıca bağcılık ve badem üretimi de ilçe ekonomisinde önemli yer tutmaktadır. İlçenin yüksek kesimlerinde hayvancılık yapılmakta olup, çoğunluğu büyükbaş hayvan besiciliğine yöneliktir.
Tarihçesi
İlçenin ekonomisi tarım, hayvancılık, turizme dayalıdır. Yetiştirilen belli başlı tarımsal ürünler; yerfıstığı, çilek, narenciye, armut, ceviz, kiraz, şeftali, zeytin, muz, enginar, sebze ve baklagillerdir. Kurak iç kesimlerde tahıl üretimi yapılmaktadır. Ayrıca bağcılık ve badem üretimi de ilçe ekonomisinde önemli yer tutmaktadır. İlçenin yüksek kesimlerinde hayvancılık yapılmakta olup, çoğunluğu büyükbaş hayvan besiciliğine yöneliktir.
Anamur’un Antik çağdaki ismi Anemourion’dur. Bu kentin tarihçesi hakkında yeterli bilgi bulunmamaktadır. Bununla birlikte; Finikeliler, Hititler ve MÖ.VIII.yüzyılda Asurlular , ardından Persler yöreye egemen olmuş, MÖ.333’te Makedonyalıların egemenliğine girmiştir. Büyük İskender’in ölümünden sonra MÖ.322’de Seleukoslar buraya hakim olmuştur. MÖ.I.yüzyılın başlarında Romalılar Anamur bölgesine egemen olmuş ve İmparator Kaligula tarafından Kommagene Kralı IV.Antiochos’a (MÖ.38-72) verilmiştir.

Bu dönemde Anemourion Ege, Önasya ve Kuzey Afrika arasındaki deniz trafiğinde önemli bir rol oynayan liman kenti idi. Kıbrıs’a yakınlığı da Anamur’un önem kazanmasının bir başka nedenidir. Anamur, Roma’nın ikiye ayrılmasından sonra Bizanslıların payına düşmüş ve şehir yeni baştan yapılanmıştır. VIII.yüzyılda başlayan Arap akınları sırasında Araplarla Bizanslılar arasında sık sık el değiştirmiştir.

Malazgirt Savaşı’ndan (1071) sonra Selçuklu Hükümdarı Alaaddin Keykubat zamanında Ertokuş Bey 1228’de Anamur’u ele geçirmiştir. Selçuklu Devleti’nin yıkılmasından sonra Karamanoğulları buraya hakim olmuş, Fatih Sultan Mehmet’in Karamanoğullarını 1516'da ortadan kaldırmasından sonra da Anamur Osmanlı topraklarına katılmıştır.
Osmanlı döneminde Adana Vilayetine bağlı İçel Sancağının bir kazası idi. 1859 yılında Osmanlı İdare Teşkilatında Müdürlük, 1869 yılında ise Kaymakamlık olmuştur. Cumhuriyet döneminde de İçel’e bağlı ilçe konumunu sürdürmüştür.
İlçede günümüze gelebilen tarihi eserler arasında; Titipolis kenti kalıntıları, Demiroluk kalıntıları, Azıtepe kalıntıları, Ayvasıl Kalıntıları, Kandacık Nekropolü, Arap Çukuru, Şıhardıcı antik kent kalıntıları, Halkalı kalıntıları, Abanoz yaylasındaki nekropol alanı, Zincirlitepe’deki yapı ve nekropol kalıntıları, Köristan Ören Yeri, Boncuk Kale, Filir Kalesi ve Kudret Kalesi kalıntıları bulunmaktadır. Ayrıca ilçede;
Anamur (Mamuriye) Kalesi
Kaledıran Kalesi
Mamuriye Kale Camisi
Taş Köprü
Ala Köprü
Anamur Müzesi
Sivil Mimari Örnekleri ve doğal bir oluşum olan
Çukurpınar Mağarası vardır.
Anamur (Mamuriye) Kalesi

Mersin Anamur ilçesinin 5 km. güneydoğusunda, deniz kıyısında bulunan Anamur Kalesi, III.-IV.yüzyılda Romalılar döneminde yaptırılmıştır. Romalılardan sonra Bizanslılar ve Haçlı Seferleri sırasında kale kullanılmış, ilk yapımında 23.500 m2 olan alanı genişletilmiş ve yeni yapılar eklenmiştir. Selçuklu Sultanı Alâeddin Keykubat yöreyi 1221 yılında ele geçirmiş ve savaş sırasında yıkılan kalenin yerine bugünkü kale yeniden yapılmıştır. Karamanoğulları ve Osmanlılar da bu kaleyi kullanmışlardır. Karamanoğlu II.İbrahim Bey 1450 tarihinde kaleyi onarmış ve bu yüzden de Mamuriye Kalesi ismi buraya verilmiştir.
Anamur Kalesi günümüze iyi bir durumda gelmiş Anadolu kalelerinden bir örnektir. Kalenin sur duvarları, kuleleri ve mazgalları ayakta durmaktadır. İlk bakışta bir kervansarayı andıran Anamur Kalesi’nin duvarları üzerindeki kitabede Karamanoğlu İbrahim zamanına ait 1450 tarihi yazılıdır.
Şikâri’den öğrenildiğine göre:
“Anamur ve Taşeli'nin kâfirler tarafından zapt ve harap edilmesi üzerine Karamanoğlu Mahmut Bey (1300-1308) 36.000 kişilik ordusuyla düşmanı bozguna uğratıp kaleyi ele geçirmiş, mamur edip, adını Mamuriye koymuştur.”
Kale oldukça derin bir hendekle çevrilidir. Kesme taş ve moloz taştan yapılmış olup, 36 kulesi ve içerisinde birbirlerinden farklı üç avlusu bulunmaktadır. Bunlardan batı avlusunda günümüzde de ibadete açık olan, onarılmış tek minareli bir cami bulunmaktadır. Ayrıca kale içerisinde Roma Çağı’ndan kalmış tiyatro, kemerler, mozaik döşemeli evler ve kilise kalıntıları da bulunmaktadır. Kalenin sur duvarları iç içe geçmiş olup, bunların arkasında kaleyi bütünüyle dolaşan, burçlar arasındaki bağlantıyı sağlayan seğirdim yolu bulunmaktadır. Bu yolun üzerinde de 35’i küçük, 4’ü büyük olmak üzere 39 kule peş peşe sıralanmıştır. Kalenin sur duvarları Toros Dağları’nın eteklerinden başlayarak denize kadar uzanmaktadır. Bu surların dışındaki geniş bir alan Nekropol (mezarlık) olarak kullanılmıştır.
Kaledıran Kalesi
Mersin Anamur ilçesinin 52 km batısında, Kaledıran Köyü yakınında bulunan kalıntıların bir kaleye ait olduğu sanılmaktadır. Bu kale Bizans döneminde yapılmış ve gözetleme amaçlı olarak kullanılmıştır.
Taş Köprü
Mersin Anamur ilçesi, Kubbe denilen yerde bulunan bu köprünün kitabesi bulunmamakla beraber yapı üslubundan Karamanoğulları döneminde yapıldığı sanılmaktadır. Köprü çevresinde Karamanoğulları dönemine ait cami ve bir han bulunmaktadır. Bu yapılar Alâeddin Bey zamanına tarihlendirilmektedir.
Köprü kesme ve moloz taştan yapılmıştır.
Ala Köprü
Mersin Anamur ilçesinde Dragon Çayı üzerinde bulunan bu köprü Selçuklular tarafından 1230 yılında yapılmıştır. Sonraki dönemlerde çeşitli onarımlar geçirmiştir.
Köprü moloz taş ve kesme taştan yapılmış olup günümüzde halen kullanılmaktadır.
Anamur Müzesi

Mersin Anamur ilçesinde bulunan müze, 1960 yılında Amerikalı ve Kanadalı arkeologların Anemurium antik kentinde başlattıkları kazılarda ortaya çıkan eserlerin sergilenmesi amacıyla yaptırılmış ve 1992 yılında da ziyarete açılmıştır.
Müze arkeoloji ve etnoğrafya bölümlerinden meydana gelmiştir. Arkeoloji bölümünde Anemurium antik kenti kalıntı ve buluntuları dışında Alanya ile Silifke müzelerinden getirilen yöreye özgü arkeolojik eserler sergilenmektedir. Müzedeki belli başlı eserler arasında, Kelenderis kentinin mezar buluntuları, MS.V.yüzyıla tarihlendirilen zemin mozaiği, Nagidos antik kenti mezar buluntuları; MÖ.IV.-III.yüzyıllara ait ölü ve adak eşyaları; Anemurium kentinde ortaya çıkarılan pişmiş topraktan yağ kandilleri, Roma Çağına ait tunç Athena heykeli, tunç kantar ağırlıkları bulunmaktadır.
Müzenin etnoğrafya bölümünde ise yöresel düz yaygılar sergilenmektedir. Bunların başında Bönce, Çigni, Düşük, Ala, Aynalı ve Boncuklu olarak isimlendirilen kilimler gelmektedir. Ayrıca bu bölümde yöresel giysiler ile ateşli ve kesici silahlar da teşhir edilmektedir.
Çukurpınar Mağarası
Mersin Anamur ilçesinin 46 km. uzağında bulunan Çukurpınar Mağarası, Taşeli platosundaki Çukurpınar Yaylası’ndadır. İlk defa 1990 yılında bulunan ve Türkiye’nin en büyük mağaralarından biri olduğu iddia edilen mağara, son araştırmalara göre 924 m.ye kadar inmektedir. Mağaracılar bu mağaranın dünyanın ikinci büyük mağarası durumunda olduğunu ileri sürmektedirler.
Alıntıdır. bakunin tarafından düzenlenmiştir.
Son düzenleme: