The Blockhouse (1973)

agartan

Onursal Üye
28 Haz 2019
1,220
11,330
The Blockhouse (1973)

Yönetmen: Clive Rees
Senaryo: Jean-Paul Clébert, John Gould, Clive Rees
Müzik: Stanley Myers
Ülke: İngiltere
Tür: Dram, Savaş
Süre: 92 dk
Vizyon Tarihi: 01 Haziran 1973
Dil: İngilizce
Çekim Yeri: Guernsey, Channel Islands
IMDb Rating: 5.9

Sunum: 850 MB, 720p, orijinal dil, Türkçe altyazı, çeşitli posterler


The Blockhouse:

Clive Rees, yazar Jean-Paul Clébert'in "Le Blockhaus (1955)" romanına dayanan,
insanın inanmakta güçlük çektiği, ancak gerçek olduğu bir II. Dünya Savaşı hikayesini anlatan harika bir "karanlık" film yaptı.

(Film-Noir veya mecazen değil, kelimenin tam anlamıyla "karanlık" bir yapıt.)



03.jpg




Film zamanının ötesindeydi ama yapımın mali sorunlardan muzdarip olması
sahnelerin kesilmesine ve yer alan büyük yıldızlara (Peter Sellers, Jeremy Kemp, Peter Vaughan, Charles Aznavour)
rağmen filmin İngiltere'de yayınlanmamasına neden oldu.

Yine de, film festivallerde birkaç kez göründü ve ABD'de VHS olarak yayınlandı (1984).
Ama VHS versiyonunda film, tüm sahneler kesilerek kuşa çevrilmiş...

Film, Sinema dergisi tarafından her yıl düzenlenen
Atina Uluslararası Film Festivalinde (Eylül 2000) bir Peter Sellers retrospektifi olarak gösterildi.
Gösterime katılan Clive Rees, yanında getirdiği yaklaşık 15 dakika daha uzun süren versiyonunun gösterilmesini sağlamış.
Sonuçta izleyici, film için %95 olumlu oy vermiş ve bu da Clive Rees'in şanssız filmine bir ödül olmuş.




04.jpg




Film, II. Dünya Savaşı sırasında Fransa'da, D-Day'e hazırlanırken Alman mevzileri bombalanıp tarumar edildiğinde
kendilerini bir yeraltı sığınağında kapana kısılmış bulan yedi zorunlu işçiyi konu alıyor.

Bu adamlar için kaçış yok; Alman ordusunun bıraktığı bol erzaktan yiyip içmeli,
birbirlerinin sinirlerini bozmamak için ellerinden geleni yapmalı ve bir mucize ummalıdırlar.

Filmde Peter Sellers var, ancak bu filmde bir ilki deniyor ve kesinlikle komik kahramanlık yapmıyor; emin olabilirsiniz.
Rouquet adında bir öğretmeni oynarken, diğerlerine domino öğretmeye çalışırken,
yüzünde kalın bir sakal büyürken çoğunlukla duvarlara kasvetli bir şekilde bakıyor.



Benim için IMDb 5,9'luk bir filmi bulup edinmeme, İngilizce altyazısını binbir rica ile Han'ıma çevirtmeme, :9
sonra satır satır düzenlememe sebep olan Sellers, kendi açımdan tamamen yeterlidir; bir karakterden daha çok, bir yapıdır.
Rouquet, hikayedeki susturulan umudun sesidir.

Diğer ana karakter ve dikkatinizi çeken tek kişi, durumun umutsuzluğunu herkesten önce fark eden,
ancak yoldaşları için işleri katlanılabilir hale getirmeye çalışan mantıklı bir adam olan Jeremy Kemp'in Grabinski'sidir.
Rouquet ile oyun oynamasıyla yaptığı diyaloglar, umut/umutsuzluk ikilemini yansıtıyor.


Grabinski, oyun sırasında Rouquet'e "Sanırım kaybedeceksin" diyor.
"Şu anda, sana bu oyunu ben öğretirken, kaybedeceğimi nasıl bilebilirsin?"
"Boş ver," diye omuz silkiyor Grabinski.

Filmin tamamı böyle. Sadece kapana kısılmış adamlar arasındaki bağlantısız diyaloglar.
Filmin ilk dokuz dakikasında başarılı bir savaş sahnesi var, o kadar.




05.jpg




Daha büyük bir amaç için çabalayan komploya benzer bir şey geliştirmiyor.
Kaçıp kovalamaca yok. Bir hain de yok. Ama... kapana kısılma var.
Savaşın hiç işlenmemiş bir durumu var.

Fazla karamsarlık izleyiciyi karakterlerden ve durumlarından uzak tutarak filmin başarı puanını düşürüyor.
Bu da filmin ülkemizde tanınmasına engel olmuş, altyazısı yok, izleyen de yok.
Bu anlamda,
"Türkiye'de ilk kez Çizgi Diyarı forumunda yayınlanıyor" diyebilirim. :rolleyes:

Kemp, Sellers ve diğer aktörler çok iyi oynasalar da, bu insanların kim olabileceğine dair hiçbir fikriniz olmuyor.
Visconti adında sert karakter olarak efsanevi Fransız şarkıcı Charles Aznavour ve
düşünceli Lund olarak İsveçli ünlü Per Oscarsson da filmin tamamında çok iyi oynamışlar.
Sakallı, pis suratları ve inandırıcı, doğaçlama oyunculukları ile sizi kolayca korkunç durumlarına çekiyorlar.

Karakterler birbirlerine çok az şey söylüyorlar ve konuştuklarında ses o kadar alçak ki, insan zar zor duyabiliyor.

Böyle bir filmi, Peter Sellers olmasa bir kez bile izlemezdim, açık söyleyeyim.


*Kapalı alan korkusu olan izlemesin.


Saygılarımla.

*
 

haziran

Süper Üye
19 Ocak 2010
1,830
5,786
''Türkiye'de ilk kez Çizgi Diyarı forumunda yayınlanıyor'' Gerçekten öyle, çok teşekkürler.
 

Mustafa3

Kıdemli Üye
6 Mar 2020
87
86
bir sinema sever olarak çizgi diyarı ve sayın agartan emek veren herkese sonsuz saygılar ve teşekkürler
 
Üst