Doktor Kim
Aktif Üye
- 17 Mar 2011
- 309
- 14,495
Philip K. Dick _ Gökteki Göz
Özgün adı: Eye in the Sky
Özgün adı: Eye in the Sky
Çeviri: Sönmez Güven
Yayın Yönetmeni: Bülent Somay
Kapak Tasarımı: Semih Sökmen
Kapak İllüstrasyonu: Tim White
Kapak ve İç Baskı Yaylacık Matbaacılık Ltd.
Mücellit Örnek Mücellithanesi
Kitabın Baskıları:
1. Basım: Haziran 1997
Başlangıçta basit bir kaza gibi görünüyordu. Ama uyandıklarında duaların da, bedduaların da gerçek olduğunu fark ettiler...Yayın Yönetmeni: Bülent Somay
Kapak Tasarımı: Semih Sökmen
Kapak İllüstrasyonu: Tim White
Kapak ve İç Baskı Yaylacık Matbaacılık Ltd.
Mücellit Örnek Mücellithanesi
Kitabın Baskıları:
1. Basım: Haziran 1997
ix.jpg/file)
Bir "teknik arıza" sonucu, yedi ziyaretçi ve mihmandarları, Belmont Bevatron'unun yüksek dozda radyasyonuna maruz kalırlar. Hepsi bu faciadan sağ kurtulurlar gerçi, ancak kazayla uyanmaları arasındaki kısacık sürede bir dizi "paralel evren"i ziyaret etmek zorunda kalırlar.
Bu evrenlerde neler yoktur ki: Çeşitli dinlerin karışımından oluşan bir teokrasi ile yönetilen bir bağnazlar dünyası; Viktorya döneminden kalma ahlak yargılarının yönettiği, cinselliğin olmadığı bir dünya; bir paranoyağın dehşet dolu evreni; "komünist" bir ABD... Tüm bunların arasından "gerçek" dünyaya dönüş mümkün olacak mıdır?
Dünya gök kubbede yalnızdı. Alevler içindeki küçücük bir başka küre, hareketsiz ve dev bir kütlenin çevresinde uçuşan pervane gibi Yer'in çevresinde daireler çiziyordu. Bunun Güneş olduğunu kederli bir heyecanla kavradı. Ufacıktı. Ve hareket ediyordu.
Yer'in de aşağılarında kızılımsı bir katmanın, gri bulanıklığın çok daha derinlerinde başka bir katın daha var olduğunu gözlemlemek onu şaşırtmadı. Sanki evrenin ta dibinde ilkel bir maden ocağı çalışıyor gibiydi. Demirci ocakları, yüksek fırınlar ve uzaklarda bir yerde bir çeşit kaba volkanik kaynama, gri bulanıklığın içinde kızıl pırıltılar saçıyordu.
Cehennemdi bu.
Ve yukarıda ise... Boynunu iyice uzattı. Şimdi daha net görebiliyordu: Cennet!
"Belmont Bevatronu'nun Proton Işın Saptırıcısı 1959 yılı Ekim ayının ikinci günü öğleden sonra saat dörtte yaratıcılarına ihanet etti. Bunu izleyen olaylar göz açıp kapayıncaya dek olup bitti. Artık yeterince saptırılmayan –ve dolayısıyla denetim dışı kalan– altı milyon volt gücündeki ışın demeti salonun tavanına doğru yükselirken, halka biçimindeki dev mıknatısa tepeden bakan bir gözlem taraçasını da kül ediverdi.
O sırada taraçada sekiz kişi bulunmaktaydı: bir grup meraklı gezgin ve mihmandarları. Taraça ayaklarının altından yitince bu sekiz kişi Bevatron salonunun zeminine döküldüler ve manyetik alan boşaltılıp sert radyasyon kısmen nötralize edilinceye dek şoka girmiş durumda ve yaralı, öylece yattılar.
Sekiz kişiden dördünün hastaneye kaldırılması gerekti. Yanıkları daha hafif olan iki kişi süresiz gözleme alındı. Kalan iki kişi ise muayene ve ilk tedavileri yapıldıktan sonra salıverildi. Olay San Fransisco ve Oakland'daki yerel gazetelerde yer aldı. Kurbanların avukatları dava açma hazırlıklarına girişti. Bevatron'la ilgisi bulunan kimi görevliler Wilcox-Jones Saptırıcısı ve yaratıcıları ile birlikte ıskartaya alındı. Bir grup işçi fiziksel hasarı onarmaya başladı.
Olay topu topu birkaç saniye sürmüştü. Hatalı saptırım saat 4.00'te başlamış ve olağanüstü şarj edilmiş proton ışın demeti mıknatısın dairesel iç salonunu tararken sekiz kişi saat 4.02'de altmış ayak yükseklikten içine düşmüştü. İlk düşerek zemine çarpan, mihmandarlık görevlisi genç bir zenciydi. Son düşen ise yakınlardaki güdümlü bir füze fabrikasından gelen genç bir teknisyen olmuştu. Genç teknisyen taraçaya giderlerken arkadaşlarından kopmuş, hole geri dönmüş ve sigara için ceplerini karıştırmaya başlamıştı.
Eğer eşini yakalayabilmek için ileri atılmış olmasaydı belki de diğerleriyle birlikte aşağı sürüklenmeyecekti. Beyninde kalan açık seçik son anısı da bu olmuştu: sigaralarının elinden düşüşü ve Marsha'nın çırpınarak kayıp giden ceket yenini yakalayabilmek için boşa atılışı..."
PKD, McCarthy dönemini de kendine has bir tarzda hiçbir bilimkurgu piyasası yazarının cesaret edemediği kadar erken konu edindi. Gökteki Göz, McCarthy döneminin bir parodisidir aynı zamanda. Komünist avcısı bir polis müfettişinin gizli komünist çıkmasıyla sekiz karakter onun zihnindeki komünist dünyaya düşer. O dönemde entelektüel her insan gibi PKD'nin kapısı da FBI tarafından rutin olarak çalınmıştı. Ama roman karakterleri asla angaje olamayacak kadar bireyci ve kuşkucudur. Bu anlamda romanların anti-kahramanları sapına kadar Amerikalıdır. Kendi yollarında yürürler ve her tür otoritenin dışında saf alırlar. Dahası otoriteye karşı fobiktirler: "3-74 tarihinde korku içimdeki asiyi öldürdü. Bundan pişmanlık duymuyorum, çünkü bu sayede korkudan azad oldum.(...) Korkuyorum: 1) Sivil otoritelerden (Sezar), 2) Tanrı'dan (Valis). Denebilir ki, güçlü olan her şeyden, otoritenin kendisinden korkuyorum."
Philip K. Dick
Philip Kindred Dick, 1928'de doğdu. Hayatının büyük bölümünü Kaliforniya'da geçirdi. Bir plakçı dükkânı işletmesi ve radyoda klasik müzik programları yapması dışında, başlıca uğraşı yazarlık oldu. Kırka yakın bilimkurgu romanı dışında ana akım romanları da yazdı, ancak pek başarılı olamadı. Ölümünden sonra beş cilt halinde toplanan yüz civarında öyküsü vardır. Yayımlanan ilk romanı Solar Lottery'dir (1955, Uzayda Suikast, Okat). Bunun ardından The World Jones Made (1957, Yaratılan Dünya, Okat) ve Gökteki Göz (1957) gelir. Dick'in ilk romanları "gerçeklik" kavramının sorgulanması üzerine kuruludur. 1960'ta yazdığı Vulcan'ın Çekici insan/bilgisayar çelişkisi üzerine kurulmuş, teknoloji karşıtı sayılabilecek bir denemedir. Ridley Scott tarafından Blade Runner adıyla 1982 yılında filme alınan Do Androids Dream of Electric Sheep? (1968, Bıçak Sırtı, Kavram), insan/robot ikileminden hareket ederek bu ikilemi reddeden ve "insan"ın ne olduğunu sorgulayan önemli bir felsefi romandır. Dick'in 1965'te yazdığı "We Can Remember it for You Wholesale" (Sizin İçin Topyekûn Hatırlayabiliriz) öyküsü de Paul Verhoeven tarafından 1990'da Total Recall adıyla filme alınmıştır. Bu iki film günümüze kadar yapılmış en iyi bilimkurgu filmleri arasında ilk sıraları paylaşmışlardır. 1970'ten sonra romanlarında giderek artan ölçüde teolojik temalara yer veren Dick, 1982'de öldü. Diğer önemli romanları arasında Martian Time-Slip (1964, Mars'ta Zaman Kayması), The Penultimate Truth (1964, Sondan Bir Önceki Hakikat), The Three Stigmata of Palmer Eldritch (1965, Palmer Eldritch'in Üç Bilmecesi) ve Ubik (1969) sayılabilir. Yüksek Şatodaki Adam, birçok eleştirmen tarafından Dick'in başyapıtı olarak gösterilmiştir. Türkçe'de yayımlanan kitapları arasında ise Mars'ta Zaman Kayması (Altıkırkbeş, 2000), Suikastçı (Sarmal, 1999), Gizli Göz (derleme, Karizma, 1999) ve Dr. Gelecek (Sarmal, 1997) sayılabilir.
Philip K. Dick Gökteki Göz _ Özgün adı: Eye in the Sky Renkli Kağıt Dokulu Pdf 3mb:
Philip K. Dick Gökteki Göz _ Özgün adı: Eye in the Sky - Normal PDF 3Mb:
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Philip K. Dick Gökteki Göz _ Özgün adı: Eye in the Sky - Normal PDF 3Mb:
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.




ZAMANGEZGİNİ
BAYHUN ÖNTÜRK
Moderatör tarafında düzenlendi: