Yenişar Bademli İlçesi

Colinmccay

Yönetici
27 Haz 2009
6,997
11,636
f94yenisarbademlidengenpd0.jpg

COĞRAFİ KONUM:
İlçe Beyşehir Gölü'nün batısında Toros Dağlarının kuzey uzantısı olan Anamas Dağları ile bütünleşir. Doğusunda Konya İline bağlı Beyşehir İlçesi, batısında Aksu ve kuzeyinde Ş.Karaağaç İlçeleri ile çevrilidir. İlçenin denizden yüksekliği 1150 m.dir. İlçenin Akdeniz iklimi ile kara iklimi arasında kara iklimine daha yakın bir geçiş iklimi vardır. İl Merkezine uzaklığı 177 km olup, asfalt bir yolla bağlıdır. Ayrıca Ispartra-Eğirdir-Aksu üzerinden 108 km olan yeni bir asfalt dağ yolu açılmıştır. İlçenin yüzölçümü 184 km²'dir.

Y.Bademli İlçe Merkezi Mahalle İsimleri:

1. Yeni Cami 2. Gündoğdu 3. Yenice 4. Pınarbaşı.

EKONOMİK YAPI:

I. TARIM VE HAYVANCILIK:


A) Bitkisel Üretim: İlçede 1250 hektarda sulu tarım arazisi, 215 hektar çayır mera, 18000 hektar ormanlık alan, 1030 hektar tarla ve 186 hektar bağ-bağçe arazisi bulunmaktadır. 1967 yılına kadar arazinin ancak %30'u sulanabilir iken, 1967 yılından sonra hizmete geçen Toprak Su Sulama Projesi ile bu oran %70'e çıkmıştır. Geçiş iklim özelliğinin hakim olduğu ilçede yetiştirilen tarım ürünlerini şöyle sıralayabiliriz: Buğday, arpa, mısır, fasulye, nohut, domates, biber, soğan, patlıcan, ıspanak, pırasa, marul, tere, lahana, elma, armut, kiraz, vişne, şeftali, kayısı, erik, dut, ayva, ceviz, badem, kızılcıktır. Buğday, mısır, fasulye, vişne ve elma satışlarından ekonomik girdi sağlanmaktadır.

B) Hayvancılık: İlçe halkının geçim kaynaklarından birisi de hayvancılıktır. Halen yöre halkından 25 aile küçükbaş hayvancılıkla uğraşmaktadır. Kış aylarında yerleşim merkezinde evlerinde kalan bu aileler, bahar aylarında otların büyümesi ile beraber yaylalara göçerler ve kış aylarına kadar yaylalarda kalırlar. Peynir, çökelek, tereyağı ve süt gibi ürünleri seyyar mandıracılara ve yakın ilçelerde kurulan mahalli pazarlara götürüp satmak suretiyle değerlendirirler. İlçede 1040 adet büyükbaş, 2250 adet küçükbaş ve 2500 adet kümes hayvanları yetiştirilmekterir. Kümes hayvancılığına verilen önem azdır. Günümüzde arıcılığa verilen önem gittikçe artmaktadır. Yaylaların, çiçek yönünden zengin olması nedeniyle arıcılığa elverişlidir. Yörede 550 kovanda yıllık 13 ton bal üretilmektedir. Kültür ırkı süt inekçiliği de yaygınlaşmaya başlamıştır. Bu işle uğraşan aileler Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından desteklenmektedir. Yapılan projeler ile 100 adet kültür ırkı inek dağıtılmıştır. Günlük yaklaşık olarak 2-4 ton arasında süt elde edilmektedir.

II. SANAYİ VE TİCARET:
İlçenin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalı olup, kayda değer bir ticari kuruluş veya sanayi kuruluşu bulunmamaktadır. İlçeden dışarıya önceleri sadece canlı hayvan pazarlanırken, yolların açılması ve motorlu kara taşıtlarının yaygınlaşması ile süt, elma, vişne, kuru fasulye, balık ve kavak kerestesi tüccarlar vasıtasıyla pazarlanmaya başlanmıştır. İlçede halen T.C. Ziraat Bankası Şubesi, Tarım Kredi Kooperatifi ile Tarımsal ve Orman Kalkınma Kooperatifi bulunmaktadır. Ayrıca bakkal, market, hırdavatçı türünde toplam 10 adet ticari işyeri ve nakliye işleri ile uğraşan 10 adet kamyoncu vardır. Ticari amaçla besicilik yapan 5 adet aile işletmeciliği ile ticari amaçla süt üretimi yapan bir adet çiftlik mevcuttur. İlçede bulunan 2 adet petrol istasyonu ilçenin akaryakıt ihtiyacını gidermektedir.

TARİHÇESİ:

Beyşehir Gölünün batısında yer alan Y.Bademli, coğrafi şartlarının uygun oluşundan dolayı farklı uygarlıkların tesirinde kalmıştır. Bölgede yer alan Ş.Karaağaç İlçesi sınırları içindeki l3 höyük üzerinde Geç Neolitik (MÖ 8000-5500), Erken Kalkolitik (MÖ 5500-4500) ve Tunç Çağ (MÖ 3000-1200) dönemlerine ait yerleşimlerin bulunmasına rağmen Y.Bademli ilçesi sınırları içinde bu yerleşimlerden olmaması da mümkün değildir. Bu İlçe sınırları içinde yapılan arkeolojik araştırmalar son derece yetersiz ve bölgenin tarih öncesi ve tarihi çağlarını açığa çıkarmaktan uzaktır. Bugünkü Y.Bademli İlçesi topraklarının da içinde olduğu bölgenin adı Hitit metinlerinde Pitaşşa olarak geçer. Hitit (MÖ l800-1200), Frig (MÖ 750-690), Lidya (MÖ 690-547) ve Pers (MÖ 547-334) dönemlerinde bölge sadece siyasal olarak el değiştirmiş, hiçbir zaman tam olarak ele geçirilememiştir. Bölge MÖ 334 tarihinde Büyük İskender’in kontrolüne geçmiş ve MÖ 323 yılında ölümüne kadar Makedonyalı sülaleye bağlı kalmış, daha sonra Büyük İskender’in haleflerinden Seleukos ve Lysimakhos arasında yapılan Kurupedion Savaşı (MÖ 281) ile Seleukosların eline geçmiştir. MÖ l88 yılında Roma ordusuna yenilerek, Apameia (Dinar) Barışını imzalayan Seleukoslar Toroslara kadar olan kısımdan çekilmişler ve bölge Romalılar tarafından Bergamalılara bırakılmıştır. MÖ l88-133 yılları arasında Bergama Krallığının elinde bulunan bölge, MÖ l30’da Romalılar tarafından ele geçirilerek, MÖ 102-49 yılları arasında Kilikia Eyaleti içine alınmış, daha sonra Asia Eyaletine bağlanmıştır. MÖ 39 yılında Galat Kralı Amyntas’ın kontrolüne giren bölge MÖ 25 yılına kadar bu durumda kalmış, daha sonra Galatia Eyaleti içine alınmıştır.

Roma İmparatorluk döneminde Pisidya bölgesinin güney doğusunda, İsauria’ya yakın kısımda yer alan bölgenin, kuzey doğusunda bulunan Caralis antik kenti Roma İmparatorluk döneminde (MÖ 27-MS 395) sikke basılmıştır. Bölge Roma İmparatorluğunun MS 395 yılında parçalanmasıyla Doğu Roma İmparatorluğu (Bizans) sınırları içinde kalmıştır.

Türkler, l071 Malazgirt Muharebesinden sonra Batı Anadolu’nun birçok kısmını ele geçirmişler, ancak bu yörelerdeki Selçuklu egemenliği uzun sürmemiştir. Bölgede Bizans’ın güçlü savunması ve Haçlı Seferleri sebebiyle uzun süreli Türk egemenliği kurulamamış, ele geçirilen yerler Bizanslılar’la Selçuklular arasında el değiştirmiştir. Bölgenin Selçuklu topraklarına tamamen katılması II. Kılıç Arslan zamanında yapılan Miryakefalon Zaferinden sonra mümkün olmuştur. l080 yılında Kutalmışoğlu Süleyman Şah’ın fetihleri Konya’nın batısında bulunan bu bölgeye yönelik olmuştur. 1182 yılından önce Karaağaç, Y.Bademli ve havalisi Selçuklu egemenliğini tanımıştır. Anadolu Selçukluları döneminde yapılan eserlerden en önemlisi 1228’de Alaaddin Keykubad’ın yaptırdığı Kubad-ı Abad Sarayıdır. Bu saray Alaaddin Keykubad tarafından bölgenin doğal güzelliğinden etkilenerek ünlü veziri Saadettin Köpek’e yaptırılmıştır. Sarayın yapılmasıyla sözkonusu yerin adı Kubad-ı Abad olmuştur. Ancak maalesef saray korunulamamış, hatta 1945’e kadar Alanya civarında olduğu düşünülmüştür ve bu bölgede aranılmıştır. Ayrıca Beyşehir Gölü içerisinde bulunan 17 adet adada Selçuklu ve Bizans kalıntıları mevcuttur. Kızkalesi adı verilen adada muhtemelen sarayın bir parçası olan ve harem kalıntısı olduğu düşünülen tarihî bir kalıntı mevcuttur. Hamitoğulları Beyliğinin kurulmasından sonra bu beyliğin hakimiyetine giren bölge, İlyas Bey zamanında, Karamanoğulları tarafından ele geçirilmiştir. İlyas Beyin oğlu Kemaleddin Hüseyin Bey 1380 yılında, Osmanlı Padişahı I. Murad ile yaptığı anlaşma sonucunda 80.000 altın karşılığında Karaağaç bölgesini, Isparta ve havalisi ile birlikte Osmanlı egemenliğine bırakmıştır.

f95rf3.jpg


Beylikler, 1402 yılındaki Ankara Savaşından sonra Osmanlı Devletinin içine düştüğü bunalımdan faydalanarak eski topraklarını ele geçirmişler; fakat, Hamidoğlu toprakları içinde kalan Karaağaç ve çevresi Timur tarafından Karamanoğullarına verilmiştir. Çelebi Mehmet’in l4l4 yılında Karamanoğulları üzerine tertip ettiği seferle bölge tekrar geri alınmıştır. Timur’un oğlu Şah Bahadır komutasındaki askerler Eğirdir’den Beyşehir’e giderken Yenişar’a da uğramış, Kubad-ı Abad Sarayı dahil yöre tamamen talan edilmiştir. Bu yıllardan sonra Yenişar, eski önemini kaybetmiş, “Şarköy” adıyla anılmaya başlamıştır.

f951kubadiabadsarayiwf5.jpg


1400-1600 yılları arasında Yenişar, Muma (Gölkonak), Şarköy (Şehirköy), Kürtler (Pınarbaşı), Bademli, İsrailler, Kurucuova, Keçilik, Hoyran (Gölyaka), Yenice ve Küre köylerinden oluşmaktaydı. 1650 yılından itibaren ise, bu köylerin bir kısmının çeşitli nedenlerle yok olduğu görülmüştür. Yenişar, bu dönemden sonra Beyşehir Sancağının Yenişehir Nahiyesi adı altında yönetilmeye başlamıştır. 1868 tarihli Konya Salnamesinde Yenişar Nahiyesi adı ile Beyşehir Kazasına kayıtlı 1936 zükür nüfus bulunduğu belirtilmektedir.

ybademli4ft2.jpg


Kasaba, 1810 yılında Konya vilayetine bağlanmış, bu durum 1868 yılına kadar devam etmiştir. Bundan sonra Yenişar adıyla anılagelmiştir. 1875 yılından sonra Hoyran (Gölyaka), Kurucuova köyleri Beyşehir’e bağlılıklarını korurken, Bademli, Muma (Gölkonak), Kürtler (Pınarbaşı) ve Yenice köyleri Ş.Karaağaç’a bağlanmıştır. Bu köyler Bademli merkez olmak üzere1950-1954 yılları arasında nahiyelik ile idare edilirken 1954’de Muma (Gölkonak) hariç, diğerleri birleştirilerek, Y.Bademli Belediyesi kurulmuştur. Y.Bademli 1991 yılında Ş.Karaağaç ilçesinden ayrılarak, Isparta iline bağlı bir ilçe olmuştur.

ybademli9jg5.jpg


İlçe ve yöresinde günümüze gelebilen tarihi eserler arasında; Yenişarbademli çevresinde 25 civarında ören yeri bulunmaktadır. Ayrıca, tepeler üzerine kurulmuş çeşitli zamanlara ait kale kalıntıları vardır. Bunların başlıcaları; Kestel (küçükkale), Kaledost (geledost), Doğdu, Çataltepe, Asar (kaletepe), Ortatepe, Mandras, Maltepesi, Aktepe (Gavur harmanı) dir. Ayrıca, vadilerde kurulan 12 yerleşimde ise sarnıçlar, kaleiçi ve yer altı evleri bulunmaktadır. Psidia bölgesine dahil olan Yenişarbademli’deki kalıntılar, Roma ve Bizans dönemlerindeki Gorgorum antik kenti olarak anılmaktadır. Yöredeki en önemli kalıntı Kızkalesi’ndeki Alaaddin Keykubad’ın yaptırmış olduğu Kubadabad Sarayı’dır. Ayrıca ilçede Pınargözü Mağarası bulunmaktadır.

Pınargözü Mağarası

Isparta Yenişarbademli ilçesine 8 km. uzaklıkta, Çaydere ormanlarının içerisinde bulunan Pınargözü Mağarası, dünya mağaralar literatürüne girmiştir. Burada yerli ve yabancı mağaracılar araştırma yapmaktadırlar. Aynı zamanda çevresindeki bitki örtüsü son derece zengin olup, burada 213 bitki türü tespit edilmiştir. Mağara çıkışına yakın bir yerde de 600 yıllık bir çam ağacı bulunmaktadır.

Türkiye’nin 12 km. uzunluğu ile en uzun mağarası olan bu mağarada saatteki hızı 150-160 km.ye ulaşan hava akımı, Ağustos ayında 5.8 C olan su ısısı bulunmaktadır. Mağara içerisinde şelaleler ve travertenler bulunmakta ve araştırmacılar tarafından mağaranın yeni bir bölümünü keşfedilmektedir.

yenisar2ya9.jpg

Alıntıdır. bakunin tarafından düzenlenmiştir.
 
Üst