Robot Öyküleri Antolojisi - Isaac Asimov

Doktor Kim

Aktif Üye
17 Mar 2011
309
14,495
Robot Öyküleri Antolojisi _ Isaac Asimov

Bilimkurgu ile girişebileceğiniz en keyifli oyunlardan biri, insanlığın geleceğiyle ilgili ayrıntıları tahmin etmektir. Kendinizi 17. yüzyılda yaşayan ve sizin nasıl bir hayatınız olacağını kestirmeye çalışan, zeki ve hayalgücü geniş birinin yerine koyar ve bilimkurgunun engin denizlerine açılıverirsiniz. İşte bu oyunu büyük bir ustalıkla oynayarak bilimkurgu edebiyatında bir 'evren yaratıcı' ünvanını alan Isaac Asimov, insanlığın ileri geleceğinin olası bir senaryosunu tasarlayarak 'gelecek tarihi' diye adlandırılan bir altyapı oluşturmuştur. Robotlar, bu geleceğin bazı noktalarında olanca kalabalıklarıyla insanlığa eşlik etmişler, bazı süreçlerden ise büyük oranda elenmişlerdir. Kitabımız bizi işte bu tarihi akışın başına götürüyor ve muhteşem yolculuğun ilk duraklarından birine uğruyoruz, Isaac Asimov'un kıvrak ve keyifli ürünlerinden derlenmiş olan "Robot Öyküleri Antolojisi"nde, onun henüz genç bir bilimkurgu yazarıyken kaleme aldığı ilk robot öyküleriyle karşılaşacaksınız.
Türkçe (Orijinal Dili:İngilizce)
204 s. -- 3. Hamur-- Ciltsiz -- 11 x 19 cm
İstanbul.


file




Isaac Asimov _ Robot Öyküleri Antolojisi PDF 4 MB:


ZAMANGEZGİNİ
BAYHUN ÖNTÜRK





Robert Heinlein ve Arthur C. Clarke ile bilimkurgunun “Üç Büyük”leri arasında yer alan Asimov’un notlarından, yazarın eşi Janet Jeppson Asimov tarafından derlenen “Dolu Dolu Yaşadım” adlı otobiyografi, Hit Kitap’tan çıktı.
Adı hep bilimkurguyla anılan Asimov’un ölümünün 15. yılında, yazarın insan olarak portresini çizen kitap, ünlü “Vakıf” serisini ve sinemaya da uyarlanan “I, Robot / Ben, Robot” ve “Bicentennial Man” gibi öyküleri yaratan zihni anlamamıza yardımcı oluyor. Bilimkurgu dışında polisiye, fizik, popüler bilim ve şiir gibi türlerde de eser veren Asimov, aynı zamanda biyokimya profesörüydü.
Agatha Christie ve Shakespeare hayranı olan yazarın iki ciltlik “Shakespeare Rehberi” adlı bir kitabı da bulunuyor.
Oxford’un İngilizce sözlüğü, 'robot’ kelimesinin mucidinin Asimov olduğunu belirtir. Ama Asimov’un kendisinin de kitapta belirttiği gibi o, aslında 'robotik’ (robotbilimi) kelimesinin yaratıcısı...
Rus Yahudisi bir ailenin çocuğu olarak 1920 yılında SSCB’de dünyaya gelen Asimov, otobiyografisinin başında, etnik kökeni konusunda ilginç bir noktaya değiniyor:
“M.S. 600’lü yıllarda şimdiki güney Rusya topraklarında Hazarlar diye bilinen bir Türk kavmi yaşıyordu. (...) 965 yılından sonra dağılma sürecine girdiler ama Doğu Avrupa Yahudilerinin büyük bölümü Hazarların ve onların egemenliği altında yaşamış halkların soyundan geliyor olabilir. Bunların arasında ben de olabilirim. Kim bilir? Hem böyle bile olsa ne fark eder?”
İki yaşındayken ailesiyle ABD’ye göç eden Asimov, New York’ta büyüdü. Bu göç olmasaydı belki de Almanların Rusya’yı işgali sırasında hayatta kalması mümkün olmayacaktı.
Otobiyografisinde 20 yaşından önce bilim-kurgu öyküleri yazmaya başladığını ama bunları yayıncılara kabul ettirmekte zorlandığını anlatan Asimov, yoksullukla mücadele ederken bazen tek bir öyküsünü yayınevine kabul ettirebilmek için 2 yıl uğraştığını aktarıyor okuyuculara.
Bilimkurgu hayranlığından bilimkurgu yazarlığına geçişini ve akademisyenlikte yaşadıklarını akıcı bir dille anlatan Asimov, yazarken yaşadığı tıkanıklıkları ve ateistliğini de okurla samimi bir şekilde paylaşıyor.
26 Temmuz 1942’de Gertrude Blugerman ile evlenen yazarın bu evliliğinden iki çocuğu oldu. 1973’te ilk eşinden boşanan Asimov, aynı yıl Janet Jeppson ile evlendi. Asimov, kitapta da belirttiği gibi “Daima daktilomun başında yazı yazarken başım klavyeye düşüp burnum iki tuşun arasına girerek ölmek istemiştim” demişti. Ama bu mümkün olmadı.

Alınan kanların henüz HIV testine tabi tutulmadığı '80’lerde olduğu baypas ameliyatı, yazarın sonunu hazırladı. Asimov, enfekte kandan kaptığı HIV virüsü nedeniyle 6 Nisan 1992’de öldü.
Yazarın AIDS’ten öldüğü ise on yıl sonra açıklandı. Yazar, hastalığını ölmeden önce öğrenmişti ama ömrü otobiyografisinin basıldığını görmeye yetmedi.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

tabure

Guest
14 Eki 2011
580
1,961
Bastiani Kalesi
İleride robotlar ve işlevleri geliştiğinde Asimov'un adı çok hatırlanacak eminim. Bilimkurgucuların kitaplığında olması gereken bir eser, benimkinde diğer Asimov kitapları ile birlikte (Karadul Bulmacaları, Vakıf Serisi, Sonsuzluğun sonu, Marslılar, Uzayın sınırları vb.) duruyor. Eline sağlık Bayhun arkadaş.
 

dedo11

Onursal Üye
8 Nis 2013
1,892
5,373
Sayın zamangezgini çok güzel bir kitap daha armağan etmişsiniz. Bilimkurgu ve ütopik roman hayran olduğum ve uğraştığım edebi türdür. Edebiyat ile bilimi , gelecekbilimi ( Fütürizm ) , siyaset bilimi , toplum bilimi , felsefeyi vb. birçok konuyu içinde barındıran bir türdür ( Tabi bunlarla fantastik zırvaları kastetmiyorum ) .
Bir kaç kelime de sayın "tabure"ye ; Sizin düşün ve siyasi çizginizi beğeniyorum ( yazdıklarınızı izlediğim kadarıyla ). Bu nedenle eleştirilerimi iletmek istiyorum. Mehmet Altan ve kardeşi bu günlere gelmemizde çok suçu olan insanlar. Şimdi iktidarla takışınca kalkıp böyle yazıyorlar. Biz dün ne yazdıklarını unutmamalıyız. Çünkü toplum zaten belleksiz. Mehmet Altan ve kardeşi bu günkü iktidara az destek vermedi. Eski "taraf" vb. gazetelere bir göz atın. Üstelik Mehmet Altan tuttu "Liberal Marksizm" diye bir hilkat garibesi düşünceler barındıran bir kitap yazdı. Liberalizmi ve Marksizmi utanmadan bir araya getirdi. Marksizmde "uzlaşmaz çelişki" diye bir konu var. İşte bu ikisi arasında da uzlaşmaz çelişki vardır. Neoliberalizmin kalemşörleridir iki kardeş te. Bakmayın şimdi iktidarla ters düşmelere. Siyaset biliminde kuraldır ; "Dönen tekrar döner" ama bu tekrar döndüğünde döndüğü yerdekiler onu elbette pek hoş karşılamaz ve yaptıklarını unutmaz. Şimdilik bu kadar.Esenlikle kalınız...
 

Doktor Kim

Aktif Üye
17 Mar 2011
309
14,495
Şimdi bir sorum olacak paylaştığım bu kitabı okumuş olanlara...

Bıçaklar güvenli biçimde tutulmaları için saplı üretilir, merdivenlerin trabzanı vardır, elektrik kabloları yalıtılır, düdüklü tencerelerin güvenlik kapakları vardır-üretilen her araçta, tehlikeyi en aza indirmek için düşünce seferber edilmiştir. Bazen elde edilen güvenlik, evrenin ya da insan zihninin doğasındaki sınırlamalar
dolayısıyla yetersiz kalır. Ama yine de, gösterilençaba ortadadır.
Öyleyse bir robotu da yalnızca yeni bir araç olarak düşünün. Bu, Herşeye Gücü Yeten’e ait alanın bir başka araçtan daha fazla (ya da daha az) Günahkârca işgaline neden olmayacaktır. Bir makine olarak, kuşkusuz ki bir robot, kullanım güvenliği mümkün olduğunca düşünülerek tasarlanacaktır. Eğer robotlar insanların düşünce işlevlerini taklit edebilecek kadar ilerilerse, tabii ki onların bu düşünce işlevlerinin doğası insan mühendisler tarafından tasarımlanacak, ve iç yapıya nöbetçiler yerleştirilecektir. Güvenlik kusursuz olmayabilir (kusursuz olan ne var ki?), ancak insanın elinden geldiği ölçüde sağlanmış olacaktır.
Bütün bunları aklımda tutarak 1940’da kendi robot öykülerimi yazmaya başladım- ama bunlar yeni bir türde öykülerdi. Benim robotlarımdan biri, sırf Faust’un suçunu ve cezalandırılmasını bir can sıkıcı defa daha saldırmayacaktı.
Saçma! Benim robotlarım mühendislerce tasarımlanmış makinelerdi, kâfirler tarafından yaratılmış sahte adamlar değil. Benim robotlarım, yapıldıkları andan itibaren “beyinlerinde” var olan rasyonel yollara göre tepkiler verirlerdi.


Yukarıda Isaac Asimov'un Robot öykülerinin nasıl olması gerektiğine ilişkin satırları okudunuz. Ayrıca Asimov'un sonradan geliştirdiği Üç Robot Yasasını da hatırlayalım. Bu yasalar şöyleydi:
1. Bir robot insana zarar veremez, ya da hareketsiz
kalarak insanın zarar görmesine meydan veremez.
2. Bir robot insanlar tarafından verilen emirleri yerine
getirmelidir, ancak verilen emrin Birinci Yasa ile
çeliştiği durumlar hariç.
3. Bir robot kendi varlığını korumalıdır, ancak bunun
için yapacakları Birinci ya da ikinci Yasa ile çelişmediği
sürece.


Şimdi bir sorum olacak paylaştığım bu kitabı okumuş olanlara... Kitaptaki öykülerden hangisi "Üç Robot Yasası" dikkate alınmadan yazılmıştır?
 
Üst