Ladik

bakunin

Admin
12 Mar 2009
6,617
79,664
NeverLand
Cetin_KOSAR_samsun03_ladik_TEPEDEN9.jpg



Orta Karadeniz Bölgesi’nin iç kesimlerinde, Samsun İli’ne bağlı bir ilçe olan Ladik, doğusunda Taşova, kuzeyinde Kavak ve Asarcık, batısında Havza, güneyinde ise Amasya ili ve Suluova ilçeleriyle çevrilidir. Samsun ilinin güneyinde yer alan ilçe topraklarının kuzeydoğusunu Canik Dağlarının batı uzantıları, güneyini ise yüksek kesimleri ilçe sınırları dışında kalan Karaömer Dağı ile Amasya Akdağı’nın (2.061 m.) kuzey uzantıları engebelendirir. Birbirine paralel olan bu dağların arasında tektonik kökenli Ladik Gölü bulunmaktadır.

İlçe topraklarını Ladik Gölü’nden çıkan ve ilçe sınırları dışarısında Yeşilırmak’a katılan Tersakan Çayı sulamaktadır. Deniz seviyesinden 950 m. yükseklikteki ilçe, il merkezine 40 km. uzaklıktadır.Yüzölçümü 575 km2 olup, 2000 Yılı Genel Nüfus Sayımına göre; toplam nüfusu 21.997’dir.

İlçede karasal iklim hüküm sürmekte olup, kışlar uzun ve sert, yazlar ise serin geçmektedir.

Ladik Gölüİlçe ekonomisi tarım, hayvancılık, dokumacılık ve kaplıca turizmine dayalıdır. Yetiştirilen tarımsal ürünlerin başında; şeker pancarı, arpa, buğday ve mısır gelmektedir. Az miktarda baklagiller, ayçiçeği, elma, şeftali yetiştirilir. Hayvancılıkta ise, şeker pancarı üretimine dayalı olarak sığır besiciliği ön planda olup, koyun da yetiştirilmektedir. İlçede yapay tohumlama istasyonu ve bir boğa deposu vardır. Ladik Gölü’nden ise bol miktarda turna ve alabalık avlanmaktadır. İlçede halı ve kilim dokumacılığı çok yaygın olup ekonomisinde önemli yeri bulunmaktadır. Ayrıca şifalı madensuları ile ünlü olup, Ladik Kaplıcası termal turizminde önem taşımaktadır.

Ladik Ovasındaki höyüklerde yapılan kazı ve araştırmalarda ele geçen buluntulardan, yöredeki ilk yerleşmenin Tunç Çağında (MÖ.3500-1000) kurulduğu anlaşılmaktadır. MÖ.III.yüzyılda Ilgaz Dağı yöresinde kurulan Pontus Devleti’nin sınırları içerisindeki Ladik yöresinde diğer ismi Leodikeia olan kentlerden ayrılabilmesi için Leodikeia Pontika adı ile anılan antik bir kent bulunuyordu.

MÖ.III.yüzyıl başlarında kurulan Pontus Devleti’nin egemenliğinde olan yöre, Pontus Devletinin yıkılmasından sonra, MÖ.I.yüzyıl ortalarında Romalıların hakimiyetine girmiştir. 395’de Roma İmparatorluğu’nun Batı Doğu olmak üzere ikiye ayrılması ile Doğu Roma (Bizans)toprakları içinde kalmıştır. Bizanslılar zamanında önemli bir piskoposluk merkezi olmuş, VIII. Ve IX.yüzyıllarda birkaç kez Arap saldırılarına uğramıştır.

Malazgirt Savaşı’ndan (1071) sonra bazı Türkmen boyları buraya yerleşmiş ve Melik Danişment Gazi’nin kurduğu Beyliğin hakimiyeti altına girmiştir. Danişmendliler, Bizanslılar ve Anadolu Selçukluları arasında birkaç kez el değiştiren yöre, XIII.yüzyıl başlarında kurulan Trabzon İmparatorluğunca yönetilmiştir. bir süre Kubadoğulları tarafından da yönetilmiştir. 1398’de Yıldırım Beyazıt tarafından ele geçirildi ise de Ankara Savaşı (1402) sonrasında, Timur yönetimi sırasında Canik Beyliği sınırları içerisinde kalmış, 1418’de kesin olarak Osmanlı topraklarına katılmıştır.

XIX.yüzyıl sonlarında Sivas Vilayetinin Amasya Sancağına bağlı bir kaza merkezi idi. Bu dönemde de Anadolu’daki diğer Ladik’lerle karışmaması için Amasya Ladik’i diye anılıyordu.Cumhuriyetin ilanından sonra 1925’de Amasya’dan ayrılarak Samsun iline bağlı ilçe olmuştur.

İlçeden günümüze gelebilen eserler arasında; Ladik Kalesi, Saat Kulesi (1889), Bülbül Hatun Cami, Avcı Sultan Mehmet Cami, Sadullah Sunullah Paşa Türbesi (Kümbet), Seyyit Ahmet Kebir Türbesi bulunmaktadır.

Hallaz (Hirlaz, Hilyas) kaplıcasının bulunduğu bölgedeki Hamamayağı mesire yeri, Büyükkızoğlu Şelalesi ve Gölü ile Küpecik Yaylası ilçenin doğal güzellikleridir.

Sunullah Paşa Türbesi

Samsun Ladik ilçesinde bulunan Sunullah Paşa Türbesi’nin kitabesi günümüze gelememiştir. Bununla beraber, yapı üslubundan XVI. yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır.

k_aakif_aakif_Sadullah_Pasa_Turbesi.jpg


Türbe kesme ve yer yer de moloz taştan yapılmıştır. Sekizgen planlı olup, üzeri yüksek bir kasnak üzerine oturan kubbe ile örtülüdür. Birkaç basamakla çıkılan türbenin giriş kapısı dikdörtgen bir çerçeve içerisinde yuvarlak kemerlidir.

Önüne iki mermer sütunun taşıdığı bir revak eklenmiştir. Türbenin sekizgen köşelerine üzerlerinde birer aynalık olan dikdörtgen söveli pencereler yerleştirilmiştir.

Avcı Sultan Mehmet Camii

k_aakif_aakif_Avci_Sultan_Mehmet_Ca.jpg


Çarşı içinde Hükümet Konağının da bulunduğu alanın hemen yanında bulunan bu tarihi cami, 1648-1687 yılları arasında saltanatta bulunan Sultan IV. Mehmet tarafından yaptırılmış 1943 depreminde yıkılmış, 1956 yılında aynı temeller üzerine yeniden inşa edilmiş.

Bülbül Hatun Camii

k_aakif_aakif_Bulbul_Hatun_Camii__0.jpg


II. Beyazıd’ın annesi Bülbül Hatun tarafından yaptırılmıştır. 1943 depreminde yıkılan cami 1966 yılında aynı temeller üzerine, aslına uygun olarak onarılmış.

Dikilitaş türbesi

k_aakif_aakif_Dikilitas_turbesi_01.jpg
k_aakif_aakif_Dikilitas_turbesi_05.jpg


İçinde iki sanduka bulunan türbenin Selçuklular döneminde yapıldığı sanılmaktadır. Ancak, bugüne kadar pek çok tamir gördüğü için geçmişi ile ilgili bilgi bulunamamış. Daha önce iki adet olduğu söylenen dikiltaşlardan bir tanesi arka yan bahçede bulunmaktadır.
Güzel bir yenilenme yapılmış olan türbe oldukça temiz ve ziyarete açıktır.

Seyit Ahmet Kebir Türbesi

Gene bu ilçede bulunan diğer bir türbe olan bu mekana gittiğimizde çok güzel bir dış yapı ve içerde tavanlarda çok ince nefis kalem işleri ile düzenlenmiş olduğunu gördük.
Selçuklu döneminin kumandanlarından Seyit Ahmet Kebir Ladik'te yapmış olduğu savaşta ölünce isteği üzerine bu türbeye gömülmüş. Mezarlık içinde bulunan türbe, kesme taş ve tuğladan yapılmış ve içinde 7 sanduka bulunmaktadır.

k_aakif_aakif_Seyit_Ahmet_Kebir_Tur.jpg


Dış mezarlık kısmında ise birçok eski türkçe yazı ile donatılmış ve tezyin edilmiş baş taşlarını da görmek mümkün.

Yaşadığı yıllar ve vefat tarihi hakkında kesin bilgi olmamasına rağmen, yaşadığı
devir hakkında ipuçları veren kayıtlar bulunmaktadır. Doğum yeri ve zamanı ile ilgili kesin bilgiye ulaşılamayan Seyit Ahmet-i Kebir er-Rifai Hazretleri, 1118 yılında Basra şehrinde dünyaya gelen, Rifai tarikatının kurucusu Seyit Ahmet-i Kebir er-Rifai Hazretlerinin, büyük ihtimalle, torunlarından, halifelerinden, dervişlerinden, müritlerinden veya müntesiplerinden (bağlılarından) biriymiş. Seyit Ahmet Hazretleri Orhan Gazi zamanında Horasan’dan Anadolu’ya gelir ve burada bir müddet yaşadıktan sonra 63 yaşında vefat eder.

Ladik Saat Kulesi

k_aakif_aakif_Ladikssatkulesi_03.jpg


Samsun Ladik ilçe merkezinde, bir tepe üzerinde bulunan saat kulesi kitabesinden öğrenildiğine göre, Saat Kulesi’ni Ziya Paşa yaptırmaya karar vermiştir. Onun yöreden ayrılması üzerine Kaymakam Reşit Bey tarafından 1889 yılında tamamlanmıştır.

k_Cetin_KOSAR_ladikPICT6453.jpg


Saat Kulesi çokgen bir kaide üzerinde yuvarlak gövdeli ve şerefelidir. Minareyi andıran saat kulesi kare prizma şeklindeki şerefe üstü bölümünün dört yüzüne yuvarlak kadranlı birer saat yerleştirilmiştir. Kulenin gövdesi üzerinde pencere bulunmamaktadır. Bezeme olarak yalnızca şerefe altında şerit halinde kabartma kuşaklara yer verilmiştir.

Ladik Gölü

k_fatihsune_IMG_03381.jpg


Ladik Ovasının doğu kesiminde yer alan ladik Gölü Ladik ilçe merkezine 10 km uzaklıktadır. Gölün uzunluğu 5, genişliği 2 km’ye yakındır. Elips biçimindeki gölün deriği 3-5 m. arasında değişmektedir. Göl suları Akdağ’dan inen küçük akarsularla beslenmektedir. Ayrıca fazla suları da Tersakan Çayına boşalmaktadır.

k_yavuzhan55_ladik_golu_panorama1_f.jpg


Çevresi bataklık ve sazlıktır.Göl içerisinde balık, özellikle alabalık ve turna yaşamaktadır.

Hilyas Kaplıcası

Samsun Ladik ilçesinin 10 km. batısındaki Hamamayağı Köyü’ndeki Hilyas Kaplıcası’nın suyu 36 C.dir. Kaplıcanın suyu mineral bakımından oldukça zengindir.

Kaplıca suyu, sodyum klorür, sodyum bikarbonat, sodyum sülfat, sodyum nitrat, kalsiyum bikarbonat, demir bikarbonat, alimünyum sülfat, metasilis asidi, serbest karbon asidi içermektedir. Ayrıca gaz halinde manganez, fosfat iyonları içermektedir.

Evliya Çelebi Seyehatname’sinde bu kaplıcadan söz etmiştir. Buna dayanılarak kaplıcanın XVI.-XVII.yüzyıllarda da kullanıldığı anlaşılmaktadır.

Kaplıcanın suyunun romatizma, nevralji, nevrit gibi cilt hastalıklarının yanı sıra eklem kireçlenmesi, sinir ve kas yorgunluğu ve ameliyat sonrası bakımında olumlu etkilerinin olduğu gözlemlenmiştir.

Kaplıca çevresinde Ladik Belediyesi tarafından işletilen turistik tesisler bulunmaktadır.
 
Üst