The Naked City 1948 (Film-Noir)

agartan

Onursal Üye
28 Haz 2019
1,220
11,330
The Naked City 1948 (Film-Noir)

Yönetmen: Jules Dassin
Senaryo: Albert Maltz, Malvin Wald
Müzik: Miklós Rózsa, Frank Skinner
Tür: Suç, Dram, Kara Film
Çekim Yeri: New York City, New York, ABD
Dil: İngilizce
Vizyon Tarihi: 03 Mart 1948 (ABD)
Süre: 96 Dk.
IMDb Rating: 7.6/10
2 Oscar, 1 ödül ve 4 adaylık


***

l-the-naked-city-1b6e87b8.jpg


***türkçe altyazı:
Senaryosunu Malvin Wald'ın kendi hikâyesinden Albert Maltz ile birlikte yazdıkları filmin yönetmeni Jules Dassin'dir.
Önemli rollerinde Barry Fitzgerald, Howard Duff, Dorothy Hart ve Don Taylor oynamışlardır.
Filmin Akademi Ödülü kazanan siyah beyaz görüntüleri William H. Daniels'a aittir. Özgün müziklerini ise Miklós Rózsa yapmıştır.

Filmde olaylar bir cinayet soruşturmasının etrafında gelişirken, New York şehrinin ve insanlarının ayrıntılı bir betimlemesi de yapılır.
Çekimlerin çoğu stüdyo dışındaki mekanlarda gerçekleştirilirken yönetmen Jules Dassin şehrin gündelik yaşantısından ayrıntıları da titizlikle verir.
Bu açıdan bakıldığında film bir bakıma 1940'ların sonundaki New York'un ileriki nesillere aktarılacak bir belgeseli gibidir.
Buna oyuncuların abartısız ve yalın oyunculukları, William H. Daniels'ın etkileyici siyah beyaz görüntüleri,
Paul Weatherwax'ın akıcı kurgusu ve Miklós Rózsa'nın müziği de eklenince ortaya o yıllarda herkesin büyüleyici olarak nitelendirdiği bu film çıkmıştı.

"The Naked City" en iyi kurgu ve en iyi görüntü yönetimi dallarında 2 Oscar ödülü aldı.
En iyi senaryo dalında da bu ödüle aday gösterildi.

En iyi film BAFTA ödülüne de aday gösterilen film
2007 yılında Amerika Birleşik Devletleri Kongre Kütüphanesi tarafından
"kültürel, tarihi ve estetik olarak kayda değer ve önemli bir film" olduğu ilan edilerek "Ulusal Film Arşivi"nde koruma altına alındı.

***ekşi sözlük:

Jules Dassin'in 1948 yılında "amerikan aleyhtarı aktiviteleri soruşturma komisyonu"nun gazabına uğramadan önce ABD'de çektiği sondan bir önceki filmi.
Zamanının çok ötesindedir bu film ve hala marjinalitesini muhafaza eder.
Filmde kullanılan dış sesin sahibi filmin yapımcısı Mark Hellinger'dir.
Özellikle baştaki önsöz tarzı giriş filmi çok ilginç kılar. Film tamamen gerçek mekanlarda çekilmiştir.
Dassin kendisine tanınan bu imkanı çok etkileyici bir biçimde kullanmış, şehrin canlılığını mümkün olduğunca ayrıntılara inerek vermeyi başarmıştır.

Film, polis teşkilatının bir olayı soruşturması üzerine çekilmiş bir belgesel havası da taşır. Dış mekanlardaki çekimler oldukça başarılıdır.
Dassin çerçevelemeye özel bir dikkat gösterir; bazı anlarda ulaştığı sinemasal yetkinlik dudak uçuklatacak cinstendir.
Hele bir sahne vardır ki; sinemasever hafızamın o alabildiğine uzun film şeridinde çok sağlam bir yer edinmiştir:
polislerden kaçan bir suçlu can havliyle bir kuleye tırmanmaya başlar; yaralıdır.
Gidecek bir yeri de kalmamıştır. Umutsuzca teslim olmayı reddeder. Kulenin bir yerinde demirlere yaslanır ve bir an için NY'un belirli bir noktasına bakar.
O an yüzünü göremeyiz.
Dassin arkasından ve omzunun üzerinden bir çekimle bir kaç kilometre uzakta yan yana dizilmiş tenis kortlarında tenis oynayan insanları gösterir.
O birkaç saniyelik karede Dassin bize bu zavallı adamın bulunduğu noktaya gelişini çok güzel bir biçimde özetler.
O sahnede hüzün vardır, şiir vardır.
Kendine ancak kanalizasyon çukurunda yer bulabilmiş bu küçük adam Dassin'in gözünde yalnızca bir kurbandır.
Yönetmen temel meselenin dışına çıkmadan yalnızca iki saniyeyle dramatik etkiyi tavana vurdurmayı başarmıştır.
Bu sahneyi birkaç yıl sonra ülkesini terketmek zorunda bırakılmasına yol açacak o büyük suçunun(!), komünistliğinin,
ince ama güçlü haykırışı olarak okumak mümkündür.

*
Açılıştaki yapımcının konuşması ile hemen dikkatinizi çekiyor.
Hitchcock da ismini şu an hatırlamadığım bir filminde yapmıştı benzer girişi.
Burada da yine benzer bir durum olduğunu zannederken yapımcının konuşmasının açılışla sınırlı olmadığını anlıyoruz.
Film boyunca konuşuyor. Üstelik duruma göre kahramanlarla dalga geçen bir dış ses olarak.
Şöyle de üzücü bir durum var; yapımcı film vizyona girmeden ölmüş imdb tırıvırılarına göre.

Oyunculuklar yer yer rahatsız edici boyutta; hikaye de sıradan.
Ama o dış mekan çekimleri hepsini unutturuyor. Olabildiğince kamerayı gizleyerek çekmişler zaten.
İkinci Dünya Savaşı sonrası NYC için belge niteliğinde.

Rififi ile ismini her daim anacağımız Jules Dassin'den "sinema ve new york" başlığında ismi mutlaka anılması gereken bir film.

*
Jules Dassin'in, daha sonraları Night and the City'de Londra'ya, Rififi'de Paris'e ve Topkapı filminde İstanbul'a yapacağı şeyi,
bütün bunlardan önce, henüz kovulmamış, halen Amerika'da yaşıyor iken, savaş sonrası New York'una yaparak,
bir şehri ve onun bütün ihtişamını filmin merkezine koyarak kotardığı, 48 yapımı, güzel film noir.

**
agartan:



Adresinden indirebileceğiniz film, Siyah-Beyaz 720p, orijinal dilde, Türkçe altyazısı yanındadır.
780 MB hacmindeki "rar" dosyası şifresi: agartan

Keyifli seyirler dilerim.
 

Ekli dosyalar

  • New_York_Esrarı_The_Naked_City_Afiş_Fr.jpg
    New_York_Esrarı_The_Naked_City_Afiş_Fr.jpg
    59.5 KB · Görüntü: 9
Son düzenleme:
Üst