Uluborlu İlçesi

Colinmccay

Yönetici
27 Haz 2009
6,997
11,636
64176009mp2.jpg

COĞRAFİ KONUM:

Uluborlu İlçesinin kuzeyinde Dinar, doğusunda Senirkent, güneyinde Atabey, Gönen ve batısında Keçiborlu bulunmaktadır. İlçeye yerleşim önceleri Toros kollarının uzantısı olan Kapı Dağı'nın eteklerinde kurulmuş, 1950 yılından sonra da şimdiki bulunduğu Uluborlu Ovasına taşınılmıştır. Uluborlu'nun güneydoğusunda 2.463 m rakımlı Kapı Dağı ve bunun uzantısı olan Yuvacça Yaylası, güneyde 2.097 m rakımlı Şalgamlık Tepesi, kuzeyinde ise 1.800 m rakımlı Kılıçlayan Dağları bulunmaktadır. Doğusu açık olup, Senirkent Ovasına uzanmaktadır.

Güneybatıda bulunan Pupa Çayı, güneydoğudan çıkan Şehir Çayı, güney kısmında bulunan Şalgamlık Deresi, Halkalı Deresi ile doğusunda Su Uçan Şelalesi, Akçay Şelalesi, Değirmen Deresi, batısında İleydağı Çayı Deresi, kuzeyinde Kızıldere ve Dereköy Çayı belli başlı akarsularıdır.

Pupa Çayı üzerinde 1977 yılında kurulan Uluborlu Barajı ve 1995 yılında kurulan İleydağı Barajı sulama amaçlı kullanılmaktadırlar.

Uluborlu İlçesi, coğrafya olarak Akdeniz Bölgesi'nde bulunmasına rağmen, tam bir Akdeniz iklimi özelliklerini taşımamaktadır. Göller Bölgesi ikliminin karakteristik özelliklerinden olan ilkbaharı kısa, sonbahar ve kışı diğer mevsimlere göre biraz daha uzun olan bir iklim özelliği taşır. Yazları sıcak ve kurak, kış ayları ise soğuk ve yağışlıdır. Kışın en soğuk günlerin ortalaması (-15 0C) ve yazın en sıcak günlerin ortalaması (+31 0C) derece olduğu tespit edilmiştir. Yağışlar en çok ilkbahar ayları başında ve sonbahar aylarında yağmakta olup, yağışlar ekseriyetle batı ve güney kesiminden gelmektedir.

Uluborlu İlçe Merkezi Mahalle İsimleri:

1. Güreşyeri
2. Kabaağaç
3. Pazar
4. Topraklık
5. Taşköprü
6. Zincirli.

EKONOMİK YAPISI:

I. TARIM VE HAYVANCILIK:


A) Bitkisel Üretim: Halkın gelir kaynaklarının başında sulu tarım gelmektedir. Uluborlu Barajının inşasından sonra meyva üreticiliği modern yöntemlerle yapılarak büyük gelişme göstermiştir. Genellikle elma, kiraz, ayva, armut gibi meyvalar yetiştirilmektedir.

Uluborlu İlçesinde kiraz üretimi meyvecilik alanında önemli yer tutmaktadır. 30-35 yıl önce üretimine başlanan Uluborlu kirazının önemli bir kısmı İngiltere, Almanya, Hollanda ve Belçika gibi Avrupa ülkelerine ihraç edilmektedir. Bu nedenden ilçe, yörede üretilen kirazların ihracatı için alım merkezi haline gelmiştir. Kiraz üretimi modern ve zirai tekniklere uygun olarak yapıldığından, üretim rekoltesi yüksek olmakta ve pazarlama sorunu doğmamaktadır. İlçede 17 tür kiraz yetişmektedir. Uluborlu kirazının başlıca özelliği dayanıklılığı, kalitesi ve kendisine has lezzetidir.

2001 yılı kiraz üretiminin 4.000 tonu ihraç edilmiş olup, kilosu ortalama 1.800.000 TL.den 7.200.000.000.000 TL girdi sağlanmıştır. 2002 yılında ise kiraz üretiminin 2.000 tonu ihraç edilmiş olup, kilosu ortalama 4.000.000 kg.dan 8.000.000.000.000 TL gelir elde edilmiştir.

B) Hayvancılık: İlçede meyve yetiştiriciliği çok yaygın olması nedeniyle hayvancılık gelişmemiştir. Yetiştirilen hayvanlar üreticilerin kendi ihtiyaçları için küçük çapta yapıldığı görülmektedir.

II. SANAYİ VE TİCARET:

İlçede kurulu bulunan 2 adet Esnaf ve Sanatkârlar Odasına kayıtlı toplam 345 esnaf ve sanatkâr ticari faaliyet göstermektedir. Geçmişte ilçede demircilik, bıçakçılık yoğun bir faaliyet konusu olduğu halde günümüzde 2 esnaf bıçakçılık, 3 esnaf demircilik, 2 esnaf da kalaycılık mesleği ile iştigal etmektedir. İlçenin ekonomisi tarıma dayalı olup, tamamen ihracata yönelik kiraz üretimi önem arz etmektedir. İlçede önemli bir sanayi kuruluşu yoktur. Uluborlu Belediyesi ait su şişeleme tesisi ile özel sektöre ait bir kereste fabrikası mevcuttur.

Belediyenin Tarihçesi: Uluborlu ilçesi İzmir, Konya ve İran’a giden ipek yolu üzerinde bulunmaktadır. Bu sebeple ilkçağlardan beri değişik kültürlere ev sahipliği yapmıştır. I. Sultan Selim döneminde yapılan düzenlemede (Taksimat-ı Memalik-i Osmaniye) Hamit ilinin 21 kazası içerisinde Uluborlu, 5. olarak gösterilmektedir. İçişleri Bakanlığındaki vilayetlere ait dosyada ise Uluborlu’nun 1760 senesinden itibaren kaza merkezi olduğu belirtilmektedir. 1827 yılında belediye teşkilatına kavuşmuştur.

Personel Durumu: Belediyeden yatay geçişler ve emekliliğe ayrılanlardan dolayı personel sayısı oldukça azalmıştır. Toplam 19 personelle Belediye hizmetleri yürütülmektedir. Altyapı Durumu: İlçenin altyapı problemi büyük ölçüde çözümlenmiştir. İlçenin içme suyu problemi yoktur. Kanalizasyon şebekesi 1999 yılı itibari ile tamamlanmıştır. 2002 yılında ilçede ilk olarak 18 uygulaması yapılmış olup, imara uygun yollarının açılmasına başlanmıştır.

Sosyal ve Kültürel Faaliyetler: İlçede yetişen kirazın tanıtımını daha iyi yapmak için Belediyenin öncülüğünde 27 yıldır Altın Kiraz ve Yağlı Pehlivan Güreş Şenlikleri kiraz toplama mevsimi olan Haziran ayının son haftası ile Temmuz ayının ilk haftasında 2 gün süre ile yapılmaktadır. Şenliklerde çeşitli etkinlikler yapılmakta ve en iyi kirazı yetiştirenlere ödüller verilmektedir.

Ata sporumuz olan yağlı pehlivan güreşleri festival süresince yapılmaktadır. Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı uygarlıkları içinde aralıksız süren bu gelenek, bölge halkının vazgeçilmez bir tutkusudur. Güreşin eski bir gelenek olduğunu kanıtlayan kitabe ilçede mevcuttur. Kitabede MS 153 yılında Avrilyos Efimmos adındaki bir şahsın güreş düzenlediği belirtilmektedir. Yağlı güreşler, güreş federasyonu nezaretinde yapılmaktadır. Üç yıl üst üste baş pehlivanlığı kazanan pehlivan Altın Kirazın sahibi olmaktadır. İlçede güreşlerin ve festival şenliklerin yapıldığı 2.000 m2’lik çim alan, 7 bin kişilik kapalı tribün ile sosyal tesisler bulunmaktadır. Altın kiraz ve yağlı pehlivan güreşlerine çevre halkı büyük ilgi göstermektedir.

Tarihçesi

Uluborlu İlçesinin tarih öncesi ve tarihi çağları tam olarak bilinmemektedir. Bununla birlikte yakınındaki yerleşim alanlarında olduğu gibi burada da, Hitit (MÖ l800-1200), Frig (MÖ 750-690), Lidya (MÖ 690-547) ve Pers (MÖ 547-334), Makedonya, Seleukos, Pergamon Krallığı, Roma ve Bizanslıların egemenliği altında kaldığı bilinmektedir

Uluborlu ilçesi sınırları içinde Apollonia antik kenti bulunmaktadır. Kent büyük olasılıkla Seleukos Kralı Seleukos I (MÖ 312-280) tarafından kurulmuştur. Kentin eski ismi Stephanus Byzantinus tarafından Mordiaeum veya Margium olarak kaydedilmiştir. Apollonia, Roma İmparatorluk dönemi (MÖ. 27-MS 395) sikkeleri üzerinde ve yazıtlarda kendini Likya ve Trakyalıların kolonisi olarak göstermektedir. Roma İmparatorluğu döneminde kentin ne kadar önemli olduğu İmparator Augustus’un ölümünden önce yazdığı vasiyeti “Res geastae Divi Augusti”nin Yunanca metninin parçalarının bulunmasından anlaşılır. Vasiyetin Latince metni ise Pisidia Antiokheia’da (Yalvaç) Propylon’da (Anıtsal Giriş) bulunmuştur.

Romalılar yöreyi MÖ.102-49 yılları arasında Kilikia Eyaletine, sonra da Asia Eyaletine bağlamışlardır. MÖ.39 yılında Galat Kralı Amyntasın kontrolüne giren bölge, MÖ.25 yılına kadar bu durumda kalmış, daha sonra Galatia eyaleti içine alınmıştır Apollonia Roma İmparatorluğunun MS.395 yılında ikiye ayrılmasından sonra, Doğu Roma İmparatorluğu (Bizans) sınırları içinde kalmıştır. Kentin adı geç devirlerde “Sozopolis” olarak değiştirilmiştir.

Malazgirt Savaşı’ndan (1071) sonra Selçuklu Sultanı Melikşah tarafından Anadolu’nun fethinde görevlendirilen Süleyman Şah’ın Bizans İmparatoru VII. Mihail ile yaptığı antlaşma Selçuklu egemenliğine girmiştir. Selçuklu egemenliği yörede uzun sürmemiş, Bizanslılar’la Selçuklular arasında el değiştirmiştir. II. Kılıç Arslan zamanında yapılan Miryakefalon Savaşı (1176), ardından Uluborlu ve civarı 1182 yılında kesin olarak Selçuklu egemenliğine girmiştir. Bu dönemde Borgulu, Burgulu, Borulu, Uluborlu adını alan Uluborlu önemli bir merkez olmuştur. Hamitoğulları Beyliği (1301) hakimiyetine giren Uluborlu bu beyliğin başkentliğini yapmıştır. Uluborlu, 1361 yılında Osmanlı topraklarına katılmış, Anadolu Eyaletinin bir kazası olarak yapılanmıştır. I. Sultan Selim zamanında düzenlenen Taksimat-ı Memalik-i Osmaniye’de Hamit ilinin 21 kazasından beşincisi olarak gösterilmektedir. Tanzimat’tan sonraki idari yapılanma içerisinde de Isparta sancağına bağlı kaza statüsü kazanmıştır. 1903 Maarif Salnamesi’nden şehirde 26 medrese açıldığı ve 924 öğrencinin okuduğu öğrenilmektedir.

22793451kg6.png


Milli mücadelenin başladığı yıllarda Hafız İbrahim Demiralay’ın talimatıyla Uluborlu’da, Kaymakam Said Bey’in başkanlığında Fakızâde Faik Efendi, Müftü Tahir Efendi, Alemşahzade Vasıf Efendi, Sipahizade Nuri Efendi, Alemşahzade Nuri Efendi, Durakzade İbrahim Efendi, Çıkrıkçızade Hüsnü Efendi, Peştemalcızade Hacı Hakkı, Hacı Emirzade Yakup Efendi, Suhtezade Nazif Efendi, Kucurzade Hacı Tahir Efendi’den oluşan Uluborlu Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti kurulmuştur. Cemiyet, Uluborlu’dan topladığı askerlerin her türlü ihtiyacını ve teçhizatını sağlamış, geride kalan ailelerinin bakımını üstlenmiştir. Buradan Batı Cephesine asker göndererek milli mücadeleye katılmıştır. Uluborlu Türkiye için rekor kıracak şekilde 220 yedek subayla I. Dünya Savaşına ve Kurtuluş Savaşına katılmıştır. 242 İstiklal madalyası ile Uluborlu Türkiye’de en çok İstiklal Madalyasına sahip olan tek ilçesidir.

İlçede günümüze gelebilen eserlerden başlıcaları;

Alaaddin Camisi (Ulu Cami)
Gargılı Lala Medresesi (Taş Medrese)
Karabey Hamamı
Uluborlu Kalesi
Cirimbolu Su Kemeri
Aslanlı Çeşme ve
Sivil Mimari Örnekleri bulunmaktadır.

Alaaddin Camii (Ulu Camii)

00066004gn2.jpg


Isparta Uluborlu ilçesinde, Eski Kasaba’da bulunan Alaeddin Camisi, Sultan Alaaddin Keykubat zamanında h.629 (1231) yılında Sultan II. Kılıç Arslan’ın torunu ve Tuğrul Şah’ın kızı tarafından yaptırmıştır. Sultan II.Gıyaseddin Mesud zamanında, Bedrettin Ömer Bin Emirülhaç camiyi 1281’de tamir ettirmiştir. Uluborluların yerlilerinden Vahap Kadı 1652’de ikinci kez tamir ettirmiştir. Cami 1909 yılında yanmış, 1927 yılında yeniden yapılırcasına onarılmıştır. Hacı Nuri Altın Tabak 1932 yılında caminin bazı bölümlerini onarmıştır.
Caminin giriş kapısı üzerinde kitabesi bulunmaktadır:

“Bu mübarek mescit, Kılıç Arslan’ın oğlu şehit Sultan Tuğrul Şahın, âlim dünya ve dinin koruyucusu, İslam’ın ve Müslümanların seçkini olan kızı Melike-i Adile’nin malından olmak üzere, en ulu padişahlar padişahı alemdar Allah’ın gölgesi mesabesinde olan, dünya ve dininin şerefçe yücesi Fatih babası Keyhüsrev oğlu Keykubat’ın hüküm sürdüğü günlerde h. 629 yılının Recep ayında kendisi tarafından yaptırılmıştır. Allah ikbalini daim etsin”.

Günümüze orijinal durumundan oldukça uzaklaşmış olarak gelen cami dikdörtgen planlı olup, üzerini içten dört sütunun taşıdığı iki kubbe örtmektedir. Kuzey, doğu ve batıya açılan üç kapısı bulunmaktadır. İbadet mekanında dikkati çeken bir bezeme bulunmamaktadır. İbaret mekanı 35 pencere ile aydınlatılmıştır. Yanındaki taş kaideli tek şerefeli tuğladan bir minaresi vardır.


Uluborlu Kalesi

00066057ti0.jpg


Isparta Uluborlu ilçesi, Kapıdağ’ın 1.200 m. yüksekliğindeki yamacında bulunan kalenin bulunduğu yerin doğusu son derece dik ve sarptır. Kalenin ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı kesinlik kazanamamıştır. Kitabesi günümüze gelemediği gibi kaynaklarda da herhangi bir bilgiye rastlanmamıştır.

İç ve dış kale olmak üzere iki ayrı bölümden meydana gelen Uluborlu Kalesi’nin duvarları batı yönünde hafif eğimli yapılmıştır. Timur’un yöreyi işgali sırasında dış kale tamamen yıkılmış, iç kalenin büyük bir kısmı günümüze gelebilmiştir. Yapı malzemesinde iri blok taşlar ile moloz taşlardan yararlanılmıştır. Duvarları üç burçla takviye edilmiştir. Kalenin yuvarlak kemerli iki ayrı girişi bulunmaktadır.

Cirimbolu Su Kemeri

00066230jv9.jpg



Isparta Uluborlu ilçesinde Cirimbolu Su Kemeri 1869-1872 yılları arasında, Kavil Pınarı’nın suyunu kente taşımak için yapılmıştır. Su kemerleri Kapu Dağı’ndan kale içerisine suyu ulaştırmaktadır. Bu su kemeri aynı zamanda köprü olarak da kullanılmaktadır.

Üst üste iki yuvarlak kemerden meydana gelen 20 m. uzunluğundaki su kemeri 4,5 m. genişliğinde, 2,5 m. yüksekliğindedir.

uluborlu2zg2.jpg

Alıntıdır. bakunin tarafından düzenlenmiştir.
 
Üst