Eşim iki yıldır "Amasra, Amasra," deyip dururdu. Maksat gezmekse, Amasra benzeri ve daha yakın bir sürü seçeneğimiz olduğu için "Tabii, tabii," diyerek, sallıyordum onu. Ama geçtiğimiz cuma akşamı kızkardeşimle birlikte kafa kafaya verip, "illaki Amasra'ya gidilmeli," kararı aldıklarında, bir kez daha sallama şansım kalmadı. Elimden geldiğince Cide'nin, Çatalzeytin'in doyumsuz güzelliklerini, Abana'nın emsalsiz gün batımını anlatarak etkilemeye çalışsam da yemediler. Cumartesi sabahı saat 08.00'de çaresiz koyulduk yola.
Amasra'ya daha önce iki kez daha gitmiştim ama ikisinde de yaz mevsimiydi. Güneşi ve sıcağı hiç sevmediğim için, yaz aylarında yaptığım geziler eğlenceden çok eziyet gibi gelir bana. İnsanların plajlarda, saçlarının arasından en mahrem yerlerine kadar her taraflarını ince kumla doldurup, derilerini kızgın güneşin altında kırmızıya boyama faaliyetiyle eğlenebilmelerine şaşıyorum. Çoğu insanın bu işi eğlenceliymiş gibi anlatırken yalan söylediğine inanıyorum. Bu kez mevsim bahar, hava da ılıktı. İşte bu yüzden bambaşka bir Amasra buldum cumartesi günü. İyi ki beni ikna edebilmişler.
Bartın'a gidenler bilir; yolun uzunca bir kısmında, üzeri iki taraflı dikilmiş çınar ağaçlarının dalları ve yapraklarıyla kapanmış bir bitki tünelinde ilerlersiniz. Özellikle sonbaharda çok keyiflidir. O harika yolu geçip Amasra'nın Fatih Sultan Mehmet'e, "Çeşm-i cihan burası mı ola," dedirten manzarasını görmek gerçekten çok iyi geldi. Eğer bu taraflara gelmeyi düşünüyorsanız, doğal güzelliklerin tadını çıkarabilmek için yolculuğunuzu mutlaka bahar aylarında planlayın.
Çok bulunan, kolayca elde edilen şeylerin değeri düşük olur ya, işte bu yüzden Amasra'da da doğal güzellik kavramı anlam ve değerini yitiriyor. Kafanızı çevirdiğiniz her yerde başka bir güzellikle karşılaşıyorsunuz. Birbirinden güzel iki koy, küçük bir ada ve ayrıca bir de yarımada... İlçe bunlardan sadece birine sahip olsaydı, yine de "çok güzel bir yer," diye anlatırdık.
Üç senedir söylüyorum; buralarda bir yerde büyük bir Çizgi Diyarı buluşması düzenlemeliyiz... Herkes arabasına çadırını, levazımatını koyup gelsin, bir, iki gece plajda, yaylada, gezip tozup eğlenelim... Belki yeni derneğimizin yöneticileri bunu ilk etkinlik olarak planlamak ister... Ne dersiniz?...
Not: Amasra öyle güzel ki çektiğim beş yüz kare resmi yirmi beşe indirene kadar başıma hal geldi.
Bakakalırım giden geminin ardından...
Bakakalırız giden geminin ardından...
Amasra'ya daha önce iki kez daha gitmiştim ama ikisinde de yaz mevsimiydi. Güneşi ve sıcağı hiç sevmediğim için, yaz aylarında yaptığım geziler eğlenceden çok eziyet gibi gelir bana. İnsanların plajlarda, saçlarının arasından en mahrem yerlerine kadar her taraflarını ince kumla doldurup, derilerini kızgın güneşin altında kırmızıya boyama faaliyetiyle eğlenebilmelerine şaşıyorum. Çoğu insanın bu işi eğlenceliymiş gibi anlatırken yalan söylediğine inanıyorum. Bu kez mevsim bahar, hava da ılıktı. İşte bu yüzden bambaşka bir Amasra buldum cumartesi günü. İyi ki beni ikna edebilmişler.
Bartın'a gidenler bilir; yolun uzunca bir kısmında, üzeri iki taraflı dikilmiş çınar ağaçlarının dalları ve yapraklarıyla kapanmış bir bitki tünelinde ilerlersiniz. Özellikle sonbaharda çok keyiflidir. O harika yolu geçip Amasra'nın Fatih Sultan Mehmet'e, "Çeşm-i cihan burası mı ola," dedirten manzarasını görmek gerçekten çok iyi geldi. Eğer bu taraflara gelmeyi düşünüyorsanız, doğal güzelliklerin tadını çıkarabilmek için yolculuğunuzu mutlaka bahar aylarında planlayın.
Çok bulunan, kolayca elde edilen şeylerin değeri düşük olur ya, işte bu yüzden Amasra'da da doğal güzellik kavramı anlam ve değerini yitiriyor. Kafanızı çevirdiğiniz her yerde başka bir güzellikle karşılaşıyorsunuz. Birbirinden güzel iki koy, küçük bir ada ve ayrıca bir de yarımada... İlçe bunlardan sadece birine sahip olsaydı, yine de "çok güzel bir yer," diye anlatırdık.
Üç senedir söylüyorum; buralarda bir yerde büyük bir Çizgi Diyarı buluşması düzenlemeliyiz... Herkes arabasına çadırını, levazımatını koyup gelsin, bir, iki gece plajda, yaylada, gezip tozup eğlenelim... Belki yeni derneğimizin yöneticileri bunu ilk etkinlik olarak planlamak ister... Ne dersiniz?...
Not: Amasra öyle güzel ki çektiğim beş yüz kare resmi yirmi beşe indirene kadar başıma hal geldi.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Bakakalırım giden geminin ardından...
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Bakakalırız giden geminin ardından...