KİBAR HIRSIZ
Altan Erbulak tarafından yaratılan ve ilk kez 1956 yılında Pazar adlı haftalık dergide yayınlanan Kibar Hırsız, Arsene Lupin tarzı yaklaşımı ve karikatürize çizgi stiline uygun mizahi öğeleriyle şöhret kazanan bir banttır.
Kibar Hırsız, işlediği suç(lar)a iyi niyet kılıfından başka mazereti olmayan Faruk adlı bir hırsızın maceralarını konu edinmiştir. Hafif briyantinli saçları ve delikanlılık ruhuna uygun esprileriyle ve hazırcevaplılığıyla daima baskın çıkan Kibar Hırsız, iyi amaçlarla kullanılmak üzere (ç)aldığı şeyleri ihtiyaç sahiplerine bir Robin Hood edasıyla vermektedir. Tabii bunları yaparken karşısına çıkan güzel ve alımlı 'hatun'ların hatırını sormaktan da hiç geri kalmaz. Maceralarında ona genelde ahpabı mı, baş düşmanı mı olduğu pek anlaşılamayan kel kafalı, siyah, yuvarlak gözlüklü, yeşil trençkotlu polis komiseri Hasan eşlik etmektedir. Erbulak, karelerine bol miktarda çıplak kadın figürü yerleştirerek Kibar Hırsız'ı sembolik bir libido haline getirmektedir. Oldukça eksantrik ve ilginç öyküler yaşayan Kbar Hırsız'da oldukça sıradışı senaryolar da göze çarpmaktadır. Mesela bir macerasında elindeki Sherlock Holmes romanını okurken kitabın başındaki herşeyin gerçekten olmaya başladığını görmüş, bir badireyi adatabilmek için kitabı silah niyetine fırlatıp atmıştır... Bir diğerinde kahramanlarını o haftaki son karede yoğun makinalı tüfek ateşi altında bırakan Erbulak, onların ölümüne razı olamadığından, ertesi hafta ıssız bir çölün ortasında onları yeniden ortaya çıkartmıştır. Üstelik helikopterle onları kurtarmaya gelen bir kadın okuyucu sayesinde normal yaşamlarına döneceklerdir... Bir diğerindeyse ortadan kaybolan Faruk'u arayan Hasan, parkta Pazar dergisi okuyan adamın birinden onun nerede olduğunu öğrenmiştir...
Pazar dergisinde yayınlanan bir Kibar Hırsız bantı.
Ayrıca İstanbul'daki bir atom merkezine giren Hasan'la Faruk, burada gördükleri roket ve Kiki adlı bir Merihli ile birlikte herkesin memur olduğu Merih'e gitmiş, Al Capone'un manevi kızı olduğunu iddia eden bir kadınla tanışmış, henüz kundaktayken keman çalan bir bebek görmüştür...
Pazar dergisinin üçüncü sayfasından renkli ve yarım sayfayı kaplayan üç bantıyla seri, uzun yıllar boyunca yayınlanmıştır. Okuyucusuyla kontak kurmayı seven çizerinin elinden keyifli ve akıcı, ancak bir o kadar da 'uçuk' maceralar yaşayan Kibar Hırsız'da Erbulak, logosunun altına her hafta Faruk'un dilinden hırsız öşdeyişleri notlamıştır: "Sonradan hırsız olmak, doğuştan hırsız olmaktan kolaydır", "Hırsız hırsıza baka baka kararır", "Hırsızlık kalp çalmakla başlar", "Hırsız olamayacak kadar irade sahibi olanlar namuslu olurlar" ve çok sayıda benzeri...
Altan Erbulak tarafından yaratılan ve ilk kez 1956 yılında Pazar adlı haftalık dergide yayınlanan Kibar Hırsız, Arsene Lupin tarzı yaklaşımı ve karikatürize çizgi stiline uygun mizahi öğeleriyle şöhret kazanan bir banttır.
Kibar Hırsız, işlediği suç(lar)a iyi niyet kılıfından başka mazereti olmayan Faruk adlı bir hırsızın maceralarını konu edinmiştir. Hafif briyantinli saçları ve delikanlılık ruhuna uygun esprileriyle ve hazırcevaplılığıyla daima baskın çıkan Kibar Hırsız, iyi amaçlarla kullanılmak üzere (ç)aldığı şeyleri ihtiyaç sahiplerine bir Robin Hood edasıyla vermektedir. Tabii bunları yaparken karşısına çıkan güzel ve alımlı 'hatun'ların hatırını sormaktan da hiç geri kalmaz. Maceralarında ona genelde ahpabı mı, baş düşmanı mı olduğu pek anlaşılamayan kel kafalı, siyah, yuvarlak gözlüklü, yeşil trençkotlu polis komiseri Hasan eşlik etmektedir. Erbulak, karelerine bol miktarda çıplak kadın figürü yerleştirerek Kibar Hırsız'ı sembolik bir libido haline getirmektedir. Oldukça eksantrik ve ilginç öyküler yaşayan Kbar Hırsız'da oldukça sıradışı senaryolar da göze çarpmaktadır. Mesela bir macerasında elindeki Sherlock Holmes romanını okurken kitabın başındaki herşeyin gerçekten olmaya başladığını görmüş, bir badireyi adatabilmek için kitabı silah niyetine fırlatıp atmıştır... Bir diğerinde kahramanlarını o haftaki son karede yoğun makinalı tüfek ateşi altında bırakan Erbulak, onların ölümüne razı olamadığından, ertesi hafta ıssız bir çölün ortasında onları yeniden ortaya çıkartmıştır. Üstelik helikopterle onları kurtarmaya gelen bir kadın okuyucu sayesinde normal yaşamlarına döneceklerdir... Bir diğerindeyse ortadan kaybolan Faruk'u arayan Hasan, parkta Pazar dergisi okuyan adamın birinden onun nerede olduğunu öğrenmiştir...
Pazar dergisinde yayınlanan bir Kibar Hırsız bantı.
Ayrıca İstanbul'daki bir atom merkezine giren Hasan'la Faruk, burada gördükleri roket ve Kiki adlı bir Merihli ile birlikte herkesin memur olduğu Merih'e gitmiş, Al Capone'un manevi kızı olduğunu iddia eden bir kadınla tanışmış, henüz kundaktayken keman çalan bir bebek görmüştür...
Pazar dergisinin üçüncü sayfasından renkli ve yarım sayfayı kaplayan üç bantıyla seri, uzun yıllar boyunca yayınlanmıştır. Okuyucusuyla kontak kurmayı seven çizerinin elinden keyifli ve akıcı, ancak bir o kadar da 'uçuk' maceralar yaşayan Kibar Hırsız'da Erbulak, logosunun altına her hafta Faruk'un dilinden hırsız öşdeyişleri notlamıştır: "Sonradan hırsız olmak, doğuştan hırsız olmaktan kolaydır", "Hırsız hırsıza baka baka kararır", "Hırsızlık kalp çalmakla başlar", "Hırsız olamayacak kadar irade sahibi olanlar namuslu olurlar" ve çok sayıda benzeri...