Ümit Besen - Okul yolunda (1983)

[Beymelikli18]

Ümit Besen'den "Okul yolunda" parçasını dinlerken;
klipteki 80'li yıllardaki nostaljik kareleri izleyiniz..
www.youtube.com/watch?v=B-KnekVGZdQ​

 

[hüseyin aksakal]

Seksenli yıllar, Türkiye'de yaşayanların pek nostaljik hisler beslediği yıllardan değildir. Düşünmenin bu kadar engele takıldığı bir dönem daha olmamıştır. Gençliğimiz, dünyaya itilip kakılmaya geldiğimiz zannıyla geçti o darbe yılları yüzünden. Hep o yılları ince bir sızıyla hatırlarım.

Bu şarkı lise çağını seksenlerde yaşayan herkesin şarkısıdır. Dengi sadece merhum Ferdi Özbeğen'in Kandil şarkısıdır. Çok güzel şarkıların yapıldığı bir dönemdir ama bu iki şarkı bambaşkadır.

 

[Beymelikli18]

Seksenli yıllar, Türkiye'de yaşayanların pek nostaljik hisler beslediği yıllardan değildir. Düşünmenin bu kadar engele takıldığı bir dönem daha olmamıştır. Gençliğimiz, dünyaya itilip kakılmaya geldiğimiz zannıyla geçti o darbe yılları yüzünden. Hep o yılları ince bir sızıyla hatırlarım.

Bu şarkı lise çağını seksenlerde yaşayan herkesin şarkısıdır. Dengi sadece merhum Ferdi Özbeğen'in Kandil şarkısıdır. Çok güzel şarkıların yapıldığı bir dönemdir ama bu iki şarkı bambaşkadır.

Bahsettiğin o şarkı burada üstadım...
İnsan kendinden geçiyor bu şarkıları dinlerken.
Ah neredesin çocukluğum?! Çocukluğumuz?!!...
​

​

​

​

www.youtube.com/watch?v=Kkm5WO9Ah1w​

 

[hüseyin aksakal]

Teşekkürler

Sayın Beymelikli18... İki paylaşımın bir araya gelmesiyle seksenli yılların duygu serüveninin özetinin özetini yapmış oldunuz. Çok teşekkür ediyorum...

 

[ayberk]

"Okul yolunda"; ünlü şovmen Beyaz'ın kendi programında anlattığı kadarıyla, bisikletinin direksiyonuna bantladığı teypten çalmak suretiyle ortaokul aşkına dinlettiği şarkıymış.

Güzel şarkıdır vesselam.. Teşekkürler..

 

[Baltimora]

Bir dönem 80'ler dizisinde sıklıkla çalıyordu. Arka fonda bu şarkı çalınırken; esas oğlan Ahmet her okul çıkışı, esas kız Gülden'i beklerdi.. Ne zamanki Gülden liseyi bitirip üniversite'ye geçince bu şarkı da dizide çalmaz oldu...

Bu güzel paylaşım için teşekkürler Beymelikli18 ağabey...

 

[ertekin]

Ümit BESEN aklımda hep bu kaset kapağındaki resmiyle kalacak:

​

 

[Baltimora]

Ümit BESEN aklımda hep bu kaset kapağındaki resmiyle kalacak:

​

O kanatlar ona çok büyük gelmiş. Şaka bir yana kendisine bu fikri her kim verdiyse hayatında hiç Flash Gordon çizgiromanı okumadığı ya da filmini izlemediği belli oluyor...

Bu kanatları görünce aklıma bir de rahmetli Şahap Ayhan'ın Tengiz'in maceralarındaki Kartal Adamlar geldi.. Flash Gordon'dan alıntı yapsa da çok güzel çizmişti Kartal adamları üstad...

 

[Lami Tiryaki]

Seksenli yıllar, Türkiye'de yaşayanların pek nostaljik hisler beslediği yıllardan değildir. Düşünmenin bu kadar engele takıldığı bir dönem daha olmamıştır. Gençliğimiz, dünyaya itilip kakılmaya geldiğimiz zannıyla geçti o darbe yılları yüzünden. Hep o yılları ince bir sızıyla hatırlarım.

Bu şarkı lise çağını seksenlerde yaşayan herkesin şarkısıdır. Dengi sadece merhum Ferdi Özbeğen'in Kandil şarkısıdır. Çok güzel şarkıların yapıldığı bir dönemdir ama bu iki şarkı bambaşkadır.

Gerçekten 80'li yıllar bir geçiş dönemiydi. Ben de her ne kadar nostalji hissinin "hafif bastığı" yıllar olarak hatırlasam da bir miktar hakkını da vermek lazım. Bu açıdan 80'li yılları 1980-85 arası ve 1986-90 gibi ikiye ayırmak lazım diye düşünüyorum. 12 Eylül 1980 ihtilal günü kapı ve penceremizden sokaktaki polisleri izlerken ortaokul öğrencisiydim. Ortalıkta hala 70'li yılların havası esiyordu. 4-5 yıl daha esmeye devam etti. 1981-82 yıllarında TRT hala siyah beyazdı hala haftada bir yayınlanan "türk filmleri" şahane bir ilgi görüyordu. Ben 1985 yılında ODTÜ'de üniversite hayatına başladım ve bir şeyler hızla değişti. 1983'te yavaş yavaş hayatımıza giren renkli televizyonla nostalji tarihi bitmeye başladı. Ancak eskinin yeşil ağaçlı mahalle havası, plaklar(stereo müzik), arabesk müzik dönemi filan derken 1987'leri bile zorladı bir bakıma. 1980'lerin ilk yarısı çizgi romanların sokak tezgahlarının da hala müthiş revaçta olduğu yıllardı. 80'lerin ikinci yarısında düşüş hızlandı ve 90'ların başında bitti. 80'li yıllar tam bir geçiş dönemidir ve bu oldukça ciddi bir analiz gerektiren bir durum.

Bu arada "Seksenler Dizisi"nin ilk sezonlarında, Okul Yolunda şarkısını inatla Ümit Besen'in Emre Plakçılıktan 2012 yılında çıkan o çok kötü biçimde yeniden düzenlenmiş haliyle çaldılar. Oysa 1983 tarihli kendi dönemine ait Dostlar Sağolsun albümü hala kolaylıkla bulunabiliyor(isteseler ben bile plak arşivimden verirdim kendilerine!). O çok güzel orijinal yorumu dururken çok kötü ve yayın tarihi hatasıyla yeni yorumu, bize işkence ederek dinlettiler uzun süre. Allah'tan Gülden liseyi bitirdi de biz de kurtulduk.

Selamlar
Lami Tiryaki

 

[Motion]

...bu arada "Seksenler Dizisi"nin ilk sezonlarında, Okul Yolunda şarkısını inatla Ümit Besen'in Emre Plakçılıktan 2012 yılında çıkan o çok kötü biçimde yeniden düzenlenmiş haliyle çaldılar...
Lami Tiryaki

Değerli üstadım ben o diziyi fırsat bulup hiç izleyemedim ve ne yalan söyleyeyim Youtube'dan da hiç bakmadım. Şimdi siz yazınca farklı versiyonların kullanılmış olduğunu öğrendim ve ben de sizin gibi çok şaşırdım.

Belirttiğiniz gibi madem 80'ler dizisi yapılıyor,83 versiyonunu kullanmalıydılar. Hemen belirtmeliyim ki eski ve yeni versiyonun da telif hakkı "Emre Plakçılık"a aittir. Emre Plakçılık simdiye kadar tek bir firmaya bunu basma hakkı tanımıştır. Biraz sonra geleceğim...

Dizinin yapımcıları daha doğrusu müzik danışmanları (umarım vardır böyle bir kadroları!) Emre Plakçılık'tan bu parçayı istediklerinde, Emre Plakçılık hangi versiyonu kendilerine lisansladıysa onu kullanmak mecburiyetindeler. Kafalarına göre 83 versiyonunu kullanamazlar, kullandıkları takdirde suç işlemiş sayılırlar ve cezai yaptırımı vardır.

Hemen şu düşünülebilir;
"Dizi yapımcıları, Emre Plakçılık'tan özellikle 83 versiyonunu isteselerdi" denilebilir. İstemiş de olabilirler (istememiş de olabilirler) ama hangi versiyonun kullanılacağı yönünde insiyatif/direktif Emre Plakçılığa aittir. Burada haklı olarak Emre Plakçılık açısından Satış hesapları da işin içine girmektedir ve 2. versiyonun halk tarafından temin edilebilme olanağı daha kolaydır. "Ümüt Besen - Nostalji" albümü CD olarak temin edilebilmektedir ama 83 yılında çıkan "Dostlar Sağolsun" albümünü (33 Plak) temin etmek mümkün değildir. (Gittigidiyor gibi satış sitelerinde çok hırpalanmış plakları çok yüksek fiyatlara satan uyanıklar her zaman olacaktır! Dikkat!)

Dolayısıyla Emre Plakçılığın parçanın yeni versiyonunu diziye lisanslaması son derece doğal ve stratejiktir.

Diğer bir önemli nokta altyapı;
2. Versiyon'da müzikal altyapı daha zengin ve yaylı çalgılar da işin içine girmiş. Keman takımına ve solo keman'a ciddi ağırlık vermişler ve bunlar stüdyo'da gerçek kişiler tarafından çalınmış. Dijital olarak elde edilmemiş. Fena da olmamış ama biz eski kafalıyız işte ne yapalım kendi dönemimizde ki versiyonu arıyoruz. Ben de eski versiyondan haz alan biriyim... O bizim içi daha değerli... Halbuki bizim o çok sevdiğimiz eski versiyonda (83) sadece Ümit Besen'in kullandığı bir profesyonel keyboard (org) ve yardımcı olarak bir elektro gitar ve bir piyano bulunmaktaydı. Hepsi bu!

Not :
Yazının başında, Emre Plakçılık tek bir firmaya "Dostlar Sağolsun" albümünü basma hakkı (lisanslama/telif) tanımıştır demiştim. Bu firma 1964 yılından beri Almanya'da (Köln) faaliyet gösteren "Türküola Plakçılık"tır.

Ümit Besen - Dostlar Sağolsun
Türküola Plakçılık

Türküola Plakçılık yıllardır gurbetçilerin Türkiye'de ki müziklere ulaşmasını sağlamış bir firmadır. Bastıkları plakların kalitesi hep üst seviye olmuştur.

Sevgiler üstadım...

 

[Lami Tiryaki]

Motion üstadım değerli bilgiler için teşekkürler. Tabii yazdıklarınız sonuna kadar doğrudur, gerçektir. Ancak bu dizinin özelliği "nostalji tadı" sunması. Ben televizyon izlemeyen biriyim. Bu diziyide, içeriğindeki nostalji tadından dolayı bir süre izledim. Dizinin anlattığı dönemle sunduğu malzeme arasında bir korelasyon gayreti vardı. Örneğin Ergun Plak dükkanının yanındaki sinema afişleri zamana uydurulmuştu. Madem böyle bir konsept geliştirilmiş, ticari kaygıları bir kenara bırakıp dönem tadı veren malzeme kullansalar iyi olurdu. Bu şekilde günübirlik ticari işlere benzemiş ve ruhunu kaybetmiş gibi duruyor(bu türde ciddi bir hata Zaman makinesi 1973 filminde yapılmış. Tarih vererek çekilmiş bir dönem komedisinde Çiko lakaplı çocuğun odasında Mister No fasikül sonrası ciltler duruyordu. Oysa 1973'te Mister No daha İtalya'da bile yoktu. Üstelik çocuğun lakabı Çiko. Zamanın bir Zagor fasikülü bulunup konulmalıydı). Dostlar Sağolsun'un eski versiyonunun da CD'leri bulunabiliyor hala (ben dijital müzikten hazzetmesem de kullanılabilirdi).

Zamanında ortalığı kasıp kavuran bu tür şarkıların yeni versiyonlarına ben bir türlü alışamadım. O eski akustik çalışmalardan bir piyano, bir kaç tane yaylılardan oluşan bir orkestra, bir elektro bağlama çok daha hoşuma gidiyor. Zengin orkestra, dijital detaylar sanki şarkının ruhunu öldürüyor gibi geliyor bana. Tabii bir de sanatçının yeni versiyonu söylerken sesi de yaşlanmış oluyor, ki o da farklı biriymiş gibi hissettiriyor insana. Neyse zevk meselesi tabii bunlar... Dijital müziğin baskılamasıyla insanın ruhunu okşayan pek bir şey kalmadı zaten. Bİz hala 83'ün Okul Yolunda'nun eski/yenisinin muhabbetini yapıyoruz. 90'dan sonra yapılımş bir şarkının muhabbetini bile yapmak mümkün değil. Yok ki...

Selamlar
Lami Tiryaki

 

[Motion]

 

[Lami Tiryaki]

Özellikle bir hususu tekrar belirtmek isterim ki parçanın eski versiyonunun plağı ve CD'sinin piyasa da bulunup bulunmama meselesinden ziyâde Emre Plakçılığın kararı burada belirleyici etken...

Emre Plakçılık "ben size yeni versiyonu lisanslıyorum" dediyse yapacak bir şeyleri yok. Ama eski versiyonu kullanma konusunda dizi yapımcıları bastırmalıydılar. Gördüğümüz kadarıyla hiç uğraşmamışlar üstadım burada haklısınız...

Üstü kapalı aynı meramı anlatmak istemiştim, siz o müthiş detaylı üslubunuzla özetlemişsiniz hocam. Diyecek bir şey yok. Haklısınız.

Ya bu arada bu new age dönem, klasik dönem plak vb muhbabbeti ayrı başlıklar altında sürdürmek lazım. Konuşulacak o kadar çok şey var ki. Dünya alem 50'lerde üretilmiş Elvis master kayıtlarını mücevher gibi saklarken biz elimizdeki değerlerin farkında olmadan nasıl da heba etmişiz. Ne zaman yabancı plak alsam-istediği kadar eski olsun-yüzey ayna gibi; yerli plakların eskileri sanki üzerine çiviyle resim yapmak için üretilmiş gibi defolu. Üstelik eski masterlerin çok büyük kısmı kayıp. Hiç kıymet bilmemişiz. Eloğlu geçmişine ait bu belgeleri gözü gibi koruyor ve yeniden üretiyor. Biz de uyandık işe biraz, ama geç kaldık. Çoğu kayıp. Oysa eskinin üretkenliği içinde yapılmış her şey nasıl da güzel duruyor. Yine Zaman Makinası 1973 filminden örnek vereyim. Filmin sonundaki araba takibi sahnesinde Sabata filminin soundtrack parçası bir girdi, salonda yerimden zıplamışım. E tabi yönetmen Aram Gülyüz. Zamanın ruhunu bilen adam. Fark hemen kendini belli etmiş.

Bu arada bir dip not. Türküola'nın sahibi/varisi 80'li yaşlarını Almanya'da geçiriyor. Bir Türk komşusu onunla ilgileniyor. Yakınlığından dolayı adam elde kalmış bazı masterleri ödünç alıp yeniden bastırıyor. Yeni baskı Türküola plakların kaynağı oradan geliyor. Bu beyefendiyle biraz yazıştım oradan biliyorum. Ancak adam Anadolu Rock hayranı ve sadece kendi sevdiği plakları basıyor sadece (o da çok değil zaten). Türkiye piyasasını da iyi bildiğini söylüyor (bu notu kendisinden habersiz yazdığım için ismini veremiyorum). Size aynen katılıyorum. Türküola plaklarının kalitesi mükemmel ötesi. Almanya'da bizimkiler bu işi iyi yapmışlar. Gerçi kapakları bizdeki kadar güzel değil ama plaklar muhteşem. Master'lar elde olsa da yeniden basılsalar keşke...

Selamlar
Lami Tiryaki

 

[büyük beyaz]

Ben Ümit Besen'in filmlerini sinemada izleyenlerdenim. 70 doğumluyum, hafta sonları daha çocuk yaşımda Ferdi'ler Orhan babalar melodramları ile büyüdüm. Bizim evde tv yoktu,belki o yüzden sinema maceram çok olmuştur. Birde karate filmleri olurdu ki o ayrı bir muhabbet konusu olsun.

 

[Motion]