Batı Karadeniz Bölgesi’nde, Kastamonu İli’ne bağlı bir ilçe olan Hanönü, doğusunda Sinop İli’ne bağlı Boyabat İlçesi , batısında Taşköprü , kuzeyinde Ayancık İlçesi , güneyi ise kısmen Boyabat ve Taşköprü ilçesi ile çevrilidir.
İlçe Kızılırmak’ın bir kolu olan Gökırmak Vadisi üzerinde kurulmuştur. İl merkezine 70 km. uzaklıktaki ilçenin deniz seviyesinden yüksekliği 415 m.dir. Yüzölçümü 490 km2, toplam nüfusu 5.407’dir.
İlçenin İlk Çağ tarihi ile ilgili yeterli bilgi bulunmamaktadır. Yörede herhangi bir arkeolojik kazı ve yüzey araştırması yapılmamıştır. Bununla birlikte Kastamonu’nun diğer ilçeleri ile karşılaştırıldığında, Hanönü’nünde de diğerleri gibi, Paflagonialıların egemenlik kurdukları sanılmaktadır. Büyük olasılıkla burada Hititlerden sonra Frigyalılar, Kimmerler ve Lydialıların egemen olmuş, M.Ö.IV.yüzyılda Perslerin eline geçmiştir. M.Ö.IV.yüzyılda Büyük İskender Anadolu’nun büyük bir bölümü ile Kastamonu yöresini de egemenliği altına almıştır.
İskender’in ölümünden sonra yöreyi ele geçiren Pontus Krallığı M.Ö.I.yüzyılda Romalılar tarafından ortadan kaldırılmıştır. Uzun süre Roma İmparatorluğu sınırları içinde kalan yöre M.S.395 yılında İmparatorluğun bölünmesiyle Doğu Roma İmparatorluğu (Bizans) toprakları içerisinde kalmıştır. Bizanslılardan sonra, Danişmendler, Çobanlar ve Candaroğulları egemen olmuş, 1106 yılında Danişmendlerin eline geçmiştir. Anadolu Selçuklularının dağılmasından sonra Candaroğulları yöreyi egemenlikleri altına almışlar ve yöre, 1392 yılında Osmanlı topraklarına katılmıştır. Ankara Savaşı’ndan (1402) sonra Sinop’ta yaşayan İsfendiyar Bey yöreye hakim olmuştur. Osmanlı birliğini yeniden kurmayı başaran Çelebi Sultan Mehmet İsfendiyar Bey’i kendisine bağlamış ve Candaroğullarının Osmanlılara katılmasını sağlamıştır. Bunun ardından 1461’de Fatih Sultan Mehmet zamanında yöre, kesin olarak Osmanlı toprakları içerisine alınmıştır.
İlçe ismini, burada bulunan bir handan almıştır. 1848 ’ de burasını ziyaret eden Chankykoff bu hanın bir kervansaray olduğunu belirtmiştir. Ancak, Sinop’ta Fransız Konsolosu olan P.F.Fourcad bunun bir Bizans kilisesi olduğunu ve Osmanlılar tarafından da kervansaraya çevrildiğini yazmıştır.
Cumhuriyetin ilanından sonra, bir köy konumundaki Hanönü, 1988 tarihinde Kastamonu İli Taşköprü İlçesi Gökçeağaç Bucağı’na bağlanmış, 1990 yılında da Kastamonu’ya bağlı ilçe konumuna getirilmiştir.
İlçeye 25 km. uzaklıkta Saray Gölü mesiresi bulunmaktadır. Bir söylentiye göre de burada bir saray bulunduğu ve Ermenilerin bu bölgede yaşadıkları belirtilmektedir. İlçede tarihi eser olarak Hanönü Hanı bulunmaktadır.
Hanönü Hanı
Kastamonu Hanönü ilçesinde bulunan bu hanın kitabesi bulunmadığından ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir. Bu hanı Chankykoff 1848’de görmüş ve bunun bir kervansaray olduğunu ileri sürmüştür.
Han, kesme moloz taş ve tuğladan 20.50x11.00 m. ölçüsünde dikdörtgen planlıdır. Hanın yüksekliği 3.5 m. olup, duvar kalınlığı da 1 m.dir. Hanın 3,5x1,5 m. ölçüsündeki giriş kısmı tamamen yıkılmıştır. Buradan yuvarlak kemerli bir kapı ile içerisine girilen dikdörtgen planlı avlu içerisinde iki sıra halinde dört paye bulunmaktadır. Bu payeler hanın içerisini üç bölüme ayırmıştır. Dört köşe olan bu payelerin alt sıraları kesme taştan üstü de enli tuğladan yapılmıştır. Hanın üst örtüsü içten ayna tonozlarla sağlanmıştır. İç mekanın aydınlatılması mazgal tipi pencerelerle sağlanmıştır. Bununla beraber hanın içerisi oldukça karanlıktır. Günümüze han harap bir durumda gelmiş olmasına rağmen bir çok bölümün orijinalliğinden uzaklaştığı da dikkati çekmektedir. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından restore edilerek kütüphane ve müze olarak hizmete açılacaktır.