Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Özür dilerim; fakat polisten ne yapmasını bekliyorsunuz? Elbette bir takım yanlışlıklar var; fakat mevcut kanun ve nizamlara aykırı hareket eden her emniyet mensubu soluğu hakim karşısında alır. Onu hakim karşısına da yine emniyet görevlileri çıkartır; başka hiçbir kimse değil... Millet neyse, askeri, polisi ve diğer devlet memurları da odur. Ne yapsın polis, topyekûn istifa mı etsin? Lütfen!... Türk Polisi deyip genelleme yapmayalım. Birkaç görevlinin hatasını genelleme yaparak, devlet kurum ve kuruluşlarının tamamına mal etmeyelim. Saygılarımla.
İşini kanunların çizdiği sınırın dışına çıkmadan gerçekten işini yapan Türk halkının güvenliğini sağlayan sağduyulu polisleri saygıyla ayırdıktan sonra;
Aşağıdaki maddeyi insanların kafasına ve gözüne sıkmasınlar insanlar beyin kanaması geçirmesin veya gözlerini kaybetmesin.
Bayanları coplamasınlar.Polis bayanlara şiddet uygularsa bayanlara karşı şiddet nasıl biter?
Toplum olayları karşısında, orantılı güç kullanılmasının nasıl olması gerektiği, en gelişmiş ülkelerin bile altından çıkamadığı bir konudur ve üzerinde durmadan tartışılmasına rağmen, halen bir sonuca varılamamıştır. Zamanında bu tür gazları çok soluyan birisi olarak şahsi düşüncem, gaz ve elektrikli silahların kullanılmaması yönündedir ve tüm dünya ülkelerince toplum olaylarında kullanımı yasaklanmalıdır; çünkü bu tür silahların kullanılması ölümlere sebebiyet vermektedir. "Doğrudan insanların üzerine ateş etmeyiniz" ibaresini fişeğin herhangi bir yerine uyarı olarak yazmak, tamamen üretici firmaları temize çıkartmak gayretini güder. Bu ve benzeri silahları, binlerce insanın çepeçevre bulunduğu bir ortamda, insana denk gelmeyecek şekilde nasıl kullanacaksınız? Ne tarafa, nasıl atarsanız atınız, yer çekiminin etkisiyle düşecektir ve düştüğü yerde mutlaka insan olacaktır. Kullanan kişi, doğrudan size atmıyorsa bile, sizde o yönde bir izlenim uyandıracaktır. Neticede bu tür silahlar; kullananlar (maskeye rağmen) dahil olaya iştirak etmiş veya rastgele oradan geçmekte olan herkesi, yaşlı, hasta, çocuk, hamile diye bir ayrım yapmadan etkiler.
Görevli memur kasıtlı olarak da insanların üzerine atmış olabilir; atmaz diye bir iddiam yok. Bu tür ferdi davranışları önlemek ve daha bir çok amaçta kullanılmak üzere, kolluk kuvvetlerince olay mahalli çok titiz bir şekilde kameralarla kayıt altına alınır ve olay sonrasında bunlar izlenerek hatalar ve suçlar tespit edilir. Suç işlediği tespit edilen görevliler hakkında gerekli işlem başlatılır. Kolluk görevlilerinin en çok korktuğu ve asla müdahale etmek istemedikleri bir durumdur toplum olayları. Herhangi bir kolluk görevlisiyle bu konuyu konuşmanız halinde, söylediklerimin doğru olduğunu göreceksiniz. Önemli olan vatandaşla polisi karşı karşıya getirmemektir; fakat bu güne kadar bu hususa özen gösteren veya göstermeye çalışan hiçbir hükumet veya ana muhalefet görmedim. Siz gördüyseniz veya duyduysanız hatırlatmanızı isterim.
"Bayanlara karşı şiddet uygulanmasın" cümlesi, erkeğe karşı şiddeti mübah kılar. Şiddetin dişisi-erkeği, hayvanı, doğası olmaz; neye karşı olursa olsun şiddet, şiddettir. Aslında ikimizin de aynı doğrultuda düşündüğünü zannediyorum. Görevinde aşırıya kaçan veya kanun dışı davranışlar sergileyen bazı polis memurları ile "Türk Polisi" söylemi kanaatimce farklı anlamlara gelir; ayrıca "Menemen testisi" benzetmesi beni rahatsız etti. Bahsettiğiniz olayın bu kadar abartılması, taraflardan birinin milletvekili olması münasebetiyledir. Yoksa herhangi bir unvan taşımayan vatandaşların bile en ufacık şikayetlerinde, teşhis edilebilmesi amacıyla, polis memurlarının yan yana dizildiğini çok gördüm ve halen dizilmeye de devam ediyorlar; lakin bunların hiçbiri basında yer almıyor.
Bu tür olayların asla olmaması, makam ve yetki sahibi kişilerin geldikleri yeri unutmaması, doğa, hayvan ve insanın her şeyin üstünde tutulması umuduyla saygılarımı sunarım.
Polisi tamamen suçlamak tabiki yanlış,ama içlerinde azımsanmayacak sayıdaki
arkadaş,karşısındaki vatandaşlarımıza düşman muamelesi yapıyor.Üstlerinin orantısız güç kullanımını engelleme çalışması bile yetersiz kalıyor.Bence bu insanların teker teker tesbiti yapılıp pisikolojik tedavi yapılması lazım.
Olaylarda, tek tük polisler dışında, polisin tamamını suçlayan kimse yok sanırım. Polislerin, bu ülkenin yoksul ailelerinin çocukları olduğunu hepimiz biliyoruz.
Taksim gösterileri esnasında, polis aleyhine slogan atıldığını duymadım. Bütün sloganlar, protestolara yol açanlara yönelikti. Hadi itiraf edeyim. İnönü önünde üzerimize gaz bombaları yerken dilimin ucuna kadar kötü sözler geldi. Ama yuttum. Yoksul aile çocuklarına kızmadım. Kendine verilen emri yerine getirmeye çalışanlara karşı o anın ateşi dışında, kızgınlık duymuyorum.
Ha, bütün göstericilere kefil olmayacağım gibi, polisin tamamına da halisane duygular beslemiyorum. Meseleyi kişiselleştirenler, ideolojik önyargıları ile hareket edenler olmuştur. Olmaya da devam ediyor.
Polis arkadaşlar, yaptıkları işi bir iş olarak görmeye kendilerini alıştırmalıdırlar. Orada bulunan göstericiler, polislerle aralarında bir husumet olduğu için orada değiller. Şahsi bir durum yok. Ayrıca orada bulunan polislerin, aynı zamanda göstericilerin de güvenliğinden sorumlu olduklarını akıllarından çıkarmamaları gerekir.
Amirleri dışında bazı yerlerden emir almayan üniformalı Anadolu delikanlıları ile, vatan savunan, hak hukuk savunan göstericiler arasında, şahsi hiçbir sorun yoktur.