80'lerde çocuk olmak...

ahmet akyol

Onursal Üye
18 Ocak 2016
654
2,552
İzmir
Bu kanepe var ya es geçmek olmazdı.... hem üzerinde misafir ağırladığımız, geceleri uyuduğumuz ve dolaplarında çizgi romanlarımızı sakladığımız güzel eşya... :) Belki milyarlık koltuk takımlarımız yoktu ama şu an milyarlara değişmeyeceğimiz huzurlu uykularımız vardı bu kanepede.
 

Ekli dosyalar

  • kanapem.jpg
    kanapem.jpg
    77.3 KB · Görüntü: 9
Moderatör tarafında düzenlendi:

hüseyin aksakal

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
7 Eyl 2010
773
5,728
Kdz. Ereğli
O kanepe derken...

Seksenli yılların ortasına doğru köy evimiz ilk kez koltuk takımı gördü... Koltuk takımını misafir odasına kaldırdılar. kendimiz oturmak için bu çekyatlardan aldık. Yataklar o zaman bu çekyatlar kadar rahat değildi.

Sonra kapıya gelen pazarlamacılardan buzdolabı fiyatına çelik tencereler alındı ama bunlar tedavüle sokulmadı da isten kararmış alüminyum tencereler birkaç sene daha kullanıldı. Doksanlara doğru misafir odaları ve çelik tencereler isyan bayrağı açan hane halkının kullanımına açıldı.

70'lerde (ben bu dönemin ilkokul öğrencisiyim) ilkokullarda fena halde dayak vardı. Şimdi olsa şov habere manşet olur bunların çoğu. Seksenlerde peyderpey bunlar azaldı. Bazı şeyler ise devam etti. Mesela seksenlerde, yağmur yağdığında okula çizme giyerek gider, çaktırmamak--aslında çaktırmamak mümkün değil--için olsa gerek pantolonu çizmenin konçlarının üstüne indirirdik. (Bunun dışında gıslavet lastik ayakkabı giyenler de vardı ama ben ilkokuldan sonra giymedim)

Okullar açılırken aynı sınıfı daha önce okumuş komşulardan kitap tedarikine bakılırdı. Dört öğrenci değiştirmiş kitaplar vardı. Bir mahallede dönüp dolaşırdı ders kitapları. İlkokula gidenler siyah önlük, beyaz yakalık giyerdi.

Seksenlerin başlarında okullarda tırnak kontrolü, bit kontrolü, mendil kontrolü, çorap kontrolü yapılırdı. Silgiler kaybolmasın diye üstüne bir delik açılıp bir ip geçirilir, bu ip çengelliğneyle siyah önlüğün cebine tutturulurdu.

O zamanlar bugün garip gözüken birçok şey garip değildi. O zamanların kendisi bir garipti.

Hiçbir şey tüketilip bir kenara atılmazdı. Şimdi çocuklara cep telefonu alındığında bir ay sonra yeni modelini istemek için hazırlık yapıyorlar.
 
Son düzenleme:

ahmet akyol

Onursal Üye
18 Ocak 2016
654
2,552
İzmir
Yeni obje resimleri buldukça o yıllara ait ekliyorum...Hemen hemen o yıllarda yaşamış olan bir çoğumuzun tanıdığı 3 resim objesi daha....Özelikle Erkek berberleri bizim için yukardaki aletleriyle tam bir kabus oluyorlardı....Saclarımızın o alete sıkışıp canımızı yakması,şu an bile hisedebiliyorum o acıyı :)
 

Ekli dosyalar

  • koku.jpg
    koku.jpg
    17.1 KB · Görüntü: 6
  • koku 1.jpg
    koku 1.jpg
    22.2 KB · Görüntü: 6
  • koku 2.jpg
    koku 2.jpg
    24.4 KB · Görüntü: 5
Son düzenleme:

ahmet akyol

Onursal Üye
18 Ocak 2016
654
2,552
İzmir
80'lerde Evden ayrılırken geride kalanlara "Allaha ısmarladık", "Allah'a emanet olun" denilirdi !!! Şimdi "haydi ben kaçtım", “bay bay”, “hadi öptüm!” denilir oldu...!!!

İşe gidenlere "Allah işini rast getirsin", denilirdi !!! Şimdi "bol kazançlar!" denilir oldu !!!

Şaşırdığımızda "Sübhânallah" denilirdi !!! Şimdi "vaaavvv" denilir oldu !!!

Sevindiğimizde "Elhamdülillah" denilirdi !!! Şimdi "olleeeyyy" denilir oldu !!!
 

Baltimora

Yönetici
16 Nis 2009
9,593
34,937
İstanbul
80'ler Reklam Kuşağı (Nostalji) Çocukluğumda TRT 1 de çıkan reklamların derlemesi...

O dönemlerin reklamları bir başkaymış,yoksa bana mı öyle geliyor bilemedim... :)
www.youtube.com/watch?v=HvEqSJ1YrBU
Her dönemin kendine has bir yapısı olduğundan ve bazı insanların geçmişe özlem duymasından ötürü şimdi o reklamları izlemek bizlere daha cazip geliyor.. Zira dünyamız her geçen sene değişiyor ve gelişiyor.. Örneğin o reklamlardaki bazı markalar ve ürünler piyasadan çekilirken; yerlerini başka ürünler ya da markalar alabiliyor..

Bir başka örnek olarak da; o reklamlarda oynayan kişilerin fiziksel değişime uğraması ya da hayatını kaybetmesini verebiliriz.. Mesela; Fruko gazoz reklamında, henüz 5 yaşındayken oynayan ve ''On yüz milyon baloncuk yuttum'' diyerek gülücükler saçan ve gönüllerimizi fetheden Seda Renda'yı örnek verebiliriz.. Kendisi şu an 23 yaşında genç bir kız.. Bundan 4 sene önce gene aynı reklamda oynayarak bizlere güzel bir nostalji yaşatmıştı...
 
Son düzenleme:

Baltimora

Yönetici
16 Nis 2009
9,593
34,937
İstanbul
80'ler Reklam Kuşağı (Nostalji) Çocukluğumda TRT 1 de çıkan reklamların derlemesi...

O dönemlerin reklamları bir başkaymış,yoksa bana mı öyle geliyor bilemedim... :)
Bu arada reklamdaki gazetenin üstünde 25 Nisan 1989 yazıyor.. Yani 80'lere ucu ucuna yetişen bir video yakalamışsınız üstadım, :) tebrikler..

"Ucundan da olsun yeter ki 80'ler olsun!" :)
 

konuşan çizgiler

Süper Üye
2 Şub 2015
212
1,064
Çizgi Alemi
Benim ilkokul ve ortaokul yıllarıma denk gelir 1980'li yıllar.Bahsedildiği gibi, her arzu ettiğimiz şeyi alamıyorduk.Bu nedenle oyuncağımızı kendimiz ya da abilerimiz yapıyordu.Televizyon her evde olmadığı için evinde televizyon olan komşuya giderdik.Artık bazı evlerde herkesin kendi odasında ayrı televizyonu var. 2000'li yıllara kadar zorluklar çok fazla idi.Okula, çok uzak mesafelere yürüyerek gidilip dönülürdü.Şimdi okul servisleri ve neredeyse herkesin arabası var.Eskiden genelde aileler çocuklarına karşı daha müdahaleci, pek çok konuda belirleyici idiler.Şimdi ise insanlar evleceği kişiyi kendileri belirliyor.Fakat, boşanmalar arttı.Öte yandan üretkenlik azaldı.Çocuklar, gençler ellerindekilerle yetinmeyip yenisini ailelerinden istiyorlar.Elde edemeyince de bunalıma giriyorlar.Yeni nesil pek kitap okumuyor.Önceden arabeks vardı.Yeşilcam'da sürekli film çekiliyordu.Üretkenliğin azaldığı, rahatlığın arttığı bu dönemle zorlukların fazla olduğu eski yılları mutluluk açısından kıyasladığımızda, elbette ki eski yıllarda insanlar daha mutluydu derim.Bu nedenle o yıllar hep özlenir...
 
Son düzenleme:

Motion

Kıdemli Üye
31 Mar 2013
612
3,372
vjRdaz.jpg
 
Son düzenleme:

konuşan çizgiler

Süper Üye
2 Şub 2015
212
1,064
Çizgi Alemi
Çizgi Diyarı'nda, "Bir Başkadır 80'li Yıllar" adıyla ayrı bir başlık açılan 1980'li yıllardaki ilkokul öğrenciliği dönemimden hafızamda kalanlardan bazılarını aktarayım:Siyah bir önlük, beyaz yakalık,kırmızı kurdela ,mendil, ayaklarımıza giydiğimiz şimdi giyilmeyen yanları açık olan mandallı çıngıraklar, hala giydiğimiz kara lastikler, okulda büyük kutularda dağıtılan sütler, Yerli Malı Haftası'nda herkesin evinden getirdiği yiyeceklerin beraber yenilmesi, tasarruf amacıyla kullanılan içine bozuk paraların atıldığı metal kumbaralar, bilmece kitabı, saklambaç ,bircan, dúzgún kúçúk bir taşın toprağa çizilen çizgilerin içerisinde tek ayakla ittirilmesiyle oynanan sek sek, sobeleme, çelik oyunu vs çeşitli oyunlar, topla oynanan tombala ve yakar top oyunları ve tabii ki büyüklerin kızdığı futbol, okul gezileri ve bu gezilerde iki okul arasında yapılan oyun ve kavga müsabakaları, bazen okulda tahta cetvelle sıradayağı, misketlerle oyun, kuş avlamak için kullanılan kuş lastiği dediğimiz siyah şampiyer ya da serum lastiğinden yapılan sapanlar, üç tekerlekli bilyeden (bilyenin yaygın olmadığı zamanlarda ise üç ahşap tekerlekten) oluşan büyüklerin ele geçirdiği zaman kırdığı bilyeliler, elinde birkaç bisikleti olan şimdiki şanslı bazı çocukların aksine, çok istediğim fakat hiçbir zaman sahip olamadığım bisikletin yerine ahşaptan bisiklet yapmaya çalışmam, gofretlerin ambalajından çıkan Superman serisini tamamlamaya çalışmak, sakız ambalajlarından çıkan Tipitip'in maceralarını okumak, televizyonda He Man dizisini, Kara Şimşek'i izlemek, kağıttan yapılan uçak ve uçurtmalar, metal gazoz kapaklarının biriktirilmesi, Tekel'in çıkardığı halı motifli kibrit kutularıyla oynanan oyunlar, gazete ve dergilerin verdikleri kuponların biriktirilmesi suretiyle verdikleri hediyeleri alabilmek...
 
Son düzenleme:

Baltimora

Yönetici
16 Nis 2009
9,593
34,937
İstanbul
Bir de "leblebi tozu" vardı, defalarca boğulma tehlikesi atlattığımı hatırlıyorum. Şimdi olsa, "böyle bir şey nasıl piyasaya verilir" diye tüm televizyon kanallarına haber olmuştu... :)

Bunu üreten firma hiç mi düşünmemiş çocuklar boğulabilir diye...

Annem çok kızardı, leblebi tozu alırsam beni öldüreceğeni söylerdi... :)
Ne günlerdi...

Sonuna kadar haklısın dostum. Bu arada geçmişte sadece bu konuya özel bir başlık da açmıştık...

Buradan buyurun!.. :) http://www.cizgidiyari.com/forum/80s-diger-kalanlar-forumu/83270-leblebi-tozu.html
 

Baltimora

Yönetici
16 Nis 2009
9,593
34,937
İstanbul
Bir 80'ler reklam kuşağı da benden olsun... :)
Dün gibi hatırlıyorum hepsini... Çokomel reklamını seyrederken şarkıya birebir eşlik ettim ve kendi kendime pes dedim. Bu kadar mı şaşırmadan hatırlanır... O kadar kazınmış beynime... :)
Benim de VİM reklamını görünce aklıma; Metin & Zeki ikilisinin (Devekuşu Kabare) sahnelediği "Reklamlar" adlı oyundaki Metin Akpınar'ın canlandırdığı merhum Erbakan taklidi geldi.. Orada bu reklama gönderme yaparak; "yakalayın yeşil ışığı siz de olun hak aşığı" diyordu.. :)
Not: Aşağıdaki videoda 7:53'den sonra ilgili bölümü izleyebilirsiniz...
www.youtube.com/watch?v=lCV_yQTQHdgBir de Pril reklamını görünce; o pril kutularıyla yaptığımız su savaşları geldi aklıma... Yaratıcılıkta sınır tanımıyorduk 80ler çocukları olarak.... :)
 
Son düzenleme:

Baltimora

Yönetici
16 Nis 2009
9,593
34,937
İstanbul

İyi yakalamışsın... :)
Bu Devekuşu Kabare'yi kaç defa seyrettiğimi hiç hatırlamıyorum, "Aşk Olsun" ile birlikte bu kasetleri yüzlerce defa kiralamıştık sanırım...

Ev ahalisi olarak sonunda bir kopyasını edinmiştik diye de hatırlıyorum... :)

Ah ah... Şimdi gir Youtube'a seyret... Ohh...

Ama zevki yok!

Video kasetçiden kiralayıp eve gelip seyretmekti belki de bu işi zevkli kılan bilemiyorum...

İyi ki de yaşamışız o yılları...
Paylaşım için sağol sevgili dostum...
Rica ederim dostum, ne demek.. :) O zamanki şartlar kısıtlı olduğundan yani her şeye ulaşmak bu kadar kolay olmadığından olsa gerek; o yıllardaki hazzı şu an alamıyoruz sanırım. Bu arada biz de Metin & Zeki ikilisinin o yıllarda çok popüler Reklamlar, Yasaklar, Beyoğlu Beyoğlu, Deliler ve Aşk olsun videolarını videocudan kiralayıp izlemiştik. Bir tek "Geceler" adlı oyunu izleyemeyip, sadece teyp kasetlerini alıp dinlemiştik. Sonradan öğrendik ki dönemin yayın kurulu bu oyunun bazı bölümlerini müstehcen bulup imha ettirmiş...
 

ahmet akyol

Onursal Üye
18 Ocak 2016
654
2,552
İzmir
Çocukluğumda bunlar varsa zengindin,başka hiç bir şeye ihtiyaç duymazdın.....Bu kadar azla yetinirken,nasıl bu denli aç gözlü olabildik....Büyümek dediğimiz şey,sadece sanal göstermeliklermiş....Büyüdükçe daha iyi anladım,en güzel armağan aslında çocukluğumuz muş.....Neden büyümek için bu kadar acele ettik.....
 

Ekli dosyalar

  • hazine.jpg
    hazine.jpg
    34.4 KB · Görüntü: 17

ahmet akyol

Onursal Üye
18 Ocak 2016
654
2,552
İzmir
80'lerde Çocuk olmak,zor şartlar altında büyümek demekti.Ama şartlar ne kadar zor olsada bir şekilde üstesinden gelmekti,çünkü cep telefonları ve bilgisayarlar daha hayatımıza girmediği için Aile kavramı ön plandaydı,ve birbirlerine daha düşkünlerdi....Pazar sabahları aynı sininin içinden tüm ailenin kızarmış kuru biberle birlikte tarhana çorbası içmesiydi Voltran eşliğinde.He-Man,voltran,perihan abla kartlarını biriktirmekti,sonrada hepsini boş bir arsada arkadaşlarınla oynarken kaybetmekti.Ne anlatması nede yaşanması kolay yıllar değildi,ama insanların hala birbirine değer verdiği,komşuluğun herşeyden daha anlamlı olduğu ve bir mahallenin zor durumda olan mahalle sakininin tüm sorunlarını onunla beraber paylaştığı yıllardı.80'li yıllar 1 litrelik kolayı cam şişeden içmek,modern talking dinlemek,elektrik borularından ok atar yapıp kağıttan ok fırlatmaktı,karnedeki pekiyilerle gurur duymak,bayramda alına ayakabıyla uyumak ve Bakkal Amcadan alınan açık buskitlerle gazoz eşliğinde karın doyurmaktı...Aslında şu an aklıma gelmeyen bir çok şeydi 80'li yıllar...Gerçekten büyükşehirde kaybolmadan,insanların birbirlerine selam verdikleri,dostların gerçektende dost oldukları SON yıllardı....
 

Ekli dosyalar

  • 1.jpg
    1.jpg
    68.4 KB · Görüntü: 15
  • 2.jpg
    2.jpg
    76 KB · Görüntü: 12
  • 3.jpg
    3.jpg
    31 KB · Görüntü: 11

ahmet akyol

Onursal Üye
18 Ocak 2016
654
2,552
İzmir
Aklıma gelmişken bunu da paylaşmak istedim....''Monchichi'' özelikle o yıllarda Almanya'da yaşayan veya Almanya'da yaşayan akrabaları olan diyardaşların resimlerdeki Monchichi'leri yakinen tanıyıp görür görmez tekrar o günlere döneceğini sanıyorum...(Şahsen ben kendi adıma geçmişe bir yolculuk yaptım bu resimlerle :) )
 

Ekli dosyalar

  • 1.jpg
    1.jpg
    14.4 KB · Görüntü: 4
  • 2.jpg
    2.jpg
    62 KB · Görüntü: 4
  • 3.jpg
    3.jpg
    67.1 KB · Görüntü: 4
Moderatör tarafında düzenlendi:

Baltimora

Yönetici
16 Nis 2009
9,593
34,937
İstanbul
Aklıma gelmişken bunu da paylaşmak istedim....''Monchichi'' özelikle o yıllarda Almanya'da yaşayan veya Almanya'da yaşayan akrabaları olan diyardaşların resimlerdeki Monchichi'leri yakinen tanıyıp görür görmez tekrar o günlere döneceğini sanıyorum...(Şahsen ben kendi adıma geçmişe bir yolculuk yaptım bu resimlerle :) )
Aha!!!... İsmini bilmiyordum ama bu maymundan bir tane Almanya'daki kuzenim bana hediye etmişti. Sene 1982 olması lazım.. Yıllarca saklamıştım, sonraları 90'ların başında kız kardeşime hediye etmiştim... Bu güzel paylaşım için teşekkürler...
 

ahmet akyol

Onursal Üye
18 Ocak 2016
654
2,552
İzmir

Aha!!!... İsmini bilmiyordum ama bu maymundan bir tane Almanya'daki kuzenim bana hediye etmişti. Sene 1982 olması lazım.. Yıllarca saklamıştım, sonraları 90'ların başında kız kardeşime hediye etmiştim... Bu güzel paylaşım için teşekkürler...

Eğer bir gün tanışmak nasip olursa baltimora, eminim evimde olan ve hala sakladığım bir çok oyuncak ve obje seni o yıllara tekrar götürecektir... Zira ben hala ayrı bir odada kilitli duran ve arada ziyaret ettiğim o odaya girince zaman makinesine binmiş gibi hissederim kendimi....Ve bazen bir çocuk gibi oynarım o figürlerle.. :)
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

Baltimora

Yönetici
16 Nis 2009
9,593
34,937
İstanbul
Eğer bir gün tanışmak nasip olursa baltimora, eminim evimde olan ve hala sakladığım bir çok oyuncak ve obje seni o yıllara tekrar götürecektir... Zira ben hala ayrı bir odada kilitli duran ve arada ziyaret ettiğim o odaya girince zaman makinesine binmiş gibi hissederim kendimi....Ve bazen bir çocuk gibi oynarım o figürlerle.. :)
İnşallah bir gün o da olur... Bu arada sakın sen sen ol onları elden çıkarma zira bazen insan bir anlık gaflete düşüp böyle şeyler yapabilip sonradan çok pişman oluyor... Tecrübeyle sahiptir.. :)
 
Son düzenleme:

ahmet akyol

Onursal Üye
18 Ocak 2016
654
2,552
İzmir

İnşallah bir gün o da olur... Bu arada sakın sen sen ol onları elden çıkarma zira bazen insan bir anlık gaflete düşüp böyle şeyler yapabilip sonradan çok pişman oluyor... Tecrübeyle sahiptir.. :)
Elden çıkarmayı kesinlikle düşünmüyorum kardeşim,zira bir çoğunu bırakın Türkiye'de artık dünyada bile bulmak çok zor.... Ve dolayısıyla vintage olarak çok büyük bir değere sahipler... Daha önce de dediğim gibi eğer İzmir'de de çizgi karargah olarak bir çalışma yapılırsa her birini severek oraya bağışlarım, çünkü bilirim ki hak ettikleri yerde olacaklar. :)
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

ahmet akyol

Onursal Üye
18 Ocak 2016
654
2,552
İzmir
Evet nostalji paylaşımına devam,eğer bu 10 resimden 8 tanesini hatırlıyorsanız geçmiş olsun :) sizde artık yaşlılık kervanına katılmışsınız....:)
 

Ekli dosyalar

  • no1.jpg
    no1.jpg
    60.5 KB · Görüntü: 9
  • no2.jpg
    no2.jpg
    21.9 KB · Görüntü: 7
  • no3.jpg
    no3.jpg
    28.2 KB · Görüntü: 8
  • no4.jpg
    no4.jpg
    69.1 KB · Görüntü: 7
  • no5.jpg
    no5.jpg
    31.5 KB · Görüntü: 7

ahmet akyol

Onursal Üye
18 Ocak 2016
654
2,552
İzmir
ve devam...
 

Ekli dosyalar

  • no6.jpg
    no6.jpg
    32.2 KB · Görüntü: 6
  • no7.jpg
    no7.jpg
    36.8 KB · Görüntü: 7
  • no8.jpg
    no8.jpg
    24.2 KB · Görüntü: 6
  • no9.jpg
    no9.jpg
    20.6 KB · Görüntü: 6
  • no10.jpg
    no10.jpg
    23.3 KB · Görüntü: 6

Lobador

Çeviri & Balonlama
21 Tem 2015
1,263
9,898
80'ler ve çizgi roman tabii ki

Babamın mesleği dolayısıyla çok taşınmıştık ve her yeni mahallede mutlaka çizgi roman okuyan bir yaşıtım beni bulmuştu "çizgi roman okuyorsan değiş tokuş yapabiliriz" diye

Bir de o zamanlar zagor ve teksas revaçtaydı ikiye bir değiş tokuş teklif edenler vardı

Seksenle diyince aklıma yaz tatilleri geliyor. Akşama kadar bir plastik topun peşinde koşup, yatana kadar çizgi roman okuduğum yaz tatilleri.

Seksenler çocuğu olmak gerçekten çok güzel ve özeldi. Şimdiki çocuklar gibi "sıkıldım" kelimesinin anlamını bilmezdik
 

ahmet akyol

Onursal Üye
18 Ocak 2016
654
2,552
İzmir
80'ler ve çizgi roman tabii ki

Babamın mesleği dolayısıyla çok taşınmıştık ve her yeni mahallede mutlaka çizgi roman okuyan bir yaşıtım beni bulmuştu "çizgi roman okuyorsan değiş tokuş yapabiliriz" diye

Bir de o zamanlar zagor ve teksas revaçtaydı ikiye bir değiş tokuş teklif edenler vardı

Seksenle diyince aklıma yaz tatilleri geliyor. Akşama kadar bir plastik topun peşinde koşup, yatana kadar çizgi roman okuduğum yaz tatilleri.

Seksenler çocuğu olmak gerçekten çok güzel ve özeldi. Şimdiki çocuklar gibi "sıkıldım" kelimesinin anlamını bilmezdik

Sevgili Lobador,sıkıldım kelimesini bilmememiz çok doğal çünkü o dönem sıkılmaya bile vakit kalmazdı o kadar yoğun yaşardık ki çocukluğumuzu,yastığa başımızı koyar koymaz uyur kalırdık....Güzel Yıllardı veselam.
 

ahmet akyol

Onursal Üye
18 Ocak 2016
654
2,552
İzmir
Ve kaldığımız yerden devam....O dönemlerde çocukluğunu ve gençliğini yaşamış bir çok diyardaşımın hala unutamadıkları objeleri paylaşmayaaaa....:)
 

Ekli dosyalar

  • no11.jpg
    no11.jpg
    52.8 KB · Görüntü: 5
  • no12.jpg
    no12.jpg
    23.9 KB · Görüntü: 5
  • no13.jpg
    no13.jpg
    60.5 KB · Görüntü: 5
  • no14.jpg
    no14.jpg
    76.9 KB · Görüntü: 5
  • no15.jpg
    no15.jpg
    35.5 KB · Görüntü: 5

ahmet akyol

Onursal Üye
18 Ocak 2016
654
2,552
İzmir
Bu günlük son objeler :)
 

Ekli dosyalar

  • no16.jpg
    no16.jpg
    45.7 KB · Görüntü: 7
  • no17.jpg
    no17.jpg
    34.7 KB · Görüntü: 8
  • no18.jpg
    no18.jpg
    63.6 KB · Görüntü: 7
  • no19.jpg
    no19.jpg
    13.5 KB · Görüntü: 7
  • no20.jpg
    no20.jpg
    30 KB · Görüntü: 9

ahmet akyol

Onursal Üye
18 Ocak 2016
654
2,552
İzmir
Seksenli yıllardan kalma bir kaç obje resmi daha.... Özelikle Mavi ibriğe dikkat çekmek isterim, :) bir dönem en önemli temizlik araçlarındandır. ;)
 

Ekli dosyalar

  • no21.jpg
    no21.jpg
    16.3 KB · Görüntü: 4
  • no22.jpg
    no22.jpg
    22.4 KB · Görüntü: 3
  • no23.jpg
    no23.jpg
    15.2 KB · Görüntü: 2
  • no24.jpg
    no24.jpg
    31.1 KB · Görüntü: 5
  • no25.jpg
    no25.jpg
    51.8 KB · Görüntü: 5
Moderatör tarafında düzenlendi:

ahmet akyol

Onursal Üye
18 Ocak 2016
654
2,552
İzmir
Bu gün obje resimlerinden ziyade o yıllara ait bir reklam kuşağı ekledim, ama bu reklamları sonuna kadar izlerseniz siz de benim gibi bir şey fark edeceksiniz.. 1986'lı yıllarda Güzel Türkiyem çok daha medeni ve aydınmış.. Ne demek istediğimi reklamları izleyen arkadaşlarım anlayacaklardır.. Yazık 31 yılda ülkem bir adım ileri gidememiş zihin olarak, aksine gitikçe yobazlaşmışız.. Neyse yorumlarınızı bekliyorum reklamları izledikten sonra....
www.youtube.com/watch?v=S60fL7Oq0Hw
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

Baltimora

Yönetici
16 Nis 2009
9,593
34,937
İstanbul
Ahmet kardeşim, son zamanlarda forumumuza fazla giremesem de paylaşımlarını ilgiyle takip ediyorum. Sayende nostalji kısmımız renklenip, hareketleniyor.. Teşekkürler..
 

ahmet akyol

Onursal Üye
18 Ocak 2016
654
2,552
İzmir
Şimdi paylaştığım resimler arasında hala Solo Test'i severek oynarım..Öyleki herzaman 2 çıkardığımla övünürdüm,ta ki bugün 7 yaşındaki kızım 1 çıkarana kadar.....:) Seksenli yıllardan beri oynarım ama hiç 1 çıkaramamıştım :) Leblebi tozuna gelince,eminim sizde benim gibi o dönemler defalarca boğulma tehlikesi yaşamışsınızdır :) ve en son bir resim üzerine daha yorum yapmak istiyorum ''LOTO ANAHTARLIK'' evet o kadar basit bir oyuncak,amaaaa ilk çıktığı dönemde ''İPHONDAN'' daha fazla insanı hayretler içinde kendine hayran bırakmıştı....:)
 

Ekli dosyalar

  • no26.jpg
    no26.jpg
    29.7 KB · Görüntü: 5
  • no27.jpg
    no27.jpg
    76.5 KB · Görüntü: 10
  • no28.jpg
    no28.jpg
    10.4 KB · Görüntü: 10
  • no29.jpg
    no29.jpg
    51.1 KB · Görüntü: 7
  • no30.jpg
    no30.jpg
    27.9 KB · Görüntü: 9

Baltimora

Yönetici
16 Nis 2009
9,593
34,937
İstanbul
Şimdi paylaştığım resimler arasında hala Solo Test'i severek oynarım..Öyleki herzaman 2 çıkardığımla övünürdüm,ta ki bugün 7 yaşındaki kızım 1 çıkarana kadar.....:) Seksenli yıllardan beri oynarım ama hiç 1 çıkaramamıştım :) Leblebi tozuna gelince,eminim sizde benim gibi o dönemler defalarca boğulma tehlikesi yaşamışsınızdır :) ve en son bir resim üzerine daha yorum yapmak istiyorum ''LOTO ANAHTARLIK'' evet o kadar basit bir oyuncak,amaaaa ilk çıktığı dönemde ''İPHONDAN'' daha fazla insanı hayretler içinde kendine hayran bırakmıştı....:)
Ben de solotest'i ilk 1982'de oynamıştım ve de en fazla 2 çıkarmışımdır. Bu arada etiketlerde dönemin hemen hemen kalburüstü tüm çizgifilm karakterlerine yer verilmiş. Bir tek futbolcu çocuğu hatırlayamadım, sanırım 1982 Dünya Kupası ile ilgili bir figür olmalı.

Son olarak diğer paylaşımların hepsini her 80ler çocuğu gibi hatırlayıp yüzümde hoş bir tebessüm belirdiğini de ekleyeyim. :)
 

ahmet akyol

Onursal Üye
18 Ocak 2016
654
2,552
İzmir

Ben de solotest'i ilk 1982'de oynamıştım ve de en fazla 2 çıkarmışımdır. Bu arada etiketlerde dönemin hemen hemen kalburüstü tüm çizgifilm karakterlerine yer verilmiş. Bir tek futbolcu çocuğu hatırlayamadım, sanırım 1982 Dünya Kupası ile ilgili bir figür olmalı.

Son olarak diğer paylaşımların hepsini her 80ler çocuğu gibi hatırlayıp yüzümde hoş bir tebessüm belirdiğini de ekleyeyim. :)
Evet sevgili dostum, futbolcu çocuk 80'lerde Dünya Kupası logosuydu... Ben de öyle hatırlıyorum... Belki de yanılıyor olabilirim.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

scanfan

Yönetici
25 Eyl 2013
7,211
75,327
Seksenli yıllardan kalma bir kaç obje resmi daha.... Özelikle Mavi ibriğe dikkat çekmek isterim, :) bir dönem en önemli temizlik araçlarındandır. ;)


Çok şık bir nostalji "resm-i geçidi" oluyor sevgili "ahmet akyol",

Resmini verdiğiniz "ITT Schaub-Lorenz SL58 Automatic" marka teybi görünce, bu benim 1976 yılında sahip olduğum ilk "kasetli" teyp dedim. Ama yanılmışım! biraz araştırınca benimkinin "ITT Schaub-Lorenz RC1000" modeli olduğunu hatırladım. Zira resimde görülen sadece kaset teyp, radyosu yok. benimkinde radyodan kayıt yaparak yüzlerce kaset doldurduğumu hatırladım. İlk kaset teybim buydu ve çok kullanışlıydı. Gerçi 1960'larda eve alınmış bir makaralı teybimiz vardı, ama o tam olarak bana ait değildi! Alman malı olan her iki teyp de yaklaşık olarak o yıllarda (1975-76) üretilmeye başlamış (bu bilgiyi şimdi öğrendim). Satın aldığım yılı kesin olarak hatırlıyorum, zira o yıl Girne Caddesi'nde (İzmir) yeni bir eve taşınmıştık. O cadde üzerinde o zamanki binalar birbirine çok yakındı. Birkaç metre ötemizde olan karşı balkonda birisi sürekli ses düzenini sonuna kadar açıyor ve döne döne mahalleye "Hotel California"yı dinletiyordu (o meşhur Eagles şarkısı da tam o yıl yeni çıkmıştı) şarkı çok iyi, ama devamlı olunca ve bu volümde hiç çekilmiyor! Düşündüm ki ben de teybi balkonda açarsam utanır susar! Ne mümkün, meğer adamın kendi boyu kadar kolonları varmış! O da onları balkona çıkarttı! Bizim teybin sesi fısıltı gibi kaldı. Adam biraz hastaydı galiba. Günler sonra sustu ama nasıl sustu (veya susturuldu) bilmiyorum. Ama "ITT Schaub-Lorenz RC1000" müthiş bir teypti. Kaliteli kayıtlar yapılırdı bu gülle gibi ağır cihazda (şimdi internete baktım 4 kiloymuş!), bu kayıtları plakçılardaki profesyonel sistemlerde dinlediğimizde orada bulunanlar ses kalitesine şaşarlar, portatif bir cihazda kaydedildiğine inanamazlardı.

Beni o yıllara götürdüğünüz için teşekkürler.


ITT_teyp_001.jpg

 
Son düzenleme:
Üst