
Doğu Anadolu Bölgesi’nde, Erzincan İli’ne bağlı bir ilçe olan Tercan’ın kuzey ve doğusunda Erzurum, güneyinde Bingöl ve Tunceli, güneybatısında Üzümlü, batısında Çayırlı, kuzeybatısında da Otlukbeli ilçeleri bulunmaktadır. Erzincan’ın doğu ucunda yer alan Tercan’ın üç yanı dağlarla çevrilidir.
Kuzey kesimini Kılıçkaya Dağı, doğusunu Palandöken Dağı’nın batı uzantıları, güneyini de Serçelik ve Koşan dağları engebelendirir. Kılıçkaya Dağının 2.669 m. yüksekliğindeki doruğu ilçe topraklarındaki en yüksek tepedir. Tercan’ın doğu ve batısında tektonik kökenli bir çöküntü alanı olup, burası Tercan Ovası’dır. Tercan Ovası Doğu Anadolu Bölgesi’nin kuzeyinde, batıda Erzurum Ovası’ndan, doğudaki Iğdır Ovası’na kadar uzanan büyük bir çöküntü alanı içerisindedir. İlçe topraklarından kaynaklanan sular Karasu Irmağı’nda toplanır. Batı ve kuzeybatıda doğal sınırı oluşturan Karasu Irmağı’na Tuzla Çayı da katılır. Bu akarsuyun üzerinde 1989’da işletmeye açılan sulama ve enerji amaçlı Tercan barajı bulunmaktadır.
İl merkezine 88 km. uzaklıkta, 1.592 km2 yüzölçümü olan ilçenin toplam nüfusu 37.408’dir.
Ekonomisi tarım, hayvancılık ve sanayie dayalıdır. İlçenin güney kesimlerinde hububat ekimi, sulamaya açılmış olan batı ve kuzey kesimlerinde şeker pancarı ekimi yapılmaktadır. Bunun dışında çavdar, arpa, patates, soğan, elma yetiştirilir. Hayvancılık ilçenin belli başlı geçim kaynaklarından olup, koyun ve kıl keçisi yetiştirilir.Tercan barajı hidroelektrik santrali sol ve sağ sahil sulama kanalları ile 17.000 hektar tarım alanını sulamaktadır. İlçenin Sümer Holding A.Ş. Ayakkabı Fabrikası önemli sanayi kuruluşudur. İlçe topraklarında krom ve mangenez yatakları bulunmaktadır. İlçede işleme özellikleri olan Tercan taşı ilkel usullerle ocaklardan çıkarılmakta ve kullanılmaktadır. Tercan taşı dekorasyon malzemesi olarak inşaat sektöründe kullanılmaktadır.
İlçenin tarihi MÖ.X.yüzyılda Urartularla başlamaktadır. Medler, Persler, Makedonya Krallığı buraya hakim olmuştur. MÖ.II.yüzyılın sonlarına doğru Romalılarla Partlar burada savaşmış, Bizans yönetimi sırasında VII.yüzyılın ortalarında Araplar yöreye hakim olmuşlar ancak X.yüzyılda yine Bizanslıların yönetimine girmiştir. XI.yüzyılın başlarında Thedosiopolis Themasının sınırları içerisinde kalmıştır. Malazgirt Savaşı’ndan (1071) sonra XI.yüzyılın sonlarında Mengücekoğulları buraya hakim olmuştur. XIII.yüzyılda İlhanlıların ve yüzyılın sonlarına doğru da Eretna Beyliği’nin yönetimine girmiştir. Timur’un saldırılarına da uğrayan Tercan, uzun bir süre Akkoyunlular’ın yönetiminde kalmıştır.
Otlukbeli Savaşı’ndan (1473) sonra Osmanlı İmparatorluğu’na katıldıysa da, Akkoyunlular Tercan’ı, bir süre için geri almışlar, Kanuni Sultan Süleyman döneminde de kesin olarak Osmanlı topraklarına dahil olmuştur. XIX.yüzyılın sonlarında Erzurum vilayetinin merkez sancağına bağlı bir kaza olarak yönetilmiştir. I.Dünya Savaşı sırasında 12 Mart 1916’dan 22 Şubat 1918’e kadar Rus işgalinde kalmıştır.
İlçede günümüze gelebilen tarihi eserler arasında; Mama Hatun Türbesi, Mama Hatun Hamamı, Kötür Köprüsü, Pekeriç Kalesi ve Mama Hatun Kervansarayı bulunmaktadır.
Mama Hatun Kervansarayı

Erzincan Tercan ilçesinde Mama Hatun Kümbetinden 30 m.uzağında Mama Hatun Kervansarayı bulunmaktadır. Kervansaray XII.yüzyılın sonları veya XIII.yüzyılın başlarında yapılmıştır.
Osmanlı döneminde yapılmış han plan tipindedir. Kervansarayın mimarı bilinmemekle beraber kümbeti yapan Ahlatlı Ebu’n-Nema bin Mufaddalı’ın eseri olması kuvvetle muhtemeldir. Bunun de nedeni değişik zamanlarda yapılan onarımlarda orijinal özelliğini yitirmiş oluşudur.

Kare planlı kervansaray 51.00x51.00 m. ölçüsündedir. Sarı renkte kesme taştan yapılmış olan kervansarayın dört köşesine silindirik kuleler, cephelere de yarım silindirik kuleler ve payandalar yerleştirilmiştir. Buradaki kule ve payandalar on altı adettir. Doğu cephesinin ortasına dışarıya taşkın bir giriş portali yerleştirilmiştir. Bu portalin iki yanına birer sütunçe ve birer niş yerleştirilmiştir. Portalin basık kemerli kapısından kısa bir koridora oradan da geniş ve yamuk biçimli bir avluya geçilmektedir. Koridorun iki yanında tonoz örtülü dikdörtgen odalar bulunmaktadır. Avlunun kuzey ve güney kenarlarında beşer oda ve bir eyvan bulunmaktadır. Batı yönünde ise ortadaki daha büyük olmak üzere sivri kemerli tonoz örtülü üç eyvan ve bunların etrafında dikdörtgen birer mekan daha vardır. Avlunun kuzey ve güney kısımlarına duvar uzunluğunda ahır bölümleri yerleştirilmiştir. Bunlar sivri kemerlidir ve üzerleri tonozla örtülüdür.
Mama Hatun Türbesi
Erzincan Tercan İlçesinde bulunan Mama Hatun Türbesi, 1192’de ölen Saltuklu Prensesi Mama Hatun adına yaptırılmıştır. Mama Hatun Saltuklu Beyliğinin başına ll91’de geçen II.İzzeddin Saltuk’un kızıdır.
Türbenin kitabesinde yalnızca mimarının ismi okunmaktadır. Saltuklu Devleti’nin 1202 yılında yıkıldığı dikkate alınacak olursa bu türbe l192-1202 yılları arasında yaptırılmış olmalıdır. Türbenin mimarı Ahlatlı Ebu’n-Nema bin Mufaddal’dır.
Kümbetin yanında kervansaray ,hamam ve bir de mescit bulunmaktadır. Böylece kümbet adeta bir külliye konumundadır.
Mama Hatun Türbesi, dilimli gövdesi, onu kuşatan duvarları ile Anadolu’da benzerine rastlanmayan, mimari yapısı ve planı ile kendine özgün bir yapıdır. Bununla beraber bazı yönleriyle de Ahlat kümbetlerini andırmaktadır. Sarıya yakın kesme taştan iki ayrı bölüm halindeki türbe, son derece itinalı bir işçilikle yapılmıştır. Bölümlerden biri türbe diğeri de onu çevreleyen duvarlardır.
Türbenin ortasındaki ana bölümü yuvarlak bir kuşatma duvarı çevirmiştir. Çevre duvarı 2.50 m. kalınlığında, 13.50 m çapındadır.Yüksekliği 10.50 m.dir. Türbenin kuşatma duvarının içerisine sivri kemerli on üç derin niş açılmıştır. Bu nişler büyük olasılıkla daha başka lahitlerin buraya konulması için düzenlenmiştir. Bu duvarlardan daha da yüksek olan köşelerinde ince uzun sütunçelerin yer aldığı çevre duvarının batısındaki portalin solundaki küçük nişe bir çeşme yerleştirilmiş, sağına da merdivenin girişi yerleştirilmiştir. Giriş portali yuvarlak kemerli olup, yonca yaprağı biçiminde bir niş içerisine yerleştirilmiştir.Girişin üzeri mukarnas dolgular, geometrik motifler, dilimli rozetler ve düğüm motiflerine son derece ahenkli olarak burada yer verilmiştir.
Abidevi görünüşlü, kare kaide üzerindeki kümbet çevre duvarlarının ortasında iki katlı olarak yer almaktadır. Yuvarlak türbenin üst köşeleri pahlanarak sekizgene dönüştürülmüştür. Mama Hatun’un gömülü bulunduğu kare planlı mumyalık kısmına dört basamaklı bir merdivenle inilmektedir. Bu bölümün üzeri çapraz tonozla örtülmüştür. Burada ayrıca on bir mezar bulunmaktadır. Mumyalığın üzerindeki mekan 13.15 m. çapındadır. Üzeri tonoz örtülüdür. Üst kat mescide ayrılmış olup yedi basamakla buraya çıkılmaktadır. Türbenin içerisini aydınlatan mazgalların çevresi üzüm salkımları ve rozetlerle bezenmiştir.
Türbenin silindirik gövdesinin üzeri dilimli konik bir külah ile örtülüdür. Bu külah kümbetin gövdesi ile tam bir uyum içerisindedir.
Mama Hatun Hamamı
Erzincan Tercan ilçesinde Mama Hatun Kümbeti ile Kervansarayı arasında Mama Hatun Hamamı yer almaktadır.
Küçük ölçüde olan bu hamam dikdörtgen planlıdır. Hamamın batı yönünde giriş kapısı ile oradan geçilen dikdörtgen planlı soyunmalık bölümü bulunmaktadır. Buraya altıgen köşeli bir havuz yerleştirilmiştir. Ilıklık kare planlı olup üzeri kubbe ile örtülmüştür. Sıcaklık da dikdörtgen planlıdır. Üzeri bir kubbe ve bunun dışında kalan alanlar da tonoz örtülüdür. Sıcaklığın güneyinde dikdörtgen planlı tonozlu iki halvete yer verilmiştir. Bunun doğusunda da dikdörtgen ve tonozlu külhan bulunmaktadır.
Hamam yakın tarihlerde onarılmıştır. Bu arada külliyenin bir bölümünü oluşturan cami tamamen yıkılmış ve yerine yeni bir cami yapılmıştır. Bu camiini hiçbir mimari özelliği bulunmamaktadır.
Pekeriç Kalesi
Erzincan’ın Tercan ilçesi Çadırkaya beldesinde bulunan Pekeriç kalesi, yaklaşık 100 m. yüksekliğinde doğal bir kayadan meydana gelmiştir. Kayaların oyulması ile odalar, merdivenler ve sarnıçlar yapılmıştır.
Kaleye ait surlardan günümüze çok az kalıntı gelebilmiştir. Ancak günümüze gelebilen kalıntılar kalenin tarihi konusunda aydınlatıcı bir bilgi veremediğinden ötürü tarihleme yapılamamaktadır.
Kötür Köprüsü

Erzincan il merkezinde Fırat Nehri’ne akan Karasu üzerinde yapılmıştır.
Köprünün ne zaman yapıldığı bilinmemekle beraber yapı üslubundan Osmanlı dönemi köprüleri arasında kaynaklarda ismi geçmektedir. Bununla beraber köprünün Selçuklu dönemi sonlarında yapılmış olması da ihtimal dahilindedir.
Kaba yontma taştan yapılan köprünün kemer ayaklarının yuvarlak olduğu günümüze ulaşan kalıntılarından anlaşılmaktadır. Yedi yuvarlak kemerli olan köprünün yalnızca bir bölümü dışında günümüze kemer ayakları gelebilmiştir. Köprünün üstü tamamen yıkılmıştır.