scanfan

Yönetici
25 Eyl 2013
7,211
75,231

Sinan Bıçakçıoğlu
(1931-2015)

Sinan_B_ak_Tan_Oral_Pariste.jpg

50 Kuşağı'nın önemli karikatüristlerinden
Sinan Bıçakçıoğlu (solda) ve Tan Oral Paris'te


Ermeni asıllı karikatürist ve ressam Sinan Bıçakçıoğlu (Bıçakçı) 1931 yılında İstanbul'da dünyaya geldi. Yirmili yaşlarındayken o günün İstanbulu'nda sanatçıların bir araya geldiği Beyoğlu "Baylan Pastanesi"nde Demir Özlü, Komet, Metin Erksan gibi isimlerle tanıştı, dostluklar kurdu. 1950’lerden itibaren Tef, Dolmuş, Taş Karikatür gibi mizah dergilerinde çizdi. Bunların yanı sıra Hayat ve Yelken dergilerinde karikatürleri ve çizimleri yayımlanan Bıçakçı, insana dair her türlü konuyu, kendine özgü tavrıyla ve açıklıkla işledi. "50 Kuşağı" olarak adlandırılan sanatçılar kuşağının önemli isimleri arasındaydı. Kendi kuşağının birçok sanatçısı gibi o da 1963 yılında Fransa'ya gitti ve Paris'te yaşamaya başladı. Paris'te, Komet, Türkiye’deki soyut resim geleneğinin öncülerinden Mübin Orhon, Nazım Hikmet’in eşi Münevver Andaç ve oğlu Mehmet Nazım’la aynı binada yaşıyordu. İstanbul'daki Baylan’ın yerini artık Paris Montparnasse’taki Gymnase Kahvesi almıştı. Paris'te grafikerlik yapıyordu. Ayrıca yağlıboya tablolar yapıyor ve geçimini bunlarla kazanıyordu. Ara sıra İstanbul'a gelip sergiler açıyordu. 1990’da Karikatürcüler Derneği tarafından Saraçhane’de düzenlenen, Turhan Selçuk, Oğuz Aral, Tonguç Yaşar ve Altan Erbulak gibi isimlerin çalışmalarının bulunduğu "50 Kuşağı Karikatürcüleri Sergisi"nde çizimleri yer aldı. Tan Oral ve Demir Özlü'nün yakın dostu olan Sinan Bıçakçıoğlu hayatının son yıllarını Fransa'da Alzheimer hastalığıyla mücadele ederek geçirdi ve Nisan 2015'te öldü.

Sinan_B_ak_karikat_r.jpg


Aylık "Resimli Hayat" dergisi, Nisan 1955 tarihli sayısında
Sinan Bıçakçıoğlu'nun karikatürlerine bir sayfa ayırmış.

RES_ML_HAYAT_1955_04_Nis_036_055.jpg



Not: 1950'lerin sanatçı mekânı "Baylan Pastanesi" hakkında şair, deneme yazarı Salah Birsel'in yazdıkları:

Kentsoylular gibi bir çay içelim
(…) Ama biz yine Baylan’a dönelim. Eğer 1948 yılında bir akşamüstü oraya gelecek olursanız orada Fahir Onger’i, Oktay Akbal’ı, Behçet Necatigil’i, Orhan Arıburnu’nu ve Salâh Birsel’i görebilirsiniz. Pangaltı’daki Haylayf Pastanesi’nin garsonu Hristo da artık buradadır. Ama burası asıl şenliğini 1952 yılında Atillâ İlhan gelip de otağ kurduktan sonra kazanacaktır.
Belki de yıl 1953’tür, yanlışlık yapmayalım. Ama Atillâ ikinci Paris yolculuğunu da büyük bir başarıyla sona erdirip İstanbul’a dönmüştür. Vatan gazetesinde sinema eleştirileri yapmaktadır. Bu, Beyoğlu’nda “mekân tutmayı” gerektiren bir iştir. Atillâ bir türlü bunun üstesinen gelemez. Günlerden bir gün Orhan Kemal’e rastlar. Orhan Kemal bir senaryo için Beyoğlu’na çıkmıştır. Atillâ’ya “Gel, şuraya girelim, kentsoylular gibi bir çay içelim” der. Baylan’dan içeri girerler. Atillâ için giriş o giriştir. Hem kahve, hem çalışma, hem dinlenme yeridir burası artık onun. İlişki kurduğu kızlara da Baylan adresini vermeye, “Geç kalma, erken gel” demeye başlar. (…)
Baylan’a bir koşudur başlamıştır. Orhan Duru -bir süre sonra Türk Edebiyatının batıya en dönük öykülerini yazacaktır-, karikatürcü Tonguç, Sinan Bıçakçı, Hilmi Yavuz, film yönetmeni Metin Erksan, tiyatrocu Atillâ Alpöge, Ülkü Tamer, Şükran Kurdakul, Erdoğan Tomakçıoğlu, Atillâ Tokatlı, Ege Ernart, Asım Bezirci, Doğan Hızlan, Oğuz Alplâçin -Hayalet Oğuz-, Melisa Erdönmez, Konur Ertop, Adnan Özyalçıner, Erdal Öz, Sezer Özlü -sonradan Duru- Ergin Ertem, Polis Haydar, Mehmet Bertan -çok şarap içince kendi göğsüne jilet atar-, Önay Sözer ile Can Ok birbirlerinin ardından ya da önünden burada boy gösterirler. En az gelenler de A’cılardır. Onlar İstanbul yakasındaki kahvelerde sereserpeleşmeyi yeğlerler...

 
Son düzenleme:

CortoMaltese

Onursal Üye
8 Ağu 2012
554
2,986
İmzasına eski dergilerden aşinaydım fakat hakkında pek malumatım yoktu. Çok teşekkürler, çizgi örnekleriyle gayet güzel tanıtmışsınız.
 
12 Şub 2010
15,006
543,642
Sinan Bıçakçı usta da Ansiklopedide yerini almış oldu böylece.

Toplumdaki dönüşüm hakkında bir çift laf etmenin de yeridir, Baylan Pastanesini okuyunca. Şair, yazar, çizerlerin müdavimi oldukları mekanlardan birisiymiş Baylan Pastanesi. Garsonun nereden transfer olduğu bile zikre değer özelliklerindenmiş.

Günümüzde şair, yazar, çizerlerin halvet olduğu mekanları bilmiyoruz. Zaten önem taşımıyor bunlar...

Şimdi mankenlerin, dizi oyuncularının yaşamları toplumun ilgi odağında. Kaçıncı günde tanışmışlar, kaç hafta sonra kaç dakikada boşanmışlar, kimin eli kimin cebinde gibi gayet hayati konulara ilgi duyuyoruz. Kim takar Ahmet Ümit'in, Yalçın Didman'ın, Hikmet Yamansavaşçılar'ın hangi mekan takıldıklarını? Zaten onların da takıldıkları bir mekan olduğunu sanmıyorum.
 
Üst