Havza

bakunin

Admin
12 Mar 2009
6,619
80,023
NeverLand
Cetin_KOSAR_havza1.jpg


Karadeniz Bölgesi’nin orta kesiminde, Samsun İli’ne bağlı bir ilçe olan Havza, doğusunda Kavak, güneydoğusunda Ladik, batısında Vezirköprü, kuzeyinde Bafra ilçeleri, güney ve güneybatısında da Amasya ili ile çevrilidir. İlçe toprakları Kuzey Anadolu Dağlarından Canik Dağlarının eteklerinde yer alır. İlçe alanının büyük bir bölümü, dağlık iç kesimleri Samsun’dan ayıran, üzerinde yükseltilerin olduğu büyük bir plato niteliğini taşır.

İlçe topraklarını Tersakan Çayı ve kolları sulamaktadır. Çay, Karadeniz’e ters yönde aktığından bu adla anılmaktadır. Deniz seviyesinden 675 m. yükseklikteki ilçenin il merkezine uzaklığı ise 84 km.dir. Yüzölçümü 793 km2 olan ilçenin toplam nüfusu 19.389’dur.

İlçenin iklimi, Ilıman deniz ikliminden karasal iklime geçiş özelliği arz eder. Bazı yerlerde Karadeniz iklimi, bazı yerlerde karasal iklim hakimdir. Kış aylarında sis ve kar yağışı görülmektedir.

Cetin_KOSAR_havzaataeviPICT8084.jpg


İlçe ekonomisi büyük ölçüde tarıma dayalıdır. Bunun yanında kaplıca turizmi, ormancılık hayvancılık, sanayi ve küçük işletmeler de ilçe ekonomisine katkıda bulunmaktadır. Yetiştirilen tarımsal ürünlerin başında şekerpancarı, buğday, arpa, ayçiçeği, tütün, elma, mısır, baklagiller, şeftali gelmektedir. Hayvancılıkta genellikle besi hayvancılığı yapılmakta olup, büyük ve küçükbaş hayvan yetiştirilir.

İlçede sanayi kuruluşu olarak un fabrikaları, TMO (Toprak Mahsulleri Ofisi)’nin siloları, süt ve süt ürünleri fabrikası, özel sektöre ait kömür maden işletmesi bulunmaktadır. İlçe topraklarında kaplıca suyu kaynakları olup, Havza’daki kaplıcaların suları Arsenik, Çelik, Silis, sodyum, bikarbonat, radioaktivite içermektedir. Ayrıca ilçeye bağlı Çeltek Köyü’nde linyit ocakları bulunmaktadır.

Havza, 2000’li yıllarda, Kızılırmak ve Yeşilırmak deltaları arasında kurulmuş olup, tarihi Hititlere kadar uzanmaktadır. M.Ö. VII. yüzyılda Samsun’un İon şehir devletlerinden Miletoslular (millet) tarafından kıyı kenti olarak kuruluşundan bir süre sonra Miletosluların yönetimine giren bölge, daha sonra Kafkaslardan gelen Kimmerlerin istilasına uğramıştır. MÖ.IV.yüzyılda önce Persler daha sonrada Makedonyalılar yörede egemenlik kurmuşlardır. Daha sonra Seleukosların hakimiyetine giren yöre, MÖ.III.yüzyıl başlarında kurulan Pontus Devleti’nin egemenliği altına girmiştir. MÖ.I.yüzyıl ortalarında Romalıların hakimiyetine girmiş, 395’de Roma İmparatorluğu’nun Batı Doğu olmak üzere ikiye ayrılması ile Doğu Roma (Bizans) toprakları içinde kalmıştır.

Cetin_KOSAR_havza.jpg


Malazgirt Savaşı’ndan (1071) sonra bazı Türkmen boyları buraya yerleşmiş ve Melik Danişment Gazi’nin kurduğu Beyliğin hakimiyeti altına girmiştir. Danişmendliler, Bizanslılar ve Anadolu Selçukluları arasında birkaç kez el değiştiren yöre 1398’de Yıldırım Beyazıt tarafından ele geçirildi ise de Ankara Savaşı (1402) sonrasında, Timur yönetimi sırasında Canik Beyliği sınırları içerisinde kalmış, 1418’de kesin olarak Osmanlı topraklarına katılmıştır.

00157804.jpg


Osmanlı döneminde Amasya Sancağına bağlı bir kaza merkezi idi. Kurtuluş Savaşı’nın başlarında karargâhını Samsun’dan sonra kısa bir süreliğine Havza’ya taşıyan Mustafa Kemal (Atatürk) Paşa’nın buradan resmi kuruluşlara gönderdiği bildiri Havza Genelgesi ile anılmaktadır. Milli Mücadelede 27 Mayıs 1919’da Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Havza’da kurulmuştur. Kurtuluş savaşı hazırlıkları burada başlamış, Amasya Tamimi burada ele alınmıştır. Yurdun işgali ilk kez Havza’da düzenlenen mitinglerde kınanmıştır.

Daha önce Amasya Sancağına bağlı bir kaza olan Havza, Cumhuriyetin ilanından sonra, 1925’te Amasya’dan ayrılarak Samsun’a bağlı ilçe yapılmıştır.

00157810.jpg


İlçede günümüze gelebilen tarihi eserler arasında; Çamyatağı Köyü’ndeki MÖ.I. ve MS. 2. yüzyıllara tarihlenen tümülüsler, Manevra Tepe Tümülüsleri, Kayabaşı Tümülüsü, Dereköy Gözetleme Yeri, Güvercinlik Köyü’ndeki Kaya Mezarları bulunmaktadır. Ayrıca; Mustafa Paşa Camisi, Emir El-Hac Veliyüddin Bin Berekat Şah Camisi, Sivrikise Camisi, Emir El-Hac Veliyüddin Bin Berekat Şah Türbesi, Şeyh Savcı Türbesi, Mustafa Bey Türbesi, Havza İmareti, Büyük Hamam (Kızgözü-Aslanağzı), Küçük Hamam (Şifa Kaplıcası), Maarif Hamamı, Atatürk Evi ve Müzesi ve Türk Sivil Mimari Örnekleri bulunmaktadır.

Havza İmareti

Samsun Havza ilçesi İmaret Mahallesi’nde, kaplıcaların yakınında bulunan bu imareti Sultan II. Murat zamanında Amasya Valisi olan Yörgüç Paşazade Mustafa Bey 1429 yılında yaptırmıştır.

00157807.jpg


İmaret sonraki yıllarda fakirlere, dervişlere ve askerlere yemek verme işlevinde uzaklaşmış, kendi haline terk edilmiştir. Bu nedenle de harap olan imaret Cumhuriyet döneminde Samsun Valisi olan Fuat Tuksal tarafından onartılmış ve böylece günümüze gelebilmiştir. İmaret 1940-1982 yıllarına kadar “Atatürk Halk Kütüphanesi” olarak kullanılmıştır. Yakın tarihlerde de Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından eski işlevine döndürülmüş ve imaret olarak hizmet vermektedir.

İmaret Kesme taştan yapılmış olup, birbirine dik ve bitişik iki bölümden meydana gelmiştir. Bunlardan biri ana mekânı diğeri de yan bölümleri oluşturmaktadır. İmaretin üzeri ise düz bir çatı ile örtülmüştür. İmaretin doğusunda ve yan mekânlarda birer kapısı bulunmaktadır. Doğudaki bölüm, iki kapı ile yan mekânlara bağlanmıştır.

Bunlardan ana giriş kapısı üzerinde Arapça sülüs yazılı bir kitabesi bulunmaktadır.

Kitabe:

Emre bi inşa hazihil
İmarütül mübareketül
Fi eyyam-i devletüz
Sultanül vel hakanül muazzam
Bi ibnil fetih murabbın
Sultan mehmet ban-ül müştehir
Bi ibl Osman Halladellahu
Ve ezzaha alil alemin
Bülhanebül emir-ül-kebir
Mustafa bin ül vezirül
Hatr-ül milleti celâl veddin
Yörgüç Haşa el.
Atabey el Muhasınaüllillah
Sende selasine ve semanü
Me min hicreti hayr-ül
Beriyye aleyhi eftalüt tahiyye.


Bu kitabenin yanı sıra duvar üzerinde Pilancius Piso’nun Latince bir sözünü içeren bir kitabe daha bulunmaktadır. Bu kitabenin ne amaçla ve ne zaman buraya konulduğu bilinmemektedir.

Bu sözün anlamı şöyledir:

“Havza kaplıcalarında seneli müteakip ve vakur bir tarzda geçirdikten sonra şimdi iyi sıhhatte olarak, hak ettiği için Tanrı Asklepios hazretlerine ve menfaatlerine şükranlarımı sunarım. Taşrada muvakkaten oturmasına rağmen bana suyu tavsiye eden rahip Xandrasa ve herkesin dostu olan Silius Lipidus’a teşekkür ederim. Ben Piso kurtulmuş olarak latif vatanıma dönüyorum, ailemin şükranı ebediyen yaşasın. Pilancius Piso”.

İki bölümlü imaretin doğu kapısından dikdörtgen mekâna girilmektedir. Bu bölüm iki kare mekâna geniş bir kemerle ayrılmış ve üzerleri pandantifli birer kubbe ile örtülmüştür. Buradan iki kapı ile mutfağın ve yemek yenilen bölümlerin olduğun mekâna geçilmektedir. Buradaki birbirlerine bitişik üç bölüm dışarıya pencere ile açılmamaktadır. Üzerleri ise tonozlarla örtülmüştür.

Atatürk Evi ve Müzesi

Samsun Havza ilçesinde, Medrese Mahallesi Ankara Caddesi’nde bulunan Ali Baba’nın Mesudiye Oteli, Atatürk’ün 25 Mayıs 1919’da Havza’ya gelişinde Kaymakam Fahri Bey tarafından Atatürk’e tahsis edilmiştir. Atatürk bu otelde 25 Mayıs–13 Haziran 1919 tarihleri arasında 18 gün kalarak karargâh olarak kullanmıştır.

00157809.jpg


Konak üç katlı bir yapı olup birinci katında bir orta sofa ve bunun çevresinde dört oda; ikinci katında sofaya açılan beş oda bulunmaktadır.

Atatürk’ün kalmış olduğu oda eşyaları ile birlikte korunarak “Gazi Odası” olarak ziyaret edilmiş, diğer bölümler Havza Belediyesi’nin hizmet birimleri tarafından kullanılmıştır. Samsun İl Özel İdaresi’nin maddi desteği ile Havza Kaymakamlığı evin tamirini yapmış ve ziyarete açmıştır. Kültür Bakanlığı 2001 yılında binayı bütünüyle restore etmiş ve “Atatürk Evi” olarak İl Özel İdare Yönetiminde 2002 yılında yeniden ziyarete açılmıştır.

Atatürk Evinin alt katı sergi salonu haline getirilmiş ve burada yöresel el sanatları sergilenmiştir. İkinci katta Atatürk’ün çalışma odası, yatak odası ve dinlenme odası o dönemde kullanılan eşyalarla birlikte düzenlenmiştir.

00155654.jpg


Müzenin üçüncü katında Milli Mücadelenin ön hazırlıklarının yapıldığı sırada illerle yapılan bağlantılar, o dönemdeki çalışmalar, resimler ve belgeler sergilenmektedir. Ayrıca Atatürk'ün çalışma masasında balmumu heykeline yer verilmiştir. Salonlarda ise yöresel etnoğrafik eserler sergilenmiştir.

Büyük Hamam (Kızgözü-Aslanağzı)

Samsun Havza ilçe merkezinde bulunan Büyük Hamam’ın yapımıyla ilgili bir kitabe günümüze gelememiştir. Bazı kaynaklarda bu hamamın Romalılar tarafından yaptırıldığı ve Selçuklular tarafından onarılarak kullanıldığı belirtilmiştir. Nitekim hamama Sultan Mesud Hamamı, Lisanı Nas ve Sazi (Sadi) Paşa Hamamı da denilmektedir. Vakıf kayıtlarına göre 1256 yılında Selçuklu Sultanı II.Mesud tarafından yaptırıldığı yazılıdır. Bazı vakıf kayıtlarında ise, Sazi Paşa vakfı olduğu yazılıdır.

Hamamın günümüze kadar söylene söylene gelebilmiş bir de öyküsü bulunmaktadır. Bu öyküye göre, hamamda üç güzel kız yıkanırlarken hamamı eşkıyalar basmış ve çaresiz kalan genç kızlar Allah’a şöyle yalvarmışlardır:

“Allah’ım bizi ya kuş yap ya da taş… Bizi bu eşkıyalara teslim etme.”

Bu duanın ardından genç kızların istekleri kabul edilmiş, kızlardan biri kuş olarak uçmuş, diğeri de taş kesilerek hamamın bir kenarında heykel olmuştur. Bu heykelin gözlerindeki oyuklardan akan sular ise gözyaşları olarak nitelendirilmiştir. Günümüzde hamamın aslanağzı denilen büyük kurnasının yanındaki sütuna “Kız Gözü” ismi verilmiştir. Bu heykelden ötürü hamam ayrı bir özellik kazanmış, önünde adaklar yapılmış, kurbanlar kesilmiştir.

Hamam moloz taş ve tuğla hatıllı olarak yapılmıştır. Dikdörtgen planlı hamam soyunmalık, ılıklık ve sıcaklık bölümlerinden meydana gelmiştir. Soyunmalık ve ılıklık bölümleri iki küçük kasnaklı kubbe ile örtülmüştür. Sıcaklığın üzerinde ise Türk üçgenleriyle kasnaklı büyük bir kubbeye geçiş sağlanmıştır. Sıcaklığın çevresinde altı kurna ve bir de halvet kısmı bulunmaktadır.

Hamam günümüzde de kullanılmaktadır.

Küçük Hamam (Şifa Kaplıcası)

Samsun ili Havza ilçesinde, Büyük Hamam’ın bitişiğindeki bu hamamı Amasya Emiri Yörgüç Mustafa Bey 1429 yılında yaptırmıştır. Ardından da 1436 tarihli bir vakfiye yapmıştır.

KkHamam.jpg


Küçük Hamam plan olarak yanındaki Büyük Hamam ile benzerliği bulunmamaktadır. Moloz taş ve yer yer de tuğla hatıllı kesme taştan yapılan hamam, soğukluk, ılıklık ve sıcaklık bölümlerinden meydana gelmiştir. Küçük bir kapıdan kare planlı büyük ölçüde bir soğukluk kısmına girilmektedir. Bu bölümün üzeri pandantifli büyük ölçüde merkezi bir kubbe ile örtülmüştür. Ilıklık oldukça küçük ölçüde olup, üzeri tonoz örtülüdür. Sıcaklık kare planlıdır ve üzeri pandantifli merkezi bir kubbe ile örtülmüştür. Kubbenin altında sekizgen bir göbek taşı bulunmaktadır. Duvarlara kurnalar yerleştirilmiştir. Buradan kare planlı daha küçük ölçüde halvet kısmına geçilmektedir.

Hamam yakın tarihlerde orijinaline uygun biçimde restore edilmiş olup, erkekler hamamı olarak günümüzde de kullanılmaktadır.

Maarif Hamamı

Samsun Havza ilçesinde bulunan Maarif Hamamı’nı Sultan II.Abdülhamit’in Dahiliye Nazırı Mazmun Paşazade Memduh Paşa Sivas Valisi iken 1890 tarihinde yaptırmıştır. Hamamın geliri maarif için kullanılmış, bu nedenle de hamama halk arasında Maarif Hamamı denilmiştir.

Hamamın üzerine sonraki yıllarda bir otel yapılmıştır. Hamam ile birlikte otel birkaç kez onarılmış ve özgünlüğünü büyük ölçüde yitirmiştir. Buradaki otel 1951 yılında yıkılmış ve yeniden yapılmıştır.1970 yılında otel bir kez daha yenilenmiştir.

Hamama doğrudan doğruya önündeki caddeden ve otelden girilmektedir. Soyunmalık, ılıklık ve sıcaklık bölümlerinden meydana gelen hamamın soyunmalık kısmında büyük bir havuzu vardır. Bunun çevresine özel odalar yapılmıştır. Sıcaklık bölümü kareye yakın bir plan şekli göstermektedir. Ancak bu bölüm özgünlüğünden büyük ölçüde uzaklaşmıştır.

Günümüzde hamamın mülkiyeti Havza Belediyesi’ne ait olup, gündüz kadınlara, geceleri de erkeklere hizmet vermektedir. Bunun yanı sıra üzerindeki otele de hizmet vermektedir.

Havza Kaplıcaları

Samsun ili Havza ilçesinde bulunan Havza Kaplıcalarının çok eski bir geçmişi bulunmaktadır. Bu kaplıcaların suyunun sıcaklığı kış aylarında da 49 C.yi bulmaktadır. Havza’daki bu kaplıcaların en tanınmışları Kız Gözü ve Aslan Ağzı Kaplıcalarıdır. Bunların yanı sıra Havza’da 1944 yılında yapılan kömür arama çalışmaları sırasında da kükürtlü sıcak sular bulunmuştur.

Havza Kaplıcarı, volkanik kaynaklı (Jüvenil) olup, zayıf mineralizasyonlu, sodyum bikarbonatlı, Hipertermal (56 C), Hipotetik (14.5 milimol/lt) ve Oligometalik (643.17 mg.) içermektedir. Kaplıcanın suyu renksiz, berrak ve kokusuzdur. Sıcak suyun rezervuar kayacı;Jura-Alt Kretase kireçtaşıdır. Yüzeyden kireçtaşı kırık ve çatlakları boyunca derinlere süzülen su, jeoteknik gradyan etkisiyle ısınmakta ve kireçtaşları içinde depolanmaktadır. Sıcak su daha derinlerdeki Paleozoyik mermerleri ve Permiyen kireç taşlarından faylar boyunca çıkarak yer yer Jura-alt Kretase kireç taşlarını etkilemektedir.

Kaplıcanın suyu çeşitli cilt hastalıklarının tedavisinde, sinir hastalıkları, hastalıkların nekâhat dönemlerinde, kadın hastalıklarında, kronik bronşit, sindirim bozukluğu, şeker hastalığı, nefes darlığı, akciğer rahatsızlıkları, bağırsak spazmları, idrar yolu iltihaplanmaları, adale ağrıları, safra kesesi hastalıklarının tedavisinde etkili olmaktadır.

Havza ilçesinde Darboğaz Maden Suyu, Ayvacık’ta Çakaldere Maden Suyu yörenin önemli içmeleridir. Bunlardan Darboğaz Maden Suyu’nun sıcaklığı 17-18 C. Civarındadır. Çakal Dere Maden Suyu’nun sıcaklığı ise 17-18 C.civarındadır. Havza Kaplıcalarının suyunun en önemli özelliği Çelikli Sular sınıfına girmesidir. Kaplıca suyunun litresinde demir miktarı yüksek derecededir. Bu yüzden de Çelikli Sular sınıfına girmektedir.

Mustafa Bey Türbesi

Samsun Havza ilçesinde bulunan Mustafa Bey Türbesi kitabesinden öğrenildiğine göre, 1429 yılında yapılmıştır.

Türbe kesme ve moloz taştan yapılmıştır. Duvarlarının altı kesme taş, üstü de moloz taş ve tuğla karışımı bir işçilik göstermektedir. Kare planlı türbenin üzeri kubbe ile örtülmüştür. Duvarlardan kubbeye geçişi sağlayan tuğla örtülü pandantiflerin ilginç bir işçiliği vardır. Burada geometrik motiflere yer verilmiştir.

Emir el-Hac Veliyüddün Bin Berekat Şah Türbesi

Samsun Havza ilçesinde Emir el Hac Veliyüddin Bin Bereket Camisi’nin yanında bulunan bu türbenin kime ait olduğu kesinlik kazanamamıştır. Halk arasındaki yaygın bir söylentiye göre türbe Emevilerin bölgeye yapmış olduğu seferler sırasında ölmüş olan Horasanlı bir kumandan ile oğluna aittir.

Günümüzde “Dereköy Evliyası” olarak tanınan türbe ziyaret yeridir. Özellikle erkek çocuk isteyen ve ruhsal bozukluğu olan kişiler buraya adaklarda bulunmaktadır. Türbe moloz taştan kare planlı olarak yapılmıştır.

Şeyh Savcı Türbesi

Şeyh Taceddin Çelebi Mezarı (Havza)Samsun Havza ilçesinde Şeyh Safi Köyünde bulunan bu türbenin kime ait olduğu kesinlik kazanamamıştır. Bazı iddialara göre Selçuklu sultanlarından II. Mesut’un şehzadesi Taceddin Çelebi’nin türbesidir ve 1355 tarihinde yaptırılmıştır. Bununla beraber Şeyh Safi Köyü mezarlığında Taceddin Altunbaş Gazi’ye ait bir mezar bulunmuştur. Ayrıca Taceddin Altunbaş’ın 1355 yılında yaşadığını gösterem belgelerle de karşılaşılmıştır. Bu durumda türbenin Şeyh Savcı isimli bir kişiye veya Sultan Taceddin’in oğlu Kılıçaslan Bey’e ait olduğu da düşünülmektedir.

Türbe günümüze kadar değişik zamanlarda onarılmıştır. Son olarak da Çonoğluzade Mahmut Efendi tarafından 1900’lu yıllarda orijinaline uygun olarak yenilenmiştir.

Türbe kesme taştan sekizgen planlı olup üzeri içten kubbe dıştan konik bir külah ile örtülmüştür. Türbede dikkati çeken bir bezemeye rastlanmamıştır.

Mustafa Paşa Camisi

Samsun Havza ilçesinde, İmaret Mahallesi’nde bulunan bu camiyi, Mustafa Paşa 1256 yılında yaptırmıştır.

Kare planlı olan cami kesme taştan yapılmıştır. İbadet mekânı sütunlarla üç sahna ayrılmıştır. İbadet mekânının üzeri ahşap kiremitli bir çatı ile örtülmüştür. Mihrap sade ve yuvarlak niş şeklindedir. Mihrabın karşısında ve giriş kapısının üzerinde üç ahşap direğin taşıdığı bir kadınlar mahfili bulunmaktadır. Yanında taş kaide üzerine yuvarlak gövdeli ve tek şerefeli minaresi bulunmaktadır.

Emir El-Hac Veliyüddin Bin Berekât-Şah Camisi

Samsun Havza ilçesi, Dereköy’de bulunan bu camiyi, Selçuklu Sultanı II.İzzeddin Keykavus döneminde Selçuklu Emiri El Hac Veliyüdin bin Berekat Şah 1249 yılında yaptırmıştır.

Cami değişik zamanlarda yapılan onarım ve eklerle özelliğini büyük ölçüde yitirmiştir. Moloz taş ve kesme taştan yapılan cami dikdörtgen planlıdır. Üzeri ahşap bir çatı ile örtülüdür. Mihrap nişi ve bezemesi özellik göstermemektedir.

Sivrikise Camisi

Samsun ili Havza ilçesi Sivrikise Köyü’nde bulunan bu camiyi Ali Osman Ağa 1903 tarihinde yaptırmıştır. Cami Todor Usta tarafından yapılmıştır.

Geniş bir avlu içerisindeki cami kare planlıdır. Düzgün olmayan kesme taşlardan yapılmıştır. Duvar köşelerine kesme taşlar yerleştirilmiştir. Üzeri ahşap kırma çatı ile örtülmüştür. Çatı altı XIX, yüzyılda çok sık kullanılan kirpi saçak şeklindedir. Caminin önündeki son cemaat yeri dört ahşap sütunun taşıdığı çatı örtülüdür. Giriş kapısı dikdörtgen çerçeveli ve basık kemerlidir. Kapı üzerine Arapça yapım tarihini belirten bir kitabe yerleştirilmiştir.

İbadet mekânının her cephesine dikdörtgen söveli, sivri kemer alınlıkları olan ikişer pencere açılmıştır. Girişten sonra dört ahşap sütunun taşıdığı bir mahfil bulunmaktadır. İbadet mekânını örten ahşap tavanın orta göbeği kademelidir. Mihrap sade bir niş görünümünde olmasına rağmen minber ağaç işçiliğinin güzel örnekleri arasındadır. Minber korkulukları çeşitli bitkisel motiflerle bezenmiştir.

Yanındaki minaresi taş kaide üzerine yuvarlak gövdeli ve tek şerefelidir. Avlusundaki şadırvanın bir özelliği bulunmamakta olup XX. yüzyılda buraya eklenmiştir.
 
Üst