"Tele Pazar", "Tele Kutu" ve Cenk Koray..

[Baltimora]

​

1980'lerde TRT'de "Tele Pazar" isimli bir eğlence programı vardı. Sunuculuğunu soğuk esprileriyle merhum Cenk Koray'ın yaptığı programda; Tele-Kutu, Evet-Hayır yarışması, taklit bölümü, çizgi filmler, maç yayınları, ünlülere benzeyen kişiler vs. bir çok güzel bölüm olduğunu hatırlıyorum.. Bir bölümde Sylvester Stallone'a ikizi kadar benzeyen biri çıkmıştı, onu da hiç unutamam..

Yarışmalardan en çok "Tele Kutu"'yu severdim. Bu yarışmada izleyicilere televizyondan tutun da, çamaşır makinesine kadar çeşitli hediyeler verilirdi. Cenk Koray yarışmacıları seçmek için; "Üstünde tırnak makası olan var mı?" "Dolma kalemi olan var mı?", "Cımbızı olan var mı?" gibi soru sorma yöntemi kullanırdı. Yarışmacı bir kutu seçer; Cenk Koray ise kutusunu açmaması için ona çeşitli teklifler sunardı. Tabi ki arada blöf yapar, yarışmacıyı kutusunu açıp açtığına bin pişman ederdi. Zira kutudan tepsi, vazo, elbise fırçası, makas, pense gibi uyduruk şeyler çıkması da muhtemeldi.

"Size şunu vereyim", Size bunu vereyim", "Yok ondan var", "kutumu açtırmak istiyorum" gibi replikler en akılda kalanlardır.

Bu vesile ile merhum Cenk Koray'ı bir kez daha rahmet ve saygıyla anıyorum.

 

[kicker]

Asıl mesleği avukatlıktı. Ayrıca lisanslı tenis hakemiydi, uzun süre bu mesleğini de icra etmişti. Tenis maçlarını yönetirken yaptığı şovlar dikkati çekmiş ve televizyonda Halit Kıvanç'ın yardımcısı olarak işe başlamıştı. Daha sonra kendi şov programlarını yaptı.

Şovlarında soğuk espriler yapma yöntemini seçmişti. "Normal espriyi herkes yapar, bir süre sonra unutulur. Ben ise soğuk espri yapıyorum ve herkesten farklı olduğum için akılda kalıyorum" derdi. Evladının 19 yaşında kollarında öldüğünü görmüş ve bu müthiş acıyla yıkılmıştı. Kendisini soğuk esprileri, pazar günleri yaptığı programlarda oynattığı pembe panter ve bay meraklı isimli çizgi filimleri, telekutu isimli matrak yarışma programı ile hatırlıyoruz. Bir de "Cenk bey ben kutumu açayım" diyen yarışmacıları unutmuyoruz (nedense?) Tüm soğuk esprilerine rağmen hiç bir zaman ipin ucunu kaçırmamış ve insanlara karşı hakaretengiz konuşmalar yapmamış beyefendi bir şovmen idi.

Huzur içinde yatsın.

 

[yukon]

Cenk Koray'ın yarışmacı seçmek için sorduğu sorulardan iki tanesi geldi aklıma ki özellikle biri bana "mizansen" gibi gelmişti.
Bir gün "yanında tahta kaşık olan var mı?" diye sordu, stüdyodaki seyircilerden biri de çıkardı. Yanında tahta kaşık taşıyan bir adam tuhaf gelmişti bana.
Bir başka programda da "çorabı kaçan var mı?" diye sordu. Bir hanım "var" diyerek sahneye çıktı. Cenk Koray, "önce kaçan çorabı görelim" deyince hanım eteğini hafifçe yukarı sıyırarak, "bakın" dedi. Cenk Koray önce bakmak için eğilir gibi oldu, sonra "tamam tamam görmemize gerek yok" minvalinde bir şeyler söyledi.
Rahmetli Cenk Koray, sonraki yıllarda Beşiktaş'ın basın sözcülüğünü de yaptı.

 

[yeryüzü]

Yıllarca hemen her pazar gözümüze çarpardı.
Son yıllarında dikkatimi çeken şey biraz farklı:
Yaşı müsait olanlar hatırlayacaktır, özellikle
önemli maçlar olduğunda veya ligin son haftalarında
iki maçı dönüşümlü olarak üç-beş dakikalığına verir,
sonra döner kutuları açmaya devam ederdi
Telif hakkıymış, kulüplere milyon dolarlarmış öyle şeyler yoktu.
Şimdi biz futbolun milyon dolarlık bir şey olduğunu düşünüyoruz...

 

[mustafa34]

Bilmeyene tuhaf gelecek ama büyükler için yapılan bu Tele-Pazar'larda eski bölümlerinde, bir de çizgi film arası vardı. Birkaç saatlik programda bu çizgi film arasını iple çekerdim. 83-84 senesi, ilkokul dörtteydim, çok iyi hatırlıyorum. O çizgi film de Pembe Panter'di. Çoğunlukla gri panter olarak seyredilirdi. (Enazından bizim evde )

 

[Baltimora]

30 Kasım 1986 tarihli (Sayı 743) Gırgır'da yayınlanan, konuyla ilgili bir karikatür.

 

[Malatyalı]

Pazar günlerinde ailecek oturup izlenen programlardandı. Şimdi ailecek izlenen bir program ne yazık ki survivor var. O zamanlar ertesi günün pazartesi olduğunu bile unuturduk. Erkan Yolaç'ın "evvveeeeetttt dediniz alkışlarla uğurluyoruz" lafı aklımdan çıkmaz. Adam bir dehaydı ekran başında izleyip bu kadar keyf aldığım başka program olmamıştır. O günleri çok özledim.

 

[Baltimora]

20 Ocak 1987 (Sayı 567) tarihli Fırt dergisinden alıntıdır..

3 Ocak 1989 (Sayı 669) tarihli 'Fırt' dergisinden alıntıdır..

 

[Baltimora]

Rahmetli Cenk Koray dönemin popüler
TV dergisi "TVde 7 Gün"ün kapağına konuk olmuş.
(28 Haziran 1976 Sayı:27)

Rahmetli Cenk Koray dönemin popüler
mizah dergisi "Çarşaf"ın kapağına konuk olmuş.
(11 Aralık 1985 Sayı: 50)

 

[Ahmet Peker]

Rahmetli Cenk Koray'ın yaptığı soğuk esprilerden birini de ben anlatayım.Bir programda sık sık evlenip boşanması ile ünlü sanatçı Gönül Yazar'a ufukta yeni bir evlilik olup olmadığını sormuştu.Gönül Yazar da "Bakalım,kısmet.Gelini ata bindirmişler,ya nasip demiş" deyince Cenk Koray "Zat-ı alinizi hiç at sırtından indiğini görmedik ki.."demişti.

 

[Baltimora]

Rahmetli Cenk Koray'ın 80'lerde sunduğu bir başka yarışma programı da "Eşinizi Tanıyor musunuz?" idi. Para ödülü olmayan bu yarışma programına ünlü çiftler katılırdı. Karı-koca ünlü çiftlere birbirlerini ne kadar tanıdıklarına dair sorular sorulurdu. Örneğin: Hangi senenin hangi günü tanıştınız? Eşinizin sevdiği renk nedir? Eşinizin en sevmediği yemek nedir? Eşinizin askerliği yaptığı yer neresidir? gibi.. Bir bölümde Fatih Terim ve eşi Fulya Terim yarışmışlar ve karı-koca olarak çok başarılı olmuşlardı. Bu yarışma ile ilgili bir karikatür sayfasını aşağıya ekliyorum.

24 Kasım 1984 tarihli Hürriyet gazetesi "Dalga" mizah ekinden alıntıdır.. (Sayı 41)

 

[slmmm]

Doğru yarışmacıları öyle seçerdi ben de hatırladım; yüzük geçirme yarışması da vardı onun programındaydı galiba yüzük değince metal boruya öterdi... aynı yarışmanın benzeri şimdi Ordu kanalında var uyduda...

Bir de yukarıdaki eki görünce 'Perihan abla' kartları geldi aklıma.. He-man'i söylemiyorum bile... nette satıyorlar 750 TL civarında..