Futbol Nostaljisi.

[caretta]

Ben Galatasaraylıyım ama oldum olası İzmir ve Ankara futbol takımlarına özel bir sevgi duydum.1970'li yıllarda Türkiye Birinci
Liginde yer alan o unutulmaz İzmir takımlarını-Göztepe,Altay,İzmirspor,
Karşıyaka ve Altınordu'yu çok özlüyorum.Fuar Şehirleri kupasında
yarı finale çıkan ve Macaristan'ın Ujpest takımına elenen Göztepe.
Aradan 40 yıl geçtiği halde hala ezbere sayabildiğim Ali,B.Mehmet,
Çağlayan,Gürsel,Ali İhsan,Sabahattin,Hüseyin,Mehmet III,K.Mehmet,Halil Fevzi'li efsane kadro.Çalıştırıcı Adnan Süvari.
Mavi Beyaz renkli İzmirspor,Kaf Sin Kaf Karşıyaka.Tanzer,Oğuz,
Ayfer,B.Mustafa(Mustafa Denizli)lı Altay.Galataray ile Eskişehirspor
1968-1969 sezonunda şampiyonluk için çekişirken Eskişehirspor'a
İzmir'de geçit vermeyerek puan kaybettiren Altınordu neredesiniz?
Ankara'nın o güzide müessese takımları PTT,Şekerspor,Ankara
Demirspor,Hacettepe neredesiniz.Bazılarınızın adı değişti:Şekerspor
Beypazarı Şekerspor,PTT Türk Telekom oldu.Sizler benim için hep var oldunuz.Sizler liglerde varken rekabet de başka oluyordu...

 

[hadon]

Caretta'nın çok beğendiğim yazısına, kalın yazıyla işaretlediğim 1 küçük değişiklik ve en sona yine kalın harflerle yazdığım bir ilaveyle şu şekilde imza atıyorum.

Ben Trabzonsporlu'yum ama oldum olası İzmir ve Ankara futbol takımlarına özel bir sevgi duydum.1970'li yıllarda Türkiye Birinci
Liginde yer alan o unutulmaz İzmir takımlarını-Göztepe,Altay,İzmirspor,
Karşıyaka ve Altınordu'yu çok özlüyorum.Fuar Şehirleri kupasında
yarı finale çıkan ve Macaristan'ın Ujpest takımına elenen Göztepe.
Aradan 40 yıl geçtiği halde hala ezbere sayabildiğim Ali,B.Mehmet,
Çağlayan,Gürsel,Ali İhsan,Sabahattin,Hüseyin,Mehmet III,K.Mehmet,Halil Fevzi'li efsane kadro.Çalıştırıcı Adnan Süvari.
Mavi Beyaz renkli İzmirspor,Kaf Sin Kaf Karşıyaka.Tanzer,Oğuz,
Ayfer,B.Mustafa(Mustafa Denizli)lı Altay.Galataray ile Eskişehirspor
1968-1969 sezonunda şampiyonluk için çekişirken Eskişehirspor'a
İzmir'de geçit vermeyerek puan kaybettiren Altınordu neredesiniz?
İstanbul'un efsanesi Vefa; Ankara'nın o güzide müessese takımları PTT,Şekerspor,Ankara Demirspor,Hacettepe neredesiniz.Bazılarınızın adı değişti:Şekerspor Beypazarı Şekerspor,PTT Türk Telekom oldu. Sizler benim için hep var oldunuz.Sizler liglerde varken rekabet de başka oluyordu...

 

[caretta]

Ben Vefa'nın İstanbul takımları arasında 'demir leblebi'olduğu zamanlarda çok küçüktüm.1960'ların sonunda ve 1970'lerin başında
İstanbulspor ile birlikte eski güçlerinden epeyce kaybetmiş,mali
sorunlarla boğuşan mütevazı takımlar olarak hatırlıyorum.Keşke o zamanlar da belediyeler bugünkü gibi illerinin takımlarına sahip çıksalardı da;Türk fufbolunun bu asırlık çınarları mahalli liglere kayıp
giitmeselerdi...

 

[Baltimora]

Bu güzel takımlara bir de İstanbulspor'u katmak isterim..

 

[gurcansarı]

Vefa Spor Kulübü

Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde ve Cumhuriyet’in ikinci ihtilal tecrübesi denemelerinin yaşandığı yıllarda çok tanınan bir spor kulübü vardı.

Evet bu kulüp, Vefa İdman Yurdu adıyla kurulmuş, Cumhuriyet döneminin Vefa Spor Kulübü’dür.

Vefa Spor Kulübü, Bir dönem Türk futbolunun öncü ve köklü kulüplerinden olan Vefa Spor , Türkiye'nin ilk kulüplerinden olup, 1908'de İstanbul'da kurulan bir spor kulübüdür.

Vefa ve Fatih çevresinde, Vefa Terbiye-i Bedeniye kulübü kurularak bu bölgede faaliyet göstermeye başladı.
Aynı tarihte Saim Turgut Vefa İdadisi'nde "Vefa İdadisi" takımını, Zeki Baban Vefa çevresinde "Vefa Mürebbi Beden", Mebuszade Hamit Tevfik Kut ve Kemal Şirvani Fatih çevresinde "Mukavvi Beden" kulüplerini kurdular.
Bugün dahi amatör ruhun temsilcisi olan Vefa Spor Kulübü Türk spor tarihinde bir çok ünlü futbolcuyu da yetiştiren bir ocaktır. İlk kuruluşu da buna bir örnektir. 1908 yılında, II. Meşrutiyet'in ilanından hemen sonra Vefa İdadisi öğrencilerinden Saim Turgut Aktansel, Zeki (Baban), Hikmet (Barlan), Rıfat (Baban), Sudi Cavit (Oral), Tevfik (Kut), Yusuf Ziya ve Sabri Beyler tarafından Vefa İdman Yurdu adıyla kurulan kulüp; Yeşil-beyaz renkleri seçmişti, Süleymaniye Camii karşısındaki ahşap bir evde faaliyete geçmişti.

Daha sonra bu kulüpler Vefa İdadisi çatısı altında birleşerek "Vefa Spor Kulübü" adını aldı ve yeşil-beyaz renkleri benimsedi.

Vefa Spor, 1908'de Vefa Lisesi'nin tarih öğretmeni Saim Turgut Aktansel (fesli) tarafından kurulmuş

Vefaspor, futbolun yanı sıra voleybol, basketbol,boks, atletizm, izcilik, kürek gibi sporun farklı alanlarında da faaliyet gösterdi. 1909 yılından itibaren Vefa İdadisi müdür ve hocalarının çabalarıyla, ayrıca Fatihli sporseverlerin desteği ile günden güne daha geniş bir kitleye ulaşır oldu.

1959'da Millî Lig kurulana kadar İstanbul Ligi'nde oynayıp profesyonel futbol liginin ilk sezonunu 3.'lükle bitirdi. Özellikle 1970'lerde İstanbul nüfusunun çoğu üç büyükler olarak anılan Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş'ı tercih ettiğinden düşüşe geçtiler ve büyük kent takımlarıyla baş edemez oldular.

1941-1975 yılları arasında, İstanbul 1. liginin en güçlü takımlarından biri olan Vefa Spor Kulübü, 1946-1947 sezonunda Fenerbahçe'nin arkasından averajla ikinci olmuştur.

Bugün mahalli ligde yer almasına rağmen 1960’lı yıllarda inişli çıkışlı da olsa büyük başarılara imza atan Vefaspor, 1962−63 sezonunda 2. Lig'e düştü. Bu ligde, 1964−65 sezonunda şampiyon olmayı başardılar.
1970’ler Türkiyesi’nin çalkantılı yılları sanki Vefa Spor Kulübü’ne de yansımıştır 1973−74 sezonunda tekrar küme düştü ve 2. Lig'de mücadele etmeye başladı.

1981 ve 1987 yılları arasında "Vefa Simtel" adını taşıdı. 1986-87 sezonunda 2. ligden, 1993−94 sezonunda 3. Lig'den düştü. 1998 yılında tekrar 3. Lig'e çıktı ve 2000 yılında tekrar küme düştü.

İstanbul Amatör Süper Lig'de 2007−08 sezonunda grubunu ikinci sırada tamamlayarak 3. Lig'e yükselme grup maçlarında oynamaya hak kazanmış fakat başarısız olmuşlardır.

Vefa SK 2011-2012 sezonu play-off maçında Bayrampaşa Tunaspor'u 3-1 yenerek Bölgesel Amatör Lig'e yükselmiştir.

2012-13 sezonunda Bölgesel Amatör Lig 9. Grup'ta mücadele eden Vefa, ligi 3. lige çıkan Ayvalıkgücü Belediyespor'un ardından 2. sırada tamamlamıştır.

Vefa Spor Kulübü, Vefa semtinin kulübü olmasına rağmen, Karagümrük semtindeki “Çukurbostan" adıyla da bilinen ama bu kulübün adını taşıyan stadta faaliyet göstermekte idi. 1945 yılında Vefa Lisesinden yetişen Hasan Âli Yücel, milli eğitim bakanı iken Karagümrük Spor Kulübü'nün elinden stadı alarak Vefa Spor Kulübüne vermişti. Bu nedenle hala bu eski Bizans açık sarnıcı Vefa Stadyumu olarak bilinir. Adıyla anılan stadı kaybetti.

Bir dönem Vefa simtel olarak isim değiştirerek faaliyetlerini sürdüren kulüp halen amatör olarak faaliyetini sürdürmektedir.

2009 2010 sezonundan itibaren başkanlık görevini Mesut Gülbaran yapmaktadır. Taraftarı ve sevenlerinin eksik olmadığı Vefa kulubunun maçları halen şölen havasında geçmektedir.

Zira Vefa lisesi mezunu olan Uğur Dündar, Müjdat Gezen, Metin Ersoy ve birçok ünlüyü istanbulun ücra köşelerinde amatör vefa maçlarında görebilirsiniz

Vefa Stadı -( Şimdi Karagümrükspor Stadı )

Uzunluğu 244 metre, genişliği 85 metre olan tarihi Vefa Stadı, 1926 yılında Karagümrük Spor Kulübü’nün kurulmasının ardından kulüp tarafından düzenlenerek Çukurbostan Sahası adıyla kullanılmaya başlandı. 1940 yılında stat haline getirilen alana yapılan kulüp binası da 1945 yılında zamanın Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel tarafından açıldı. Şimdiki haliyle 12 bin 500 kişi kapasiteli ve açık tribünlü Karagümrük Stadı’nda Türkiye 2. ve 3. Lig maçları oynanıyor.
https://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=C0hNHXO4T3o
vefa spor marşı..

Uğur Dündar ve Müjdat Gezen de Vefa lisesi mezunu ve otomatikman Vefasporlu.

Arkadaşlar ben Vefalı değilim ama niye bilmem hep bu takıma sempati duymuşumdur, o sebepten böyle bir şey yapayım dedim. Umarım gerçek Vefalılar'ın beğeneceği bir çalışma olmuştur.

 

[scanfan]

Futbolla hiç ilgim olmadı. Gençken derslerimize mani olur gerekçesiyle tıpkı "çizgi roman" gibi ondan da uzak durmamız gerektiği empoze edilirdi sürekli. Ama ister istemez kulak dolgunluğuyla 1970'lerin futbolcuları, takımları zihnimin bir köşesine nakşolmuş. Birçok maçı ayrıntılarıyla hatırlayan, kadroları ezbere sayan, şampiyon olan kulüpleri sıralayan arkadaşlarım vardı. Ben onlardan değilim ama bazı isimleri ve büyük maçları hatırlıyorum tabii. Çizgi romanı yine bir dereceye kadar kurtardım ve çokça da okudum, biriktirdim ama futbol bana oldukça uzak. Yine de futbolla ilgili elime geçen dökümanları paylaşmayı sürdüreceğim, nostalji denince akan sular durur! Dün tesadüfen elime geçen bu yazı 1987 Mart ayında Yeni Gündem adı dergide çıkmış. Fenerbahçe kalecisi Datcu'dan bahsediyor (Datcu'yu filan biliyorum yani!)

​