Takma vampir dişleri..

[Baltimora]

Çocukluğumuzda, mahalle bakkalından aldığımız kutulu çikletlerin içinden çıkan, unutulmaz hediyelerden biri de Vampir dişleriydi...

Plastikten yapılan ve hijyenik olmayan bu oyuncak, ağızdan ağıza dolaşsa da asla hasta olunmaması da ayrı bir konuydu..

 

[Ray Luca]

Bu şarkı ile ilgili tek anım ilkokul mezuniyet gösterileri esnasındadır.
İki sınıf arkadaşımın canlandırdığı skeçte biri garson biri de müşteri rolünde idi.
Müşteri rolündeki şarkıda her da da da dediğinde tabağı işaret ediyordu.
Garson olan da devamlı masaya tabak taşıyordu.
Şarkının sonunda bu şekilde güya hayli yedikten sonra masa altından karnına yerleştirilmiş bir balonu patlatıyordu.
O zamanlar bana pek de komik gelmeyen saçma bir skeç gibi gelmişti.
Şimdi de saçma ama en azından komik geliyor.
Gerçi karnı patlayan arkadaş aynı gün Samurai şarkısında oynayıp sopa çevirip durmuştu.
Ben de Bir Köy Öğretmeni adlı piyeste başrollerden birindeydim.
Düşünüyorum da güzel ve saçma günlerdi. :d

Yukarıdaki anımı Trio'nun Da Da Da şarkısı ile ilgili konuda yazmıştım. Şimdi şu dişleri görünce, üstteki acaibatta başrolde olan arkadaşlarımın aynı gün bize izlettikleri bir başka skeç geldi.
Bu arkadaşlardan biri dişçi biri de hasta rolündeydi. Dişçinin gerçek diş çekme pensesi (sanırım davye deniyor.) olmadığından bildiğimiz pense ile bir dişi çekmeye çalışmakta ama muvaffak olamamaktaydı. Bir müddet denedikten sonra kuvvetle asılarak hastanın bütün dişlerini toplu halde söktü. Elindeki pensenin ucunda ise yukarıda gördüğümüz vampir dişleri takılıydı. Skecin sonunda toptan da olsa dişi çekebildiğine sevinen doktor: "Çektim! Çektim! Otuz ikisini birden çektim." nidaları ile tiyatro salonumuzu inletiyor, bir yandan da vampir dişlerini sallayıp duruyordu bizlere.
Yine söylüyorum. Güzel ve saçma günlerdi.

 

[Baltimora]

Yukarıdaki anımı Trio'nun Da Da Da şarkısı ile ilgili konuda yazmıştım. Şimdi şu dişleri görünce, üstteki acaibatta başrolde olan arkadaşlarımın aynı gün bize izlettikleri bir başka skeç geldi.
Bu arkadaşlardan biri dişçi biri de hasta rolündeydi. Dişçinin gerçek diş çekme pensesi (sanırım davye deniyor.) olmadığından bildiğimiz pense ile bir dişi çekmeye çalışmakta ama muvaffak olamamaktaydı. Bir müddet denedikten sonra kuvvetle asılarak hastanın bütün dişlerini toplu halde söktü. Elindeki pensenin ucunda ise yukarıda gördüğümüz vampir dişleri takılıydı. Skecin sonunda toptan da olsa dişi çekebildiğine sevinen doktor: "Çektim! Çektim! Otuz ikisini birden çektim." nidaları ile tiyatro salonumuzu inletiyor, bir yandan da vampir dişlerini sallayıp duruyordu bizlere.
Yine söylüyorum. Güzel ve saçma günlerdi.

Arkadaşınız gerçekten yaratıcı fikirliymiş.. Bu güzel anınızı bizlerle paylaştığınız için teşekkürler Sevgili Ray Luca üstadım.

 

[prince]

Şu an bazı okulların kantinlerinde yumuşak şeker yanında hediye olarak veriliyor. Geriye dönüş var.
Elimizde az kullanılmış bir takım mevcut
Nostaljik paylaşımınız için teşekkürler üstadım.

 

[Ray Luca]

Yine aklıma bir şey geldi. Yazmadan duramayacağım.
Soba başlarında geçirdiğimiz kış akşamlarında yenilen portakalların kabuklarından da diş yapılırdı.
Portakal dilim şeklinde çizik atılarak soyulurdu.
Bu dilim şeklindeki eliptik kabuğun ortasına enlemesine uzun bir kesik atılır, sonrasında o kesiğe doksan derecelik açı oluşturacak şekilde yan yana sığıdığı kadar küçük kesikler atılarak dişe benzer bir yapı oluşturulurdu.
Elde edilen eser kabuğun iç tarafı dışarı bakacak şekilde dişlerin önüne yerleştirildiği vakit, vampir dişi olmasa bile canavar dişi diyebileceğimiz, yüzde yüz doğal bir takma dişe sahip olunurdu.
Evde baktım da portakal yokmuş. Olsaydı uygulamalı gösterecektim size. Zevkli bir uğraş.