Yalnız Viking

BlackBishop

Çeviri & Balonlama
16 Eki 2010
1,964
20,023
Denizli - İstanbul
Bölüm 01 - Hayalet Gemi

Ben Argo, Yüce Tanrı Odin'in hizmetkari ve Altın Şehir Asgard'ın ozanlarından biriyim. Odin'in emriyle ölümlülerin dünyasını izlerim. Odin'e tapan savaşçıların kahramanlıklarını kaydeder. Bu kahramanlar öldüklerinde Vahalla'ya kabul edilirlerse... Kutsal salondaki sonsuz eğlencelerde bu kahramanlık hikayelerini onlara okurum.

Kuzey Denizi'nde, Norveç Viking Klanlarından birine ait bir yağma gemisi... Britanya'nın güneyindeki Wrexham Krallığı'na bağlı köyleri ardından kuzeybatısındaki Shetland Adısını yağmalamış ve oradan Norveç'e evine yönelmişti. Dönerken açık denizde bir salgın hastalık hasıl olur. Bir zamanlar içi dev savaşçılarla dolu olan gemi de artık pis kokulu ölüler çoğunluktadır. Kendi kusmukları, idrarları içinde hızla çürüyen ölüler. Belki birkaç kişi sağ kalmış olabilirdi. En azından güverte de tek bir canlı görülüyordu. Boyu iki metreyi, ağırlığı yüz elli kiloyu aşan bir Viking. Hastalık ona bir şey yapmamıştı. Bu durum Vikingi rahatsız etmekteydi. Kendi kendisine haykırıp duruyordu. Bir yandan da bütün cesetleri tek bir noktaya taşıyordu. Bütün pis kokuların ve diğer iğrençliklerin kendi üzerine de bulaşmasına aldırmadan.
"Bu bir hastalık değil, bu bir lanet! Hepimiz lanetlendik! Ama en çok ben, diğerleri ölerek kurtuldu. Fakat ben lanetimle yaşamaya devam ediyorum. Neden Yüce Odin! Neden beni sağ bırakıp bunları yaşamamı istedin? Neden bu pisliği temizlemeyi bana yıktın?"
Aslında nedenini bildiğini düşünüyordu. O büyük bir savaşçı olmalıydı. Yüce Odin'e gurur veren büyük bir savaş lordu. Oysa yaşadığı dönemde gücünü ve kahramanlığını gösterebileceği bir savaş yaşanmamıştı. Kendini yetişkin saydığı dönemde yapabildikleri sadece avlanmak ve yağmalamak olmuştu. Kendi klanını düşündü. Babası bu klanda önde gelen biriydi. Bütün Viking Diyarlarında adı bilinen bir savaş lorduydu. Babasıyla daima gurur duymuştu. Kendine hep onu örnek almış, hep onun gibi olmaya çalışmıştı. Biliyordu ki babası da onunla gurur duyuyordu. Daha on altı yaşındayken kendisinden beş yaş küçük kız kardeşiyle ormanda gezinirlerken bir ayıyla karşılaşmışlardı. Onları birden karşısında gören ayı arka ayakları üzerinde doğrulmuş ve tehditkâr şekilde böğürmüştü. Küçük kız korkudan çığlık atarken o kendini öne atmış ve bütün hızıyla ayıya bodoslama çarpmıştı.. Böğürmeleri ve kızın çığlığını duyup oraya koşanların gördükleri manzara; hızla uzaklaşmakta olan bir ayıydı. Viking’in hareketi ayıyı ürkütmüştü. Büyük ihtimalle açta olmayan ayı kendini riske atmamış oradan uzaklaşmıştı. Sebep ne olursa olsun genç Viking cesaretini klanına ispatlamıştı. Şimdiden ona geleceğin savaş lordlarından biri gözüyle bakılmaya başlanmıştı. Kısa süre sonra o da gemiyle yağma seferlerine çıkmaya başladı. Ama aklında hep büyük düşman ordularıyla yüz yüze yapacağı savaşların hayali vardı. Bu savaşlar sayesinde sadece kendi klanında değil, babası gibi bütün Viking diyarlarında tanınacaktı. Bu hayali hiç gerçekleşemedi. Artık yirmi bir yaşındaydı ve bir hayalet geminin güvertesinde tek başına oturuyordu.
Viking denize bir filika indirdi. Sonra da ölüleri filikaya doldurmaya başladı. En son olarak geminin kaptanını koydu. Bir zamanların gururlu kaptanı şimdi üstü başı kusmuk içinde iğrenç kokular yayan bir ölüydü. Hastalık bir savaşçı için kötü bir ölüm. Ölülerin üzerine kolay alevlensinler diye yağlı paçavralarda atan Viking sonra filikanın ipini kesti. Güverteden filikanın yavaşça uzaklaşmasını izledi. Yeteri kadar uzaklaştığını düşününce de eline yayını aldı. Ucuna yağlı paçavralar sarılmış bir oku ateşe verdi. Alevlenen oku yayına yerleştirdi. Ok ceset yığınının en üstünde bulunan kaptanın cesedine saplandı. Alevler kısa sürede cesetleri yuttu. Viking arkadaşlarının Vahalla’ya kabul edilmesi için Yüce Odin’e dua etmeye başladı.
Bir süre sonra filikanın alevleri azalmaya başladı. Dua etmeyi bırakarak ayağa kalktı. Sancak direğine doğru yürüdü. Klanın sancağını indirirken yine söyleniyordu.
"Savaşmadan kötü kadere yenilen bir geminin sancak dalgalandırmaya hakkı yoktur".
 
Üst