Sütçüler İlçesi

Colinmccay

Yönetici
27 Haz 2009
6,997
11,636
00068073zr5.jpg

COĞRAFİ KONUM:
Sütçüler ilçesi 37,5 kuzey enlem, 31 doğu boylam üzerinde Isparta ilinin güneyinde yer almaktadır. Doğusunda Konya iline bağlı Beyşehir-Seydişehir ilçeleri, kuzeybatısında Eğirdir, güneyinde Antalya iline bağlı Serik ve Manavgat ilçesi yer almaktadır. Güneybatısında Burdur-Bucakla komşu olan ilçe, kuzeydoğusunda Isparta ilinin Aksu ilçesi ve kuzeydoğusunda da Ş.Karaağaç ilçesi ile komşudur.

Batı Torosların kollarının kesiştiği Göller Bölgesinde yer alan ilçe Beyşehir sınırından Dedegöl (Dippoyraz) Dağı, kuzeyde Eğirdir'den Anamas Dağı, Yılanlı Ovası (Yayla) ve Kovada Gölü sınır oluşturur. Güneyde Bucak ilçesinden Aksu (Isparta Çayı), güneyde Serik'ten ise Sanlı Yaylası ayırır.

Yüzölçümü 1287 km²'dir. Rakımı 250 metre ile 2500 metre arasında değişmektedir.

Sütçüler İlçe Merkezi Mahalle İsimleri: 1. Başkoz 2. Belen 3. Birlik 4. Cami 5. Erenler 6. Yeşildere 7. Yukarı.

Kasaba Mahalle İsimleri: 1. Ayvalıpınar (Çıraklar, Köprübaşı, Kuz, Öbektaş) 2. Kesme (Cami, Çökek, Derindere, Kızılbelen) 3. Kasımlar (Güney, Cami, Çürükbelen).

EKONOMİK YAPI:
İlçe ekonomisi coğrafi yapıya bağlı olarak gelişmemiştir. Ekilebilir arazinin azlığı tarımsal gelişmeyi kısıtlamış, yöre halkını hayvancılığa yönlendirmiştir. Sadece Akdeniz ikliminin yaşandığı Çandır'da tarım ürünlerinden ekonomik gelir sağlamaktadır. İlçe ihtiyacının büyük bölümünü bu yöre karşılamaktadır. Verimli topraklara sahip Çandır Ovasında yerfıstığı, susam ve bol sebze meyve yetiştirilir. Son yıllarda seracılıkta önemli gelişmeler olmuştur.

I. TARIM VE HAYVANCILIK
A) Bitkisel Üretim: İlçe toprakları killi-kalkerli yapıdadır. Arazilerin meyili %40-60'lara kadar çıkar. Üst toprak 8-10 cm derinliğindedir. Killi kalkerli tınlı bünyeli granül ve fırda yapıdadır. Tarım arazilerinin %85'i ormandan kazanılmış arazilerdir. Bu nedenle aşırı erozyona maruz kalmaktadırlar. Tarım topraklarında organik madde azdır.

Toplam 8.117 hektar tarım arazisinin 1339 hektarı sulanabilir, 6778 hektarı kuru tarım arazisidir. Arazi topografik yapısının aşırı meyilli ve engebeli olması esasen az olan su kaynaklarının arazide kullanışlı hale getirilmesini engellemektedir. Sulu tarım belirli bölgelerde köy kenarlarında yapılmaktadır. Elma ve gül üretimi Ayvalıpınar'da, sebzecilik ve seracılık Çandır, Şehler, Melikler, Yeşilyurt gibi köylerde, kiraz ise Kasımlar Kasabası, İbişler, Güldallı, Darıbükü köylerde yapılmaktadır. İlçede toplam 128 adet sera bulunmaktadır.

İlçe Tarım Müdürlüğü tarafından 2002 yılında Merkezdeki çiftçilere 210 adet ceviz, Yeşilyurt ve Çobanisa köylerinde 260 adet şeftali, ilçe genelinde 160 adet zeytin, 250 adet nar ve kivi dağıtımı yapılmıştır. 2003 yılında ise Merkez ve Çobanisa köyleri ile çevre köylerinde 1270 adet vişne ve kiraz ile 125 adet kivi fidanının dağıtımı planlanmıştır.

2002 yılında 50 kg yonca, 30 kg hayvan pancarı, 225 kg korunga, 1100 kg adi fiğ, 227 kg macar fiği, 6900 kg buğday, 1050 kg arpa tohumluğu çiftçilere dağıtılmıştır. Ayrıca 700 kg yem bitkisi olan tiritikale, 50 kg macar fiği, 15 kg hayvan pancarı, 25 kg yonca tohumluğu çiftçilere demonstrasyon amaçlı dağıtılmıştır.

Kekik Akçal Dağının çevresinde, Sanlı yaylasında, Kesme, Kasımlar, Beydili köylerinde, yaylalarda ve ormanlık arazilerde doğal olarak yetişir. Doğal yetişme alanları dışında Çobanisa'da fideden yetiştirme çalışmalarına başlanmıştır. Bu projelerle boş duran tarlalara, çok fazla bakım istemeyen kekik ekilmesi planlanmaktadır. Doğal kekik toplama miktarı her yıl değişmekte, yıldan yıla azalmaktadır. 700 tondan, 200 tona kadar düştüğü görülür.

İlçede yürütülen projelerden kekik projesi kapsamında Köylere Hizmet Götürme Birliği kaynaklı olan 7866 m2 alanda kekik fidesi yetiştirilmiştir. İlçede bu proje kapsamında 27 çiftçiye 21.57 dekarlık fide satışı yapılmıştır.

B) Hayvancılık: Hayvancılık yörede genellikle kıl keçisi yetiştiriciliği üzerinedir. Ancak yörenin orman bölgesi olması sebebiyle, kıl keçisinin ormana verdiği zarar dikkate alınarak bu faaliyette kısıtlamaya gidilmiştir. Bu durum hayvancılıkla uğraşan kesimi koyun ve sığır besiciliğine yöneltmiştir.

Hayvancılığı Geliştirme Projesi kapsamında 2001 ve 2002 yıllarında toplam 298 adet büyükbaş hayvana suni tohumlama yapılmıştır. Ayrıca 2001 yılında 1000 adet yumurtalık 2000 adet etlik civciv, 2002 yılında ise 2350 adet yumurtalık, 3400 adet etlik civciv ve 59 hindi palazı dağıtımı yapılmıştır.

Doğrudan Gelir Desteği Projesi kapsamında ilçe genelinde 1310 adet çiftçiye 238.991.060.000 TL arazi desteklemesi yapılmıştır.

İlçede Tarım İl Müdürlüğünce gübre desteklemeleri ve ilaç destekleme çalışmaları sürekli olarak yapılmaktadır. Şeyhler Köyünde yem bitkileri ekilişleri desteklenmesi kapsamında 10 dekar alanda yonca ve 2 dekar alanda korunga ekilişi yaptırılarak destekleme kapsamına alınmıştır.

Yaylada kekiğin ve kır çiçeklerinin bol oluşu aracılık faaliyetlerine imkan tanımaktadır. Arıcılığın geliştirilmesi yönünde Köylere Hizmet Götürme Birliği kaynaklı olan TKV gözetiminde ve İlçe Tarım Müdürlüğü elemanlarının teknik yardımıyla 2000-2004 yılları arasında 9000-12000 fenni kovan dağıtımını amaçlayan 28000 dolarlık bir proje yürütülmektedir.

Özellikle ilçede yıllarca atıl bırakılan ve ülkemizde hayvan ıslah çalışmalarında önemli bir yere sahip olan sunni tohumlama çalışmalarına büyük bir hız verilerek, ilçe hayvancılığının geleceğine ve gelişmesine yönelik çalışmalar yürütülmektedir. Hayvancılığın geliştirilmesine yönelik olarak yem bitkileri ekilişine de önem verilmektedir. Yine ilçede ziraat alanında tarımın gelişmesine yönelik olarak meyve bahçelerinin tesis edilmesine önem verilmektedir. Bu konuda birkaç köyde vişne, kiraz, ceviz, nar, şeftali, zeytin bahçeleri tesis edilerek, Sütçüler tarımının gelişmesi ve insanlarının yeni geçim kaynağı kazanmasına yönelik adımlar atılmıştır. İlçe Tarım Müdürlüğü tarafından yapılan ve fon kaynaklı projeler (seracılık, koyunculuk, yem bitkisi) ile ilçe tarım ve hayvancılığının gelişmesine yönelik çalışmalar sürdürülmektedir.

Balıkçılık da son yıllarda yöre halkının geçim kaynakları arasına girmiştir. İlk zamanlar birkaç balık çiftliği ile başlayan bu uğraş, Karacaören Barajının kurulmasıyla önemli bir seviyeye gelmiştir. Karacaören Baraj Gölünde yılda ortalama 45900 kg balık üretimi yapılmaktadır. İlçede toplam 9 adet alabalık üretme tesislerinde yıllık 81 ton alabalık üretimi yapılmaktadır.

II. SANAYİ VE TİCARET:
İlçede büyük çaplı sanayi kuruluşu yoktur. İlçedeki en önemli sanayi kuruluşu Sütçüler Hidroelektrik santralidir. Bu santralin yapımına 1994'te Sütçüler Enerji Anonim Şirketi tarafından başlanmış, 18 Haziran 1998'de üretime geçmiştir. Debisi 2-5 m3/sn olan Yeşildere Çayı üzerinde yer alan bu santral iki tribün ünitesi ile birlikte yılda 12.000.000 Kwh elektrik üretmekte ve üretilen elektrik Eğirdir Kovada Hidroelektrik Santraline aktarılmakta, buradan da TEDAŞ tarafından dağıtımı yapılmaktadır.

İlçede büyük çaplı ticaret erbabı bulunmadığı için ticaret hayatı pek gelişmemiştir. Yöre halkı kekik ticaretinden kısa sürede iyi kazanç sağlamaktadır. Doğal yetişme alanları dışında tarlalarda yetiştirme çalışmalarına başlanan kekik 71.6 dekarlık alandan Eylül ayı içinde toplanmaktadır.

Sütçüler ve köyleri halkının %75'inin esas geçim kaynağı ise, yakın zamanlara kadar sütçülük ve yoğurtçuluk olmuştur. Yöre halkının insanları İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya ve Eskişehir gibi büyük şehirlerde seyyar süt ve yoğurtçuluk yaparak geçimini sağlamışlardır.

Akdut ve dut pekmezi bilhassa Sütçüler ilçe merkezinin sakinlerinin uzun süre önemli geçim kaynaklarından birini oluşturmuştur. Günümüzde sadece birkaç aile tarafından yapılan pekmezin hatırası, Sütçüler Belediyesi ile Sütçülerliler Yardımlaşma Derneği (SÜYAD) tarafından “Dut Pekmezi Festivali” ile yaşatılmaya çalışılmaktadır.

Sütçüler yöresinin diğer bir geçim kaynağı da ormancılık veya keresteciliktir. Yörede 20 bin hektar civarında kara ve kızılçam ormanı ile bol miktarda meşe (pelit) ardıç ve maki ormanları bulunmaktadır. Cumhuriyet döneminde özellikle 1950’li yıllardan sonra yöredeki ormanlar değerlendirilmeye başlanmıştır. Yöre halkı ormancılıkla ilgili faaliyetlerde çalışıp, belirli kazançlar elde etmektedirler. 1970-1997 yılları arasında 17 köyde Orman Köylerini Kalkındırma Kooperatifi kurulmuştur. İlçede küçük çaplı da olsa ağaç sanayisi ile uğraşan merkezde dört, taşrada ise tahmini 40 kadar hızarda orman ürünleri işlemeciliği yapılmaktadır. İlçenin ihtiyacına cevap verecek demir doğrama atölyeleri de sanayi alanında hizmet veren diğer kuruluşlar arasındadır.

Sütçüler ilçe merkezinde ve köylerinde, özellikle Osmanlı döneminde dokumacılığın da önemli bir yeri olduğu bilinmektedir. Dokumacılığın zayıflamasıyla birlikte yörede gelişmeye başlayan halıcılık, yöre halkının bir süre (özellikle 1950-1980'li yıllar arasında) önemli bir geçim kaynağını oluşturmuştur. 1951 yılında ilçe merkezinde Halıcılar Küçük Sanatlar Kooperatifi kurulmuş ve bu kooperatif aracılığıyla köylere halı ipliği ve halı tezgahı götürülerek, halıcılık teşvik edilmiştir. Bu dönemde halkın yaklaşık %75'i halı dokumakta ve hemen hemen her evde bir halı tezgahı bulunmakta idi. Günümüzde ise sadece Sütçülere bağlı Kesme Kasabasında halıcılık kooperatifi faaliyetlerini sürdürmektedir.

Bunun dışında 1968 yılında ilçe merkezinde kurulan S.S. Sütçüler Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatifinin 325 faal üyesi ve toplam 570 ortağı bulunmaktadır. Ayrıca 1972 yılında kurulan Esnaf Sanatkârlar ve Şoförler Odasına bağlı muhtelif meslek dallarında 440 esnaf bulunmaktadır.

Tarihçesi

Sütçüler İlçesinin Tarih Öncesi ve Tarihi Çağları tam olarak bilinmemektedir. Hitit tabletlerinde (MÖ l800-l200) bugünkü Sütçüler İlçesi topraklarının da içinde bulunduğu bölgenin adı Pitaşşa olarak geçer. Hitit (MÖ l800-1200), Frig (MÖ 750-690), Lidya (MÖ 690-547) ve Pers (MÖ 547-334) , Makedonya, Seleukoslar, Pergamon Krallığı, Roma ve Bizanslılar yöreye hakim olmuşlardır.

Sağrak Köyü yakınındaki Adada antik kentinin kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte şehrin adı ilk kez MÖ.II. yüzyılda yapılan bir anlaşmada ismi geçmektedir. Roma İmparatorluk döneminde özellikle İmparator Traianus, Hadrianus ve Antoninus Pius dönemleri Adada’nın en parlak dönemleridir. Kentte tabanı taş döşeli bir antik yol, Roma İmparatorluk Çağı Traianus Tapınağı, İmparatorlar Tapınağı, İmparatorlar ve Zeus Megistos -Serapis Tapınağı ile Yeniköy yolu altında kalan İmparatorlar ve Aphrodite Tapınağı yer almaktadır. Ayrıca ****** bazilika, akropol anıtsal çeşme, yönetici binası, açık hava toplantı yeri tiyatro ve mezar anıtı bulunmaktadır. Sütçüler-Kasımlar yolu üzerinde, dağ yamacında yeralan Zorzila kenti kalıntıları, Roma dönemine ait olup, şehir hakkında da yeterli bilgi bulunmamaktadır.

Romalılar MÖ. 102-49 yılları arasında burasını Kilikia Eyaletine, sonra da Asia Eyaletine bağlamışlardır. MÖ.39 yılında Galat Kralı Amyntasın kontrolüne giren bölge MÖ.25 yılına kadar bu durumda kalmış, daha sonra Galatia Eyaleti içine alınmıştır. Roma İmparatorluğu’nun MS.395 yılında ikiye ayrılmasıyla Doğu Roma İmparatorluğu (Bizans) sınırları içinde kalmıştır.

Malazgirt Savaşı’ndan (1071) sonra Oğuz boylarına mensup aşiretler buraya yerleşmiştir.
Anadolu Selçuklu Devletinin yıkılmasının sonra Feleküddin Dündar Bey tarafından1301 yılında kurulan Hamitoğulları Beyliği sınırları içine girmiştir. 1324-l327 yılları arasında İlhanlılar’ın Anadolu valisi Timurtaş yöreyi işgal etmiş, Dündar Bey de İlhanlı hakimiyetini tanımıştır. Timurtaş’ın Mısır’a kaçışından faydalanan Dündar Bey’in oğlu Hızır Bey 1328 yılında tekrar bölgeye hakim olmuştur. Sütçüler ve çevresi, Sultan I. Murad zamanında Osmanlı topraklarına katılmıştır.

Osmanlı Devleti’nin ilk dönemlerinde Hamid Sancağının Eğirdir Kazasına bağlı bir nahiye iken, daha sonra müstakil bir kaza yapılarak, sancak merkezinin bulunduğu Isparta’ya bağlanmıştır. XIX. yüzyılın ikinci yarısında (1867’de) tekrar nahiye statüsüne indirilmiştir. 1868 yılında Bucak, Cumhuriyetin ilanından sonra da Bavullu olarak adlandırılan nahiye merkezi, bulunduğu yerin dağlık ve engebeli olması nedeniyle, dağ anlamına gelen Cebel adını almış, 1938 yılında bucak merkezinin teklifi ve İl Daimi Encümeni’nin kararı ile ilçe yapılmıştır.

İlçede günümüze gelebilen eserler arasında;

Sefer Ağa Camisi
Sığırlık Kalesi
Çandır Köprüsü
Kuz Mağarası
Yazılı Kanyon ve
Yazılı Kanyon Tabiat Parkı bulunmaktadır.

Sefer Ağa Camisi

00068089ln2.jpg


Isparta Sütçüler ilçesinde bulunan Sefer Ağa Camisi’ni 1296 yılında hayırsever bir kadının maddi desteği ile Sefer Ağa yaptırılmıştır. Sultan III. Murat zamanında 1590’da onarılmıştır. Zamanla harap olan camiyi Muhiddin oğlu Şeyh Muhammet yıktırmış ve yeniden yaptırmıştır. Kapısının üzerinde Arap harfleri ile yazılmış kitabesinden 1955-1959 ve 1977 yıllarında onarıldığı öğrenilmektedir.

Cami kare planlı olup üzeri tek bir kubbe ile örtülmüştür. Caminin önünde dört sütunlu ve üç bölümlü bir son cemaat yeri bulunmaktadır. Kesme taştan yapılmış olan caminin altıgen kaideli yuvarlak gövdeli tek şerefeli minaresi bulunmaktadır. Bu minare orijinal olup eski camiden arta kalan tek örnektir.

Kuz Mağarası

Isparta Sütçüler ilçesinin Kesme Kasabasının güneybatısında bulunan Asar tepe yakınında, 700-750 m. derinliğinde olan Köprüçay kanyonunun yamacında bulunan Kuz Mağarası, 224 m. uzunluğundadır. Mağaranın en derin yeri 17,5 m. olup, içerisindeki dar geçitlerinde ve yan kol bağlantılarında belirgin bir hava akımı vardır. Sıcak ve yarı kuru bir havaya sahiptir.

Mağaranın genişliği 2-16 m. arasında, yüksekliği de 1-20 m. arasında değişmektedir.Mağaranın orta ve son bölümlerinde çeşitli sarkıt, dikit, sütun, duvar, örtü damlataşı ve damlataş havuzları bulunmaktadır. Bu mağara hidrolojik olarak kalmış fosil bir mağaradır. Bu nedenle de tavandan damlayan ve yan duvarlardan sızan sular dışında içerisi bütünüyle kurudur. Yalnızca bu sular ana girişin son bölümünde küçük gölcükler oluşturmuştur.

Yazılı Kanyon

00067403gq7.jpg


Isparta Sütçüler ilçesinin güneybatısında bulunan Yazılı Kanyon Değirmendere Çayı Vadisi içinden geçerek Karacaören Baraj Gölü’ne dökülür. Uzunluğu 10 km.dir. Jeolojik olarak Kretase yaşlı kalın kireçtaşlarında oluşan kırıklar boyunca gelişen karstlaşma kanyonun oluşmasına neden olmuştur. Sürekli olarak akan Değirmendere Çayı, kanyon içinde irili ufaklı bir çok cepler oluşturmuştur. Kanyonun yan duvarlarında oluşan karstik boşluklarda ibadet yapılan bölümler ve yazılar vardır.

Yazılı Kanyon’da bulunan Kaya Yazıtı:

Ey yolcu, yol hazırlığını yap ve koyul yola; şunu bilerek :
Hür kişi sadece karakterinde hür olan kişidir
Kişi hürriyetinin ölçüsü bizzat kendi doğasında bulunur
Ve kararında içtenlikliyse hür kişi ,
Yüreğinde ise dürüstlüğü, işte bunlar asil yapar kişiyi
Ve bununla yücelir hür kişi hatalarla değil.
Ana-babadan gelen uydurma bir asaletten tad almaz o :
Zira ana-baba değildir hür insanı doğuran
Zeus'tur herkese ata olan ve de tek kök insanoğluna
Herkesin tek şansı vardır. O alır kader icabı beden güzelliğini
Budur soy güzelliği ve hür olma hali gerçek anlamda.
Ruhen köle olan ise sakınmaz kötü sözden, katmerli köle de olsa
Aşırılıktır şiarı bu kişinin, yüreğinde soysuzluk vardır
Ey yolcu, Epiktetos köle bir anadan doğmuştu, ama
Yüceydi herkesten, bir kartal gibi: bilgelikte ise takdire şayandı ruhu
Söylemem gerekirse, tanrısal bir varlık doğurdu onu. Keşke şimdi de (bu mümkün olsa)
Böylesine yararlı ve sevinç kaynağı bir insan
Tüm ünlü kişiler arasında köle bir anadan dünyaya geldi.


Bu yazıtlardan dolayı kanyona “Yazılı Kanyon” denilmektedir. Yazılı Kanyonun Bizans dönemine ait olduğu bilinmektedir.

Yazılı Kanyon Tabiat Parkı

00067404il6.jpg


Isparta Sütçüler ilçesine 10 km. uzaklıkta bulunan Yazılı kanyon tabişat Parkı 600 hektarlık bir alanı kaplamaktadır. Milli parka ismini veren kanyon 100-400 m. derinliğindedir. Tarihi Kral Yolunun geçtiği bu kanyon mabet ve kaya kitabeleri ile önem kazanmıştır.

Zengin bir bitki örtüsüne sahip olan Yazılı Kanyon Tabiat Parkı’nda; kızılçam, kızılağaç, çınar, ardıç, ceviz, pırnal meşesi, keçi boynuzu, defne, zeytin, sandal, sakız, tesbih, mersin, alıç, karaçalı, laden, katırtırnağı, zakkum, yaban gülü, sarmaşık, eğrelti gibi bitki türleri bulunmaktadır. Ayrıca bu parkta; domuz, yaban keçisi, tilki, porsuk, su samuru, tavşan, sincap, kartal, kızıl akbaba, doğan, güvercin, üveyik, keklik gibi yabani hayvanlar barınmaktadır.

sutculer2ut4.jpg

Alıntıdır. bakunin tarafından düzenlenmiştir.
 
Son düzenleme:

Colinmccay

Yönetici
27 Haz 2009
6,997
11,636
Adada: Isparta Sütçüler İlçe karayolu üzerinde yer alan antik kent Sağrak Köyü’ne 2 km, İl merkezine 90 km uzaklıktadır. Şehrin ismi ilk olarak Artemidorosda geçmektedir. Strabon, Ptolomaios ve Hierokles’de kentten bahseder. Kent 1888 yılında ilk olarak G. Hirschfeld ve aynı zamanda W. M. Ramsay tarafından tespit edilmiştir.

Kentin kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte şehrin adı ilk kez MÖ II. yüzyılda Termessosla Adada arasında yapılan bir anlaşma metninde geçmektedir. Kentte MÖ I. yüzyılda sikke basıldığı da gözönüne alınırsa kentin bu tarihten daha önce kurulduğunu düşünmek yerinde olacaktır. Roma İmparatorluk döneminde özellikle İmparator Traianus, Hadrianus ve Antoninus Pius dönemleri Adada’nın en parlak dönemleridir. Bir kısım Adadalı, Büyük İskender’den sonraki Hellenistik kralların ordularında hizmet vermek amacıyla anayurtlarından ayrılarak, gurbette paralı asker olarak çalışmışlardır. Bunun kanıtları Kıbrıs’ta ve Fenike’de bulunan Adadalı askerlere ait mezar taşlarıdır. Kent Caralis (Beyşehir) Gölü’nün batı kıyısını izleyerek Antiokheia (Yalvaç), Neapolis (Şarkikaraağaç), Timbriada (Aksu), Adada (Karabavlu) üzerinden Pednalissos (Gebiz ?) ve Perge (Aksu) antik kentine uzanan antik yol üzerinde yer almaktadır.

k4_sutculer_adada_toplanti_alani_4.jpg


Kentin bulunduğu noktanın dağlık arazide olması nedeniyle fazla tahrip olmadan günümüze ulaşmıştır. Sadece Pisidia bölgesinin değil Anadolu’nun en sağlam kentlerinden birisidir. Kentte tabanı taş döşeli bir antik yol, Roma İmparatorluk Çağı Traianus Tapınağı, İmparatorlar Tapınağı, İmparatorlar ve Zeus Megistos-Serapis Tapınağı ile Yeniköy yolu altında kalan İmparatorlar ve Aphrodite Tapınağı yeralır. Ayrıca ****** bazilika, akropol anıtsal çeşme, yönetici binası, açık hava toplantı yeri tiyatro ve mezar anıtı bulunmaktadır.

Kent düzlüğü ile vadi arasındaki bölümde yeralan kayalık alandaki akropol savunma amaçlı yapılmıştır. Akropolün çevresi sur duvarları ve kuleler ile çevrilidir. Akropolisin batı kısmında kentin açık hava toplantı yeri bulunmaktadır. Toplantı yerinin önüne sonradan kentin alışveriş ve idari merkezi olan forum ve bazilika yapılmıştır. Adada forumu 32 x 45 m.lik bir alanı kaplar. Tabanı düzgün taşlarla kaplı olan forumun ortasında büyük bir sarnıç yeralır. Forumun batısında cadde diğer iki yanında stoalar (sütunlu galeri) bulunur.

Forumun kuzeyinde doğu-batı yönünde bir bazilika vardır. Forumun güneydoğu kısmında anıtsal bir çeşme bulunmaktadır. Adada’nın en büyük kilisesi vadinin batı kısmındadır. Kilise burada eski bir yapının teras ve iç duvarlarından yararlanılarak Bizans döneminde inşa edilmiştir.

Kent düzlüğünün batısında tepe yamacına inşa edilen tiyatronun sahne binası ve orkestra kısmı toprak altındadır. Cavea (seyirci oturma yerleri)’nın uçları kısmen görülmektedir. Tiyatronun kapasitesi yaklaşık 3.000 kişidir. Şehirde dört adet tapınak yeralır.

İmparatorlar ve Aphrodite Tapınağı : Basit yuvarlak, Tholos planlı bir tapınaktır. Çevresinde sütun sırası yoktur. Antik kentin içinden geçen Yeniköy yolu altında kalmıştır. Podiuma ait bloklar üzerinde yeralan yazıtta “Tanrı İmparatorlar ve Baba kenti için, kentin dostu, İmparatorlar kültünün Başrahibi, kurucu kentin oğlu ve halk meclisine 4 kez seçilmiş olan Tlaomos oğlu Antiokhos, karısı Başrahibe, Hoplan kızı Anna ve oğulları, kentin dostları,Tlaomos ve Antiokhos ile beraber Aphrodite kült heykelini, tapınağı ve tapınağa ait süslemeleri ve kaplamaları adadılar ve diktiler” yazar. Tapınak MS 200-210 yıllarında yapılmıştır.

İmparator Traianus Tapınağı: İon tarzında olan tapınak prostylos planlı olup, ön cephesinde 6 sütun içerir. Yan duvarlardan birisi korniş seviyesine kadar sağlam kalabilmiştir. Diğer kısımlar yıkıktır. Kaynaklara göre, İmparator Traianus MS 114 yılında bazı Pisidia kentlerini ziyaret etmiştir. Muhtemelen tapınak bu ziyaret öncesinde yapılmış olmalıdır.

k16_sutculer_adada_traianus_tapinagi_1.jpg


İmparatorlar Tapınağı: İon tarzında olan tapınak prostylos planlı olup, ikisi yanlarda dördü önlerde olmak üzere toplam 6 sütuna sahiptir. Yan duvarlar saçaklık seviyesine kadar sağlamdır. Arka alınlığın yarısı sağlam durumdadır. Tapınağın önündeki sunak ve merdivenler toprak altındadır. Ön kısımda ise tapınağa ait olduğu düşünülen Propylon’a (anıtsal giriş) ait izler yeralır. Sterret tarafından 1888’de kopya edilen yazıtta “Tanrı-İmparatorların iki kez rahipliğini yapmış olan kurucu kentin oğlu, Probusluk yapmış Nikomakhos’un oğlu Theodoros, bu tapınağı Tanrı-İmparatorlara ve kente, ksoanon ve heykelleriyle birlikte kendi parasıyla yaptırdı ve adadı” yazar. Bu tapınak da Traianus Tapınağı gibi MS 114 yılından önce yapılmış olmalıdır. Bu tapınağın en önemli özelliği, tam bitirilmemiş olan tapınağın doğu duvarında antik dönem taş ustalarının nasıl çalıştıklarını ve ince işçiliği hangi aşamalardan geçirerek yaptıklarını gösteren izlerin mevcut olmasıdır.

İmparatorlar ve Zeus Megistos-Serapis Tapınağı: Korint tarzında olan tapınak 4 sütunlu prostylos planlıdır. Podiumlu olan tapınak saçaklık seviyesine kadar ayaktadır. Ön cephedeki çıkışı sağlayan merdivenler tahrip olmuştur. Kornişler konsollu olup, yıkılan bloklar orijinal yerlerinde durmaktadır. Tapınağın önünde anıtsal sunak vardır. Sterret tarafından 1888’de kopya edilen yazıtta “Tanrı-İmparatorlar Zeus Megistos Serapis ve Baba kenti için onun karısı, Hoplan kızı, başrahibe Anna ve onların oğulları Tlaomos ve Antiokhos, tapınağı ve heykelleri, çevresindeki stoalar atölyeler ve bütün süslemeleriyle beraber adayarak dikti” yazar. Tapınak Sereruslar Çağında MS 180-210 yıllarında yapılmış olmalıdır.

Zorzila: Sütçüler-Kasımlar yolu üzerindedir. Dağ yamacında yeralan kalıntılar Roma dönemi olup, şehir hakkında fazla bilgi yoktur.

Kocaköy Asarı: Sütçüler İlçesi, Kesme Kasabası’nın 5 km güneyinde Asar Tepesi üzerine kurulmuş kentin kuzey ve batısı Köprüçay Vadisiyle sınırlanmıştır. Kent muhtemelen Hellenistik dönemde kurulmuş olmalıdır. Kentin çevresi kısmen ayakta duran bir surla çevrilidir. Kent içindeki en önemli mimari yapı tamamen yıkılmış durumda olan prostylos planlı tapınaktır. Örenyerinde ana kayaya oyulmuş dikdörtgen biçimli dört adet sarnıç ilginç birer mimarı gösterir.

k11_kesme_kocakoy_asari_podyumlu_mezar.jpg


Örenyerinin güneybatısında sur duvarının dışında düzlükte biri sağlama yakın, biri yıkık iki mezar anıtı vardır. Mezar anıtları Podiumlu (kaideli) olup üzerine ionik tapınak tarzında lahit mezarlar oturtulmuştur. Kapak kısa yüzlerinde Meduza kabartması vardır. Şehrin ismi bilinmemektedir. Kalıntılardan anlaşıldığı kadarıyla küçük bir dağ kentidir.

k19_sutculer_kesme__kasda_sunak.jpg


Sülüklügöl Harabeleri: Yeşilyurt köyü, Sülüklü Tepe mevkiinde iki tarafı surla kapatılmış, küçük bir vadi içine oturtulmuş olan sahada birtakım bina kalıntıları ile kayaya oyulmuş triskelesli iki adet mezar kitabesi bulunur. Büyük bir kalıntı mevcut değildir.

Taşkapı Harabeleri: Sütçüler ilçe merkezindedir. Kuruluş tarihi hakkında bir bilgi yoktur.

Alıntıdır. savataged tarafından düzenlenmiştir.
 
Üst