Colinmccay
Yönetici
- 27 Haz 2009
- 6,997
- 11,631
Genel Bilgiler
Güneybatı Anadolu'da, Burdur İli'ne bağlı bir ilçe olan Ağlasun, kuzey ve doğuda Isparta İli, güneyde Bucak İlçesi, batıda Burdur Merkez İlçesi ile çevrilidir. İlçe topraklarının kuzey, güney ve doğu kesimleri engebeli ve dik eğimli yamaçlardan, batısı ise daha az eğimli, yer yer ovalık alanlardan oluşur. Kuzeydoğusunda yer alan Akdağ, çıplak bir kaya kütlesidir. Yüksekliği 2.276 m.ye ulaşır. Ağlasun, Akdağ'ın güney ucunu oluşturan Ağlasun Ovasının kuzey kenarında, Aksu'nun kollarından birinin yatağı olan doğu-batı doğrultusundaki dar bir vadide kurulmuştur. İlçenin kuzeyinde Akdağ, güneyinde alçak ve yeni ağaçlandırılmış tepeler ve Peçenek Geçiti,doğusunda Dere boğazı,batısında ise Yaylacık Dağı ve Çatak Beli bulunmaktadır. Yüzölçümü 317 Km2, 2000 Yılı genel Nüfus Sayım sonuçlarına göre; toplam nüfusu 11.393'tür.
İlçenin ekonomisi tarım ve ormancılığa bağlıdır. Tarımsal ürün olarak kiraz ve gül ağırlıklıdır. İçerisinde ki mineral ve besin yönü ile alabalık üretimi elverişli olan tabii su kaynaklarında alabalık üretimi yapılmaktadır. Tesislerde üretilen alabalıklar canlı olarak Antalya ve diğer İllerde satılmaktadır.
İlçe adını, kuzeyindeki Akdağ’ın eteklerine kurulan Sagalassos -Antik Pisidia şehrinden almıştır. Bir söylentiye göre de; Sagalassos antik kenti yıkıldıktan sonra bu bölgeye güneyden gelen Yörük aşiretleri kasabanın bulunduğu yere aralıklı olarak oba oba yerleşmişler aradan yıllar geçtikçe, insanlar çoğaldıkça yeni evler kurarak geniş bir sahayı kaplayarak bir yerleşim birimi oluşturmuşlar ve adını Sagalassos’dan esinlenerek Ağlasus - Ala su ve daha sonra bu değişerek Ağlasun şekline dönüşmüştür.
Ağlasun Akdeniz Bölgesi'nin Göller yöresindeki Batı Torosların iç kısımları üzerinde bulunan 2276 metre yüksekliğindeki Akdağ'ın güney yamaçlarına kurulmuştur. Burdur İlinin güney doğusunda olup denizden yüksekliği(Rakımı) 1050 metredir. İlçemizin kuzey ve kuzey doğusunda Isparta İli,Güneyinde Bucak İlçesi bulunmaktadır. İlçemiz 30 derece 2dakika doğu meridyeni,36 ve 37 kuzey paralel dereceleri üzerinde bulunmakta ve yüzölçümü 576 metre karedir.
İlçemiz arazileri dağınık ve engebeli olup,ekilebilir arazisi çok azdır. İlçemizin kuzeyinde Akdağ,güneyinde alçak ve yeni ağaçlandırılmış tepeler ve Peçenek Geçiti,doğusunda Dere boğazı,batısında ise Yaylacık Dağı ve Çatak Beli bulunmaktadır.
İlçemizin ortasından Tuzlu çay isimli bir dere akmakta,bu çay boyunca bitek topraklara sahip "U" şeklinde bir ovası bulunmaktadır.Tuzluçay İlçemizin çeşitli yerlerinden çıkan Gürleyik, Bey Pınarı,Gök Pınar,Susaklı ve Kirazlı Çayı gibi su kaynakları ile birleşerek kışın Isparta İlinden gelen Doğan dere Çayı ile birleşerek Aksu Nehrine karışır. Yazın ise önüne D.S.İ tarafından yapılan Göl yeri göletinde toplanarak sulama suyu olarak kullanılmaktadır. Tuzlu Çay önceleri dört adet su değirmenine enerji kaynağı olurken şimdi bir adet su değirmeni çalışmaktadır.
İlçemiz tabiat ve tarihi güzellikler bakımından Burdur İlinin en güzel İlçelerinden birisi durumundadır. Sık ve bol ağaçlı yeşillikler içerisinde,temiz ve bol oksijenli havası,temiz ve soğuk suları ile özellikle yaz turizmi için biçilmiş bir kaftan durumunda olup,yazın Antalya İlimizden gelen yerli turistlerin akınına uğramaktadır.
Tarihçesi
Ö.1200'de Psidia Bölgesi toprakları içinde yer alan Ağlasun'da Lydialılar, Persler egemenlik kurmuşlardır. Antik çağda Sagalassos ismi ile kurulan kent bugünkü Ağlasun'un 7 km. uzaklığındadır. Sagalassos, coğrafi konumundan ötürü, Tekne Tepe’nin batısında bulunan geçidin kontrolünü elinde tutabilmek için yapıldığı sanılmaktadır. Kazılar sonucunda ortaya çıkan bulgu ve kalıntılar bölgede M.Ö. 6000’de yerleşimin başladığını göstermektedir. Bununla beraber gerçek anlamda kent olarak yerleşim M.Ö. 3000’lerde başlamış ve ismini Antik Çağda duyurmuştur. Pisidialı’lar M.Ö.1000’de buraya ulaşmış ve ormanlık olan bu alandaki ağaçlardan kereste yapımında yararlanmışlardır. Sonraki yıllarda tarım ön plana geçmiş, Hitit İmparatorluğu'nun çöküşüyle başlayan dönemde ekonomisi diğer kentlere göre daha ileriye gitmiştir. M.Ö. 546-334 yılları arsında bölge Pers egemenliğine girmiş, ancak bu durum kenti olumsuz yönde etkilememiştir. Büyük İskender’in M.Ö 323’te ölümünden sonra kent selefleri arasında M.Ö 281’e kadar el değiştirmiş ve sonra da Suriye Seleukos topraklarının bir parçası olmuştur. Seleukos kralları Psidia’nın bu kentini Büyük Antiokhos’a kadar (M.Ö 223-187) yalnızca temsilcilerle yönetmişlerdir. Bu dönemde Sagalassos Helenleşmiş, Suriye ve Mısır’la iyi bir ticari ilişkisi sağlamıştır. Bu ticaretin oluşmasında Seleukoslar dönemi boyunca Seleukoslara ve Ptolemaioslara paralı askerlik yapan Pisidialı’ların etkili olduğu sanılmaktadır. M.Ö 189-133 yılları arasında Pergamon Krallığı’na katılmış, Pergamon Krallığı’nın vasiyet yoluyla Roma egemenliğine geçmesinden sonra da, Roma’nın Asia Eyaleti’nin bir parçası olmuştur. M.Ö 39’da Galat Kralı Amyntos’un egemenliğini tanımak zorunda kalmıştır. M.Ö. 25’te yeniden Roma’nın eyaleti Galatia’ya dahil olmuştur. Roma İmparatorluğu döneminden itibaren (M.Ö 25) yazıtlarda ve sikkelerde görüldüğü gibi “Pisidia’nın önde gelen şehri, Romalı’ların dostu ve müttefiki” sözünden yola çıkılarak Romalı’ların koruduğu bir kent olmuş ve egemenlik alanı genişletilmiştir. Romanın ikiye bölünmesinden sonra Bizans topraklarına dahil olmuştur.
XI.yüzyılda Selçuklu egemenliğinden sonra Hamidoğullarının egemenliğine girmiş, I.Murat döneminde satın alınarak Osmanlı topraklarına dahil edilmiştir. Timur istilasını izleyen kısa beylik döneminden sonra XV.yüzyıl sonunda kesin olarak Osmanlı topraklarına katılmıştır.
Osmanlı yönetiminde Konya Vilayetinin Burdur sancak ve kazasına bağlı nahiye idi. Cumhuriyetin ilanından sonra 1923'te Burdur'un il yapılması ile Ağlasun da 1958 yılında ilçe konumuna getirilmiştir.
İlçede günümüze gelebilen eserler arasında, 7 km.uzaklıktaki Sagalassos kenti kalıntılarından, Antonius Tapınağı, Apollon Klaros Mabedi, Nympheum, gymnasium, bir roma dönemi tiyatrosu, odeon, palaestra, yukarı agora ve bir Hıristiyan bazilikası bulunmaktadır. Ancak bunlardan günümüze en iyi durumda gelebilenler tiyatro ile odeondur.
Alıntıdır. bakunin tarafından düzenlenmiştir.

Güneybatı Anadolu'da, Burdur İli'ne bağlı bir ilçe olan Ağlasun, kuzey ve doğuda Isparta İli, güneyde Bucak İlçesi, batıda Burdur Merkez İlçesi ile çevrilidir. İlçe topraklarının kuzey, güney ve doğu kesimleri engebeli ve dik eğimli yamaçlardan, batısı ise daha az eğimli, yer yer ovalık alanlardan oluşur. Kuzeydoğusunda yer alan Akdağ, çıplak bir kaya kütlesidir. Yüksekliği 2.276 m.ye ulaşır. Ağlasun, Akdağ'ın güney ucunu oluşturan Ağlasun Ovasının kuzey kenarında, Aksu'nun kollarından birinin yatağı olan doğu-batı doğrultusundaki dar bir vadide kurulmuştur. İlçenin kuzeyinde Akdağ, güneyinde alçak ve yeni ağaçlandırılmış tepeler ve Peçenek Geçiti,doğusunda Dere boğazı,batısında ise Yaylacık Dağı ve Çatak Beli bulunmaktadır. Yüzölçümü 317 Km2, 2000 Yılı genel Nüfus Sayım sonuçlarına göre; toplam nüfusu 11.393'tür.
İlçenin ekonomisi tarım ve ormancılığa bağlıdır. Tarımsal ürün olarak kiraz ve gül ağırlıklıdır. İçerisinde ki mineral ve besin yönü ile alabalık üretimi elverişli olan tabii su kaynaklarında alabalık üretimi yapılmaktadır. Tesislerde üretilen alabalıklar canlı olarak Antalya ve diğer İllerde satılmaktadır.
İlçe adını, kuzeyindeki Akdağ’ın eteklerine kurulan Sagalassos -Antik Pisidia şehrinden almıştır. Bir söylentiye göre de; Sagalassos antik kenti yıkıldıktan sonra bu bölgeye güneyden gelen Yörük aşiretleri kasabanın bulunduğu yere aralıklı olarak oba oba yerleşmişler aradan yıllar geçtikçe, insanlar çoğaldıkça yeni evler kurarak geniş bir sahayı kaplayarak bir yerleşim birimi oluşturmuşlar ve adını Sagalassos’dan esinlenerek Ağlasus - Ala su ve daha sonra bu değişerek Ağlasun şekline dönüşmüştür.
Ağlasun Akdeniz Bölgesi'nin Göller yöresindeki Batı Torosların iç kısımları üzerinde bulunan 2276 metre yüksekliğindeki Akdağ'ın güney yamaçlarına kurulmuştur. Burdur İlinin güney doğusunda olup denizden yüksekliği(Rakımı) 1050 metredir. İlçemizin kuzey ve kuzey doğusunda Isparta İli,Güneyinde Bucak İlçesi bulunmaktadır. İlçemiz 30 derece 2dakika doğu meridyeni,36 ve 37 kuzey paralel dereceleri üzerinde bulunmakta ve yüzölçümü 576 metre karedir.
İlçemiz arazileri dağınık ve engebeli olup,ekilebilir arazisi çok azdır. İlçemizin kuzeyinde Akdağ,güneyinde alçak ve yeni ağaçlandırılmış tepeler ve Peçenek Geçiti,doğusunda Dere boğazı,batısında ise Yaylacık Dağı ve Çatak Beli bulunmaktadır.
İlçemizin ortasından Tuzlu çay isimli bir dere akmakta,bu çay boyunca bitek topraklara sahip "U" şeklinde bir ovası bulunmaktadır.Tuzluçay İlçemizin çeşitli yerlerinden çıkan Gürleyik, Bey Pınarı,Gök Pınar,Susaklı ve Kirazlı Çayı gibi su kaynakları ile birleşerek kışın Isparta İlinden gelen Doğan dere Çayı ile birleşerek Aksu Nehrine karışır. Yazın ise önüne D.S.İ tarafından yapılan Göl yeri göletinde toplanarak sulama suyu olarak kullanılmaktadır. Tuzlu Çay önceleri dört adet su değirmenine enerji kaynağı olurken şimdi bir adet su değirmeni çalışmaktadır.
İlçemiz tabiat ve tarihi güzellikler bakımından Burdur İlinin en güzel İlçelerinden birisi durumundadır. Sık ve bol ağaçlı yeşillikler içerisinde,temiz ve bol oksijenli havası,temiz ve soğuk suları ile özellikle yaz turizmi için biçilmiş bir kaftan durumunda olup,yazın Antalya İlimizden gelen yerli turistlerin akınına uğramaktadır.
Tarihçesi
Ö.1200'de Psidia Bölgesi toprakları içinde yer alan Ağlasun'da Lydialılar, Persler egemenlik kurmuşlardır. Antik çağda Sagalassos ismi ile kurulan kent bugünkü Ağlasun'un 7 km. uzaklığındadır. Sagalassos, coğrafi konumundan ötürü, Tekne Tepe’nin batısında bulunan geçidin kontrolünü elinde tutabilmek için yapıldığı sanılmaktadır. Kazılar sonucunda ortaya çıkan bulgu ve kalıntılar bölgede M.Ö. 6000’de yerleşimin başladığını göstermektedir. Bununla beraber gerçek anlamda kent olarak yerleşim M.Ö. 3000’lerde başlamış ve ismini Antik Çağda duyurmuştur. Pisidialı’lar M.Ö.1000’de buraya ulaşmış ve ormanlık olan bu alandaki ağaçlardan kereste yapımında yararlanmışlardır. Sonraki yıllarda tarım ön plana geçmiş, Hitit İmparatorluğu'nun çöküşüyle başlayan dönemde ekonomisi diğer kentlere göre daha ileriye gitmiştir. M.Ö. 546-334 yılları arsında bölge Pers egemenliğine girmiş, ancak bu durum kenti olumsuz yönde etkilememiştir. Büyük İskender’in M.Ö 323’te ölümünden sonra kent selefleri arasında M.Ö 281’e kadar el değiştirmiş ve sonra da Suriye Seleukos topraklarının bir parçası olmuştur. Seleukos kralları Psidia’nın bu kentini Büyük Antiokhos’a kadar (M.Ö 223-187) yalnızca temsilcilerle yönetmişlerdir. Bu dönemde Sagalassos Helenleşmiş, Suriye ve Mısır’la iyi bir ticari ilişkisi sağlamıştır. Bu ticaretin oluşmasında Seleukoslar dönemi boyunca Seleukoslara ve Ptolemaioslara paralı askerlik yapan Pisidialı’ların etkili olduğu sanılmaktadır. M.Ö 189-133 yılları arasında Pergamon Krallığı’na katılmış, Pergamon Krallığı’nın vasiyet yoluyla Roma egemenliğine geçmesinden sonra da, Roma’nın Asia Eyaleti’nin bir parçası olmuştur. M.Ö 39’da Galat Kralı Amyntos’un egemenliğini tanımak zorunda kalmıştır. M.Ö. 25’te yeniden Roma’nın eyaleti Galatia’ya dahil olmuştur. Roma İmparatorluğu döneminden itibaren (M.Ö 25) yazıtlarda ve sikkelerde görüldüğü gibi “Pisidia’nın önde gelen şehri, Romalı’ların dostu ve müttefiki” sözünden yola çıkılarak Romalı’ların koruduğu bir kent olmuş ve egemenlik alanı genişletilmiştir. Romanın ikiye bölünmesinden sonra Bizans topraklarına dahil olmuştur.
XI.yüzyılda Selçuklu egemenliğinden sonra Hamidoğullarının egemenliğine girmiş, I.Murat döneminde satın alınarak Osmanlı topraklarına dahil edilmiştir. Timur istilasını izleyen kısa beylik döneminden sonra XV.yüzyıl sonunda kesin olarak Osmanlı topraklarına katılmıştır.
Osmanlı yönetiminde Konya Vilayetinin Burdur sancak ve kazasına bağlı nahiye idi. Cumhuriyetin ilanından sonra 1923'te Burdur'un il yapılması ile Ağlasun da 1958 yılında ilçe konumuna getirilmiştir.
İlçede günümüze gelebilen eserler arasında, 7 km.uzaklıktaki Sagalassos kenti kalıntılarından, Antonius Tapınağı, Apollon Klaros Mabedi, Nympheum, gymnasium, bir roma dönemi tiyatrosu, odeon, palaestra, yukarı agora ve bir Hıristiyan bazilikası bulunmaktadır. Ancak bunlardan günümüze en iyi durumda gelebilenler tiyatro ile odeondur.
Alıntıdır. bakunin tarafından düzenlenmiştir.